“Ay ise sadık bir arkadaştı. Hiç gitmezdi. Daima oradaydı, bizi izlerdi, sadıktı, bizi aydınlık ve karanlık anılarımızda tanır, tıpkı bizim gibi sonsuza dek değişirdi. Her gün kendisinin farklı bir versiyonu olurdu.

Bazen zayıf ve solgun, bazen de güçlü ışık saçan bir ay olurdu.

Ay, insan olmak ne demek, bilirdi. Belirsiz. Yalnız. Eksikliklerle oyulmuş.” Tahereh Mafi

 

Ay Döngüleri ile Uyumlu Yaşam

İç dünyamızın yöneticisi olan Ay, bir kabın dolması gibi, doldukça bereketi arttırır ve boşaldıkça azaltır. Bunu sağlayan, dişi bir varlık olarak Ay’ın çekim gücüdür. Her şeyin enerji olması noktasında kainatta insan ve tüm yaşam formları, ortak bir zemini paylaşarak elektromanyetik bir alan içerisinde birbirine bağlıdır. Denizlerde gelgitlerin oluşumunu sağlayacak kadar büyük bir çekim gücüne sahip olan Ay’ın, Dünya etrafındaki dolaşımının sürekli ritminin gündelik yaşamlarımız üzerinde de çok güçlü bir etkisinin olduğu açıktır. Kaldı ki, mutlak ve katı bir düzenlilik içinde tüm yaşantıyı takvime bağlayarak yaşamak değil de Ay’ın, her canlıyı titreşiminin içine alan etkisini gözlemleyerek adım adım gündelik hayata katmak çok daha uygundur. Bu vesileyle, onun titreşimsel etkisine göre yön almanın daha sağlıklı ve dengeli bir yaşam için önemli bir yardımı olur.

Dünya’nın, ortalama 376.284 km uzaktaki yörüngesinde hareket eden tek uydusu olarak Ay, Dünya çevresinde dolanırken kendi ekseni etrafında da döner. Ancak Dünya’nın kütleçekim kuvveti zamanla Ay’ın kendi ekseni etrafındaki dönüşünü yavaşlatmıştır. Bu nedenle Ay’ın kendi ekseni etrafındaki dönme süresi ile Dünya çevresindeki dolanma süresi birbirine eşittir. Söz konusu eşzamanlı dönme bağlamında Ay’ın, Dünya’dan yalnızca bir yüzü görülür. Diğer bir anlatımla, Ay’ın arka yüzünü sadece uzay sondaları ve astronotlar görebilir.

Güneş’in Ay’ı hep aynı yönden aydınlatması ve Dünya’dan Ay’ın hep aynı yüzünün görülmesi noktasında, her gece Dünya’dan bakıldığında Ay yüzeyinin farklı bir miktarı görülür. Dolayısıyla Güneş’in aydınlattığı Ay; yörüngesinde dolanırken değişik zamanlarda, Dünya üzerindeki bir noktadan nasıl göründüğüne göre farklı isimler alır. Ay’ın Evreleri veya Ay’ın Döngüleri olarak karşılık bulan bu durumlar temelde 4 farklı hâldedir:

  1. Yeni Ay (sağdan Hilal’e doğru ve büyüyor) 00:

Ay’ın, her ay ortalama 1 kez yaşanan ‘karanlık yüzü’ günüdür. Eş deyişle Dünya üzerinden görülemediği, Güneş’in pozisyonu nedeniyle ışığını tamamen arkasından aldığı için; Ay’ın Dünya’ya bakan tarafının karanlıkta kaldığı ilk günleri Yeni Ay olarak adlandırılır. O yüzden sembollerde genellikle siyah bir disk olarak gösterilir.

