Beden Nasıl Çalışır?

Vücudumuz koskoca bir ekosistem. İçerisinde yöneticiler, sistem kurucular, işçiler var. Eğer vücudumuzu bir fabrika gibi düşünürseniz, bu sistemde çalışanlar, fabrikadaki imal edilecek ürünün imalatı için gereken tüm malzemeleri sisteme alıp dönüştürürler, artakalanları sistem dışına atarlar. Bu hiyerarşi içinde işçiler, ustalar, kontrolörler, müdürler, bölge müdürleri, dağıtım ve pazarlama bölümü, depolama, imalat müdürü diye pek çok farklı bölümlerde çalışanlar var. İşte vücudumuzdaki sistemde aslında buna çok benziyor. İşleyişi sağlayan, üretim yapan, kalite kontrol yapan, sistemin devamlılığından sorumlu bölümler var.

Vücudumuz statik elektrik üreten bir makinedir. Makinenin ürettiği elektrik organlarca, otonom sinir sistemimizce ve diğer gruplarca kullanılır. Bu düzenli işleyen sistemi ayakta tutan ise iskeletimiz ve kaslarımızdır. Bu iki önemli grubun güçlü ve sıkı olması durumunda diğer sistemlerde iyi işler. Bu yüzden hareket etmek önemlidir. Biz her şeyini kendisi sağlamak zorunda olan, bu nedenle fiziksel olarak çok çalışan atalarımızla aynı şartlarda yaşamadığımız için daha az hareket eder hale geldik. Bu da pek çok soruna yol açtı. Şişmanladık, kas problemleri yaşadık, fıtıklar ve daha pek çok fizyolojik rahatsızlıktan mustarip milyonlarca insan her gün hastanelerin fizik tedavi bölümlerinde acılarının giderilmesini bekler hale geldik.

Bu duruma gelmeden önce daha basit bir çözüm var. Spor yapmak! Araştırmalar düzenli egzersizin yorgunluğu giderdiğini ve üstüne üstlük bir de dış görüntünüzü de iyileştirdiğini gösteriyor. Amerika’da 16-18 yaş gençler arasında yapılan bir araştırma, 3 ay boyunca her gün 10 dakika orta hızda pedal çeviren kız öğrencilerin zihnen ve bedenen kendilerini daha az yorgun hissettiklerini ortaya koymuştur. Bu kadar orta derece ve az egzersizle böyle bir sonucun alınması bize çok önemli bir şey göstermiyor mu? Hey, sen, 6 saattir aralıksız o sandalyede tüneyen okurum, 10 dakikalığına da olsa hareket edebilirsin! Saatlerce terlemekten, binlerce mekik çekmekten bahsetmiyorum. Böylece kendine çok iddialı ve büyük hedefler koymadan, mütevazı bir planla spora başlamış olacaksın. Benim en kolay uyguladığım sistem ise fitness. Aletli veya aletsiz, kendi vücut ağırlığınla veya ağırlıkla tüm vücudunu hem çok iyi şekle sokabilecek, hem de sağlamlaştırabileceksin bu sayede. En çok rahatsızlığını duyduğun bölgelere göre kendi başına yapabileceğin egzersizleri senin için hazırladım. Tüm vücut kısımlarını çalıştıran hareketlerimi kitabımın ikinci bölümünde paylaştım. Paylaşmak benden, uygulaması senden.

Yürüyüş

Yürümek birçok kişinin tercih ettiği en kolay spor türü. Spor salonuna gidemiyorsanız, pilates, yoga, yüzme gibi sporları yapamıyorsanız yürüyüş, koşu yada bisiklete binmek en kolay yapabileceğiniz spor türleri arasında. Ben özellikle sabahları erkenden yarım saat kadar yürüdüğümde, hem zihinsel olarak hem de fiziksel olarak canlanıyorum. İşe gitmeden önce yarım saat erken kalktığınızda güne muhteşem başlayacaksınız. Kendinize vereceğiniz en iyi hediyenin bu olduğunu söylemeliyim. Eğer erken kalkamamaktan yakınıyorsanız, eşiniz yada bir arkadaşınızla akşamüstü güneş batmadan önce yapacağınız birkaç saatlik yürüyüş de bence şahane bir alternatif.

Düzenli yapılan her türlü spor aktivitesi vücudumuzdaki kalsiyum üretimini artırdığı için kemiklerimize faydalıdır. Bu yüzden osteoporoz yani kemik erimesini engeller. Kardiovasküler sistemi canlandırdığı için, kalbi güçlendirir. Ayrıca vücutta endorfin salgılanmasını artırır. Endorfin, mutluluk hormonudur, bu yüzden kendinizi daha iyi hissedersiniz. Hareket ettiğiniz için daha kolay kilo verirsiniz. Ancak atmanız gereken adım sayısının 10 bin adım olduğunu belirtmeliyim. Yürüyüşü özellikle ormanda, kırlarda yani yeşil alanlarda oksijenin bol olduğu yerlerde, temiz havada yaparsanız, akciğerlerinizi güçlendireceksiniz.

