Günümüz toplumu beynini geniş bir sanal gerçeklik sistemine bağlamış durumda ve bunun sebebi de elbette cep telefonları. Sosyal medya gibi oluşumlar sayesinde zihnimiz geçmişte hiç olmadığı kadar bir bilgi değişimi ekosisteminin parçası haline gelmiş durumda. Çalışmalar onun davranışları değiştirebileceğini gösteriyorlar ancak bu bilgi transferlerinin beyninizi nasıl şekillendirdiğini hiç durup düşündünüz mü?

Gri maddenin iç bağlantıları ve karmaşıklığı muazzam, bilimadamları beyin korteksinin 100 milyar sinir hücresine sahip olduğunu tahmin ediyorlar ve her bir sinir hücresinin de ortalama 7000 bağlantısı var. Bu korteks, yeni sinaptik bağlantıların oluşmasına sebep olan deneyimlerle kendini devamlı olarak yeniden programlıyor ve zihinsel altyapıyı değiştiriyor. Titrediği zaman cep telefonuna uzanmak gibi tekrar eden aktiviteler, alışkanlıkların sinir yollarına yerleşmelerini sağlıyor. Çalışmalar pek çok insanın cep telefonu ile bağımlılık düzeyinde bir ilişkisinin olduğunu ve bunun da beklenti, ödül ve geri bildirim döngülerinde değişim yaratarak kompülsif ve bağımlılık yaratıcı davranışlara sebep olduğunu gösteriyorlar. Akıllı telefon alışkanlıklarının hafıza, konsantrasyon, bağımlılık yapıcı davranışlar ve anksiyeteden sorumlu nöral devreleri etkiledikleri gösteriliyor.
İnsanların zihni memnun edici deneyimler yaşamayı aramaya programlıdır ve bunlar arasında basit fiziksel ödüller olabileceği gibi yeni bilgiler, güzellik, lezzetli şeyler, zihni etkileyen bileşikler ve anlamlı ilişkiler gibi daha yüksek düzeyli ödüller de bulunabilir. Beynin ödül sisteminde dopamine duyarlı yollar bulunur ve bunlar istenen sonuçlar alındığında doğal uyuşturucular salgılarlar. Bu ödül sistemi kompülsif kişilik veya şekere düşkünlük gibi şeyler ile suistimal edilebilir.

Bağımlılık fenomeni üzerine çalışan sinir bilimciler, hayvanların açlığın sınırında olsalar bile yemek yerine kokain almalarını sağlayacak bir kolu çektiklerini gösteren bir modeli ortaya koydular. Teknoloji uyuşturucu kadar tehlikeli olmayabilir ancak bazıları için o kadar bağımlılık yapıcı çünkü alışkanlıklar da uyuşturucular gibi aynı ödül mekanizması devresini tetikliyorlar.

Yani kullanıcı titreşimlere, zil seslerine ve akıllı telefondan çıkan diğer tonlara bağımlı hale geliyor. Dijital uyarım almak anında coşku üretiyor ve çalışmalar bunları duymamanın sinirlilik, depresyon ve anksiyete gibi yoksunluk belirtileri ortaya çıkardıklarını gösteriyorlar.

Bazı insanlar başkaları gibi ayarında içemezler ve alkolik haline gelirler, aynısı akıllı telefonlarımız ile olan sağlıklı veya sağlıksız ilişkimizde de geçerli. Cihaza bağımlı hale gelip gelmediğinizi gösteren bazı işaretler var:

• Dürtüsel olarak cihazınızı güncellemeler, aramalar, mesajlar ve yazılar için kontrol mü ediyorsunuz?
• Cihazı kullanırken coşku ve neşe mi hissediyorsunuz?
• Cihazı gerektirmeyen gerçek yaşam aktiviteleri ve ilişkilere daha mı az ilgi gösteriyorsunuz?
• Cihaza erişemediğiniz zaman depresif ve kaygılı mı hissediyorsunuz?
• Cihazınızla gerçek yaşamdaki insanlar ve aileniz ile geçirdiğinizden daha mı fazla vakit geçiriyorsunuz?

