Adını sıkça duyduğumuz ve pek çok kişi tarafından da merak edilen, araştırılan astral seyahat, basit bir anlatımla beden dışı deneyimdir. Bu beden dışı deneyim, bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde yapılabilmektedir. Aslında evinizin salonunda otururken kıtalararası yolculuk yapmak baya ilginç bir deneyim olabilir. Bilinçli bir şekilde yapılan astral seyahatler çok deliksiz deneyimler olurken, bilinçsiz şekilde yapılan astral seyahatler, dış uyarıcılara maruz kalınması yüzünden kesintiye uğrar. Ancak astral seyahat nedir, nasıl yapılır gibi konularda bilgi ve doğru yönlendirme ile ruhla bağları koparmadan mistik, biraz da otantik, hatta çağlar ötesi bir yolculuk mümkün olur.

Bir gün, bir duymuş olduğunuz ya da aslında bazılarınızın yakından ilgilendiği parapsikoloji bir bakıma astral seyahat ile bağlantı içindedir. Ya da tam tersi astral seyahat, parapsikoloji ile bağlantılıdır da denilebilir. Şöyle ki; parapsikoloji; canlılar ile çevresinde yer alan nesnelerin, objelerin arasındaki etkilerin bilimsel olarak incelenmesi alanıdır. İşte bu canlar ve nesneler ve de zaman kavramları üzerine yapılan araştırmalar ve deneme –yanılma yöntemleri astral seyahati mümkün kılmıştır. Ancak bu daha çok bu alanla ekstra bir ilgi ve uğraşı sonucu yapılabilmektedir. Eğer benim gibi sizin de ilginizi çektiyse bu astral seyahat, şimdi daha yakından bakalım, inceleyelim nedir, ne değildir, belki yapmak isteriz.

Astral seyahat nedir?

Ruhun bedenden ayrılarak, kişinin istediği gibi dolaşmasını sağlayan astral seyahat, spiritüalizm ile bağlantılı bir konudur. Astral seyahatte kişi, uyku halinde ya da uyanık gerçek hayatta yolculuk yapar. Bu seyahati gerçekleştirebilmek için rüyaları kontrol edebilecek bilgiye sahip olmak gerekiyor. Peki, rüyalarımızı kontrol edebilmek gerçekten de mümkün olabiliyor mu diye sorarsanız, cevabım: Evet!

Fakat bu o kadar da kolay değil. Bunu başarabilmek için öncelikle kendi üzerinizde bir takım sıra dışı deneyimler yapmalı, yaşamalısınız. Rüyaları kontrol edebilmek için, kişinin günlük hayatında kendine şuan rüyada mı, yoksa uyanık mı gibi soruları sorması ve beynini bu konuda uyarmak adına bir yerlerine hafif bir farkındalık verecek şekilde cimcik atması gerekiyor. Böyle anlatınca çok da gerçekçi ve anlaşılır olmasa da, bunu alışkanlık haline getirmek farkındalığı artıracaktır. Çünkü böylece beyin bu uyarıcıya alışıyor ve rüyadayken bilinçaltı sayesinde düşleri kontrol etmek mümkün oluyor.

Ancak bu konuda başarılı olmak için çok yorgun olmamak ve uyumadan önce çok derin düşüncelere dalmamak gerekiyor.
İşte kısaca anlattığım kadarıyla rüyalarını kontrol edebilmeyi başaran kişiler, bunun bir üst adımı olan bilinçaltını da kontrol etme aşamasına geliyor. Çünkü bilinçaltı bu duruma alıştığında kişinin rüyadayken kendini sorgulayabilmesi mümkün olur.

Astral seyahat eyleminde beyin yarı uyanık olduğu için rüyaları da yönlendirebilmek de mümkün, ancak zaman ve deneyim gerektiriyor. Rüyaları yönlendirmekten kastım, tabiî ki birebir yönlendirme, rüyaları belirleme değil, bilinçaltına göre seçimleri kendi yapmak şeklindedir. Hal böyle olunca temiz bir bilinçaltına sahip olmanın da faydası var. İşte bu rüyaları ve bilinçaltını yönlendirme evresinin ardından astral seyahat deneyimini yaşamak mümkün oluyor. Ancak size bir çırpıda anlatıverdiğim bu evrelerin hepsinin bir anda olmasını beklemek çok da mantıklı ve gerçekçi değil. Aslında bunun gerçekleşme süresi biraz da kişiye, kişinin bilinçaltının, kendi öz kontrolünün durumuna göre de değişiyor. Bu bakımdan bazıları bunun hemen ilk deneyimlerinde gerçekleştirirken, bazıları için birkaç, hatta pek çok deneyim gerekebiliyor.

