Sağlık otoriteleri coronavirüsün sebep olduğu COVID-19’un gribe benzer şekilde mevsimsel bir hastalık haline gelebileceğini belirtiyorlar.

ABD’deki Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü’nün direktörü Dr. Anthony Fauci, ilk işaretlere göre COVID-19’un grip gibi mevsim değişimleri ile geri dönebileceğinin belirtileri olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Güney yarımküre kış mevsimine giriş yaparken, vakaların ortaya çıktığını görüyoruz. Hatta oldukça dikkat çekici bir salgın var ve bu nedenle kaçınılmaz şekilde ikinci defa bir salgın döngüsünün başlaması ihtimaline karşı hazırlıklı olmamız gerekiyor.”

Virüs gelecek sonbaharda veya kış aylarında tekrar geri dönerse, bu yeni döngüde aşının da hazır olması gerekiyor.

Vanderbilt Üniversitesi Tıp merkezi’nde bulaşıcı hastalıklar uzmanı olan Dr. William Schaffner de bu görüşü paylaşıyor ve ekliyor: “Pek çoğumuz Tony Fauci’ye benzer bir bakış açısına sahibiz ve bu görüşe birbirimizden bağımsız şekilde ulaştık.

Coronavirüsün güney yarımkürede kış aylarında daha yaygın hale gelme ihtimali olduğunu düşünüyoruz ve gelecek kış sezonunda tekrar kuzey yarımküreye dönüş yapabilir. Grip, diğer solunum yolu virüsleri ve coronavirüs ile baş etmemiz gerekecek.

Bu virüsün mevsimsel bir yapısının olmasını gerçekten umuyorum çünkü böylece gerilemeye başlar ve gelecek kış mevsimine kadar bir ara vermiş oluruz. Ancak korktuğum şey, bize grip kadar geniş bir zaman imkanı tanımaması.”

Yaz aylarında girerken COVID-19 vakalarında bir gerileme olması gerekiyor ve uzmanlar bunun virüsün dönüşüne çözüm bulmak için daha fazla zaman sağlayacağını belirtiyorlar.

Dr. Dean Blumberg ise şöyle diyor: “Yaz aylarında biraz ara elde edebiliriz ve bu da aşı geliştirme, korunma ve diğer önlemler konusunda bize daha fazla vakit verebilir.”

Avustralya’da Hazırlıklar

Güney yarımküre kış aylarına girerken, bazı erken önlemler alınmaya başlandı.

Avustralya’da normalde yıllık grip aşılarının Nisan-Mayıs aylarında yapılması önerilir ancak bu sene aşı önerisi çok daha erkene alındı.

Dr. Harry Nespolon şöyle diyor: “Eğer insanlar aşı olmazlarsa ve grip ile coronavirüs hastalarının miktarı birlikte artarsa, daha fazla hayati risk olacak. Coronavirüsün yayılımı nedeniyle bu sene normal bir kış sezonu olmayacak. Görmek istediğimiz son şey bir hastanın hem grip hem de coronavirüs kapmış olması.”

Avustralya’da şu anda 5000’den fazla onaylı coronavirüs vakası bulunuyor.

Mart’ın sonunda Avustralya yönetimi toplu alanlarda buluşabilecek insan sayısını 2 ile sınırlandırdı. Ayrıca temel aktiviteler haricinde dışarı çıkmamayı önerdi.

Schaffner bu konuda şöyle diyor: “Görünüşe göre Avustralya kışa girerken adım adım önlem alıyor ve başlarda fazla sıkı olmaktan kaçınıyor. Böylece insanların adım adım hastalık önlemlerine alışmaları hedefleniyor.”

Alınacak Dersler

Coronavirüsün güney yarımkürenin grip mevsiminin coronavirüs ile aynı döneme denk gelmesi ideal bir hal olmasa da, Blumberg bu ülkelerin kuzeydeki komşularından bir şeyler öğrenebileceklerini belirtiyor.

“Güney yarımküre, kuzey yarımkürede olup bitenlerden bir ders alabilir ve böylece ne kadar agresif şekilde hareket edilmesi gerektiğine dair eylemlerine bir karar verebilir.

Örneğin İngiltere gibi hastalığı çok ciddiye almama ve İtalya gibi sosyal mesafe uygulamasını geç uygulamayı tercih edebilecekleri gibi, en baştan işi çok ciddiye alan ve çok sıkı şekilde testler uygulayan ülkeleri de örnek alabilirler.”

Blumberg güney yarımküredeki ülkelerin kışa giriş için hazırlanmaları gerektiğini ve hem grip hem de coronavirüste artışlar beklemelerini öneriyor.

“Sanırım hali hazırda işleri hızlandırdılar. Şimdi test kapasitesini arttırmak, kamu sağlık kurumlarını hazırlamak ve temas takibi ile testler konusunda mevcut personel sayısını arttırmak için iyi bir zaman. Ayrıca hastane politikaları ve işlemlerini planlamak ve hasta artışına hazırlanmak da önemli.”

Mutasyon Endişesi

COVID-19 hastalığına sebep olan SARS-CoV-2 yani coronavirüs, bir RNA virüsü. RNA, DNA’dan daha dengesiz ve bu nedenle hızlıca mutasyon geçirebiliyor.

Dünya çapında uzmanlar, coronavirüsü genetik değişimler için inceliyorlar.

Dr. Yvonne Maldonado şöyle diyor: “Dünya çapında gen dizilimi sayılmış 800 tane tür bulunuyor. Diğer virüsler gibi mutasyon geçiriyor ancak çok fazla da değişmiyor.

Bu virüsün zaman içerisinde çok fazla değişmeyeceğini gösteren kanıtlar var ve bu iyi bir haber çünkü gelecekte olanlar şimdi olanlara hayli benzer olacaktır ve bu da aşı ve terapi geliştirme konusunda zaman yaratabilir.”

Virüsün mevsimsel olarak geri dönmesi ihtimaline karşı hazırlıklı olacağımız konusunda umutlu.

“Dünyadaki bu alanda çalışabilecek her bilimadamı şu anda bunun üzerinde çalışıyor. Eğer toplu zekamızı ve gücümüzü bir araya getirirsek ve yaratıcı düşünürsek, hasta olma ihtimalimizi düşürecek yaklaşımlar elde edebiliriz.

Eğer geri dönerse, en azından virüsü anlama konusunda yol almış olacağız ve neden bu etkileri yarattığını öğrendiğimizde bunların olmasını da önleyebileceğiz.”