Deodorant kullanmadan dışarı çıkamayanlardansanız, koltuk altlarınız ve genel olarak sağlığınız için, bu alışkanlığınızı tekrar gözden geçirmenizde fayda var. Bir ay boyunca deodorant kullanmayarak bir nevi detoks uygulamayı deneyip, neler yaşayacağınızı test etmeye ne dersiniz?

 

Deodorant ya da terlemeyi önleyici roll on gibi ürünler kullanmak, koşturmaca içinde geçen hayatımızda ter kokma korkusunu ortadan kaldırıyor. Bu ürünler, içerdikleri alüminyum ile koltuk altlarındaki gözenekleri tıkayarak terlemeyi önlüyorlar. Sürekli kullanıldığında ise alüminyum, koltuk altlarında birikerek yapışkan bir tabaka oluşmasına neden olabiliyor. Üstelik bu tabaka tek bir duşla da temizlenmiyor. Dolayısıyla deodorantlara bağımlı olmak, sürekli olarak koltuk altlarında yapışkan bir hisle dolaşmaya da alışık olmak demek.

 

Aslına bakılırsa, durum sadece basit bir rahatsızlık hissiyle sınırlı değil. Bu konuda yapılan birçok araştırma, kesin olarak kanıtlayamasa bile, koltuk altlarında biriken alüminyumun, başta meme kanseri olmak üzere birçok hastalığın önünü açtığını gösteriyor. Üstelik sorun sadece roll on ya da sticklerde değil. Spreyli deodorantları odanızdaki camları açmadan sıkarsanız, bir deodorant bulutu içinde kalmamanız imkansız. Deodorantın içindeki maddeleri solumanın sağlığa zararlı olduğunu ise söylemeye gerek yok.

 

Peki hem sağlıklı kalıp hem ter kokusuna karşı önlem almak mümkün mü? Bunun cevabını bulmanız için, 30 gün boyunca hiç deodorant kullanmamanızı öneriyoruz. Bunu bir test olarak düşünün ve 30 günün sonunda ne yapacağınıza karar verin. Ama isterseniz size olacaklarla ilgili şöyle bir özet geçelim.

 

Öncelikle ilk başlarda çok rahatsız olmayacağınızı garanti edebiliriz, çünkü hali hazırda koltuk altlarınızda birikmiş olan tabaka, sizi bir süre idare edecektir. O tabakadan tamamen kurtulduğunuzda ise, koltuk altlarınızdaki nemli his sizi rahatsız edecek, hatta kokma korkusuyla kollarınızı fazla kaldırmadan hareket etmeye çalışacaksınız. Tuvalet molalarınızı iki katına çıkarıp her fırsatta koltuk altlarınızı serinletmeye çalışacaksınız. Fakat merak etmeyin, en az 2 günde bir duş aldığınız sürece, bu korkunun tamamen bir paranoyadan ibaret olduğunu görürsünüz.

 

Bu süreçte yardımına başvurabileceğiniz başka ürünler de mevcut: Doğal deodorantlar. Bu doğal ürünler gözenekleri tıkamadığı için terlemeyi önlemezler, fakat ter kokusuna çare olurlar. Ter kokusuna neden olan aslında terin kendisi değil, nem ve bakterilerin bir araya gelmesidir. Başta alüminyum olmak üzere sağlığa zarar veren hiç bir maddeyi barındırmayan doğal deodorantlar da, bu bakteri seviyelerinin düşük olmasını sağlayarak ter kokusunun oluşmasını engellerler. Ancak yine de, etkileri sıradan deodorantlar kadar uzun sürmediği için, gün ortasında tekrar nemli koltuk altlarıyla uğraşmak zorunda kalabilirsiniz. Hele yaz sıcağında, güneş altında yürümek zorundaysanız, işinizi pek görmeyeceklerdir. Fakat yine de koltuk altlarınızda herhangi bir kimyasal ürün birikmesine neden olmadıkları için, cildinizdeki olumlu değişiklik yüzünüzü biraz olsun güldürebilir.

 

Sonuç olarak, deodorant kullanmanın artı ve eksi yönlerini değerlendirdiğinizde bu alışkanlıktan hala vazgeçemeyeceğinizi düşünüyorsanız, en azından bu bir aylık deodorant detoks’unu ara sıra uygulayın. Hem koltuk altlarınızın nefes alması için onlara bir şans vermiş olursunuz hem de cildiniz biriken ürünlerden arınır, daha yumuşak ve pürüzsüz olur.