Pek çok denenmiş diyet, zamanın testinden başarılı şekilde çıkmış durumda. Bunlar arasında akdeniz diyeti, düşük karbonhidratlı diyet, paleo diyeti ve tam tahıllı, bitkisel temelli diyetler bulunuyorlar.
Bu diyetler ve diğer uzun vadede sağlıklı olduğu bilinen diyetlerin önemli benzerlikleri var.

1- Şeker İlavesi Azdır

Şeker ilavesi modern beslenmenin en sağlıksız yönleri arasında. Bazı insanlar problemsiz şekilde kararında şekeri tolere edebilseler de, çoğu insan çok fazla tüketiyor. Çok fazla fruktoz tükettiğiniz zaman, bu karaciğerinizi yoruyor ve onu yağa çevirmesi gerekiyor.

Yağın bir kısmı karaciğerinizden çıkarılıyor ve çok düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterole dönüşüyor ve böylece kan trigliserit düzeyini yükseltiyor ancak bir kısmı karaciğerinizde kalıyor.

Hatta aşırı fruktoz alımının alkol kaynaklı olmayan karaciğer yağlanmasının temel sebebi olduğuna inanılıyor.

Ayrıca obezite, tip-2 diyabet ve kalp hastalıkları gibi pek çok başka hastalıkla da bağlantılı.

Bunlara ek olarak, şeker boş kalori veriyor çünkü çok kalori vermesinin yanında temel besinlere sahip değil.

Pek çok uzman aşırı şeker tüketiminin zararlı olduğunda anlaşıyor. Bu nedenle pek çok başarılı diyette şeker ilavesinin azaltılması en büyük öncelik.

2- Rafine Karbonhidratlara Hayır

Rafine karbonhidratlar beslenme uzmanlarının sağlıksız olduğunda anlaştıkları bir diğer bileşen. Beyaz un en yaygın formu ve batı ülkelerinde büyük miktarda tüketiliyor. Rafine tahıllar, tam tahılların işlenmeleri ve kabuk kısımlarının atılmasıyla üretildiklerinden, çok kalori verirler ancak temel besinlerin neredeyse hiç birini sunmazlar.

Tam tahılların lifleri olmaksızın, nişasta kan şekerinde ani yükselmelere sebep olur ve bu da kan şekeri tekrar düştüğü zaman açlık ve aşırı yemeye sebep olur.

Çalışmalar rafine karbonhidratların obezite, tip-2 diyabet ve kalp hastalıkları gibi çeşitli metabolik rahatsızlıklarla bağlantılı olduğunu gösteriyorlar.

Paleo ve düşük karbonhidratlı diyet gibi bazı diyetlerde tahıllar hiç olmasalar da, tüm başarılı diyetlerde tahıllar sınırlanıyorlar ve onları tam, sağlıklı versiyonları ile değiştirmek gerekiyor.

3- Omega-6 Zengini Sebze Yağlarından Kaçının

Sebze yağları binlerce yıldır varolsalar da, rafine yağların topluca üretimi 20. yüzyılın erken dönemlerini buldu.
Bunlar arasında soya fasulyesi yağı, kanola yağı, pamuk yağı ve bir kaç başka yağ var.
Bazı insanlar bazı sebze yağlarında bulunan çoklu doymamış omega-6 yağ asitlerinin çokluğundan endişeliler. Bilimadamları bazı insanların çok fazla omega-6 yağları tüketebildiklerini belirtiyorlar.

Omega-6 yağı kötü kolesterolün daha kolay oksidize olmasına sebep oluyor ve bu da endotelyal işlevsizliğe sebep oluyor – bunlar kalp hastalığı sürecindeki iki temel adımdır.

Yine de kalp hastalıklarını önleyip önlemedikleri veya onlara sebep oldukları konusu tartışmalı. Bazı gözlemsel çalışmalar koruyucu etkilerini belirtiyorlar ancak pek çok kontrollü deneyde zararlı olabilecekleri görülüyor.

Diğer çalışmalar ise en yaygın omega-6 yağ asidi olan linoleik asitin inflamatuvar işaretlerin kandaki düzeylerini arttırmadığını gösteriyorlar.

Bu konuda kesin sonuçlara varmadan önce daha fazla araştırma gerekli olsa da, pek çok bilimadamı insanların omega-6 tüketimlerinin son yüzyılda ciddi anlamda arttığını belirtiyor.

Eğer omega-6 hakkında endişeleriniz varsa, soya yağı veya kanola yağı gibi sebze yağlarının tüketimini azaltabilirsiniz. Bunun yerine zeytinyağı veya diğer omega-6 fakiri yağları tercih edebilirsiniz.

4- Yapay Trans Yağları Eleyin

Trans yağlar genelde sebze yağlarının hidrojene edilmesiyle yapılıyorlar ve bu da onları oda sıcaklığında katı hale getirerek raf ömrünü uzatıyor.

Pek çok çalışmada trans yağların inflamasyon ve kalp hastalıklarında artışa sebep olduğu belirtiliyor.

Kanıt o kadar güçlü ki, bazı ülkelerde gıdalarda trans yağ tüketimi sınırlandırılmış veya yasaklanmış durumda.
Gıdalarda 0.5 gramdan daha az trans yağ bulunması durumunda 0 gram olarak etiketlendiklerini de belirtmek gerekiyor.

5- Sebze ve Lifler Bakımından Zenginler

Pek çok diyet belli gıdaları yasaklıyor veya sınırlıyor.

Örneğin bitkisel bazlı diyetlerde hayvansal gıdalar az veya yasak oluyorlar, düşük karbonhidratlı veya paleo diyetlerde ise tahıllar yasak.

Ancak bazı başarılı diyetler sadece karbonhidrat zengini nişastalı sebzeleri yasaklıyorlar ama genel olarak sebze zengini oluyorlar.

Evrensel olarak üzerine anlaşılan önemli konulardan birisi sebzelerin sağlıklı oldukları ve pek çok çalışmada sebze tüketiminin daha az hastalık riski ile bağlantılı olduğu görülüyor.

Sebzeler antioksidanlar, gıdalar ve lifler bakımından zenginler, kilo vermeye yardımcı olabilir ve faydalı bağırsak bakterilerini besleyebilirler.

Pek çok diyet, hatta az karbonhidratlı olanlar bile, bir dereceye kadar meyveyi dahil ediyorlar.

6- Kalori Yerine Gıdalara Odaklanın

Başarılı diyetlerin bir diğer noktası ise kalori sınırlaması yerine tam, tek bileşenli gıdaların öneminden bahsetmeleri.
Kaloriler kilo yönetimi konusunda önemli olsalar da, yediğiniz gıdalara bakmadan kalori sınırlaması uzun vadede nadiren etkili olur.

Kilo vermeye çalışmak veya kalorileri kısıtlamak yerine hedefiniz bedeninizi beslemek ve daha sağlıklı olmak olmalı.

Sonuç Olarak

Pek çok sağlıklı diyette bir kaç şey ortak.

En önemlisi ise onların tam gıdalar üzerine odaklanmaları ve insanların işlenmiş gıda, trans yağ, şeker ve rafine karbonhidrat tüketmelerini engellemelerini istemeleri.

Eğer sağlığınızı iyileştirmek istiyorsanız, tükettiğiniz işlenmiş gıdaların bir kısmını tam gıdalar, sebzeler, meyveler ve tam tahıllar ile değiştirmeniz.