Bu astral seyahat konusu aslında kişinin buna ne kadar inandığı ile de ilgilidir. Çünkü mümkün olabileceğine inanırsa, yönlendirmeyi de yapabilecektir. Bu konunun piri diyebileceğimiz kişi Robert Monroe’dir. Robert Monroe; bu konu hakkında pek çok araştırma yapmış, deneyimlerde bulunmuş, varoluşa, yaşama, insan ve fiziki evren yapısına yeni boyutlar getirmiş bir bilim insanıdır. Hatta bu tür az bilinir konuları, ölüm ve ötesini, yaşama dair bilinmezleri araştırmak için Monroe Enstitüsü’nü kurmuştur. Robert Monroe, vefat edeli 20 yılı aşkın bir süre geçse de, bu konu kendi enstitüsü tarafından hala araştırılmakta ve deneyimlenmektedir.

Tüm bu bilgileri aynı çatı altında toplarsak; astral seyahat, kişinin bilinci açıkken ruhun bedenden ayrılarak başka diyarlarda gezinme halidir. Bir de bu geziyi kişinin kendisinin yönlendirebiliyor olması da ekstra şahane bir durumdur.

Bu konularda bilgili ve ilgili değilseniz, bu anlattıklarım size biraz tuhaf, sıra dışı gelebilir. Ancak bu deneyimi yaşayanlar oturma odalarında uzanıyorken saniyeler içinde dünyanın en ücra köşesine bile gidebildiklerinden bahsetmekteler. Elbette bunun için ruhun beden dışında dolaşması olan astral seyahat hakkında bilgili, donanımlı ve deneyimli olmak gerekiyor.

Astral seyahat nasıl yapılıyor?

Çok çılgın bir deneyim olan astral seyahat yapabilmek için öncelikle yukarıda bahsi geçen konularda detaylıca bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Bu bağlamda özel yardım alınabilecek astral seyahat filmleri, kitapları ve belgeselleri vardır. Ben bunu size detaylıca anlatmak istiyorum. Ancak öncesinde ruhun bedenden kopmasına izin vermeyen gümüş kordon diye bir şeyden bahsedeceğim.

Gümüş kordon, ruhu bedene bağlayan bir cisimdir. Bilgiye göre; süptil bedeni, fiziki bedene bağlayan bu gümüş kordon astral seyahatin gerçekleşebilmesinde önemli bir rol oynuyor. Şöyle ki; ruh, bedeni bu kordon aracılığıyla göbek çakrasından terk ediyor. Bu bağlamda gümüş kordonun kopması kişinin bu dünyadan kopmasına, yani ölmesine neden oluyor. Ancak sakın korkmayın, çünkü bu kordon öyle kolay kolay kopacak, basit bir şey değil. Ancak astral seyahati çok merak eden, yapmak isteyen pek çok kişi öleceği korkusuyla bunun denemekten korkuyor. Oysaki şimdiye kadar astral seyahatten dönemeyen ya da bir aksilik yaşayan birisi yok. Şimdi madem bu ruhu bedene bağlayan ve astral seyahatte ruhun bedenden ayrılmasını sağlayan gümüş kordondan bahsettik, şimdi astral seyahat hazırlığına başlayalım.

Astral seyahate hazırlık!

Astral seyahate nasıl mı çıkılır? Bunun için öncelikle bedeninizi serbest bırakmanız gerekiyor. Yani korkularınızdan kurtulun, rahat olun, her nerede astral seyahate çıkmak istiyorsanız o ortamın konforlu hale gelmesini sağlayın. Yatak, yastık, yorgan, kıyafetiniz ve diğer koşullar sizi maksimum düzeyde rahata kavuştursun. Bir de bu süre içinde hiç kimse tarafından rahatsız edilmeyeceğinizden emin olun. Çünkü ruhunuz bedeninizden ayrılırken bir tür panik de yaşayabilirsiniz. Bunun için korkularınızdan da kurtulmanız lazım. Zira fazla korku, endişe; astral seyahate çıkmanıza engel olabilir.

