Her zaman altını çizdiğim gibi temiz beslenmek istiyorsak, besinlerin en doğalını tüketmeli, her şeyi mevsiminde yiyip içmeliyiz. Zaten yaz, besinlerde çeşitlilik bakımından oldukça zengin bir mevsim olduğu için yazın beslenmede sorun yaşamıyoruz. Bin bir çeşit, rengarenk, taptaze kütür kütür meyveler, sebzeler çok uygun fiyatlarla semt pazarlarında, marketlerin tezgahlarında bizleri bekliyor. Kışın depoladığımız yağları eritmek, şişliklerden, ödemden kurtulmak, sağlıklı beslenerek kilo vermek için bu taze besinlerin keyfini çıkarmak lazım, diyorum.

İşte bunun için yine yaz mevsimine ait bir meyveye olan aşkımdan bahsedeyim. Aslında yiyen herkesin tadını çok sevdiği, ama pek çok kişinin de pazarlarda, marketlerde böğürtleni özellikle aramadığını biliyorum. Yani her ne kadar bir elma, portakal, kiraz kadar yaygın tüketilmeyen böğürtlenin içerdiği faydalı besinleri, sağlığımıza katkıları bilinseydi, çok daha fazla tüketilirdi. Bu sebeple de böğürtlen tarımı yapan kişiler daha fazla olurdu. Ancak şu an için böyle bir durum söz konusu olmadığına göre, ben size anlatayım o zaman; böğürtlenin içeriğinde neler var ve böğürtlen nelere faydalı diye!

Böğürtlenin besin değerleri

100 gram böğürtlen;

  • 30 kalori,
  • 5 gram yağ,
  • 1 miligram sodyum,
  • 162 miligram potasyum,
  • 10 gram karbonhidrat,
  • 5 gram lif,
  • 9 gram şeker,
  • 4 gram protein,
  • 214 IU A vitamini,
  • 29 miligram kalsiyum,
  • 21 miligram C vitamini,
  • 6 miligram demir,
  • 20 miligram magnezyum içeriyor.

Besin değerleri yukarıda saydığım gibi çok yüksek olan böğürtlen, bunlar dışında B1, B2, B3, B6, E ve K vitaminleri içeriyor. Çok kaliteli bir aminoasit kaynağı olan böğürtlen, bolca diyet lifleri de içerdiği için uzun süre tok tutar, sağlıklı atıştırmalıklara eğilimi azaltır ve dolayısıyla da kilo vermeye yardımcı bir meyvedir.

Böğürtlen, kalbi korur!

Böğürtlene koyu rengini veren madde, antosiyaninlerdir. Antosiyaninler ise vücutta antioksidan görevindedirler, hücrelere zarar veren, yaşlanmayı hızlandıran serbest radikalleri etkisiz hale getirirler. Vücuda yeterince antioksidan alındığında enflamasyon oluşma riski azalır, bu sayede kalp ve damar sağlığı da korunur. Bununla birlikte damar sertliğini önleme, kalp krizi ve felç gibi kardiyovasküler sorunlarından korunmak için çok önemli olan C vitamini de böğürtlende bolca bulunur. Böğürtlenin içindeki C vitamini sayesinde de kalbin sağlığını desteklemek mümkün.

Böğürtlen, gözleri korur!

A, C vitaminleri ve antosiyaninler göz sağlımız açısından çok önemlidir. Özellikle de yaşla birlikte oluşan görme kayıplarının önlenebilmesi için vitaminler ve antioksidanlar bakımından zengin beslenmek gerekiyor. Böğürtlen tüketerek makula dejenerasyonu ve kataraktı da önlemek mümkün.

Böğürtlen, sindirim sistemini destekler!

Bağırsaklarımızın görevini tam olarak yerine getirebilmesi, sindirim sistemimizin çalışabilmesi için günlük belli bir miktar lif almamız gerekiyor. Lif bakımından zengin olan taze meyve ve sebzelerden yeterince tükettiğimizde sindirim sorunları yaşamayız. İşte % 5 oranında lif içeren böğürtlen de sindirim sistemimizi koruyan, fonksiyonlarını destekleyen bir meyvedir. Bu sebeple mevsimindeyken bolca böğürtlen tüketmek, kış için de yıkayıp derin dondurucuda saklamak arada çay olarak tüketmek bağırsaklarımıza iyi gelir.

Böğürtlen, kadınlar için daha faydalıdır!

Böğürtlenin içinde doğal östrojen olan fitoöstrojenler bulunmaktadır. Bunlar üreme çağındaki kadınların adet dönemlerinin düzenlenmesine yardım eder ve adet dönemi problemlerini en aza indirmeye yardımcı olur. Bununla birlikte menopoza girmeden önceki dönemde ve menopoz döneminde yaşanan sıcak basması gibi semptomları azaltır. Bu dönemlerin daha kolay geçmesini sağlar.

Böğürtlen, kaliteli bir antioksidan kaynağıdır!

