Hamilelik sürecinin doğum ile sona erdiği ve anne babaların çok istedikleri bebeklerine büyük bir heyecanla kavuştukları bir gerçek. Özellikle normal doğum yapmak isteyen anneler ise bu durumda doğum sancısı ile bir gün tanışacaklar ve doğum sürecine girmeleri de zaten bu sancı ile başlayacak. Ancak hamileliğin son dönemlerinde ara ara gelen sancılar, anne adaylarında doğum sancısı izlenimi bıraksalar ve gereksiz telaşa yol açsalar da, aslında doğum sancısının kendine has bazı belirtileri mevcut ve bu nedenle onu diğer sancılardan biraz ayırmak gerekiyor. Doğum sancısı nasıl anlaşılır diyenler için bu sancının tüm detaylarını bir araya getirdik.

Doğum Sancısı Nedir?

Doğum sancısı, gebeliğin sona ermesi ve bebeğin doğumu için gerekli olan bir sancıdır ve bebeğin anne vücudundan ayrılması gerektiğini işaret eder. Doğum sancıları sadece bebeğin rahimden çıkması ile sonlanmaz, aynı zamanda plasenta ve diğer gebeliğe ait dokuların atılması ile birlikte sona erer. Nasıl bir sancı olduğunu düşünürsek, genel anlamda çok şiddetli geçen adet dönemlerindekine benzer bir ağrı olduğunu söylemek mümkün. Lakin yalancı ağrılar ile gerçek doğum sancısı arasındaki farkı bilmek büyük önem kazanmaktadır.

Doğum Sancısı Nasıl Anlaşılır?

Doğum sancıları ile yalancı sancıların arasındaki farkı bilmek size ciddi bir fayda sağlayacaktır. Dolayısıyla bu iki ağrı arasındaki farkları bir görelim.
Gebeliğin 37. haftasından itibaren artık bebeğin kafası annenin rahim ağzı ile bir hizaya gelir ve bu hizalanma sırasında karında sertlikler ortaya çıkabilir ve çeşitli kas kasılmaları meydana gelir. Özellikle 40. hafta yaklaştıkça zaman zaman bu kasılmalarda artmalar meydana gelebilir. Kasılmaların bir gün içerisinde çok defa gerçekleşmeleri de mümkün ve anne adaylarını heyecanlandırarak doğum sancısı olduğunu düşünmelerine sebep olan şey de tam olarak budur.

Ancak yalancı sancılar yaklaşık olarak bir veya bir kaç dakika sürerler ve ardından aniden kesilirler. Ayrıca kaslarınızın kasıldığını hissetmenize karşın arkalarında ağrı bırakmamaları da bir diğer dikkat çekici unsurdur. Doktorunuz 37. haftanızın ardından bu kasılmaları eliyle de hissedebilir ve sizi yalancı sancılar olduğu konusunda uyarır. Fakat bu kasılmalar sırasında rahim ağzı genişliğinde herhangi bir değişim olmaması nedeniyle doğumun başlamasına henüz çok vardır.

Doğum sancılarında ise sancıların aralığı yalancı sancılara göre çok daha fazladır. Zira bu sancılar önce saat başı ortaya çıkarlarken, aralıklar giderek daha kısa hale gelir ve sonlara doğru bir kaç dakikada bir doğum sancılarının ortaya çıkması mümkün olur. Yalancı ağrıların aralığında herhangi bir sıklaşma olmazken, doğum sancılarında aralıkların azalması, doğum sancılarını ayırt edebilme konusunda ciddi bir gösterge olmaktadır.
Doğum sancıları artık giderek daha kısa hale gelirler ve aralıklar 2 dakika düzeyine kadar inebilir. Bu sancılar ve ağrılar sırasında doğum kanalı ve rahim ağzı da giderek açılır ve aslında kasılmaların sebebi de bu açılmanın gerçekleşmesidir. Bebeğin başı artık pelvis girişinden geçmeye başladığında annelerin ağrıları da daha fazla hale gelir ve ardından bebeğin kendisi doğum kanalına girer. Eğer bebeğin başı pelvisten geçmeyecek kadar büyükse veya pelvis küçükse sancılar fazla hale gelebilirler.

Doğum sancıları bir anda başlamaz ve düzenli olarak aralıkları kısalarak devam ederler. Özellikle ilk doğumunu yapan annelerin doğumunun on sekiz saati bulabildiği unutulmamalı. Sancılar olmadığı halde su kesesi açılır ve su gelirse de hiç vakit kaybetmeden hastaneye gitmek gerekmektedir. Ağrılar başladığında sakin ve telaş etmeden hastaneye varacak olursanız doğum sürecini problemsizce atlatabilirsiniz.