Edindiğimiz bilgiler; astral seyahate çıkmak konusunda başarılı olabilenlerin seyahat öncesinde bir süre müddet et yemediklerini ve özel bir diyet programı uyguladıkları gösteriyor. Bunun aslında nasıl ve ne ile bağlantılı olduklarına dair yeterli bilgi yoktur. Seyahat öncesinde az yemek yemek, hafif beslenmek gerekiyor, hatta seyahatten önceki birkaç saat hiçbir şey yememek öneriliyor. Astral seyahate çıkacak olanların diyet menüsünde sebze ve meyveler gibi hafif besinler bulunuyor. Özellikle bunun için havuç ve çiğ yumurtanın beslenme programında temel olduğu biliniyor. Bu dönemde sert kabuklu fındık, ceviz gibi kuruyemişlerin hiçbir şekilde tüketilmemesi gerekmektedir. Ayrıca gazlı, şekerli hazır içecekler dışındaki tüm sıvılardan bolca tüketmek öneriliyor.

Astral seyahat için seçtiğiniz ortam sizin en çok rahat edebileceğiniz yer olmalı ve karnınız da çok tok değil, hafif tok olmalıdır. Zira tıka basa dolu bir mide ile astral seyahatin mümkün olamayacağı söylenmekte.
Bu bilgilerden sonra öncelikle yapmanız gereken şey detaylı bir şekilde imgelemek olacaktır. Nedir bu imgelemek? Rahat ettiğiniz bir kanepenin üzerinde sırt üstü uzanın ve üstünüzde bulunan tavana yoğunlaşın, odaklanın. Aklınızda başka hiçbir şey olmasın bu seyahate konsantre olun ve tavandan aşağıya doğru kendi bedeninize baktığınızı düşünün. Tüm bedeniniz, ruhunuz ve beyninizle buna yoğunlaşın, bunu beyninize kabul ettirin.

Ancak bu sayede ruhunuz bedeninizden dışarı çıkabilecek hale gelir. Unutmayın, korku ve endişeye yer yok. Sadece bu eşsiz seyahate odaklanın. Yalnız, yine hatırlatıyorum ki, bu hemen ilk ya da birkaç denemede gerçekleşmeyebilir. Başarıncaya kadar sık sık deneyin.

Bu seyahati gerçekleştirebilmek için beynin alfa pozisyonunda olması gerekiyor. Bu nedir? Biliyoruz ki beynimiz gün içinde farklı frekanslarda dalgalanma yaşamaktadır. Bunlar delta, teta, alfa, beta ve gama olmak üzere 5 sınıfta toplanıyor. İşte astral seyahat için gerekli olan da alfa pozisyonudur. Beynin alfa pozisyonu, hiçbir şey düşünmediği haldir, aslında uyku ve uyanıklık arası bir zamandayken tam da alfa pozisyonundayız. İşte bu pozisyonda beynimiz alfa dalgaları yayıyor. Aslında bunu meditasyon yaptığımız zamanlarla açıklamak daha mümkün. Çünkü meditasyon anında da beyin alfa pozisyonundadır, hiçbir şey düşünülmez.

Vücut, ruh, zihin; rahat olacak, gevşeyecek, akılda hiçbir düşünce olmayacak. Eğer siz astral seyahate çıkmak isterken aklınıza bin bir türlü düşünceler geliyorsa, öncelikle bunlara takılmamayı deneyin, mümkün olmuyorsa astral seyahate çıkmak için uygun bir an olmadığını kabul edip başka bir zaman deneyin. Çünkü kafanız meşgulken seyahat gerçekleşmeyecektir.

Bu istenmeyen düşüncelerin beynimizi daha az meşgul etmesi için fiziksel ya da ruhsal ağrıları dindirmeye çalışmak gerekiyor. Ardından huzurlu bir şekilde seyahat etmek mümkün olur. Aksi halde seyahat gerçekleşemez.

