Karnın sarkması, anne adaylarının gebelik döneminde yaşadığı en büyük korkulardan biridir. Vücudun eski formunu kaybetmesini engellemek için gebelik döneminde alınması gereken bazı önlemler vardır.
Karın sarkması ileri yaş ve çoğul gebeliklerde daha fazla olabiliyor!
Karın bölgesi, kafatası ve göğüs boşluğu gibi kemikle değil, kas dokusu ile çevrelenmiştir. Bu sayede de karın boşluğu esneme özelliğine sahip olmaktadır. Gebelik döneminde de rahmin büyümesi ile karın içi basıncı artar ve karın içi basıncı arttıkça karın kasları gevşer. Bu sayede basınç azalır.
Karın içi basıncının aşırı artığı koşullarda ise, karın kasları baskı altında kalmaktadır. Bu sebeple de basınç daha da yükselir. Bu sebeplerden dolayı da karın genişler ve deforme olur. Kasların deforme olması sebebiyle de cilt zamanla esnekliğini yitirir ve cilt çatlakları meydana gelir. Özellikle ileri yaş gebeliklerinde karın sarkmaları bu sebeple daha yaygın olarak görülmektedir. Karın sarkmalarını engellemenin ya da geçirmenin en önemli şartı düzenli spor yapmak ve beslenme koşullarına dikkat etmektir.
Hamileliğe kilolu başlamak karın sarkması için risk faktörü!
Günümüzde fazla kilolu olmak ya da obezite, beslenme düzeninin değişmesi ile hızla artmıştır. Anne adayları gebeliğe fazla kiloları ile başlarsa, doğumdan sonra karın sarkma riski o kadar artmaktadır. Doğum oldukça sağlıklı ve normal geçse dahi, gebeliğe fazla kilo ile başlamak, doğumdan sonra vücudun toparlanması için daha fazla emek harcanmasına sebebiyet verir.
Ameliyat olmadan düzgün bir karına sahip olabilirsiniz!
Anne adayları doğum yapar yapmaz, kısa sürede eski formlarına geri dönmek ister. Ancak bu aşamada sabırlı olmak ve ilk önce vücudun kendini toplamasını beklemek ve bu aşamada düzenli egzersizlere başlamak gerekmektedir. Özellikle emziren anne adayları fazla kilolarını daha çabuk verebilecektir. Ancak bu aşamada önemli olanın fazla kiloları vermekten ziyade, sarkma olmadan sıkı bir vücuda sahip olmaktır. Bu sebeple de egzersiz yapmak oldukça önemlidir.
Bunun için alınabilecek önlemler ise:
1- Kilo kontrolünüzü sağlayın
İlk olarak şayet mümkünse yani planlı bir gebelik düşünülüyorsa mutlaka ideal kiloya ulaşılmalı ve daha sonra gebelik sağlanmalıdır. İdeal kilo için vücut kitle indeksi belirlenmektedir. Beden kitle indeksi (BKİ), vücut ağırlığının (Kg), boy uzunluğunun metre cinsinden karesine bölünmesiyle elde edilir.
İdeal kilo ise; ulaşılmak istenen BKİ’nin boy uzunluğunun karesi ile çarpılması ile hesaplanmaktadır. Gebelik kaynaklı hipertansif durumların, iri bebekten kaynaklı olarak yaşanabilecek problemlerin, erken doğumun ve anne karnında bebeğin gelişme geriliklerini dengelemek amacı ile normal BKİ’ye sahipse, anne adayının hamilelikte 11.5-16 kg arasında kilo alması önerilebilir.
2- Beslenmenize ve sıvı tüketiminize dikkat!
Beslenme düzeninin gebeliğe uygun olarak düzenlenmesi, hamileliğin daha sağlıklı devam etmesini sağlayacaktır. Bu aşamada çok fazla yemekten ziyade, yeterli oranda yemek yemek gerektiğini unutmamaktır. İki kişilik yemek yerine, günlük ihtiyaç duyulan vitamin, mineral ve proteinin alınması sağlanmalıdır. Hamile bir anne adayının, hamile olmayan bir kadına göre günde fazladan 300 kaloriye ihtiyacı mevcuttur. Bu durumda da genellikle anne adaylarının günlük alması gereken kalori miktarının 2300 kaloriye denk gelmesi demektir. Bu durumda da öğünler arttırılmalıdır. Sık ancak az yemek hem anne adayları için daha sağlıklı olacak, hem de kan şekerinin düşmesini engelleyecektir.
Hamilelik döneminde bol bol su içmek de oldukça önemlidir. Cildin nem kaybını engelleyen su tüketimi; çatlak ve sarkmaların engellenmesini sağlayacaktır.
3- Düzenli egzersiz şart!
Gebelik döneminde düzenli olarak yapacağınız egzersizler, doğumdan sonra daha kolay kilo vermenizi sağlarken, vücudun daha hızlı toparlanmasına yardımcı olacaktır. Bununla beraber egzersizler; karın cildinizin ve kaslarınızın kanlanmasını arttıracaktır.
Aşağıdaki videolarda doğum sonrası yapılabilecek egzersizler gösterilmekte.
