Diyet Ürünlerinin Kullanımı

Bir diğer doğru bilinen yanlışımız ise diyet ürünleri yiyerek formda kalabileceğiniz . Diyet ürünlerinin geneline baktığımız zaman bazı handikaplarını göreceksiniz. Bütün yazılarımda hücresel bazda beslemekten bahsediyorum. Yaşamsal faaliyetlerinizi sürdürmek için, dolaşım sistemini hormonal sisteminizin doğru işlemesi için vücudunuza almanız gereken temel aminoasitler ve temel yağlar var. Diyet ürünlerinin hepsi bu iki madde tarafından zayıftır. Diyet ürünlerinin olayı olabildiğince ürünün üzerinde kaloriyi düşük tutmaktır. Protein çok pahalı ve rafa koyulduğu zaman çok yüksek fiyatlardan satılacaktır.

Yediğiniz ürünlerin içinde protein yoktur. Proteinin ürünün içine sokulması mümkün değildir. 20 gramlık bir ürünü elinize aldığınızda 5 gramı karbonhidrattan oluşuyor. 5 çarpı 9 45 kalori yapıyor ve ürünün üzerinde 45 kalori yazıyor. Bu ürüne baktığınız zaman kalori bakımından düşük ama besleyici olması niteliği bakımından hiç birşey ifade etmiyor. İçinde şeker içermiyor olabilir ama karbonhidrattan zengin olduğu için yediğiniz zaman kan şekeriniz yükselicek ve tokluk hissedeceksiniz. 2 saat sonra kan şekeri dalgalanmalarından dolayı tekrar acıkacaksınız. otomatik olarak diyet ürün sizi bir sonraki diyet ürünü almaya teşvik edecek. Halbuki bu süre zarfında tam tersi diyet olmayan içinde sağlıklı yağlar bakımından zengin besin tercih etseniz o ürün sizi daha fazla doyuracak. Bir sonraki acıkma süreniz hem gecikecek hemde vücudunuzu hücresel anlamda beslemiş olacaksınız.

Bu besleme  kavramını hiç bir zaman unutmamanız gerekiyor. Vücudunuz diyetteykende beslenmeli diyette değilkende beslenmeli. Her halukarda hücresel anlamda beslenmelisiniz. Diyet ürüler kullanarak vücudunuzun yaşamsal faaliyetlerini sürdürmesi için gerekli olan kaloriyi alsanız bile, temel aminoasitleri ve temel yağ asitlerini alamazsınız. Diyet ürünlere yönelmeyin.

Kardiyo ve Yağ yakımı

Bir diğer doğru bilinen yanlışımız kardiyo yapmadan yağ yakamazsın. Kardiyo yapmadan yağ yakarsınız. Öncelikle bu bilginin nerden geldiğini öğrenelim. Kardiyo egzersizleri koşu bandı üzerinde yaptığınız veya dışarıda yaptığınız egzersizler kalori bakımından yüksek sarfiyat yapmanızı sağlayan egzersizler. Normalde hakim terminoloji bize günlük aldığınız kalorinin eğer zayıflamak istiyorsanız altına inin. Yaktığınız kaloriyide hali hazırda yaktığınız kalorinin üzerine çıkartın. Arada bir bu iki değer arasında fark yaratın. Bu fark yarattığınız değeri zamanla tartı üzerinde kilo vermenizi sağlamasını amaçlayın. Hakim terminoloji bunu söyler.

1 saatlik kardiyo egzersizinde ortalama 700 – 800 kalori yakabilme imkanınız varken 1 saatlik bir direnç antremanında en fazla 300 – 400 kalori yakarsınız. Burdan geliyor bu mantık. Diyorki mutlaka kardiyo yapmalısınki vücudun yağ yaksın yani daha fazla enerji sarf etsin. Ama bu şekilde yaklaşan ideoloji sürdürülebilir bir model olmadığını kaçırıyor. hergün kardiyo egzersizi yapamazsınız. Hergün 1 saatlik kardiyo ile günlük yaşamsal aktivitelerinizi sürdüremezsiniz. Gün içerisinde enerjiniz kalmaz. Kaslarınızın toparlanması uyusanız bile mümkün olmaz. İstediğiniz kadar proteinli beslenin. Altını çizerek söylüyorum doğal olarak bu sporu yapmaya çalışıyorsanız yani sentetik, kimyevi ürünleri kullanmıyorsanız eğer bu toparlanmayı kaslarınız bir sonraki kardiyo antremanı için sağlamaz. Ama iyi ayarlanmış bir antreman programı ile haftada 6 kere bile ağırlık çalışabilirsiniz. Bu iki model birbiri ile sürdürülebilirlik açısından ağırlık çalışmaları kardiyo çalışmalarına göre çok daha etkilidir. Dolayısıyla daha uzun süre uygulayabileceğiniz bir modeldir. Kardiyo egzersizi denilince akla  koşu gelir. Koşu aslında insan fizyolojisine çokta uygun bir egzersiz değildir. Koşu için evrimleşmiş canlılara baktığımız zaman hepsinin omurgası yere pareleldir. Bizim omurgamız yere diktir. Biz çok uzun süreli koşma için evrimleşmiş bir  mekanizma değiliz. Bu yönüylede koşu insan sağlığı açısından çokta mantıklı uygulanması gereken bir egzersiz değildir. Bir diğer yönden kardiyo egzersizleri ile ağırlık egzersizleri arasında 2 fark vardır. Hit modellemeleri göz ardı etmekle beraber 40- 45 dakikalık bir kardiyo egzersizi glikojen depolarınızı ani bir şekilde boşaltacağındna bir sonraki öğüne sizi daha çabuk şekilde iter. Egzersiz sonunda hemen acıkırsınız ve yemek yeme hissi duyarsınız. Halbuki Direnç egzersizleri kan şekerinizi daha iyi düzenler. Antreman sonrasında glikojen depolarınız tamamen boşalmaz. Antreman sonrası ani bir açlık hissetmezsiniz ve yemeye içmeye saldırmazsınız.

Antreman esnasında anaerobik egzersizlerde vücutta bir oksijen açığı oluşur. Bu oksijen açığını vücut antremanın devamında ki sürede bir şekilde toplamaya çalışır. Yani daha fazla oksijeni apsörde etmeye çalışır. Aerobik egzersizlerde bu durum gözlemlenmez. Ağırlık çalışmaları sonrası oksidatif faaliyetler artış göstereceğinden bazal metobolizmanız daha çok yükselir. Bu faaliyetler sonrası vücudunuzun harcadığı enerji kardiyo çalışmalarına göre daha çok artar. Yani ağırlık çalışmaları esnasında 200 300 kalori yaksanız bile gün içerisinde yaşanan bu sistemden dolayı daha fazla kalori yakarsınız. Dahada ötesinde ağırlık çalışmaları ile beraber kazandığınız kaslarla da bazal metobolizmanız yükselir. Vücudunuzun günlük tüketmesi gereken kalori miktarı yükselir. Siz daha sıkı bir diyetle çok daha geniş bir açık yakalayabilirsiniz. Bu ve bunun gibi etkenlerden dolayı kardiyo çalışmalarındansa ağırlık çalışmaları yağ yakımı üzerinde, vücudun sekil kazanması üzerinde çok daha etkilidir.