Kafanızı düşüncelerden arındırdıysanız, daha önceden de bahsettiğim gümüş kordona geldik. Ruhumuzun bedenimizden çıkış yolunun göbek çakrası olan bu gümüş kordonun seyahati olanaklı kılması için; çakra ve aura konularında da araştırma yapmanız, bilgi sahibi olmanız gerekmekte. Zira astral seyahate çıkabilmeniz için göbek çakranızı nasıl kullanabileceğinizi de öğrenmek önemlidir. İşte bundan sonrasında size düşen görev; ruhunuz bedeninizi terk ederken korkmamak, her hangi bir endişeye kapılmamaktır. Unutmayın ki; ruh, bedenden ayrılsa bile gümüş kordonu varken ruhunuz sizden bağımsız bir şekilde hareket edemez.

Şimdi biraz da ortamdan bahsedelim. Seyahate çıkacağınız ortam kesinlikle sizin kendinizi en rahat hissettiğiniz ısıda olmalı, üşümeden, terlemeden kalabildiniz bir yer olmalıdır. Yani ne çok sıcak ne de çok soğuk olmamalı, konsantrasyonunuz vücudunuzun üşümesine, terlemesine kaymamalıdır.

Vücudunuzda hissedeceğiniz bir sıcaklık ya da soğukluk durumu ruhunuzun bedenden ayrılmasına izin vermez, kısa süre içinde geri dönmesine yol açar. Eğer bu şekilde bir durum yaşanırsa yatıp uyumak en doğrusudur. Uykuda ruhunuz bedeninize geri döner. Bu durumda panik olmak, korkmak anlamsızdır. Sadece uyumak yeterli olacaktır.

Son dönemlerde stresli, sorunlu günlerin ardından astral seyahate çıktığını, bunun kendisine iyi geldiğini söyleyenler ortaya çıkıyor. Ancak bu çok da gerçek olmayabilir. Zira beden, ruh, zihin stres altındayken ruha odaklanabilmek, astral seyahate çıkabilmek pek mümkün olmayacaktır. Siz de bu tür duyumlara çok fazla itimat etmezseniz iyi olur. Stres ve sıkıntı halindeyken astral seyahate çıkmayı denemek sizi daha çok strese sokabilir, ruhunuz daha çok yorulabilir. Ancak stresten kurtulup ardından bu sihirli seyahate çıkmak iyi gelecektir.

Astral seyahate başlayalım!

Şimdi bedeni tam olarak gevşetip kötü düşüncelerden, stresten arındıktan, ortamı da en konforlu hale getirdikten sonra seyahate hazırız. Şimdi önemli olan bu duyguya geçebilmek, ruhun bedeni terk ettiğini düşünebilmektir. Artık bacakları, kolları serbest bırakma zamanı geldi. Tüm vücudumuz rahat ve serbest olmalı ki kan dolaşımını engelleyecek bir durum oluşmasın. Seyahate başlarken konsantrasyonu hiç bozmadan kendimize telkinler veriyoruz.

Sırt üstü uzandığımız yerde yatağın kıpırdadığını hayal ediyoruz, vücudumuz tamamen gevşediği için bunu hayal etmek de kolay oluyor.
Ardından ruhumuzun bedenimiz içinden yavaşça kayıp gitmek üzere olduğunu fark ediyoruz. İşte bu esnada: “Yatak sallanıyor ve bu sallanmalar her an daha da artıyor. Ruhumu alıp gidiyorum, bedenimi terk ediyorum” gibi telkinlerde bulunuyoruz. Konsantrasyonu artıracak bu tür telkinleri kendi ruhumuza, düşünce yapımıza göre çoğaltabiliriz.

Siz doğru telkin cümlelerini bulursanız, kısa süre içinde ruhunuzun yukarı doğru yükseldiğini hissedeceksiniz. Artık önemli olan tek şey belirlediğiniz yere, noktaya konsantre olup yolculuğun gerçekleşmesine izin vermektir.

Bu işlemde aslında her şey sizin ruhunuzda gerçekleştiği için dış etkenler ya da gerçeklikler çok da ayırt edici olmayacaktır. Siz kendinizin gerçekten o yolculuğa çıktığını, tam da orada olduğunu hissedin. Seyahatin başarılı olarak gerçekleşebilmesi için ruhunuzun yukarı çıkmasını, orada olmasını çok fazla istemeniz gerekiyor. Kendi yaşantımızı nasıl ki isteklerimizle belirleyebiliyor, değiştirebiliyorsak, bu seyahate çıkabilmek, bunu başarabilmek de bizim kendi isteklerimizle mümkün olacaktır. İşte isteme seviyenize göre de astral seyahate çıkma, bunu başarabilme süresi değişecektir.

