Bulunduğunuz yerde birinin yüzü asıldığında, bunu ilk fark eden siz mi oluyorsunuz? Bir konferansta, 100 kişiye bir şeyler anlattığınızı düşünün. Diğer 99 kişi sizi ilgiyle dinlerken, siz o 1 kişiye odaklanıp “Sanırım onun için çok sıkıcı oldum!” diye mi düşünürsünüz? Belki de bir sınıftasınız ve öğretmen birinin hatası için sınıfa tepki gösterdiğinde, hatayı sanki siz yapmışsınız gibi o tepkiyi üzerinize alınıyorsunuz. Ya da arkadaşlarınızla yemeğe çıktığınızda; hesap gelmeden önceki o sessiz gerilim anında, herkes hesabı kim ödeyecek diye beklerken, o gerilime ilk dayanamayan, ilk bozan siz olursunuz. Masaya gelen hesabı ödedikten sonra kendi kendinize şöyle söylersiniz; “Ya ne olacak, elime mi yapıştı?”. Bazen kendinizi, bu tarz cümleleri sık sık kurarken bulursunuz; “Ne var ki! Ben böyleyim”. “Ben ince düşünüyorum biraz.”, “Ben hassasım”. Bu tip cümleleri sık sık kuruyorsanız, siz de aşırı empati probleminden muzdarip olabilirsiniz.

Empati Dengesini Doğru Ayarlayın

Empati, belirli sınırlar çerçevesinde yapıldığında; günlük hayatta, ilişkilerde, ilişkileri kurtaran, insan ilişkilerine çok faydası olan bir özelliktir. Empatiyi şöyle tanımayabiliriz; “kendini başka birinin yerine koyma becerisi”. İnsanlar empati becerisinden yoksun olduğunda, karşı tarafa gereğinden fazla kötü davranabilir. Bazen de karşı tarafın ne hissettiğini ve ne düşündüğünü anlamadan, yanlış sözler söyleyebilir. Bugüne kadar biz psikologlar, birçok insana aslında empati becerisini öğretmeye çalıştık.

Empati yapmayı öğrendiğinizde; karşınızdaki insana daha iyi, daha şefkatli davranabilirsiniz. Tabi bu aşamada, empatinin derecesini de iyi ayarlamayabilmeniz gerekiyor. Bazen, normalde gösterilmemesi gereken yerlerde, aşırı empati ortaya çıkabiliyor. Bu da; kişinin üzerine, taşımak zorunda olduğu, kendisine ağır gelen bir yük almış gibi hissetmesine neden oluyor.

Aşırı empati, insan ilişkilerindeki o doğallığı bozuyor ve size düşen paydan çok daha fazlasını almanız anlamına geliyor. Bu da, uzun vadede depresyon ve kaygıya neden olabiliyor. Bu yazıda, aşırı empatinin size verdiği zararlar ve bunlardan nasıl kurtulabileceğiniz konularına değineceğim…

İnsanları Kategorize Etmeyi Öğrenin

İnsanın bu hayatta, karşılaştığı diğer insanları, biraz da olsa “iyi” ya da “kötü” olarak kategorize etmesi gerekiyor. Bu, kişinin kendisini koruyabilmesi için oldukça önemli bir beceridir. Bu noktada, zihninizde bir virüs programı varmış gibi düşünebilirsiniz.

Bunu yapmak, hayatınızda olumlu kapılar açmanıza yardımcı olabilir. Örneğin; Ahmet isimli biriyle tanıştığınızda, onunla ilişkinize, olumlu bir puan vererek başlayabilirsiniz; ancak sonrasında Ahmet, virüs programından virüslü çıkıyor. Biraz kötü niyetli bir insan. Sizi kullanmaya, size hesabı ödettirmeye çalışıyor. Böyle olunca virüs programında sonuç ne çıkıyor? “Ahmet’e dikkat et!”.

Buna rağmen siz yine de aşırı empati gösteriyorsanız, her seferinde ona olumlu yaklaşmaya çalışırsınız. Peki, sonra ne olur? Sistemi tekrar değerlendirebilmek adına Ahmet’i her seferinde değerlendirmeye başlarsınız. Bu da; “Ahmet aslında iyi niyetli biri”, “Aslında o paraya ihtiyacı var”, “Biraz yorgun olduğu için o işi bana paslıyor” diye düşünmenize neden oluyor. Peki, bu durumda ne oluyor?