  • Ay, Güneş ile her Yeni Ay’da bir başka burcun aynı derecesinde hizalandığı için bu fazında; hayatlarda yeni bir döngünün başlamasına işaret eder. Bulunduğu burcun da etkisi altında, daha girişken ve başlangıçlar yapabilecek bir enerjiye sahip olunur. Dolayısıyla her yeni başlangıç için çok uygun bir dönem olması nedeniyle Yeni Ay fazında, niyetleri belirlemek ve kaleme almak kıymetlidir. Ancak aceleci bir dürtü veya sonuca hızlı ulaşma güdüsü hakim olacağından; ayrıntılara dikkat edilmesi, başlatmaktan ziyade niyetlerin çizilmesi, amaca yönelik bir netlik kazanma ve biçimlendirme doğrultusunda ilerlemek daha yerinde olur. Sonrasında da Ay büyüdükçe artan ilerleme ve büyütme enerjisinin etkisiyle başlangıçlara doğru yol alınabilir.
  • Aynı nedenden ötürü Yeni Ay dönemleri, zehirden arınma yetisi çok yükseldiği için bedenin arınmaya en açık olduğu zamanı işaret eder. Başka bir deyişle, özellikle Yeni Ay günü bedenin arınma edimi iyi olmadığı için; fazla yemek yemek, hâlihazırda zor geçen süreci zorlaştırabilir, yavaşlatabilir. Dolayısıyla Yeni Ay döneminde 1-2 gün boyunca daha az yemek ya da hatta yapılabilirse hiç yemek yememek, bunu Yeni Ay’lar için bir alışkanlık hâline getirmek, bedeni hastalıklardan korumak için faydalı bir adım demektir. Ancak bir süreç olarak diyet başlangıcı yapmak anlamında Yeni Ay günü, doğru zaman değildir.
  • Olumlu duygular, düşünceler ve davranış alışkanlıkları da sağlığa zarar verdiği için, fiziksel olduğu kadar duygusal ve zihinsel bir detoksifikasyon için de Yeni Ay günleri çok uygundur. Hatta iki arınma sürecinin birleşik bir örneği olarak, çok fazla alkol ya da kahve tüketimi gibi bağımlılık yaratabilen zararlı alışkanlıkları bırakmak adına Yeni Ay’lar, ruhsal olarak bedenin bu vazgeçişe çok daha hoşgörülü olmasının mümkün olduğu zamanı işaret eder.
  1. İlkdördün (Büyüyen Ay’a / sağdan Şişkin Ay’a doğru) 900:

Ay’ın, Yeni Ay evresinden 1 hafta sonra yarım daire biçiminde göründüğü evredir. Dolunay’a kadar süren bu 14 günlük yolculuk, Ay’ın yüzeyinde soldan sağa doğru hareket ederek, Güneş’e dönük olan yüzünün ortaya çıktığı dönemi işaret eder. Ay’ın Kuzey Yarımküre’de yaşayanlara göre sağ taraftan dolmaya/büyümeye, eş deyişle aydınlanmaya başladığı İlkdördün; yenilenme, alma ve ekleme evresidir.

  • Yeni Ay döneminde tasarlanan niyetlere ve yolu belirginleştirilen başlangıçlara dair adım atmak için uygun bir zamana gelinen Ay fazıdır. Programa uygun olarak ilerlemek adına ihtiyaç duyulan yüksek enerji ve motivasyonu İlkdördün sağlar.
  • Bedenin ve organların yapılanma ve kuvvetlenmesi amacıyla yapılan tüm edimlerin (Bach çiçekleri, nemlendirici ve gerdirici cilt temizliği vb. terapiler dahil), 2 haftalık İlkdördün zamanında yapılanlarının etkisi çok daha yoğun olur. Ayrıca hatırlanmalıdır ki, bir önceki evre olan Yeni Ay’da beden bir de zehrinden arındırılmış ise İlkdördün’de almaya daha hazır bir döneme girilmiş olması, güçlenmesine büyük katkı sağlar. Dolayısıyla bu zaman diliminde özellikle magnezyum, kalsiyum ve demir başta olmak üzere, mineral ve vitaminlerin daha kolay özümsendiği açıktır. Tersi yönde de; (beden almaya hazır olduğu için) aynı yeme alışkanlıkları devam ettirilse de İlkdördün’de kilo alımına daha müsait olunduğunun dikkate alınması iyi olur.
  • Bedene, güçlenmesi adına verilen her şeyin 2 hafta süreyle iki misli olumlu etki etmesi sebebiyle, esas amacı yenileme ve güçlendirme olan masajlar da İlkdördün’de uygulandığında daha çok başarı kaydedilir.
  • İlkdördün günlerini mümkünse, zamana sıkı sıkıya bağlı olmayan tüm yorucu iş ve hobileri biraz daha frenlenerek, dolayısıyla güç toplayarak, hazırlık yaparak ve planlayarak geçirmenin doğal bir rahatlatıcı etkisi olduğu ayrıca bilinmelidir.
  1. Dolunay (mehtap ve küçülüyor) 1800:

Ay’ın tam bir daire olarak dolgun, parlak görüldüğü evredir ve simgesel olarak beyaz bir daire şeklinde gösterilir.

