Ağız ve diş sağlığı, bebeklikten ömrün sonuna kadar çok özen gösterilmesi gereken huşuların başında yer alıyor. Sağlığımızı, yaşam kalitemizi ve hatta ömrümüzün ne kadar süreceğini bile beslenme şeklimize borçlu olduğumuz için, sağlıklı beslenmek durumundayız. Sağlıklı beslenmenin de aslında en temel hususlarından birisi aslında sağlıklı bir ağız içi ve sağlıklı dişlerdir. Sağlıklı ağız içi ve sağlıklı dişler, yediğimiz, içtiğimiz her şeyin en faydalı şekilde midemize ulaşıp genel vücut sağlığına katkı vermesini sağlıyor. Oysaki dişlerin, dişetlerinin sorunlu, sağlıksız olduğu kişiler nelerle beslenirse beslensin ağız içindeki çürükler, zararlı bakteriler ve eksilen dişler yüzünden genel sağlık durumu olumsuz etkilenecektir. Bu bakımdan ağız ve diş sağlığına ekstra özen göstermek, bebeklikten itibaren dişleri korumak, bakımını yapmak çok önemlidir. Diş kaybının en önemli nedenlerinden olan diş minesi kaybını da mutlaka önleyici tedbirler alınmalıdır.

Diş minesi nedir?

Dişin en sert dış yüzeyi olan diş minesi, vücuttaki en sert madde olarak bilinmektedir. Bununla birlikte diş minesinin zamanla kademeli olarak aşınarak alttaki dentinin açığa çıkabiliyor olması da bir gerçektir. İşte böyle bir durumda diş hassasiyeti, diş sorunları, hatta diş kayıpları yaşanabilir. Diş minesi, dişleri günlük aşınma, yıpranma, aşırı sıcaklıklar ve kimyasallardan koruyucu bir tabaka şeklindedir. Aslında diş minesinin zarar görmesi çok zor olsa da, zamanla ve yanlış uygulamalarla zarar görebilir ve hücreleri de canlı olmadığı için hasar gördüğünde vücut diş minesini onaramaz. Ancak iyi haber şu ki; diş minesi kaybını ve hasarını önlemek, dişleri güçlü ve sağlıklı tutabilmek için yapılabilecek çok şey var.

Diş minesi aşınması nedir?

Dişin sert en dış yüzeyi olan diş minesi, vücuttaki diğer tüm maddelerden daha sert olmakla birlikte zamanla kademeli olarak aşınabilir ve alttaki dentin açığa çıkarak hassas dişlere yol açabilir. Diş minesi aşınması da diş minesinin hasar görerek, yıpranması olarak sorunudur. Diş minesi aşınmasının önlenememesi, gerekli bakımın yapılmaması durumunda diş minesi hasarı ve kaybı ortaya çıkararak çok ciddi sorunlara yol açabiliyor.

Diş minesi aşınmasına sebep olan etkenler nelerdir?

  1. Dişleri gıcırdatma

Diş gıcırdatma sorunu hem fizyolojik hem de psikolojik birtakım sebeplere bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Altında yatan sebepler farklı olmakla birlikte ve kesinlikle tedavi edilmesi gerekmekle birlikte diş gıcırdatmanın dişlere, diş minesine ve dişetlerine zarar verdiği de bir gerçektir. Özellikle geceleri diş gıcırdatmak çok sık karşılaşılan bir sorunken, gün içinde zaman zaman dişlerini gıcırdatanlara da rastlamak mümkündür. Gece ya da gündüz dişlerini gıcırdatan kişilerin zamanla diş minesini aşındırdıkları, dişlere zarar verdikleri ve ilerleyen dönemlerde alttaki dentinin açığa çıkmasına sebep oldukları bilinmektedir. Bu sebeple de diş gıcırdatma sorunu olanların bir an önce diş hekimine ve gerekiyorsa altında yatan sebebi öğrenmek ve tedavi etmek için başka bir hekime başvurmaları gerekiyor. Zira bu sorun önlenmezse diş kayıpları da yaşanabilir.

  1. Dişlerin yanlış fırçalanması

Ağız ve diş temizliğinde en önemli husus dişlerin günde iki kez düzenli olarak fırçalanmasıdır. Çocukluktan itibaren herkesin bu alışkanlığı kazanması gerekiyor. Ancak dişleri çok sık veya çok seyrek aralıklarla fırçalamak, çok sert fırçalamak, doğru diş macununu kullanmamak gibi olumsuz ve yanlış tutumlar diş minesinin aşınmasına, diş minesi hasarı ve kaybına neden olabiliyor, dişeti çekilmesi yaşanabiliyor. İşte tüm bunları önlemek için, herkes kendisi için en iyi diş fırçalama tekniği ve ağız hijyeni rutini ile ilgili olarak diş hekimine danışmalıdır. Diş hekimleri en doğru yönlendirmeyi yapacaktır. Bu anlamda yumuşak kılları olan bir diş fırçası kullanmak en doğru seçim olacaktır.

