Öncelikle şunu söylemeliyim ki konumuz bağışıklık sistemi ise bunu sadece diyete bağlamak yeterli olmayacak. Çünkü vücudumuzda bağışıklık sistemimizin oluşumu ve sonrasındaki değişimi sadece yediklerimizden etkilenmiyor.

Daha anne karnındayken annemizden gelen antikorlar ile korunmaya başlarken, doğumdan sonra anne sütü alımıyla bağışıklık sistemimiz güçlenmeye başlıyor ve yaklaşık 6-7 yaşlarında kendimize özgü bağışıklık sistemimiz belirlenmiş oluyor. Ancak bunun olduğu gibi kalmasını beklemiyoruz. Bağışıklık sistemimiz, geçirdiğimiz hastalıklar, kullandığımız ilaçlar, yaşam kalitemiz, mental sağlığımız, uyku kalitemiz, fiziksel aktivite düzeyimiz ve tabi ki beslenmemiz gibi birçok faktörden etkilenerek değişebiliyor. Genel olarak bağışıklık sistemim düşük diyebilmek içinse yılda ortalama 6 kez grip/ nezle/ soğuk algınlığı gibi hastalıklara yakalanmak, bu hastalıkları uzun süreli ve kolay atlatamamak bizim için bir gösterge olabiliyor. Ancak alanında uzman hekimlerden destek alarak bunun temeline inmeyi ve nedenini araştırmayı unutmamız gerekiyor.

Anne sütü alımıyla başlayan beslenmemiz tüm vücut hücrelerinde olduğu gibi bağışıklık sisteminde görev alan tüm hücreleri de etkilemektedir. Bu yüzden iyi beslenmek bebeklik döneminden başlayarak ek besine geçiş zamanı, özellikle 3 yaşına kadar olan beslenme şekli ve sonrasında çocukluk, ergenlik, yetişkinlik ve yaşlılık döneminde kısaca hayatımız boyunca önemlidir. Çünkü bağışıklık sistemimiz dolayısıyla da sağlığımız hangi besinleri alıp, onları nasıl işlediğimizle birebir ilişkilidir.

İşte bu noktada ele aldığımız konu ‘beslenme’ iken ‘diyet’ kelimesini kullanmak ne kadar doğru olur bilmiyorum. Bugün dünyanın savaştığı Covid19 pandemisiyle arka planda kalan diğer sağlık sorunlarının açlık ve obezite olduğunu biliyoruz. İkisi birbirine zıt kavramlar olarak dursa da birleştiği bir nokta ve ortak bir sonuç var; iyi beslenememek ve bozulan bağışıklık sistemi!

Diyet dediğiniz kendinizi tanımadan, neye ihtiyacınız olduğunu bilmeden, araştırıp öğrenmeden, uzman bir destek almadan yeter ki zayıflayayım ya da tam tersi kilo alayım diye belirli besinleri gün içerisinde bir şekilde tüketmekse evet, diyet bağışıklık sisteminizi düşürür.

Ancak kendinizi tanıyarak, vücudunuzun ihtiyacı olan besinleri doğru miktar ve doğru kombinasyonlarla  tüm hücrelerinizi besleyerek yaptığınız bir diyet sizin için artık bir rehber, güçlü bağışıklık ve sağlıklı bir yaşam için size yol gösterici olur.

Bilimsel çalışmalar fazla kilonun bağışıklık sistemi üzerindeki olumsuz etkilerini kanıtlıyor. Obezite veya fazla kilo sadece fiziksel olarak sizi rahatsız edebilecek görüntü gibi kozmetik  bir problem değil. Fazla kilonun sebep olduğu yandaş hastalıklar da (insülin direnci, diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, iskelet sistemi problemleri, uyku apnesi gibi) bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor. Bu yüzden size özel oluşturulmuş sağlıklı bir beslenme rehberi ile öncelikle fazla kilolarınızdan kurtulmanıza bununla beraber fazla kilonun sebep olduğu hastalıkların iyileşmesine, daha aktif bir hayata kısaca dört bir koldan bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur.

Vücudunuz, onu korumanız için size sunulan sağlığınız ise bugün elinizdeki en kıymetli hazineniz! Bu hazineyi en iyi şekilde doldurmak, geleceğinize yatırım yapmak ve onu korumak sizin elinizde. Sizin ihtiyaçlarınıza özel yeterli, dengeli, çeşitli kısaca sağlıklı bir beslenme rehberi ile yatırımınızı yapın, sağlığınızı koruyun.

İyi beslenmek herkesin hakkı, size sunulan bu hakkı kullanmayı ve bağışıklık sisteminizi güçlü tutmayı unutmayın, sağlıkla kalın!