Bir süre sonra yatağın daha fazla sallandığını hissedeceksiniz, bu sallamalar arttıkça da ruhunuzun bedeninizi terk ettiğini, yukarıya doğru yükseldiğinizi, istediğiniz yere gelmiş olduğunuzu fark edeceksiniz. Artık ruhunuzun içinizden çıktığını, kalbinizin normalden daha hızlı attığını hissedin. Kesinlikle panik yapmıyoruz, korkmuyoruz, bu seyahate daha önceden çok sayıda kişinin çıktığını ve olumsuz bir deneyim yaşanmadığını akıldan çıkarmıyoruz.

Şimdi vücudunuz hafifledi ve ruhunuz yavaş yavaş bedeninizden çıkarak yükseldi. Fakat bunun için çok güçlü bir konsantrasyona ihtiyaç var. Bedeniniz tamamen gevşedi ve bu yolculuğu gerçekleştirmeye olan isteğiniz tavan yapmış durumda. Bunların hepsi yolunda gidiyorsa, artık bedeninizin tıpkı bir balon gibi şiştiğini hissedin. Zira kendinize yaptığınız telkinler işe yaradı, ruhunuz bedeninizden ayrıldı. Şu anda kulağınızın çınlaması, kalp atışlarının hızlanması ve vücudunuzda titreşimler hissetmeniz çok normaldir. Kısa süre içinde bu duruma alışacaksınız ve bu tür şeyler hissetmeyeceksiniz.

Bu konudaki size tavsiyem daha astral seyahate karar verirken nereye gitmek istediğinizi de kesin olarak belirlemenizdir. Konsantre olmaya çabalarken nereye gideceğinizden emin olmanız sizin işinizi, kolaylaştıracaktır. Zaten bir süre boyunca bunu düşünürseniz astral seyahate çıktığınızda bilinçaltınızdaki düşünceler açığa çıkacaktır. Hem seyahat kolaylaşır hem de siz nereyi düşünürseniz ya da düşünmüşseniz ruhunuz oraya çok daha kolay ulaşacaktır.

Bir de eğer ilk astral deneyiminiz ise hiç bilmediğiniz, hakkında hiç fikir sahibi olmadığınız bir yerlere gitmeye çalışmayın. Hem konsantrasyonda hem de seyahatte başarılı olamayabilirsiniz. Ancak ilk deneyimlerinizde her gün gittiğiniz iş yeriniz, eviniz, bir odanız gibi çok bilindik yerlerde dolaşırsanız daha kolay olacaktır. Bu bağlamda birkaç başarılı deneyimden sonra evin, işyerinin, şehrin ya da ülkenin dışına gidebilirsiniz.

Astral seyahatten sonra geri nasıl döneceğiz?

Astral seyahate çıkmak için yapmanız gereken hazırlıkları ve seyahatin nasıl gerçekleşeceğini anlatmaya satırlar, sayfalar yetmedi. Ancak bu seyahatten geri dönüş çok kolaydır. Siz sadece bu seyahatin yeterli olduğunu ve bedeninize geri dönmek istediğinizi düşünün, buna konsantre olun yeter. Bu isteğinizde başarılı olamadığınızı fark ederseniz uykuya dalın ve bedeninize kavuşun. Asla strese girmeyin, geri dönememekten korkmayın.

Astral seyahatle ilgili negatif algılar var!

Astral seyahate gidip de dönemeyen ya da bu seyahatte olumsuz deneyimler yaşayan birisi henüz yok. Ancak çok ileri boyutta bir astral seyahati deneyimi yaşayanların geriye dönüş yolunda sıkıntılar yaşadıklarına dair de bazı negatif algılar mevcut. Hatta bazıları astral varlıklarla karşılaşılabileceğini düşünmekteler. Bu bakımdan böyle bir seyahati denemden önce iyi bir araştırma yapmak, bilgi sahibi olmak ve özellikle de nereye gideceğine, hangi güzergahları kullanacağına dair de ayrıntılı bir plan yapmak iyi olacaktır.