Araştırmacılar kullanıcıların sık sık pek çok bilişsel fonksiyonu cihazlara ve internete yüklediklerine dikkat çekiyorlar, yani teknoloji akılda tutma işlemlerini daha az önemli hale getiriyor. Bu gelişim üzerine yapılan çalışmalar, teknolojinin bilişsel yetenekleri arttırabildiğini veya altını oyabildiğini gösteriyorlar. Bu cihazlar ile alışkanlık bazında etkileşim, kullanıcısının hatırlama, düşünme, duyguları yönetme ve dikkat gösterme yetenekleri üzerinde negatif ve kalıcı etkiler oluşturabilir. Kritik düşünme yetenekleri, hafıza ve aritmetik yetenekler biyolojik temellidirler ve bu zihinsel kasların çalıştırılmaları gerekir, çünkü kullan veya kaybet düşüncesine uygundurlar.

Veri, bilgelik ve bilgi ile aynı şey değil. Teknoloji insanlara veri noktalarından oluşan bir yığın sağlıyor ancak bu esnada konunun bağlamını aktarmıyor. Pek çok insan veri denizinde boğuluyor ancak ihtiyaçları olan şey neyin önemli olduğunu anlamalarını sağlayacak bir perspektif, neyin ne olduğu, neyin gerçek olduğu veya gerçek olmadığına dair bilgiler. Çalışmalara göre bu dijital aşırı yükleme, uzun vadeli hafıza oluşumunu bozuyor ve aynı anda birden fazla iş yapmak da aynı etkiye sahip. Her şey bir arada verildiğinde ve acil olarak kodlandığında, beyin neyin önemli olduğunu anlayamıyor ve bunun da zayıf uzun vadeli hafıza ile bağlantılı olduğu gösteriliyor.

Günümüz toplumu narsisizm ile dolu ve insanlar cihazlarına baktıkça ona daha fazla gömülüyorlar. Selfie bunun en önemli örneklerinden bir tanesi, sevseniz de sevmeseniz de kişinin kendine duyduğu ilgi çağı pek de geçmeyecek gibi görünüyor.

Çalışmalar cep telefonu kullanımı ile bireysellik arasında bağlantıyı da gösteriyorlar. Cihaz kullanıcıları toplumsal hizmetlere gönüllü olmakta veya başkaları ile bağ başlatmakta daha zayıflar ve ilgi çekmek isteyenler ile narsisistler sadece cihazlarını kullanarak sosyal medyada ne kadar iyi olduklarını gösterebilecekleri aktiviteleri gerçekleştiriyorlar.

Cep telefonları, akıllı cihazlar ve teknolojinin imkanları arttırmaları istendi ancak artan kanıtlar, bunun tam tersinin olduğunu ve bu cihazların dikkat gösterme süresini azalttığını gösteriyorlar. Bu cihazların günlük yaşamdaki hakimiyetleri büyümeye devam ettikçe, diğer aktivitelere konsantre olma yeteneğini yok ettiğini ve depresyona yol açtığını gösteren kanıtlar da var.

Cihazlar elbette günlük yaşantımızda pek ç ok önemli fonksiyon ve fayda sağlıyorlar ve bazıları için onlar olmaksızın bir hayat mümkün olmayabilir ancak onları kullanmanın olumsuz yanlarının da farkında olmak gerekli. Bu olumsuz özelliklerden kaçınmak için günlük olarak beyninizi bu ağdan koparın ve teknolojiye ara verin, cihazınızın size hakim olmasına engel olun.

Dijital orucunuzu zamanlayın, cep telefonu kullanımı gerektirmeyen aktivitelerden keyif alın, ekrandan uzak gerçek çiçek ve gökyüzünün keyfini çıkarın, gerçek kişilerarası bir sosyal ağa katılın ve kitap kulübü, yemek pişirme, gönüllü işler, fotoğrafçılık gibi hobilere dahil olun, bildirimleri kapatın, yoga ve meditasyon gibi zihni rahatlatacak aktivitelerde bulunun ve teknolojiyle olan zamanınızı dengeleyin. Zihniniz size bunun için teşekkür edecek.