Günümüzü, karar vermekle geçiririz. Bu kararlar basit ya da karmaşık, önemli ya da önemsiz olabilir; ancak süreç oldukça bunaltıcı olabilmektedir. Peki, daha kararlı olabilmenizin yolları nelerdir?

Bazı insanların, şüpheye dayanan kararlar verdikleri doğrudur. Bu insanlar, bazı nedenlerden dolayı kendilerini net bir şekilde düşünmekten alıkoyan büyük bir kaygı içinde hissederler. Ancak bu, böyle olmak zorunda değildir. Daha kararlı olmanın yolu, yaygın olan şüphe etme ve aşırı düşünme eğilimini etkisiz hale getirmekle ilgilidir.

Öncelikle, önemli sonuçları olacak bir sorunu çözmeniz gerektiği zaman farklı seçenekleri tartmanız tamamen normaldir. Ancak sınırı aşabileceğiniz bir noktaya gelebilirsiniz. Aniden, karar vermeniz gereken şeyleri sağlıklı bir şekilde değerlendiremez ve bunun yerine durmaksızın düşünmeye başlarsınız.

Bazı insanlarda, sürekli devam eden şüphe daha belirgin olmaktadır. Çoğu zaman eyleme geçmeden önce bu şeyler hakkında tekrar tekrar düşünmek, hareketsizliğe yol açar. Göz açıp kapayıncaya kadar hayatın kendisinin, sizin için kararı verdiğini fark edersiniz. Bunun sonuçları ise hiç hoş olmaz. Peki, bu korkunç kısır döngüden çıkmak mümkün müdür? Daha kararlı olabilmenin yolları nelerdir? Bunları öğrenmek istiyorsanız okumaya devam edin!

Kararlarınızı, nihai sonuca dayandırmaktan kaçının

Daha kararlı olabilmenin ilk yolu, odağı değiştirmekle ilgilidir. Sahip olduğu seçenekleri değerlendiren bireyin, olası nihai sonuçlara odaklanması oldukça yaygın olarak görülmektedir. Bu şekilde davrandıklarında sonuca varma sürecini tamamen unuturlar.

Böyle olduğunda ise sorun, kötü bir şekilde belirlenmiş olur. Öncelikle, kişinin yargısı temel olarak yanlıştır. Diğer bir deyişle aslında kişi, ne kadar istese de kendi gerçekliğini öngöremez. Eylemlerinizin sonuçlarının, kendi iradenizden çok daha fazla etkene tabi olduğunu anlamanız önemlidir.

Bu nedenle daha kararlı olabilmek için yapmanız gereken ilk şey, her durum üzerinde yüzde 100 kontrol sahibi olamayacağınızı kabul etmektir. Her seçim, kumar oynamak gibidir; kesinlik sağlamaz. Bununla birlikte en önemli olan şey, şu anda sahip olduğunuz kanıtlara odaklanmak ve belirsizliği kabul etmektir.

Seçeneklerinizi sınırlamak, daha kararlı olmanın yollarından biridir

Daha kararlı olmanıza yardımcı olabilecek bir diğer iyi strateji, seçeneklerinizi sınırlandırmak olabilir. Karar verirken bazı parametreleri sınırlandırmanız, pratik olacaktır. Herhangi bir sınır koymamanız durumunda sürekli ve bunaltıcı bir fikir ve duygu fırtınası meydana gelebilir ve bu da kasılıp kalmanıza neden olabilir.

Öncelikle seçeneklerinizi sınırlamanız, onlara son bir tarih belirlemeniz anlamına gelir. Sürecin sonucu açık bırakırsanız en sonunda onu sonsuza kadar erteler ve gerçekliğin sizin adınıza karar vermesine neden olursunuz. Şu basit örneğe bir göz atın. Mavi ceket mi yoksa yeşil ceket mi almanız gerektiğini bilmiyorsunuz. Bir gün mağazaya gidiyorsunuz ve yeşil olanın artık mağazada olmadığını görüyor ve mavi ceketi alıyorsunuz. İşte bu yüzden zaman sınırlaması koymanız çok önemlidir.

İkinci olarak ise karar verme sürecinin, aslında seçenekleri elden çıkarma süreci olduğunu unutmayın. Yani karar verme süreci daha fazla seçenek eklemekle değil, onlardan kurtulmakla ilgilidir. Seçeneklerden birinin kötü olduğunu fark ederseniz daha fazla kafa yormayın. O seçeneği hemen eleyin.

Kendinizi, durumdan ayırın

Bu gibi durumlarda insanı hareketsiz bırakan en önemli etkenlerden bir tanesi, karar verme sürecine eşlik eden yüksek duygusal yük olmaktadır. Çoğu zaman, farkında olmaksızın korku ya da heyecanın bize hakim olmasına izin veririz. Bu nedenle, karar verirken objektif kalabileceğinizi düşünmüyorsanız, o halde bunu yapmak için en iyi zaman bu olmayabilir.

Kararlar, açıkça görülüyor ki sadece bilişsel yönleri değil aynı zamanda duygusal yönleri de içerir. Daha kararlı olmak, artık hiçbir duygu yaşamayana kadar beklemek değildir (bu durumda sonsuza dek beklemek zorunda kalırsınız). Bunun yerine, sorunu çözerken çok yoğun olan duygusal durumları yönetmeyi öğrenmeniz gerekir. Bunu yapmazsanız, durumu bulanık ve çarpıtılmış bir şekilde görebilirsiniz.

Bir sorunla yüzleşmeden önce yapılacak en uygun şey, rahatlama durumuna geçmektedir. Bunu yapmanın en iyi yollarından bir tanesi, birinin sizden o olayla ilgili tavsiye istiyormuş gibi davranmanızdır. Sorununuzu bir mektup olarak yazın, kendinize gönderin ve mektubu yanıtlayın.

Son olarak, mükemmel bir kararın var olduğu fikrini bir kenara bırakmak gerekir. Aslında genelde şüpheyi sürdüren şey, herkesin kazandığı bir alternatif aramaktır. Ancak her kararda kazançlar ve kayıplar olduğundan dolayı bunun olması pek de mümkün değildir. Her karar, az ya da çok anlamda bir teslimiyet anlamına gelir. Bu nedenle karar verme sürecinizi en iyi hale getirmek için belirsizliğin, bu sürecin bir parçası olduğunu kabul etmeniz gerekir.