1. Garmisch-Partenkirchen, Bavaria – ALMANYA

Garmisch-Partenkirchen büyüleyici bir Bavyera! Ayrıca Münih’ten trenle sadece 80 dakika uzaklıktadır. Bir zamanlar iki ayrı kasabaymış; biri Roma ve diğeri Cermen kasabaları. İki taraf da zamanında bir araya gelmeye zorlanmış fakat birleştikten sonra bile, iki tarafın hala farklı kişilikleri var. Partenkirchen, üç ya da dört katlı, açık kepenkli ve pastel renkli han tarzındaki evleriyle; pastoral, bölgesel ve dini sahnelerle boyanmış cepheleri bulunan muhteşem bir şehir.

2. Portree – İSKOÇYA

Portree, İskoçya’nın Isle of Skye kentindeki en büyük kasaba; hareketli bir limanın yanı sıra gelişen bir kültür merkezi olmasına rağmen nüfusu 2.500’den az. Liman, birçok pub, deniz ürünleri restoranı ve körfezin muhteşem manzarasına sahip odak noktasıdır. Storr, Kilt Kaya gibi eski kaya oluşumları gibi en nefes kesici ve eşsiz cazibe merkezlerine yakınlığı nedeniyle bu inanılmaz doğal vahşi bölgeyi keşfetmeyi planlıyorsanız konaklama noktanızı da burada seçebilirsiniz.

3. Reine – NORVEÇ

Reine, Norveç’in en güzel köyü seçilmiş olmasına rağmen kendi halinde küçük bir balıkçı köyüdür ve 300’den biraz fazla bir nüfusa sahiptir. Lofoten takımadasında Arctic Circle’ın kuzeyinde yer alan bu uzak vahşi bölge, nefes kesici dağların ve yükselen fiyortların kenarında oturan safir koylara sahiptir. Büyüleyici kuzey ışıkları da dahil olmak üzere muhteşem gece gökyüzü manzaralarının yanı sıra Norveç Denizi’ne doğrudan erişime sahip olan rahat konuk evlerinde de ikamet edebilirsiniz.

4. Colmar – FRANSA

Colmar, 9. yüzyıla kadar uzanıyor. O zamandan beri, ortaçağ sokaklarında, rüzgar geçiren su yolları nedeniyle çoğu kez “Küçük Venedik” olarak geçmektedir. Bu iyi korunmuş Alsas köyü, nefis aromaları ile tanınan bölgedeki şarabın başkenti olarak da değerlendirilmektedir. Hem Alman hem de Fransız etkileri vardır ve yöresel lahana turşusu ve kaz ciğeri konusunda uzmanlaşmışken, kruvasan satan yerel fırınları da bulabilirsiniz. Fransız Neo-Barok’dan Alman Gotik’e kadar çeşitli mimari üsluplar da görülebilir.

5. Marsaxlokk – MALTA

Marsaxlokk’un canlı ticaret limanı, M.Ö. 900 yılında Fenikelilerin önce Malta’ya iniş yapmasıyla kuruldu. Bugün bu muhteşem kasaba, Akdeniz’e yerleşen ada ulusunun balık tedarikçisidir. Yerel halkın favorisi olan Lampuki de dahil olmak üzere geniş bir balık yelpazesine sahip olan büyük pazarları ile ünlüdür. Genel görüntüyü bozmamak için modern binalar inşa edilmemiştir. Ayrıca; Fenikelilerin zamanına dayanan bir tasarıma göre inşa edilmiş geleneksel balıkçı tekneleri görülmeye değerdir.

6. Portmagee – İRLANDA

Güzel şehirlerle dolu bir ülke olan İrlanda’nın güneybatı kıyılarındaki Kerry Halkasında oturan ihtişamlı Portmagee; kartpostal gibidir. Mükemmel sahili olan balıkçı köyü, zengin ve renkli geçmişi ile birlikte parlak renkli binalara sahiptir. Portmagee, 6. yüzyıldan kalma manastır yerleşkelerinin bulunduğu, aynı zamanda huzur verici Skelligs Kaya’sına yapılacak geziler için kalkış merkezidir. The Bridge Bar’da, fantastik yemekler ile birlikte haftanın birçok gecesinde canlı müzik bulacaksınız.

