Doğa döngünün en güzel örneklerini taşır. Doğumu, ölümü, canlanmayı, yenilenmeyi, tazelenmeyi bazen de yaprak döküp sonra tekrar çiçek açmayı öğretir bize. Biz doğadan bağımsız olmadığımıza göre onu takip etmek ritmimizi ona uydurmak mutlaka bize fayda sağlayacaktır. Yeniden doğuşu simgeleyen bahar mevsimine yenilenerek girmek için bir yazı dizisi hazırladım. Bu yazı dizisi bir nevi bahara hazırlanma oyunu olarak nitelendirilebilir.

Yenilenmenin ilk adımı, bizi ağırlaştıran aslında ihtiyacımız olmayan her şeyi bırakmak. Peki, bunun için neler yapabiliriz?

1.Sana Ait Olmayan Duyguları Keşfet

Son birkaç ayını değerlendirdiğinde genel olarak en yoğun hissettiğin duygular neler? Öfke, kaygı, mutluluk, korku, neşe? Her biri oldukça doğal ve insanî duygular. Hepsini hissetmek bu duyguları reddetmeden kabul etmek çok önemli. Fakat bu duyguların kime ait olduğu konusu da es geçilmemeli. Pozitif olarak tanımladığımız duygular bile bu açıdan gözden geçirilmeli. Toksik bir pozitiflik öfkeden daha yıkıcı olabilir. O halde duygularına dönüp bir bak, bu duygular birilerinden kopyalanmış olabilir mi? Ya da kendini mecbur hissetmenden kaynaklı bazı duyguları yüklenmiş olabilir misin? Hiçbir duyguya mecbur değilsin. Bu gibi olaylarda öfkelenilir, şu süreçler kaygılı hissettirir, böyle durumlar depresif hissetmeye yol açar gibi kalıplarla hareket ediyor olma ihtimalini değerlendirmeni tavsiye ederim. Belki tüm bu genel durumlar bahsedildiği gibi seni öfkelendirmiyor, kaygılandırmıyor ya da depresif hissettirmiyordur. Senin kolaylıkla içinden geçebileceğin şeyler duygu kalıplarından dolayı acı verici hale geliyor olabilir.

Bunu anlayabilmek için kendine dürüst olma sözü vererek masana otur. Bir kâğıt ve kalem alarak seni kızdıran, üzen, kaygılandıran durumları yaz. Sonra yazdıklarını oku ve tam olarak ne hissettiğine odaklan. Gerçekten zannettiğin kadar acıtıyor mu? Yoksa acıtması gerektiğine dair bir inancın mı var? Daha uzaktan bakmaya başladıkça o kadar can acıtıcı hisler olmadığını fark edeceksin. Peki, bu hislere ihtiyacın var mı? Gerçekten öyle hissettirmiyorsa niçin ihtiyacın olsun? Bırakıp yerine başka duyguları seçebilirsin. “….. olayı karşısındaki öfkelenme duygusu bana ait değil. Şimdi bu duyguyu serbest bırakıyorum ve gerçek hissim olan sakinliği tercih ediyorum” şeklinde cümlelerle niyetlerini yazabilir, söyleyebilirsin. Tüm duygularınla yüzleşerek bu çalışmaya istediğin kadar devam edebilirsin. Gerçekten öyle hissettiğin duygular da olacaktır. Lütfen onları değiştirmeye çalışma sadece hissetmeye izin ver ve o hissin içinden süzülerek geç.

2.Gerçekten Satın Almaya İhtiyacın Var mı?

Dolaplarına baktığında sahip olduğun her şeye gerçekten ihtiyacın var mı? Dürtüsel olarak almaya ya da yapmaya yöneldiğin şeylere hakikaten ihtiyaç duyuyor musun? Yoksa farkında olmadan “popüler olanın rüzgârı”na mı kapılıyorsun? İhtiyacın olmayan duygulardan özgürleşirken, ihtiyacın olmayan şeyleri alma dürtüsünden de özgürleşebilir misin? Bu yenilenme oyunu süresince aldığın her şey için “Buna gerçekten ihtiyacım var mı?” diye sor. İstersen bir müddet ihtiyaç listeleri yapabilir ve bunun dışına çıkmamaya özen gösterebilirsin. Böylelikle hem iraden güçlenecek hem de ihtiyacın olmayan hiçbir şeyi kendine yük etmemiş olacaksın.

