Yeni coronavirüsten kaynaklanan COVID-19 hastalığı, son dönemlerin en popüler haberleri arasında. Ancak dünya coronavirüs kavramıyla 2003 yılında yaşanan SARS hastalığı ile zaten tanışmıştı.

Hem COVID-19 hem de SARS coronavirüslerden kaynaklı rahatsızlıklar. SARS’a sebep olan virüs SARS-CoV olarak bilinirken, COVID-19’a sebep olan virüs ise SARS-CoV-2 olarak biliniyor. Ayrıca başka türlerde insan coronavirüsleri de bulunuyorlar.

İsimlerinin benzer olmasına karşın COVID-19 ve SARS’a sebep olan coronavirüsler arasında bazı farklar mevcut.

Coronavirüs Nedir?

Coronavirüsler ayrı bir virüs ailesine dahiller. Çok geniş bir konakçı aralıkları var ve insanlar da bunun içerisinde. Fakat coronavirüslerin büyük bir kısmı yarasalarda bulunuyor.

Yüzeylerinde taça benzeyen dikenli oluşumlar mevcut. Corona kelimesi latince taç anlamına geliyor ve virüs de adını zaten bu yapıların taç gibi olmasından alıyor.

İnsan coronavirüsleri genelde soğuk algınlığı gibi hafif solunum yolu hastalıklarına sebep oluyorlar. Hatta insan coronavirüsleri, yetişkinlerdeki üst solunum yolu hastalıklarının %10-30’undan sorumlular.

Yeni coronavirüs türü ise hayvan coronavirüslerinden birisinin insanlara hastalık geçirme kabiliyeti kazanması sonucunda ortaya çıktı. Mikroplar hayvanlardan insanlara geçtiklerinde buna zoonotik geçiş adı veriliyor.

İnsanlara geçen coronavirüsler ciddi hastalıklara sebep olabilirler. Bunun çeşitli sebepleri var ancak en önemlisi insanların yeni virüse karşı bağışıklığının olmaması. Bu virüslerin bazı örnekleri şöyle:

  • SARS-CoV, SARS’a sebep olan virüs, ilk olarak 2003 yılında görüldü
  • MERS-CoV, MERS’e sebep olan virüs, ilk olarak 2012’de görüldü
  • SARS-CoV-2, COVID-19’a sebep olan virüs ve ilk olarak 2019’da görüldü

SARS Nedir?

SARS-CoV virüsünün sebep olduğu solunum yolu hastalığına SARS adı veriliyor. Açılımı ağır akut solunum sendromunun İngilizcesi.

Küresel SARS salgını 2002’den 2003’ün ortalarına kadar sürdü. Bu süreçte 8000 insan hasta oldu ve 774 kişi de öldü.

SARS-CoV’un kökeninin yarasalar olduğu düşünülüyor. Virüsün insanlara geçmeden öncee yarasalardan bir hayvan ara konakçı olan kedilere geçtiği düşünülüyor.

SARS’ın ilk belirtilerinden birisi ateştir. Ayrıca şu belirtiler de eşlik edebilir:

  • öksürük
  • kırgınlık ve bitkinlik
  • beden sızıları ve ağrıları

Solunum yolu belirtileri kötüye gidebilir, nefes darlığına sebep olabilirler. Ciddi vakalar hızlıca ilerlerler ve zatürree ile solunum yolu problemlerine sebep olabilirler.

COVID-19’un SARS’tan Farkı Ne?

COVID-19 ve SARS pek çok şekilde benzerdir. Örneğin ikisi de şu özelliklere sahiptir:

  • coronavirüslerden kaynaklı solunum yolu hastalıklarıdırlar
  • yarasalardan çıktıkları ve ara konakçı ile insanlara geçtikleri düşünülüyor
  • virüse sahip kişinin öksürmesi ve hapşurması ile ortaya çıkan damlacıklarla, ayrıca kirli nesnelere dokunma ile bulaşıyorlar
  • havada ve yüzeylerde benzer hayatta kalma oranlarına sahipler
  • bazen oksijen veya mekanik ventilasyon gerektiren ciddi hastalıklara sebep olabiliyorlar
  • hastalık ilerledikçe belirtiler daha kötü hale gelebiliyorlar
  • yaşlı bireyler ve sağlık problemleri olanlar gibi benzer risk gruplarına sahipler
  • özel bir tedavi veya aşıları yok

Bu iki hastalık ve onlara sebep olan virüslerin bazı farklı yanları da mevcut.

Belirtiler

Genel olarak COVID-19 ve SARS belirtileri benziyorlar ancak bazı ciddi farklar da var:

Belirtiler

COVID-19

SARS

Yaygın belirtiler

Ateş, öksürük, bitkinlik ve nefes darlığı

Ateş, öksürük, kırgınlık, beden sızıları ve ağrıları, baş ağrısı ve nefes darlığı

Az görülen belirtiler

Burun akıntısı veya tıkanması, baş ağrısı, beden sızıları ve ağrıları, boğaz ağrısı, bulantı, ishal

Üşüme, ishal

Şiddeti

COVID-19’a sahip olan insanların %20’sinin tedavi için hastaneye yatması gerekiyor. Bu grubun küçük bir kısmının mekanik ventilasyona ihtiyacı oluyor.

SARS vakaları genel olarak daha ağırdılar. SARS’a sahip olan insanların %20-30’unun mekanik ventilasyona ihtiyacı vardı.

COVID-19’un öldürücülük oranları konum ve nüfusun özelliklerine göre değişiklik gösteriyor. Genel olarak konuşmak gerekirse yüzde 0.25 ve 3 arasında değişiyor.

SARS çok daha öldürücüydü ve tahmini ölüm oranı %10 civarındaydı.