Bunu bir bilgisayar sistemi gibi düşünürseniz, Ahmet için her seferinde virüs programını çalıştırdığınızı görebilirsiniz. Bu da, bir süre sonra sistemin sorun çıkarmasına neden oluyor. Aşırı empati sorunundan muzdaripseniz, hayatınızda Ahmet gibi çok sayıda insan var demektir. Ancak siz, Ahmet gibi insanlara çok tatlı gelirsiniz. Neden? Çünkü hiç bir şeyi reddetmezsiniz, çok fazla opsiyon verirsiniz. Bir süre sonra, etrafınızda sizi kullanan, sizi istismar eden insanların sayısı artmaya başlar. Peki, ne yapmanız gerekiyor?

Farkındalık Önemli

Aşırı empati probleminden kurtulmak istiyorsanız, ilk ve en önemli adım; bunun farkına varabilmektir. Aşırı empati problemi yaşamanız, bunu vicdan ile bağdaştırdığınızı gösteriyor. Sizden istenen şeyi yapmadığınız zaman, kötü bir insan olacağınızı ya da insanların sizi sevmeyeceğini düşünüyor olabilirsiniz. Bu da, insanları en ince ayrıntısına kadar anlamak zorunda hissetmenize neden olur. Sürekli olarak onların ne düşündüğünü ya da ne hissettiğini anlamak zorunda hissetmek, oldukça sıkıntılı bir durumdur. Burada atmanız gereken ilk adım, bu sıkıntının farkına varmaktır.

Vicdan denilen şeyin anahtarının sizin elinizde olması gerekiyor. Vicdanınızın, her iki taraf için de eşit olması gerekiyor.

Vicdanınız her zaman karşı tarafı koruyorsa ve siz bundan zarar görüyorsanız, ortada bir sıkıntı var demektir. Peki, bu durumda ne yapmalısınız? Öncelikle, sürekli olarak diğer insanlara yardımcı olmak ya da onlara sürekli aşırı empati göstermek zorunda olduğunuz düşüncesini sorgulamalısınız. Bunu sorgulamazsanız, olanları değiştirmek istemeyeceksiniz. Kararınız sizi korumuyorsa ve yaptıklarınızdan dolayı kendinizi kötü hissediyorsanız, burada bir sorun vardır.

Hormonlu Vicdanınıza Dur Deyin

Aşırı empati problemi, hormonlu bir vicdanın göstergesidir. Aşırı empati probleminize karşı koymaya çalıştığınızda, içinizdeki o hormonlu vicdan şöyle düşünmeye başlar: “Ya ama çok yazık, bak sen çok yanlış yapıyorsun!”, “Yardım etmelisin ona, eline mi yapışacak?”, “Ne var ki bunda? Herkes yapıyor”. Burada kaçırdığınız bir şey var; bunu herkes yapmıyor! Bu nedenle, içinizdeki o sese dur demeniz gerekiyor. Bu noktada sizden, fazladan neler yaptığınızı düşünmenizi istiyorum. Etrafınızda; sağlıklı ve aynı zamanda insan ilişkilerinde iyi olduğunu düşündüğünüz birini seçin. Sonrasında düşünün; o ne yapıyor? Hangi durumlarda sınırlar koyuyor? Hangi durumlarda fedakarlık yapıyor? Şimdi bir de kendinize bakıp, sizden nerelerde hangi hataları yaptığınızı görmek için bir liste yapmanızı istiyorum.

Günlük Tutmayı Deneyin

“Hocam sen de bizden hep liste yapmamızı istiyorsun” diyebilirsiniz. Ancak bunu başka türlü başarmanızın bir yolu yok. O an düşündüğünüzde, nerede neyi yanlış yaptığınızın farkına varmanız biraz zorlaşıyor. Dilerseniz, bu konuyla ilgili bir günlük tutmayı deneyebilirsiniz. Kendinizi kötü hissettiğiniz hangi durumlarda fazla empati kuruyorsunuz? Bunu bulduktan sonra, adım adım buna karşı koymaya başlamanız gerekiyor. İçinizdeki o aşırı empati canavarının harekete geçmesini engellemeyi öğrenmelisiniz.

Siz karşı durmaya başladıkça, insanların vereceğini düşündüğünüz tepkileri vermediğini, sizi hala sevmeye devam ettiklerini fark edeceksiniz. Bir insan, hesabı ödemediniz ya da üzerinize bırakmaya çalıştığı işleri almadınız diye hayatınızdan çıkıyorsa, bırakın çıksın zaten. O gitmiyorsa, siz onu bırakın. Bu nedenle, içinizdeki o hormonlu vicdana ve aşırı empati canavarına karşı koymaya başlamalısınız. Bunun çok kolay olmayacağını da söylemeliyim. Burada okuduktan sonra kolay gibi görünebilir; ancak emin olun, bunu yapmak gerçek bir çaba gerektiriyor. Adım adım, en küçük noktalardan başlayarak, bu konuda kendinizi zorlamanız gerekiyor.