  • Yeni Ay için olduğu gibi, her ay ortalama 1 kez yaşanan ve o ay Güneş hangi burçta ise onun zıt burcunda, onunla karşı karşıya gelerek Dolunay fazına ulaşan Ay, kendisini bütünüyle bize gösterir. Dolayısıyla Yeni Ay’da ekilen niyet tohumları, Dolunay’ın ortaya çıkıp tamamlanmasıyla hasat enerjisine geçer.
  • Dolunay sadece insanların değil, Dünya üzerindeki hayvan ve bitkilerin üzerinde de çok güçlü bir tesir bırakır. “Yaralar her zamankinden daha fazla kanar, bugün toplanan şifalı otlar daha güçlüdürler.” Dolayısıyla Yeni Ay’dan itibaren Ay yavaş yavaş büyümeye başladıkça, yaraların iyileşmesi ve ameliyatlar daha olumsuz etkilenebilirler.
  • Ay’ın aydınlık yüzü gününde beden her şeyi çok iyi özümsediğinden, besinlerdeki yapay katkı maddelerini de emeceği için (yine Yeni Ay’da olduğu gibi) genel olarak Dolunay gübü oruç tutmak faydalıdır.
  • İlişkisi bağlamında simgelediği üzere sadece suları değil, duyguları da kabartan bir enerji çalıştırdığı için Dolunay fazında huzursuz, uykusuz, aşırı hareketli, sinirli, hassas hissetmek ve baş ağrıları söz konusu olabilir. Çünkü ifade bulduğu üzere, Dünya üzerindeki suları olduğu gibi bedendeki suları da etkiler ve bu da vücut sıvılarına yansır. Her Dolunay zamanı herkeste hep aynı etkiler görülmemekle birlikte, “vücut sıvılarının dengesizliği, hücresel boyutta etkileri ile sistemin dengesini bozar”. Bu nedenle beslenmede bedenin daha az su tutmasına sebep yiyeceklerden (tuzlu, şekerli; hamur işi ve/veya kızartma olan) uzak durup, su alımını arttırmak söz konusu olumsuz etkilerin azalmasına yardımcıdır. Aynı paralelde dua etmek, ibadet ve meditasyon yapmak gibi ruhsal çalışmalara yönlenmek sakinleştirici ve yoğun enerjiyi topraklayıcı bir etki sağlar.
  1. Sondördün (Küçülen Ay’dan, soldan Hilal’e -Balzamik- doğru) 2700:

Ay, yeniden sağ tarafından yavaş yavaş karanlıkta kalmaya başlayarak sola doğru Dolunay’ı oyar, küçültmeye başlar. Böylece soldan aydınlığını koruyarak, 14 gün sürecek Sondördün dönemine girer.

  • Sondördün fazında motivasyon düşmesi ve kişinin kendini ruhsal olarak huzursuz hissetmesi söz konusu olabilir. Enerji azalmaya başladığı için bu dönemde yeni bir işe girişilmemesi önerilir.
  • Bedeni zehirlerinden arındırmaya yönelik her tedbirin ve randevunun (şayet kişisel seçim hakkımız bulunuyorsa), Ay’ın küçülmekte olduğu bu 2 haftalık Sondördün evresi içine alınması önerilir.
  • Bu nedenle, her ne kadar bilimsel olarak kanıtlanmamış olsa da net bir şekilde gözlemlendiği kabul edilmektedir ki; Sondördün’de “ameliyatların başarılı olma olasılığı çok daha yüksek, nekahet süresi çok daha kısa olur. Yaralar fazla kanamaz, deforme eden ve bedendeki enerji akışını fazlasıyla bloke eden yara izlerinin kalma olasılığı çok daha azdır.” O yüzden tıbbi müdahale için en önemli kural, her zaman için Sondördün’de yapılmasıdır.
  • Yeme alışkanlıklarınızdaki fark açısından ise Sondördün’de (İlkdördün’ün aksine) her zamanki gibi yene bilinir. Hatta bu dönemde her zamankinden fazla yemek yense dahi çok kilo alınmayabilir.
  • Ay’ın ritmi ile dengeli hareket etmeyi hayata geçirmek için hiçbir şey yapılamasa bile, bir başlangıç olarak sadece; gündelik yaşamda, zamana sıkı sıkıya bağlı olmayan tüm yorucu işleri ve hobileri yavaş yavaş Sondördün dönemine denk getirmek dahi oldukça faydalı sonuçlar kazandırabilir. Çünkü (İlkdördün fazının aksine) Ay’ın bu dönemini, kişinin kendi gücünü fazla gemlemeden geçirmesi doğal bir rahatlatıcı etki yaratır. Hatta Sondördün’ün soğurma gücü, ev işlerinde bile etkisini gösterir; her türlü temizlik, yıkama çok daha kolayca ve başarılı olur.

 

* İfade bulan öneriler, kaynakların kendilerinde de belirtildiği gibi, tıbbi tavsiye sağlamak için değil, bilgilendirme amacıyla yer almaktadır.

 

Yararlanılan Kaynaklar:

Asu Mansur; Şaman Aynası; Destek Yayınları; İstanbul; 2019.

Ayşe Tolga; İyilik Sende; Destek Yayınları; İstanbul; 2020.

Johanna Paungger ve Thomas Poppe; Beden İçinde Yolculuk (Gündelik Yaşamda Ay Evreleri); Çeviren: Sıdıka Orhon; Omega Yayınları; İstanbul; 2002.

Stuart Atkinson; Astronomi; Çeviren: Murat Alev; Tübitak Yayınları; İstanbul; 1998.