Bazı araştırmacılar, aşkın daha zeki olmamızı sağladığı sonucuna vardı. Bunun nedeni, beynimizin “aşk sinir ağına” ve bir dizi bilişsel işlevi etkinleştiren ve artıran belli bir biyokimyaya sahip olmasından kaynaklanmaktadır.

İnsanlar genelde aşık olduklarında bir şekilde akıllarını yitirdiklerini söyler. Ancak nörobilim, bunun tam tersinin doğru olduğunu kanıtladı! Aşk, daha zeki olmamızı sağlıyor!

Kişi, aşık olduğu zaman beyninde ve fizyolojisinde bazı değişiklikler olur. Bu deneyim tam olarak bu nedenle çok özeldir.

Aşık olan kişi, özellikle de ilişkinin ilk dönemlerinde kendini daha tetikte hisseder ve duygusal olarak dünyaya bağlanır. Ayrıca daha fazla empati duyar ve şefkatli olurlar.

Hatta aşk, bizleri daha iyi insanlar haline getirir. Ancak bunlara ek olarak nörobilim, aşkın bizi daha zeki hale getirdiğini de keşfetti. Peki neden? Aşkın kimyası, öncelikle beyinde bulunur ve aşkın getirdiği dönüşüm, bilişsel işlevleri yerine getiren beyin bölgelerine de ulaşır.

“Sevdiğimiz insanların sevgisini hissetmek, hayatımızı besleyen bir ateştir.”

Pablo Neruda

Aşk, bizi daha zeki yapar

Chicago Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı, aşkın bizi daha zeki hale getirdiği sonucuna varmak için aşık olan birkaç kişinin beyinlerini incelediler. Beyin taramasından elde edilen görüntüler ve diğer testler, aşık olan insanların daha hızlı düşündüklerini, diğer insanların düşüncelerini ve davranışlarını daha net bir şekilde algıladıklarını ve ayrıca daha yaratıcı olduklarını gösterdi.

Araştırmada, bu sonuçlara ulaşmak için elektrotlar kullanıldı. Araştırmacılar, elektrotları katılımcıların kafalarına yerleştirdiler ve onlara, partnerlerinin de yer aldığı bir dizi fotoğraf gösterdiler. Bununla birlikte partnerlerinin ismi de dahil olmak üzere onlara farklı isimler söylediler.

Sonrasında araştırmacılar, insanların sevdiklerini gördükleri ya da ismini duydukları zaman beyinde 12 bölgenin aktif hale geldiğini keşfetti. Beyinde, özellikle yoğun aktivite gösteren bölgelerden bir tanesi, genelde soyut düşünme ve yaratıcılıkla ilişkilendirilen bölgelerden biri olan angular girus oldu. Hatta bu aktivite, katılımcılar başka insanların fotoğraflarını gördükleri ya da başka isimler duydukları zaman da durmadı.

Aklını kaybetmek

Araştırmacının sonuçları oldukça kesindi. Yani aşık olduğunuz zaman “aklınızı kaybetmezsiniz”. Aksine aşk bizleri daha zeki hale getiriyor gibi görünüyor.

Bu konuyla alakalı olarak araştırmacılar, angular girus beyindeki diğer bölgelere büyük oranda bağlı olduğu için bu bölgeyi, karmaşık bir sinir ağını etkinleştirebilen küçük bir robot ile karşılaştırdı.

Angular girus, sayı ve dil işleme gibi işlevlerin yanı sıra oldukça karmaşık olan otobiyografik verilerde de rol oynamaktadır. Bu ise aşk ile birlikte kendi davranışlarımızı daha iyi anlamak için özel bir yetenek kazandığımız anlamına gelir. Bu, normal durumlardan daha derin bir seviyede gerçekleşir.

Düşüncede ve algıda yaşanan artış, aşık olan kişilerin diğer insanların davranışlarını daha derin bir düzeyde anlayabilmelerini sağlar. Bu sayede diğer insanların özelliklerini daha etkin bir şekilde algılar ve hislerini daha iyi bir şekilde anlarlar. Bu nedenle araştırmacılar, aşık olmanın bizi daha iyi insanlar haline getirdiği sonucuna vardı.

İlk görüşte aşkın ötesinde

Bu beyin aktivitelerinin, aşkın çılgın olduğu zamanlarda daha yoğun olduğu açıkça görülmektedir. Bununla birlikte başka bir araştırma, aynı etkilerin ilişkilerin ilerleyen dönemlerinde de görülebileceğini buldu. Aşk var olduğu sürece, başlangıçtaki kadar coşkulu olmasa bile gerçek faydalar sağladığı görülüyor.

Kaliforniya Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırma bunu kanıtlıyor. Bu araştırmada, ortalama olarak 21,4 yıldır birlikte olan çiftler incelendi. Bu çiftlerin ortak noktası, hala partnerlerine aşık olduklarını iddia etmeleriydi. Araştırmacılar bu çiftlerin beyinlerinin, yukarıda bahsettiğim daha yakın zamanda aşık olmuş çiftlere benzer şekilde tepki verdiğini keşfetti.

Araştırmada gözlemlenen şeylerden biri kişilerin beyinlerinde artan dopamin miktarı oldu. Dopamin, kişinin ruh hali üzerinde faydalı etkileri olan ve aynı zamanda bilişsel aktiviteyi etkileyen bir nörotransmiterdir. Dopamin temel olarak bilgi akışlarını düzenlemeye ve değiştirmeye yardımcı olur. Bu açıdan bakıldığında dopamin eksikliği hafıza, dikkat ve problem çözme zorluklarına yol açar.

Tüm bu kanıtlara dayanarak aşkın bizi, daha zeki hale getirdiği sonucuna varabiliriz. Bu tarz bir zeka, yalnızca bilişsel meseleler için geçerli olmakla kalmaz, aynı zamanda daha geniş olarak duygusal zeka dünyasını da içine alır.