Uzman diyetisyenlere göre her besin grubundaki en iyi ve en kötü seçenekler bu yazımızda…

Gerçekten de düşündüğünüz kadar sağlıklı mı besleniyorsunuz?

Meyve, sebze, tahıl ve yağsız proteinlerden oluşan bir beslenme programına sahipseniz, muhtemelen doğru besleniyorsunuz. Ancak günde 5 öğün besleniyor ve sağlıklı bir kiloda olsanız bile, farkında olmadan yiyecek seçimlerinde hala hata yapma şansınız vardır. Aslında siz sağlıklı seçimler yaptığınızı düşünürken, istemeden vücudunuza aşırı şeker ve sodyum yüklüyor olabilirsiniz. Beslenme uzmanlarından; sebze, meyve, baklagiller, tahıl, protein, süt ve yağlar gibi her kategorideki en iyi ve en kötü seçenekleri belirlemelerini istedik, böylece siz de beslenme programınızdaki yanlışları temizleyebilir, boşlukları doldurabilirsiniz.

En iyi sebzeler: Koyu, yeşil yapraklılar

En iyi yeşillikler; ıspanak, lahana, marul, karalahana, hardal yeşillikleri ve brokoliyi de içeren koyu renkli olanlardır. Bunlar vitamin, mineral ve fitokimyasallarla dolu, hücrelerin korunmasına ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olan bitkisel besin öğeleri içeren besinlerdir. Her hafta koyu yeşil yapraklı sebzelerden 1.5-2 su bardağı miktarında tüketilmelidir. Bunu, koyu yeşil yapraklı sebzeleri salatalarda, dürümlerde, sandviçlerde ya da mezelerde kullanarak yapabilirsiniz. Çiğ yeşilliklerin büyük bir bölümünde bulunan o acı tadı sevmiyorsanız, onları püre haline getirmeyi deneyebilirsiniz. Ayrıca dilerseniz biraz zeytinyağı ve deniz tuzu ile karıştırarak fırında pişirebilir ve cips haline getirebilirsiniz.

En kötü sebzeler: Konserve olan tüm sebzeler

 

Konserve sebzeler genellikle lif ve diğer besin maddelerinden arındırılmış ve çoğunlukla sodyum ile yüklenmiştir. Sebzeleri konserve olarak tüketirseniz, beslenme kalitesinde bir düşüş yaşarsınız ve daha da kötüsü, bilinçsizce beslenmenize şeker, sodyum, katkı maddeleri ya da lezzet verici maddeler ile tüketerek öğünlerinizi çok daha zararlı hale getirmiş olacaksınız. Konserve sebzelerin rahatlığına ihtiyacınız varsa, onun yerine dondurulmuş sebzeleri tercih edebilirsiniz. Dondurulmuş sebzeler, konserve olanlara göre çok daha sağlıklı ve tazedir;çünkü hasat yerinde hızla dondurulurlar.

En iyi baklagiller: Pişmiş baklagiller

Nohut, siyah fasulye ve pinto fasulyesi, tahıl ve sebze ile kombine edildiğinde sağlıklı bir yemek için mükemmel bir alternatif sunar. Bütün bunlar bitki temelli olduğundan ve lif ve bitkisel protein yönünden çok zengin oldukları için bunlar özellikle iyi” diyor. Ayrıca pişmiş baklagil tüketimi, kronik hastalıklar ve obezite riskini azaltmakla da bağlantılıdır. Baklagilleri evde pişirmek en iyisidir. Bunları salatalara, çorbalara, sotelere ekleyebilir ya da baklagil yemeklerini deneyebilirsiniz.

En kötü baklagiller: Konserve nohut ve fasulyeler

Konserve nohut ya da fasulyeler, porsiyon başına 3 çay kaşığı şeker ve % 50 daha fazla sodyum içerir. Baklagilleri evde pişirerek, şekeri ve tuzu kesebilirsiniz. Konserve fasulye almanız gerekiyorsa da etikete baktığınızdan emin olun. Konservelerin bir çoğu porsiyon başına 900 mg’ın üzerinde sodyum içerir. Servis başına 500 mg’dan daha az sodyum içeren konserveler arayın.

En iyi meyve: Avokado

Avokadonun yağ oranı yüksek olabilir, ancak içerdiği yağ kap dostu olarak bilinen tekli doymamış yağ asitleridir. Avokado, sağlıklı yağların mükemmel bir kaynağıdır ve vücut için onlarca gerekli besin içerir. Lif, B vitamini, E vitaminleri ve potasyum oranı yüksektir. Salatanızı süslemek için avokadonun çeyrek porsiyonu yeterlidir. Satın alırken, avokadoya bastırdığınızda bir çukur oluşacak kadar yumuşak olmasına özen gösterin.

En kötü meyve: Meyve Suları

 

Genellikle “%100 meyve suyu” olarak pazarlanırlar, ancak bu ürünlerin üzerindeki etiketler tam tersini söylüyor. Meyve suları; şeker, boş kaloriler ve yapay tatlandırıcılar ile yüklüdür. Bazı firmalar, meyve sularının etiketindeki şeker miktarını daha az göstermek için yapay tatlandırıcılar ekliyorlar ancak eklenen bu maddeler; şekerli, tuzlu ve sağlıksız yağlı gıdalara duyulan isteği artırabiliyor.