  1. Asit erozyonu

Asitli yiyecekler, içecekler başta dişler olmak üzere aslında pek çok organa zarar vererek sağlığımızı olumsuz etkilemektedir. Asitli besinlerin sık sık tüketilmesiyle zaman içerisinde diş minesi aşınır, hasar görür ve diş minesi kaybı yaşanabilir. İşte bu sorun da “asit erozyonu” olarak adlandırılır. Asitli besinler ifadesiyle; yiyecekler ve içecekler, meyveler ve meyve suları, gazlı içecekler, sade kahve veya çay, şarap, ketçap ya da salata sosu gibi keskin bir tada sahip olan her şey anlatılıyor olabilir. İşte bu besinlerden gün içinde 3 -4 kez gibi tüketmeyi alışkanlık haline getirenlerde dişler ve diş minesi fazla aside maruz kalmış oluyor ve diş minesinde asit aşınması olarak da bilinen asit erozyonu riski oluşabiliyor. Asit erozyonunun ilerleyen süreçte diş kayıplarının da en önemli sebeplerinden birisi haline geldiği bir gerçektir.

Yukarıda bahsedildiği gibi diş minesinde asit aşınması riski olan kişilerin diş hekimine danışması gerekir. Diş hekimleri hem beslenme rutinin daha sağlıklı bir şekilde düzenlenmesi hem de aşınmayı önlemek için alınması gereken önlemler konusunda doğru bilgilendirmeyi yapacaktır. Bu anlamda en iyi diş fırçalama tekniği, en doğru diş fırçası ve diş macunu ve ağız hijyeni ile ilgili bilgi almak çok önemlidir. Ayrıca beslenme alışkanlıklarına dikkat ederek diş sorunlarını önlemeye çalışmak faydalı olacaktır.

Diş minesi kaybı ve hasarı neden olur?

Diş minesi kaybından bahsedildiğinde en büyük düşmanların şeker, nişasta ve asit olduğu söylenebilir. Bunlara ek olarak diğer nedenler; ağız kuruluğu, reflü, gastrointestinal hastalıklar ve ilaçlardan kaynaklanan yan etkiler olarak sıralanabilir. Ayrıca kimi zaman genetik birtakım etkenlerden dolayı da diş minesi kaybı ve hasarı görülebilirken, aşırı ve sert fırçalama ya da diş gıcırdatma gibi sorunlar da yıpranmalara yol açabilir.

Diş minesi kaybı belirtileri nelerdir?

  • Çok tatlı, sıcak veya soğuk içeceklere, yiyeceklere karşı aşırı hassasiyet,
  • Dişlerin özellikle kenarlarının kirli veya yarı saydam görünmesi,
  • Dişlerin pürüzlü olması,
  • Dişlerde çatlaklar oluşması,
  • Diş minesi hasarı ilerlediğinden din iç tabakasının ortaya çıkmasıyla birlikte dişlerin renksiz bir görünüm alması,
  • Dişlerin yüzeyinde gözle görülür girintiler ve oyukluklar oluşması

Diş minesi kaybı ve hasarı nasıl önlenebilir?

  • Aşırı tatlı, asitli yiyecek ve içecekler kısıtlanmalı,
  • Asitli içecek tüketilirken pipet kullanılmalı,
  • Gün içinde çok sık ve fazla miktarda atıştırmalık tüketiminden kaçınılmalı,
  • Dişler günde iki kez yumuşak bir fırça ile ve florürlü bir diş macunu ile fırçalanmalı,
  • Dişler gün içinde çok sık değil, sadece 2 kez fırçalanmalı,
  • Dişler sert ya da hızlı değil, masaj yapar gibi yumuşak hareketlerle fırçalanmalı

Sonuç olarak; diş minesi vücuttaki en sert madde olmakla birlikte, zaman içinde, yanlış işlemler sebebiyle hasar görebiliyor ve bir kez hasar gördüğünde ya da diş minesi kaybı yaşandığında kendi kendini onaramıyor. Dolayısıyla diş minesinin yeniden geri kazanımı söz konusu değildir. Bu bakımdan dişlerde, diş minesinde sürekli asit erozyonunu en aza indirebilmek için her gün, günde iki kez olmak üzere düzenli ve doğru bir ağız bakım rutini uygulamak çok önemlidir. Gerekli bakım ve önlemlerle herkes uzun yıllar boyunca daha sağlıklı dişlere, diş minesine sahip olabilir ve daha mutlu bir şekilde gülümseyebilir.