“Ayşe Tolga İyi Yaşam”dan hepinize yeniden merhaba! Biliyorsunuz ki; güzellik, sağlık derken, aslında bütünsel yaşamın en önemli etkenlerinden birisi de ruh sağlığımızdır. Ancak bunun öncesinde insanların gökyüzünün hareketleriyle astronomi ve astrolojiyle yönlerini ve hayatlarını bulduğu zamanlara göz atalım. Yanımda çok değerli astrolog arkadaşım Ayşen Tok var.

Ayşen Tok; bildiğimiz astrologlardan değil, Vedik astrolog, Hint astrolojisi uzmanıdır. Hint astrolojisi, Vedik astroloji; kökeni Hindistan’a dayalı, usta çıkar ilişkisiyle 5 bin yıllık kadim sistemin, o kült konularla harmanlanarak günümüze yansımasıdır. Hint astrolojisinin, literatürdeki ismi tanrının Işığıdır (jiyoti). Aydınlanma vizyonumuzda karakterimizi bulabilme, ruhumuzu kanalize edebilme, eksilerimizi ve artılarımızı irdelediğimiz muazzam bir ilimdir.

Burada anlatılan şeyler bambaşka bir ilim ve bambaşka bir dünya. Ancak günümüzde bu iş günlük gazete fallarına dönmüş durumda. İnsanların 12 karakter özelliğini gayet yüzeyselleştirmiş bir batı astrolojisi var.

Batı astrolojisi ile Hint astrolojisini birbirinden ayıran en önemli özelliklerden birisi 27 adet takımyıldızımızın olmasıdır. Her birey bir takımyıldızının etkisiyle doğuyor, dünyaya geliyor ve o takımyıldızının etkisiyle de yaşamını şekillendiriyor.

İnsanları 12 tipe bölmek bu ilmin şanına yakışmayan bir durumdur. Ancak işin magazin boyutu düşünüldüğünde, Batı astrolojisi adına gazete köşelerinde okuduğumuz yıldız ilmi gerçekte insan yaşamını anlatan bilgilerden muaftır.

Hint astrolojisi aslında kadersel planla da bir bakıma ilgilidir. Bununla birlikte Hint astrolojisini Batı astrolojisinden ayrılan bir özelliği de 24 derece geriden gelmesidir. Batı astrologları, güneş burcu ya da yükselenini baz alarak yaklaşıyorlar, yorum yapıp konuşuyorlar. Ancak Hint astrolojisinde ise ay yerleşimi baz alınır ve ine bütün değerler geriden gelir.

Batı astrolojisinde kullanılan Neptün, Uranüs, Plüton Hint astrolojisinde kullanılmıyor. Bunların yerine Hint astrolojisinde Ketu ve Rahu diye adlandırılan Karmik Noktaları kullanıyoruz ki, bunlar insan yaşamını birebir etkiliyor, insan kaderine yön veriyor. Bu Karmik Noktalar; insanı bazen bir kartal gibi göklerde süzdüren, bazen ise akrep gibi yerlerde süründüren iki kör noktadır.

İşte burada yeri gelmişken sevgili Ayşen Tok’un Hint astrolojisini, evrensel sistemdeki kadersel düzeni, aslında insanın dünyaya gelişini, daha çok eski dönemler öncesinden atalarından, annesinden dünyaya gelişindeki karmik sistemi de anlatan Ketu adlı kitabını sizlere öneriyorum. Ketu, çok detaylı bir kitap mutlaka okumanızı öneriyorum.

Biz bambaşka bir bilim alanının içindeyiz, kim olduğumuzu, hayatta karşılaştığımız bütün soruların cevaplarını bir Hint astrologuna sorarak bulabilir miyiz, şifa bulabilir miyiz, acaba? İşte kesinlikle niçin annemizi, babamızı sevmediğimizi, neden eşimizle mutlu olamadığımızı haritalardaki Venüs, Satürn yerleşmeleri, içimizdeki o eril şeytan, dişi şeytan yaşamımızı domino taşı gibi harekete geçiren Mars’ın aslında çok da büyük bir etkiyle haritalardaki yerleşimi Mars baskısı sebebiyle birçok yaşamda yıkıma sahip olduğunu görebiliyoruz. Niçin tacize uğruyoruz, niçin kardeşlerimizle diyalogumuz çok sağlam değil? Bir insan neden birden fazla evlilik yapar ya da neden 40 yıllık, 50 yıllık bir aşka imza atamaz veya bir insanın ömrü niçin sürekli hastanelerde geçer?

İşte tüm bunları göz önünde tutarak tüm insanlığın Allah’a yakarıp “neden” diye soruduğu soruların çoğunun cevabını Hint astrolojisinde bulabiliriz. Hint astrolojisi ve içinden geçtiğim Dasa evresiyle birlikte tekamül adına çok büyük bir aşamadan geçtim, tamamladım, tekamülümü Ketu ile taçlandırdım. Bu bakımdan Hint astrolojisi adına söylenmesi gereken daha çok sözüm var.

Yeniden altını çiziyorum ki; Hint astrolojisi ruhun aydınlanması, özünü bulması adına ve başına gelmiş olan iyi, kötü bütün olayları sindirebilmesi adına büyük bir ışıktır. Tanrının bir lütfu, hediyesidir.