En iyi tahıl: Tam tahıllar

İnsanlar hala kilo vermek için tahılları hayatlarından çıkarıyorlar, ancak gerçek şu ki, çölyak hastalığı ya da gluten hassasiyeti olmadığı sürece tam tahılları tüketmelisiniz. Tam tahıllı gıdalar; lif, bitki temelli protein, vitamin, mineral ve fitokimyasallarla doludur. Özellikle yulafı hayatınıza mutlaka dahil etmelisiniz. Yulaf; omega-3 yağ asitleri, folat, lif ve potasyum bakımından zengindir, kötü kolesterolü düşürür ve yağ yakar. Yulaf tüketirken, şeker eklenmiş ve paketlenmiş olanlardan kaçının. Onun yerine, sade yulaf kullanın ve meyve ve bal ile tatlandırın.

En kötü tahıl: Beyaz ekmek ve makarna

Beyaz renkli olan ekmek, makarna, pirinç, krakerler ve işlenmiş tahıllarda, kepekler yok edilir. Bu tür tahılların glisemik indeksi daha yüksektir, yani şekerler kan dolaşımına daha hızlı girer ve kan şekeri düzeylerinde çok daha hızlı artış olur. Elinizdekinin tam tahıllı ya da işlenmiş bir tahıl olup olmadığını kontrol etmenin en iyi yolu etiketi üzerindeki ilk kelimenin” tam “olduğunu söylediğinden emin olmaktır.

En iyi protein: Balık ve Tavuk

Deniz ürünleri, yiyebileceğiniz en sağlıklı protein türü olabilir. Omega-3 yağ asitleri ile takviye edilmiş olan balık; vücuttaki iltihaplanmayı azaltır, kan basıncını düzenler ve hassas bağırsak sendromu, astım ve hatta bazı kanserler gibi birçok hastalığın riskini düşürür. Ayrıca yapılan bazı araştırmalar, düzenli olarak balık tüketen kişilerde depresyon ve endişe görülme olasılığının daha düşük olduğunu göstermektedir.

En kötü protein: Kırmızı et ve Şarküteri Ürünleri

Kırmızı eti hemen hepimiz çok seviyoruz ancak hiç de göründüğü gibi masum değil. Kırmızı et, kötü kolesterol ve doymuş yağ yönünden zengindir ve birçoğu kalp hastalığı ve tip 2 diyabet gibi çeşitli kronik sağlık koşullarıyla bağlantılıdır. Sosis, salam, sucuk ve işlenmiş etler; sodyum, koruyucular ve doymuş yağ yönünden zengindir. Ara sıra sosisli yemek iyi gelse de, bunu alışkanlık haline getirmek, kalp hastalığı ve kanser riskini arttırabiliyor.

En iyi bitkisel protein: Kuruyemişler

Bu ısırık boyutunda besin bombaları size; kalp dostu yağlar, protein, vitamin ve mineraller sağlar. Ancak kuruyemiş alırken yağda kavrulmuş ya da paketlenmiş olanlardan kaçının ve bunun yerine çiğ olanları tercih edin.

En iyi yoğurt: Süzme yoğurt

Klasik yoğurdun içerdiği proteinin iki katına sahip olan süzme yoğurt, iyi bir kalsiyum kaynağı olmasının yanında, daha uzun süre tok kalmanıza da yardımcı olur. Lezzetli bir atıştırmalığın yanı sıra, mayonez ya da ekşi kremanın yerine sandviçler ve tatlılar için de kullanılabilir.

En kötü yoğurt: Meyveli yoğurt

 

Pek çok meyveli yoğurt 6 gramlık porsiyon başına 30 grama kadar şeker içerir (bu altı buçuk çay kaşığı anlamına gelir). Bu da, çok kısa sürede tekrar şeker istemenize neden olur. Başka bir deyişle kahvaltıda meyveli bir yoğurt tercih ederseniz, öğle saatinden önce yeniden aç kalırsınız.

En iyi yağ: Sızma zeytinyağı

Sızma zeytinyağı; kalp hastalığı, inme, tip 2 diyabet ve kemik erimesi riskini azaltır. Zeytinyağı kendi başına antioksidan içerir. Ayrıca yapılan araştırmalar, zeytinyağından zengin bir Akdeniz diyetinin, ömrü ve genel sağlığı artırdığını göstermektedir.

En kötü yağ: Trans yağlar

Trans yağlar; kızartılmış gıdalarda, pişmiş pastane ürünlerinde ve işlenmiş atıştırmalık yiyeceklerde bulunur. Gıda üreticileri onları sever, çünkü kullanımı kolaydır, üretmek için ucuzdur ve gerçekten uzun süre dayanır ancak sağlığınız için gerçekten kötüdürler. Trans yağlar, iyi kolesterolünüzü düşürürken, kötü kolesterol düzeylerini artırır; ayrıca kalp hastalığı ve inme riskini de arttırır.