Pek çoğumuz kanımızdaki asit-baz dengesini pek düşünmeyiz ancak doğru bir pH düzeyine sahip olmak genel sağlık açısından çok önemli bir konu. Pek çok doktor, vücuttaki asiditenin azalması gerektiğini ve alkali diyetler ile bazikliğin artması gerektiğini belirtiyor çünkü dengeli bir pH düzeyi bizi içeriden korumaktadır. Hastalıklar ve bozukluklar, pH’ı dengede olan bir vücutta kendilerine pek yer edinemezler.

Peki bu pH dengesi ne anlama geliyor ve pH seviyesinin yanlış olduğu nasıl anlaşılır?

pH dengesi, vücutta asit ve bazların bir denge içerisinde olmasını ifade eder. Bedeni sağlıklı pH düzeyleri içerisinde tutmak sağlıksız mikrop ve organizmaların çoğalmalarını, doku ve organların zarar görmesini, minerallerin bitmesini ve bağışıklık sisteminin bozulmasını önler.
2012 yılındaki bir araştırmada şu sonuçlara ulaşılmış:

“Günümüzdeki tarım toplumunda yaşayan insanlar, magnezyum, potasyum ve lifler bakımından fakir, ancak doymuş yağlar, basit şekerler, sodyum ve klor bakımından zengin bir beslenme düzenine sahipler. Bu ise metabolik asidizasyonu hızlandırmaktadır ve genetik olarak ihtiyaç duyduğumuz beslenme ihtiyaçlarına aykırıdır.”

pH dengesini doğru hale getirmenin en kolay yolu, besinler bakımından zengin, bazik sebzeler tüketmek ve işlenmiş gıda alımını azaltmak. Zira bağırsak sağlığı, stres, uyku, ilaçlar ve tıbbi geçmiş iç pH düzeyimizi etkiler ve bu dengeyi tekrar kurmak için hayatımızda değişiklikler yapmamız gerekebilir.

pH Dengesi Nedir ve Neden Sağlık İçin Önemlidir?

pH kelime olarak hidrojen potansiyeli tabirinin İngilizcesinin kısaltmasıdır ve bir çözeltideki hidrojen iyonu konsantrasyonunun ölçümünü belirlemektedir. Bunun yanında beden sıvılarımızın ve dokularımızın asidik veya bazik olup olmadığını da belirler. pH düzeyi 0-14 arasında olmaktadır ve solüsyon asidik oldukça pH değeri düşmekte, bazik oldukça yükselmektedir.

Peki bedenin ideal pH düzeyi nedir?

• pH7 nötr kabul edilir ve asidik ile bazik durumun tam ortasındadır
• İnsan bedeni için en sağlıklısı bazikliğin biraz daha fazla olmasıdır
• İnsan pH’ının 7.365 ile 7.45 arasında olması öngörülür
• Gün içerisinde pH düzeyimiz değişir ve aralık genelde 6 ila 7.5 arasında gezinir

Alkali beslenme düzeni ise pH düzeyinin olması gereken yere gelmesini sağlar ve şu faydaları mevcuttur:

• Kanda plak oluşumuna engel olma
• İdrarda kalsiyum birikimine engel olma
• Böbrek taşlarına, böbrek hastalıklarına ve hasarına engel olma
• Azalan inflamasyonlar ve kronik ağrılar
• Kemik sağlığının ve mineral yoğunluğunun korunması
• Kas kaybı ve spazmlarında azalma
• Hipertansiyon, diyabet ve artrite karşı korunma
• D vitamini eksikliğine karşı daha iyi korunma

pH Dengesizliğinin Sebepleri

Kandaki asit düzeyinin artması, vücudun asit temelli kontrol sistemlerini bozar ve bu da kanın aşırı asidik hale gelmesine neden olur. Normalde böbrekler pH ve elektrolit düzeylerinin dengelenmesini sağlarlar ve bunun için kalsiyumu, magnezyumu, potasyumu ve sodyumu kullanırlar. Ancak asidik materyallere maruz kaldığımızda, bu elektrolitler asidite ile savaşta kullanılırlar.