3. Tekrar Eden Döngüleri Fark Et

Hep aynı şekilde gerçekleşen olayların, tekrarlayan döngülerin farkında mısın? Belki olaylar farklı ama verdiği hisler aynı. Bu döngülerin dışına çıkmak yeni bir olasılıklar zinciri yaratmak anlamına geliyor. Öncelikle hangi konuda sürekli tekrarlayan şeyler yaşadığını fark etmeye çalışarak işe başlayabilirsin. Bu konuda hangi olaylar yaşadın? Ne gibi sonuçlarla karşılaştın? Tüm bunlar sana ne hissettirdi? Ana hatlarıyla çerçeveyi çizdikten sonra bu döngüye ihtiyaç duyma sebebini araştırabilirsin. “Ben neden böyle bir döngüye kendimi hapsedeyim?” diye düşünüyor olabilirsin. Bu noktada dürüst olmak önemli. Belki her döngüden başarı ile çıkmak senin için ne kadar güçlü olduğunun bir kanıtıdır. Sence güçlü olduğunu hissetmek için aynı döngüleri tekrar tekrar yaşamana gerek var mı? İhtiyacın olmayan tüm bu döngüleri kırmak senin elinde. Fark et, kabul et ve bilinçli olarak değiştir.

Belirlediğin konuyu temsilen bir yuvarlak çiz. Bu yuvarlağın etrafında parmağını gezdirerek konuya ilişkin tekrar eden her olayı gözden geçir. Burada başkalarının ne yaptığından ziyade senin hangi eylemlerde bulunduğun önemli. Farklı olaylardaki ortak olan bir davranışını bul. Aslında döngü tam bu nokta. Senin tekrar eden eylemin aynı şeyleri defalarca yaşamana sebep oluyor. Şimdi bir karar ver ve bu kez başka bir eylemde bulunmaya niyet et. İşte o zaman döngüyü kıracak ve ihtiyacın olmayan dersleri tekrar tekrar almak zorunda kalmayacaksın.

4. Beslenme Şeklini İncele

Besleniyor musun yoksa bazı duygusal boşlukları mı dolduruyorsun? Tıpkı alışverişte olduğu gibi beslenmenin de farkında ol. “Bu yemeğe ihtiyacım var mı?” “Gerçekten aç hissediyor muyum?” gibi sorularla beslenmenin takibini yapabilirsin. İhtiyacın olmayan besinleri almamaya özen göster. Gerçekten aç hissetmediğin halde yemek yemeye yöneliyorsan seni yönlendiren duyguyu bularak bu durumu çözebilirsin. Özellikle hangi noktalarda tam olarak tatmin olmadığını fark et ve bunlarla yüzleş. Kendine bir takip çizelgesi oluştur. Hangi tür yiyecekleri hangi duygularla eşleştirdiğini yaz. Mesela çok fazla tatlı yemek istediğinde duygun ne? Yağlı gıdalar tüketme ihtiyacın olduğunda hangi hislerin ağır basıyor? Hepsini takip et. Böylelikle ihtiyacın olmayan hiçbir şeyi yemeyeceksin. Üstelik esas ihtiyacın olan şeyi ve beslenmesi gereken hissini fark edecek ruhunu doyurmaya başlayacaksın.

5.Dolap ve Çekmecelerini Gözden Geçir

Dolap ve çekmece düzeni insanın ruh hali ile birebir ilişkilidir. Kafan karışık ise genellikle dolap ve çekmecelerinde de karışıklıklar mevcuttur. Bahara girmeden evinin bu köşelerini sanki zihnini düzenler gibi düzenlemeye ne dersin? Evinde bulunan tüm dolapları ve çekmeceleri gözden geçir. İçinde ihtiyacın olmayan, artık kullanmadığın ya da sana kötü şeyler hissettiren her ne varsa onlarla vedalaş. “Hatıra” diye sakladığın şeyler gerçekten kıymetli mi? Yoksa ne zamana ait olduğunu bile hatırlamadığın şeyler mi? Tüm dikkatini buradaki eşyalara ver. Bir ara kullanırım dediklerinin sende ruhsal bir ağırlığa bile sebep olabileceğini unutma. Kullanmayacağını çok iyi bildiğin ama atamadığın eşyaların varsa bu noktada kendinle yüzleş. “Neden ihtiyacım olan şeylerin evimi meşgul etmesine izin veriyorum?”,  “Onları bırakmak ben de hangi duyguyu tetikliyor?” “Sevmediğim eşyalarla bile niçin vedalaşamıyorum?” gibi sorular sana farklı bir bakış açısı sunacaktır.

Tüm dolapları bir günde bitirmek zorunda değilsin. Bunu bir ritüel haline getirmek ve farkındalıkla yapmak çok daha faydalı olacaktır. Gereksiz bulduğun her şeyle vedalaştıktan sonra yeni bir düzene alan açmış olacaksın

Dolap ve çekmecelerinizin daha ferah ve düzenli olması için birkaç yardımcı;

Serinin 2. Günü “Arınma” ile devam edecek. Solan yapraklarımızı yeniden yeşertmemiz, daha fazla kök salmamız ve canlanmamız niyetiyle…

Keyifli ve enerji dolu bir gün dilerim.

Dr. Yasemin Geçerler