7. Bled – SLOVENYA

Muhteşem dağlar tarafından korunan Bled, 1004 yılında kurulmuş ve Kutsal Roma İmparatoru tarafından Brixen Piskoposluğu’na hediye edilmiştir. Bled Kalesi, küçük adayı kuşatan buzul mavimsi suları ile muhteşem manzaralı Bled Gölü’nün merkezinde bulunuyor ve bölgedeki en güzel sağlık spa merkezlerinin bazılarını içinde barınıdıran yaklaşık 5.000 haneli kasabaya da komşu. Tepelerinden kaleye yürüyüş yapmak özellikle çarpıcı panoramik manzaralar sunmaktadır.

8. Hallstatt – AVUSTURYA

Hallstatt, Avusturya’nın en eski yerleşim yerlerinden biridir. Kasabayı çevreleyen dağlardaki geniş tuz rezervlerini kullanmak için M.Ö. 5000 yılında kurulmuştur. Binlerce yıllık tuz madenciliği, Hallstatt’ın sarmaşık kaplı binalarla çevrili güzel meydanından görülebilen kalıcı refahı bulmasını sağlamıştır. Kasaba hâlâ tuz çıkarımında önde. İnsanlık tarihinin ve Avusturya’nın en güzel görünen kasabalarından biri olan Holstätter See kıyısında, bozulmamış göl ile yemyeşil bir dağ arasında muhteşem bir konuma sahip ve suyun doğusundan çarpıcı bir şekilde yükselen hazine olarak kabul ediliyor.

9. Bibury – İNGİLTERE

Eğimli Cotswold bölgesinde yer alan Bibury’ye genellikle İngiltere’nin en güzel kasabası denir ve kesinlikle Avrupa’nın en iyi ve en parlak şehirleri arasında yer alır. İlk kez 1086 Domesday Defteri’nde bahsedildi ve o tarihten bu yana geniş bir yer tutuyor. Bibury’nin çoğu, yüzlerce yıl önce olduğu gibi duruyor; Coln Nehri ana caddeye hakim olmaya devam ediyor; yemyeşil çayırlar, dik eğimli çatılarla antik taş evlerini çevreliyor. Arlington Milli Parkı’nda bulunan Arlington Row, 17. yüzyılda inşa edilen sepya renkli evler şeridine sahip olarak, kentin en doğal alanı olarak bilinir.

10. Annecy – FRANSA

Dünyadaki en güzel, romantik yerlerden biri olan Annecy, onu çevreleyen ihtişamlı Fransız Alpleri’nden daha da çarpıcı olabilir. Doğu Fransa’nın Yukarı Savoy bölgesindeki Cenevre’ye sadece 22 kilometre uzaklıktaki Annecy, parlak mavi Lac Annecy’den akan küçük kanallar ve akarsularla bölünüyor. Venedik benzeri bir his vererek, kanalları çevreleyen popüler terasların yanı sıra kanallardan birinin ortasında inşa edilmiş “Palais de l’Isle” isimli 12.yüzyıldan kalma bir kale de dikkat çekiyor.

11. Albarracin – İSPANYA

Albarracin, Kuzey İspanya’da güzel korunmuş bir ortaçağ köyü olup, kökleri 11. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Albarracin Kültür Parkı’nın uçurum mağaralarındaki kaya resimleri, Levant’ın tarih öncesi sanatının en önemli kanıtlarından bazılarını sağlar. Saray şeritleri, dar sokaklar, eski taş kule, kaleler ve şapellerle dolup taşan Albarracin’in surları içinde bir dilim ortaçağ saklıdır. Burayı ziyaret ederseniz, anında Ortaçağ’a taşınmış gibi hissedeceksiniz.

12. Pucisca – HIRVATİSTAN

Muhtemelen Hırvatistan’ın en güzel köyü olan Pucisca, kesinlikle Avrupa’nın en güzel yerlerinden biridir. Brac adasından adını alan bir çeşit beyaz taşın güzelliği, bu küçük liman kentini gerçek anlamda bir tür hedef ve hatta enfes bir sanat eseri haline getiriyor. Adanın kuzey kıyısında yer alan ve bir koyla korunan, bozulmamış kumların üzerinde uzanıp güneşlenmeye ve köpüklü Adriyatik’e dalmanın keyfinin tadını çıkarın.