Astral seyahat teknikleri

1. Astral seyahat doğru nefes alma tekniği

Sağlıklı yaşam uzmanları günlük hayatta doğru nefes alıp vermenin tüm vücut ve ruh sağlımız için önemli olduğundan bahsetmekteler. İşte bu doğru nefes alıp vermek astral seyahatte de işimize yarayacak. Çünkü doğru nefes alıp verebilen kişiler seyahate daha kolay konsantre olabilmekteler. Bunun için karından nefes almayı öğrenmek gerekiyor. Nefes alınca göğsümüz değil, karnımız şişmelidir. Derin bir nefes aldık, karnımızı tamamen şişirdik sonra bu havayı dışarıya atıp yeniden aynı şekilde nefes alıyoruz. Karnımızı şişirinceye kadar nefes aldık, içimizden 5’e kadar saydık, nefesi verirken de yine 5’e kadar sayıyoruz. Eğer günlük hayatta doğru nefes alıp vermeye alışkın değilseniz, ilk başlarda zor gelecektir. Ancak aklınıza geldikçe doğru nefes alıp verirseniz kısa süre içinde alışırsınız.

Doğru nefes almanızı sağlayan nefes egzersizleri, aynı zamanda gevşemenize ve bilincinizi yönlendirebilmenize de yardım edecektir. Zihninizi boşaltmaya, vücudunuzu ve kaslarınızı gevşetmeye çalışmak sizin seyahatinizi kolaylaştıracaktır. Bunun için hayaller kurmak, kendinizi telkin etmek iyi gelecektir. Tüm bunları başarabilmenin birinci aşaması da doğru nefes almayı başarabilmektir.

2. Astral seyahat gevşeme tekniği

Doğru nefes alıp vermeyi öğrendiğinizde vücudunuzu gevşetebilmeniz, kaslarınızı rahatlatabilmeniz de kolaylaşacaktır. Ancak bunun gerçekleşmesi için belli bir süre doğru egzersiz tekniğini uygulayıp alışkanlık haline getirmeniz gerekiyor. Vücudunuzu gevşetmeden, kaslarınızı rahatlatmadan astral seyahati başarmanız mümkün olmayacaktır. Her kasınızı gevşetmek için vücudunuzu doğru bir şekilde tanımalısınız. Bu bakımdan düzenli olarak spor yapan kişiler vücutlarını daha iyi tanıdıkları için onların gevşemesi daha kolay olacaktır.

3. Astral seyahat korunma ve imgeleme tekniği

Astral seyahate çıkabilmek için öncelikle bu konuda bilgi sahibi olmak, bundan korkmamak gerekmektedir. Kişi ruhunun bedeninden dışarı çıktığını hayal edebilmeli ve bundan korkmamalı, endişe duymamalıdır. Bu süreçte zihnin, bedenin rahat olması önemlidir. Korkan, stres altında olan, endişelenen kişilerde beynin korunma mekanizması devreye girdiği için bilinçaltına hükmetmek mümkün olmaz, ruh da bedenden ayrılamaz. İşte bu nedenle kişi kolaylıkla konsantre olabileceği anlarda astral seyahate çıkmayı denemelidir.

4. Astral seyahat rüya günlüğü tutma

 

Astral seyahate çıkabilmek için rüyalarla barışık olmak, onları ve dolayısıyla da bilinçaltını yönlendirebilmek çok önemlidir. Zira rüyalar, bilinçaltının eseridir. İşte bu bilinçaltını tanımak için astral seyahate çıkmadan önce kişi, bir süre boyunca gördüğü her rüyayı not etmelidir. Bunun için kişi, yatmadan önce başucuna mutlaka bir kağıt ve kalem koymalı ve o gece gördüğü rüyayı uyanır uyanmaz not etmelidir. Eğer not etmezse rüyasını hatırlama olasılığı düşük olacaktır. Rüyaları kontrol edebilir hale gelmek için bu günlük tutma işlemi çok önemlidir. Önce rüyaları gün, gün not edip, bu sayede bilinci açıp rüyaları kontrol altında tutabilmek hedeflenmektedir. Ardından astral seyahat daha mümkün olacaktır.

5. Astral seyahat ip tekniği

Bu teknik sayesinde kişi hayal gücünü kullanarak, ruhun bedenden ayrılmasını sağlayabilir. Bunun için gökyüzünde bir ip var olduğunu ve bu ipin el uzatıldığında tutulabileceğini hayal etmek gerekiyor. İşte astral seyahat için bu ipe tutunup tırmanarak ruhun vücuttan çıkması sağlanacaktır. Bu işlem için kişinin kesinlikle çok iyi bir şekilde konsantre olması gerekiyor. konsantre olabilmek için de astral seyahatin gerçekleşebilirliğine inanmak ve istekli olmak önemlidir.