Antioksidanlar; hücrelerin, organların, aslında tüm vücudun sağlıklı çalışması, hasarlardan korunması, daha uzun süre canlı kalabilmesi için çok önemlidir. Zira hücre hasarına, hücre ölümüne, yaşlanmaya yol açan serbest radikallerle savaşabilmenin en etkili yolu antioksidanlar bakımından zengin beslenmektir. İşte bu bağlamda böğürtlen de; fenolik asitler, flavonoidler, flavonaller açısından oldukça zengindir. Bundan dolayı da düzenli aralıklarla böğürtlen yiyen, böğürtlen çayı tüketenlerin vücutları oldukça dirençli olur, oksidatif hasarların yol açtığı pek çok hastalıktan korunmak mümkün olur.

Böğürtlen, kanser karşıtıdır!

Böğürtlende bulunan antioksidanlar ve mikro besinler vücutta kanserli hücre oluşumunu önler. Böğürtlenin içeriğindeki elagik asit ve siyanürleme 3 glikozit türü fitokimyasallar, tümör oluşumunu ve büyümesini engelleyici özellik gösterir. İşte bu sebeple böğürtlen kolon, akciğer ve özofagus kanserleri başta olmak üzere pek çok kanser türünün oluşumunu ve gelişimini önler.

Böğürtlen, damarları korur!

Siyanürleme 3 glikozit türü faydalı bileşenleri içeriğinde barındıran böğürtlen, kan damarlarının hasar görmesine sebep olan endotelyal disfonksiyonu önler ve oksidatiflerin aktivitelerine karşı savaşır. Bu sayede kan damarları işlevlerini çok daha iyi bir şekilde yerine getirir. DNA hasarı, damar sertleşmesi ve damar yetmezliği gibi sorunların yaşanma riski de azalır.

Böğürtlen, beynin işlevlerini korur, destekler!

Böğürtlenin içindeki; A, B1, B2, B3, C, E, K vitaminleri, selenyum, magnezyum, çinko ve manganez mineralleri sağlıklı çalışan bir beyin için ihtiyaç duyduğumuz her şeydir. Bu mineral ve vitaminler beyin hücrelerinin sağlığını korur, nörolojik bozuklukları önler. Bu bakımdan düzenli olarak böğürtlen tüketimi sayesinde bellek kaybı, zihinsel yetersizlik, bilişsel zayıflık, algılama ve hatırlama güçlüğü gibi sorunlara yakalanma riski azaltılabilir. Bilimsel araştırmaların sonuçları düzenli böğürtlen tüketimi ile bilişsel işlevlerin artışı arasında pozitif bir ilişki olduğunu kanıtlar niteliktedir.

Böğürtlen, cilt dostu bir meyvedir!

Antosiyaninler, polifenoller, A, B, C, E ve K vitaminlerini bolca barındıran böğürtlen cilt yaşlanmasının önüne geçebilen çok etkili bir meyvedir. Özellikle cilt yaşlanmasına sebep olan serbest radikallerle savaşması, cilt hücrelerini canlandırıp tazelemesiyle cildin fresh halini korur, cilt hastalıklarının da önüne geçer. % 5 oranında lif, yaklaşık % 70 oranında da su içeren böğürtlen, cildin elastikiyetini koruyabilmesi için çok değerlidir. Yağlı ve sivilceli ciltlere sahip olan kişilerin sıklıkla böğürtlen tüketmeleri önerilir. Bu sayede cilde detoks yapmak mümkün olur.

Böğürtlen çayı tarifi

1 çay bardağı taze böğürtleni ya da katarlardan satın aldığınız kurutulmuş böğürtleni yıkayın ve bir demlik veya cezvenin içine koyun. Ardından 1 buçuk su bardağı da su ekleyin ve birkaç dakika kaynatın. Ocağı kapattıktan sonra yaklaşık 5 dakika demlenmesini bekleyin ve ılık olarak tüketin.

Böğürtlen çayınızın daha etkili olabilmesi için içine birkaç tane böğürtlen yaprağı da atmayı unutmayın. Zira böğürtlenin meyvesi kadar yaprağı da şifalıdır ve pek çok derde deva olabilir.

Böğürtlen, hamilelikte çok faydalıdır!

İçerdiği pek çok vitamin ve minerallere ek olarak yüksek oranda folik asit ve folat içeren böğürtlen tam anlamıyla bir gebelik dostudur. Hem anne adayının hem de bebeğin ihtiyaç duyduğu tüm faydalı besinler böğürtlenin içinde bulunmaktadır. Böğürtlen hem anne adayının hem de bebeğin hücre işleyişini düzenler, bebeğin zihinsel ve fiziksel gelişimini destekler. bu bakımdan hamilelerin böğürtlen yemeleri, böğürtlen çayı içmeleri faydalı olur.

Böğürtlen tüketecek olanlara öneriler

  • Böğürtlenin olgunlaşmış olanlarında tüketilmelidir. Zira henüz olgunlaşmamış yeşil böğürtlen kabızlık ya da ishal gibi sindirim sorunlarına yol açabilir.
  • Tanen duyarlılığı olan kişilere böğürtlen tüketimi önerilmez.