“Ben mekiklerimi kaslarım iyice ağrımaya başladığında sayarım, çünkü ancak ondan sonra gerçek çalışma başlar. Bu da sizi bir şampiyon yapar.”

Muhammet Ali

Bisiklet

Ailenizle veya tek başınıza yapabileceğiniz en keyifli ve sağlıklı aktivitelerden biri de bisiklete binmek. Bisiklete bindiğinizde, hem hareket ederek formunuzu koruyacak, hem de açık havada vakit geçirmiş olacaksınız. Bisiklette, 1 saatte 600 kalori yakarsınız. Bacak kaslarınız sıkılaşır, vücudunuz her spor aktivitesindeki gibi endorfin salgıladığı için gerginlik, stres ve kaygı hisleriniz varsa bunda belirgin bir azalma olur. Ayrıca, bisiklet kondisyonumuzu artırır, yağ yakımı ve kilo kontrolünü sağlar, eklemleri güçlendirir, sırt, bacak, basen, kalça, karın ve kol kaslarını çalıştırır. E daha ne olsun? Hadi hep birlikte pedallara kuvvet.

Koşu

Koşarken neler deneyimliyorum biliyor musunuz? Zihinsel ve fiziksel konfor alanlarımı fark ediyorum. Hepsinin üzerine gidiyor ve daha iyi bir ben olmak için onları aşıyorum. Olduğumuzun daha iyisi olmak için kendimize söz geçirmeliyiz. Hayatta hep kendimizi zorlayarak ilerlemek mümkün. Koşu da hayatıma son beş senedir kattığım bir spor. Ve ben bir kilometre bile koşabileceğini sanmayan biriydim. Koşunun çok farklı faydalarını gördüm.

Koşma daha fazla kalori yaktırdığı için, kilo kontrolünde daha iyi olduğunu ve koşucuların, zaman içinde bu kontrolü geliştirdiğini söylemeliyim. Koştuğunuz mesafeleri artırırken, bazen öyle bir yer gelirki gerçekten zorlanırsınız. Ve iç konuşmalarınız negatif duygular içerebilir. Tempolu müzik gerçekten çok işe yarıyor. Yüksek tempolu, motive edici, neşelendirici ve yükseltici müzikler ve olumlu motivasyon fiziksel olarak zorlandığım ve bırakmak istediğim yerlerde gerçekten işe yarıyor. Eğer işiniz başkalarını cesaretlendirmek olsaydı, muhtemelen güzel şeyler söyleyecektiniz. Yani bunu asıl kendinize yapmalısınız. O yüzden kendi kendinize kötü davranmanızın da bir anlamı yok.

Kış aylarının soğuğunda, özellikle sabahları erken saatlerde egzersiz yapmak neredeyse imkânsızlaşır. Sıcacık yatağınızdan çıkıp, buz gibi havada terlemek istemezsiniz. Fakat sizin gibi o saatlerde koşuya çıkan insanlar bulursanız, kendinizi motive etmeniz kolaylaşır. Hiç tanımadığınız insanlar bile olsa, sizinle aynı koşulları paylaşmaları yeterince yüreklendiricidir. O yüzden, hava nasıl olursa olsun, kendinizi kaldırıp koşmaya başlamanızı sağlayacak bir çevre edinin. Ve inanın, bu his muhteşem.

“Kendi kendinize koyduğunuz sınırları kaldırın.”

Kendimize koyduğumuz sınırlar, çoğu zaman şartlar ve durumdan kaynaklı olmaz. Aslında sınırlar bizim kendimize dayatmamızdır. Bu yüzden gerçek bir koşucu olmadığınızı düşünüp sürekli aynı tempoda aynı mesafeyi koşarsanız, sınırlarınızın gerçekten ne olduğunu asla öğrenemezsiniz. Bir ara benim yaptığım gibi. 15 KM koşmak ve ben mi? İnanın aya gideceksin deseniz, daha inanılır gelirdi. Ancak o sınırları kendinize rağmen, zorlamaya başladığınızda şaşıracaksınız. Çünkü vücudumuz muhteşem bir makine, siz düşünce yapınızı değiştirdiğinizde o da size uyum sağlayacak.

Bedeninin Mesajlarını Dinlemek

Hareket bölümünde bedenimizle ilgili en önemli bilgiyi paylaşmadan olmazdı. E bir de bedenimizde hissettiklerimizden bahsetmek isterim.

İyi beslen, iyi temizlen, iyi uyu, bol su iç ve iyi düşün.

İyi şeyler düşün.

Evet, hissettiğin duyguların ve düşüncelerinin sağlığını ne kadar etkileyebileceğini kitabımın bu kadarlık bölümüne kadar anlamış olmalısın. Bütünsel yaklaşım işte yine sana kendini burada hatırlatıyor. Olumlu düşünmenin önemiikinci bölümde…