Bulaşma

COVID-19’un SARS’tan daha kolay bulaştığı görülüyor. Bunun muhtemel açıklamalarından bir tanesi, virüs yükünün COVID-19’u kapmış insanların belirti geliştirmelerinin ardından en çok burun ve boğazda toplanması.

Bu durum SARS’tan farklı çünkü SARS’ta virüs yükü hastalığın ileri evrelerinde zirve yapıyordu. Yani COVID-19’a sahip insanlar virüsü enfeksiyonlarının erken döneminde yaymaya başlıyorlar. Bu dönemde belirtiler yeni ortaya çıkıyorlar ancak henüz kötüleşmemiş oluyorlar.

ABD’deki Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, COVID-19’un belirti göstermeyen insanlar tarafından da yayıldığını belirtiyor.

İki hastalık arasındaki farklardan bir diğeri ise SARS’ın belirtiler daha ortaya çıkmamışken yayılmaması.

Moleküler Faktörler

Son yapılan çalışmalardan bir tanesinde, SARS-CoV-2’nin genetik bilgisinin SARS virüsünden ziyade yarasalardaki coronavirüslere yakın olduğu görülüyor. Yeni coronavirüsün SARS virüsüne genetik benzerliği %79 oranında.

SARS-CoV-2’nin reseptör bağlanma alanı da diğer coronavirüsler ile karşılaştırılmış. Bir virüsün hücreye girebilmesi için virüsün hücre yüzeyinde bulunan reseptör proteinler ile etkileşime girmesi gerekiyor. Virüs bunu kendi yüzeyindeki proteinler ile gerçekleştirir.

SARS-CoV-2’nin reseptör bağlanma alanının protein dizilimi analiz edildiğinde, ilginç sonuçlar bulunmuş. SARS-CoV-2 genel olarak yarasa coronavirüslerine benzer olsa da, reseptör bağlantı bölgesi SARS-CoV’e benziyormuş.

Reseptör Bağlanması

Yeni coronavirüsün hücrelere girmek için kullandığı bağlanma yollarının SARS virüsü ile karşılaştırması için çalışmalar devam ediyorlar. Şimdiye değin çeşitli sonuçlar geldi. Ayrıca aşağıdaki araştırmaların sadece proteinler ile yapıldığı ve tüm virüs ile yapılmadığını da belirtmek gerek.

Son çalışmalardan birisinde iki virüsün de aynı konakçı hücre reseptörünü kullandıkları onaylandı. Ayrıca her iki virüs için de giriş bağını oluşturan viral proteinler aynı sıkılığa sahipler.

Başka bir çalışmada ise konakçı hücre reseptörüne bağlanmaktan sorumlu viral proteinlerin belli bir bölgesi karşılaştırılmış. SARS-CoV-2’nin reseptör bağlanma bölgesinin SARS-CoV’e göre daha yüksek çekime sahip olduğu görülmüş.

Eğer yeni coronavirüs gerçekten konakçı hücresine daha sağlam şekilde bağlanıyorsa, bu onun neden SARS’tan daha hızlı yayıldığını açıklayabilir.

COVID-19 SARS’tan Daha Uzun Süre mi Kalacak?

2003 yılından beri küresel bir SARS salgını olmadı. Son rapor edilen vaka 2004 yılından ve laboratuvarda elde edilmiş. O zamandan beri yeni vaka yok.

SARS toplum sağlığı önlemleri ile başarılı şekilde sınırlandırıldı:

  • erken teşhis ve izolasyon
  • temas takibi ve izolasyon
  • sosyal mesafe

COVID-19 için aynı önlemleri uygulamak onu ortadan kaldırır mı? Bu durumda biraz daha zor olabilir.

COVID-19’un biraz daha uzun süre bizimle kalacak olmasının bazı sebepleri şöyle:

  • COVID-19 olanların %80’i hafif hastalık geçiriyor. Bazıları hasta olduğunun farkına bile varmıyor. Bu da kimin hasta olup kimin olmadığını tespiti çok zor hale getiriyor.
  • COVID-19 sahibi insanlar virüsü SARS’a göre çok daha erken dönemde yaymaya başlıyorlar. Bu da başkalarına bulaşmadan önce virüsü tespit ve izole etmeyi zorlaştırıyor.
  • COVID-19 toplumlar içerisinde kolayca yayılıyor. SARS ise daha çok sağlık kurumlarında yayılıyordu.
  • 2003 yılına göre küresel olarak daha fazla bağımız mevcut ve bu da COVID-19’un bölgeler ve ülkeler arasında yayılmasını kolaylaştırıyor.

Grip ve soğuk algınlığı gibi bazı virüsler mevsimsel düzen takip ederler. Bundan dolayı COVID-19’un havalar ısınınca ortadan kalkıp kalkmayacağı sorusu mevcut. Bunun cevabı henüz belli değil.

Sonuç Olarak

Hem COVID-19 hem de SARS coronavirüslerden kaynaklanıyor. Bu hastalıklara sebep olan virüslerin insanlardan önce bir ara konakçıya geçtikleri düşünülüyor.

COVID-19 ile SARS arasında pek çok benzerlik mevcut. Ancak büyük farklar da var. COVID-19 vakaları hafif-yüksek şiddette olabilirken, SARS vakaları genelde şiddetli oluyordu. Fakat COVID-19 daha hızlı yayılıyor. Ayrıca iki hastalık arasında belirtilerde de bazı farklılıklar var.

SARS için 2004’ten beri herhangi bir vaka yok. Yayılımını durdurmak için ciddi toplum sağlığı önlemleri alınmıştı. COVID-19’u sınırlandırmak ise daha zor olabilir çünkü daha kolay yayılıyor ve genelde hafif belirtiler veriyor.