6. Astral seyahat karanlık hücre tekniği

Astral seyahat, kendi kendinizle yapacağınız bir yolculuk olduğundan, kendinizi vücudunuza hapsolmuş şekilde hayal etmelisiniz. Şöyle ki, karanlık bir hücredeymişsiniz gibi düşünün, işte bu karanlık içinde küçücük bir yerde bir ışık var ve sizin çıkışınız da bu küçük ışık olacak. Siz bu çıkışın olduğu yere merdiven ile çıktığınızı hayal etmelisiniz. Bu karanlığı hissedip, çıkışı fark edip, bir merdivenden çıkabilirseniz astral seyahate çıkma konusunda da başarılı olabilirsiniz.

Söz konusu olan astral seyahate çıkmaksa, daha pek çok teknik sıralanabilir ya da astral seyahat daha çok kişiye, kişinin ruh haline de bağlı olduğundan kişi aslında kendine yeni teknikler de geliştirebilir. Burada önemli olan konsantre olmak ve ruhunuzun bedeninizden çıktığını düşünmeye odaklanmaktır. Benden size tavsiye; kendi tekniğinizi kendiniz yaratın. Bakış açınıza, düşüncenize, yoğunlaşabilme durumunuza göre seyahat de farklılık gösterir. Öncelikle kendinizi, ruhunuzu ve bilinçaltınızı tanıyın, aura ve çakra konularında yeterince bilgi sahibi olun ve kendi astral seyahat deneyiminizi yaşayın.

Astral seyahate çıkmayı başaranlar neler hisseder, neler düşünür?

Astral seyahat yapanlar;

Fiziksel hayattan daha farklı bir boyuta geçerler.
Çok daha parlak, renkli ve gerçekçi, ancak gerçek olamayacak kadar güzel bir dünyaya adım atarlar. Etrafta kelebekler, çiçekler, ağaçlar görünür.
Tüm renkler gerçek hayattan çok daha canlı ve parlak görünür.
Eşsiz bir manzara ve keyif vardır.
Önceleri her yer karanlıktır, ardından aydınlanır.
Her şey çok net şekilde görülebilir.
Astral seyahate çıkan bazı kişilerin bu deneyimleri 5 dakika sürerken, bazıları için bu süre 2 saate kadar çıkabiliyor.
Bu seyahatte bazı kişiler çok uzaklara, dünyanın en uç noktasına giderken, bazıları tanıdığı yakın çevrede kalabilir.
Astral seyahate dair deneyimlerin, görüşlerin, duyguların kişiden kişiye değiştiği, tamamen bireye özgü olduğu biliniyor.

Astral seyahat tehlikeli bir deneyim midir?

Astral seyahatin bilinen herhangi bir tehlikesi yoktur. Bu konuda yapılan bilimsel çalışmalarda hiçbir problem ya da tehlike gözlenmemiştir. Ancak bu seyahate çıkmak için kişinin yeterli bilgi sahibi olması, bilimsel yayınlardan faydalanması ve hatta profesyonel kişilerden destek alması önerilir.
Astral seyahat, ruhun bedenden ayrılıp başka alemlere dalması, zamanlar ötesi bir yolculuk yapabilmek anlamına geldiğinden, eğer kişinin yeterli bilgisi yoksa ve kendisini yeterince telkin edemediyse bazı sorunlar yaşanabilir. Böyle bir yolculuğu herkesin psikolojisi kaldırmaz, bazı psikolojik sorunlar yaşanabilir. Astral seyahati tehlikeli yapan yön de aslında budur.

Çok yaygın ya da bilimsel temelli olmasa da astral seyahatin ölümcül olabileceğine dair de fikirler mevcuttur. Ancak ilk uygulandığı dönemden günümüze kadar bu tarz olumsuz bir durumla karşılaşılmamıştır. Fakat astral seyahatin İslami inanç ile ters düştüğüne dair görüşler bulunmaktadır. Zira ruhun, bedenden ayrılması İslam dininde sadece ölümle mümkündür. Hal böyle olunca da İslam dini bilginleri genellikle astral seyahati yasaklamaktadırlar.