Bu durum böbreklerin idrar vasıtasıyla bedenden daha fazla mineral çekmesine sebep olur. Yüksek asidite düzeyi, vücutlarımızın kemiklerden, hücrelerden, organlardan ve dokulardan mineral çalması ile sonuçlanır. Bunun neticesinde yeterince mineral bulamayan hücreler, atıkları uzaklaştırma ve oksijen alma konusunda problemler yaşamaya başlarlar. Mineral kaybı ile birlikte vitamin emilimi de azalır. Vücutta toksinler ve patojenler birikmeye başlarlar ve bağışıklık sistemi de baskılanır.

Fazla asiditenin sebep olabildiği yan etkiler şu şekildeler:

• Alerjiler, astım ve tıkanmalar
• Yorgunluk
• Soğuk algınlığına sık yakalanma
• Baş ağrıları
• İnflamasyon
• Eklem ve kas ağrıları
• Cilt problemleri
• Ülser
• Kilo alma
• Bulantı ve kusmalar

Asidite çok uzun vadeli ve yüksek düzeye geldiğinde, şu sağlık problemleri ortaya çıkarlar:

• Artrit
• Kanser
• Diyabet
• Fibromiyalji
• Kalp hastalıkları
• Multipl skleroz
• Osteoporoz
• İnme
• Bilişsel değişimler

Doğru pH Dengesine Nasıl Ulaşılır?

Asidik Gıda Alımını Azaltın

Eğer asidik gıdaları azaltmak istiyorsanız, şunları hayatınızdan çıkartmanız gerekiyor:

• İşlenmiş et ürünleri
• Sodyum içeren besinler
• Şeker katkıları
• Mısır gevreği gibi işlenmiş tahıllar
• Dana, tavuk eti gibi klasik et ürünleri
• Kızarmış gıdalar
• Süt ve süt ürünleri
• Yer fıstığı
• Beyaz pirinç, beyaz ekmek, makarna gibi rafine tahıllar
• Kafein ve alkol

Bazı sağlıklı gıdalar da asiditeyi arttırıyorlar ancak onları tamamen hayatınızdan çıkarmak yerine dengeli tüketmelisiniz. Onlar ise şu şekildeler:

• Et ve yumurta gibi proteinli gıdalar
• Baklalar ve mercimek türleri
• Yulaf
• Esmer pirinç
• Tam tahıllı ekmek
• Ceviz

Alkali Beslenme Düzenine Geçin

Alkali gıdalar genellikle yeşil yapraklı sebzelerden oluşuyorlar ve bunun yanında organik ürünleri tercih etmek gerekiyor. Zira organik toprakta yetişen besinler genelde daha alkali oluyorlar ve mineraller ile vitaminler açısından da zengin oluyorlar. Bunun için şunları beslenme düzeninize katmalısınız:

• Yeşil yapraklı sebzeler
• Karbonhidratlı olmayan sebzeler
• Pişmemiş sebze ve meyveler
• Sağlıklı yağlar
• Bitkisel proteinler
• Meyveler
• Sebze suları
• Elma sirkesi

Alkali Su İçin

Bazı sular daha asidik yapıda olurken, bazıları ise daha bazik oluyorlar. Bu nedenle içtiğiniz suların etiketlerine iyi bakmalısınız. Önerilen su pH’ı 8.5 ile 9.5 arasındadır ve buna ulaşmak her zaman mümkün olmayabilir. Suyun içine limon eklemek, soda eklemek gibi şeyler, suyun daha bazik olmasına yardımcı olmaktadır.

Toksin ve Kimyasallardan Uzak Durun

Pek çok ilaçta, kimyasalda, kirlilik unsurunda ve toksinde pH dengesini asidik yöne çeken maddeler bulunmaktadır. Alkol, kafeinli ürünler, yatıştırıcılar, aspirin ve steroid içermeyen anti-inflamatuvar ilaçlar ile uyuşturucular bunlar arasında yer alıyorlar Ayrıca zehirlenmeler ve kimyasallara maruz kalmak da asiditeyi arttırabilir.