Sinema tarihinin en büyük aktörlerinden biri olan Al Pacino, sinemanın en büyük yıllarından biri olan 1970’li yıllarda kendini duyurdu ve Amerikan filmleri dünyasında kalıcı ve ikonik bir figür oldu.

Alfredo James Pacino, 25 Nisan 1940’da New York Bronx’da bir İtalyan-Amerikalı ailenin oğlu olarak doğdu. Ailesi Rose (Gerardi) ve Sal Pacino, gençken boşandı. Annesi onları büyükbabalarının evine taşıdı. Pacino, sıklıkla filmlerde gördüğü karakterleri tekrarladı ve hatta bu en sevdiği aktivitelerden biriydi. Okuldan sıkılmış ve yeterince motive olmayan genç Al Pacino, okul oyunlarında yer almaya başladı ve kısa süre içinde birilerinin ilgisini çekerek tam zamanlı bir kariyere başlamış oldu. Sahnelere adım atmadan önce, uzunca bir süre depresyonda kaldı ve yoksulluk geçirdi. 1966’da prestijli Aktörler Stüdyosu’na girdi ve efsanevi oyuncu koçu Lee Strasberg ile çalıştı.

The Devil’s Advocate / Şeytanın Avukatı (1997)

Asla bir dava kaybetmemiş acımasız bir genç avukat olan Kevin Lomax, dünyanın en güçlü hukuk firması tarafından işe alınır. Kimse istememesine rağmen teklifi ve beraberinde gelen parayı kabul eder. Ancak karısı kocasının yeni şeytani görünüşe tanık olmaya ve evde de yokluğu hissedilmeye başlar. Bununla birlikte, Kevin yeni durumuna çabuk adapte olmuştur ve karısıyla daha az ilgilenmektedir. Patronu ve danışmanı John Milton, her problemin üstesinden nasıl geleceğini biliyor gibi görününce iyi bir ikili olurlar. Ama sonuç herkes içib farklı gerçekleşecektir. Filmde Alp Pacino’ya başarılı oyuncu Keanu Reeves ve güzel yıldız Charlize Theron eşlik ediyor. Muhteşem bir Pacino-Reeves birlikteliği izleyeceğiniz filmin en çok akıllarda kalan repliği ise şu: “Kibir en sevdiğim günahtır!”

Scent of A Woman / Kadın Kokusu (1992)

Frank, ABD ordusundan emekli kör bir albaydır. Charlie lise öğrencisidir ve üniversiteye gitmeyi dört gözle beklerken paraya ihtiyacı olduğundan bir geceliğine Frank’a bakmayı kabul eder. Frank’in yeğeni bunun kolay kazanılacak bir para olacağını söyler ancak işin aslı öyle değildir. Frank ve Charlie lüks bir yemek, kaliteli şaraplar, muhteşem müzikler ve tangonun da göz dolduracağı bir geceyi birlikte geçireceklerdir. Al Pacino bu rolüyle en iyi erkek oyuncu Oscar’ını kazandı. Ayrıca senelerce unutulmayacak güzellikte bir tango sahnesini de bize armağan etti adeta.

Dog Day Afternoon / Köpeklerin Günü (1975)

Yetmişlerin başlarında, Gravesend, Brooklyn’de, erkek sevgilisine cinsiyet değiştirme operasyonuna girecek kadar para çalmaya çalışan iki banka soyguncusunun hikayesini izleyeceksiniz. Nakit paranın büyük kısmı gün boyunca toplandığından aslında çalacak pek bir şey olmadığını görüyorlar. Al Pacino’nun mükemmel performansıyla tarihe geçtiği filmin yönetmeni 12 Angry Men filminin de yönetmenliğini üstlenmiş Sidney Lumet. Filmin bir de Oscar ödülü bulunuyor.

Scarface / Yaralı Yüz (1983)


Tony Montana, 1980 Mariel çıkışında Küba’yı terk etmeyi başarıyor. Kendisini bir Florida mülteci kampında buluyor ancak arkadaşı Manny’nin kendileri için başka bir çıkış yolu var. Uyuşturucu satıcısı Frank Lopez için çalışmaya başlıyor ve Kolombiyalı uyuşturucu satıcılarıyla olan anlaşmaları da giderek kötüleşiyor. Tony, kız kardeşini korumak isterken annesi Tony’nin nasıl para kazandığını bildiği için onu reddediyor. Tony Montana ve herşeyi kazanma hırsını izlediğimiz filmde Al Pacino’nun metresi rolünde Michelle Pfeiffer var. Filmin yönetmeni ise Brian De Palma.

The Godfather / Baba (1972)


Ünlü bir suç ailesinin yaşlanan başkanı görevini kendisinden sonra gelen birine devretmeye karar verdiğinde, iyi tanınmış aileler arasında bir dizi talihsiz olay ve şöhret, sürgün, ve cinayetle sonuçlanacak bir savaş başlar. İntikamlar alınır ve nihayet seçilen doğru vekil ile biter. Francis Ford Coppola’nın yönettiği filmin başrollerinde Marlon Brando ve Al Pacino yer alıyor. Hikaye Mario Puzo’nun kitabından sinemaya aktarıldı. Ayrıca filmin 3 Oscar ödülü bulunuyor.

Carlito’s Way / Carlito’nun Yolu (1993)


Carlito artık tüm suç olaylarından uzak durmaya karar verir çünkü bu sebeple mahkum edilmiştir ancak kendisinin geçmişteki bağlantıları ve avukatının ve en yakın arkadaşının naif entrikalarıyla kendini suçun içine geri çekiliyorken bulur. New York’tan uzaklaşmak için para biriktirmek isteyen Carlito Brigante, bir gece klübünün işletilmesi işini üstlenir, orada bir dansçı ile ilişki kurar fakat eski dostları ve eski içgüdüleri onu şiddet ve güvensizlik dünyasına geri çekecektir. Filmde Al Pacino’ya Sean Penn, John Leguizamo ve Viggo Mortensen gibi şimdiki zamanın başarılı oyuncuları eşlik ediyor. Bu filmin de yönetmeni Brian De Palma.

İnsomnia (2002)


Alaska’nın küçük bir kasabasında genç bir kızın öldürülmesini soruşturmak için şehirden gönderilen bir polis, şüpheliyi tutuklamaya çalışırken kazara kendi eşini vuruyor. Eşinin ölümü üzerine duygusal karmaşıklığı ve suçluluk duygusu giderek çoğalır. Ayrıca, takip ettikleri adam tarafından düzenlenen şantaja ek olarak, hala çözülmesi gereken bir cinayet vardır. Filmin yönetmeni son zamanların dâhilerinden Christopher Nolan.

Donnie Brasco (1997)

Bu gerçek bir hikayeden esinlenilen filmde, Donnie Brasco ismiyle tanınan FBI ajanı Joe Pistone’nin New York mafyasına sızmasını izliyoruz. Yalnız Donnie Brasco bir süre sonra kendini gerçekten de oynadığı karaktere bürünmüş bir halde bulacaktır. Sonunda, içinde bulunduğu grup kendisini sevip saymaya başlayınca bir yandan kanıt toplarken bir yandan da yeni hayatının keyfini sürer. Ancak iş içinden çıkılmaz bir hal almaya başlayacaktır. Al Pacino’ya başarılı oyuncu Johnny Depp eşlik ediyor. Hikaye Joe Pistone kitabından uyarlama bir biyografi.

www.imdb.com