Büyük Kurtuluş Tibet Kitabı’nda “Kendi gerçek doğanızın saf açık gökyüzünü unutmayın.” Şeklinde bir ifade vardır. İşte benim de yaşam ve beslenme felsefem tam olarak bu! Tamamen doğal yaşamaya ve beslenmeye çalışarak kendi doğama mümkün olduğunca ait olabilmek. Aslında biz insanların hazır, paketlenmiş, raf ömrü haftaları, ayları bulan doğasını tamamen yitirmiş besinlere ihtiyacımız yok. Böyle besinler bizim öz doğamızı fazlasıyla bozuyor. İşte hem beni, hem de sizi doğaya biraz daha yaklaştıracak yeni bir tarifim var.

Hızlı ve tertemiz bir çorba ile doğaya bir tık daha yaklaşın, bence! Zerdeçal; sağlıklıdır, içimizi temizlemeye yardımcıdır, rahatlatıcı bir şifa kaynağıdır. Zerdeçal, içeriğindeki güçlü antioksidanlarla karaciğerimizi korur ve onun işlevlerini daha iyi yerine getirebilmesini sağlar.

Nasıl bir zerdeçal çorbası hazırlamak istediğiniz tamamen size kalmış. Makarna, yeşillik ve baklagiller ekleyerek vegan bir zerdeçal çorbası yapabileceğiniz gibi, tavuk, yağsız kırmızı et, esmer pirinç ve ıspanak ekleyerek daha proteinli bir çorba da hazırlayabilirsiniz. Özellikle tam bir çiftlik tavuğunun ya da yağsız, kemikli bir kırmızı etin suyunu ekleyerek yapacağınız zerdeçal çorbası ise her derdinize deva olur, tadına doyum olmaz. Şöyle ki, besleyici güzel kıvamlı bir et suyunu elinize alarak vücudunuza sürseniz hiçbir faydasını göremezsiniz, ancak bunu içtiğinizde solunum, sindirim, bağışıklık sistemlerinizin tamamını besleyebilir, güçlendirebilirsiniz. Ben, doğadaki her değerden mutlaka faydalanılması gerektiği fikrindeyim ve mümkün olduğunca doğanın tadını çıkarıyorum. Bu yüzden de size doğal ve şifalı tarifler anlatıyorum.

Çorbanız hazır olduğunda kaliteli, zengin, lezzetli, az baharatlı bir çorbayı kaşıklıyor olacaksınız. Bu çorbayı içerek bedeninize bir iyilik yapın, bağırsaklarınız çalışsın, karnınız, mideniz rahatlasın. Özellikle akşam yemeğine bir kase zerdeçal çorbasıyla başlayın ve aslında başka hiçbir şeye ihtiyacınız olmadığını fark edin.

Zerdeçalı, taze ya da öğütülmüş olarak, yılın her mevsimi “yeni ve taptaze bir başlangıç” için çorbalarda, salatalarda, yemeklerde kullanıyorum. İster Ayurvedik detoks çayı içmek için zerdeçal çayı yapın, isterseniz de taze zerdeçal köklerini meyvelerinize katarak zerdeçallı detoks içeceği yapın, fark etmez. Bedeninizin genel sağlığını yükseltmek için zerdeçal size iyi gelecek. Tam da zamanı gelmişken kendinize bir iyilik yapın, detoks salatalarınıza ve meyve sularınıza mutlaka zerdeçal ekleyin. Hatta ben, genel ruh ve beden sağlığımı korumak için bahar dönemlerinde 3-5 günlük çok sıkı olmayan basit detoks programları uyguluyorum ve bunları da sizlerle paylaşıyorum.

Siz de mis kokulu detokzan zerdeçal suyu yapın, meyvelerle karıştırın ya da sebze çorbalarınıza ekleyin. Ben zerdeçal çorbamı et suyunda pişen pirinç, erişte, nohut ve lahana ekleyerek yapmayı tercih ediyorum.

Ama mercimek, bulgur ve nohutla ya da kuru fasulye ile de gayet lezzetli oluyor. Örneğin bir gün önceki akşam yemeğinden kalan pişmiş tavuk parçaları, kinoa, dereotu ya da mini mini köfteler ekleyerek bile yapabilirsiniz. Bu çorbanın mucizevi etkisi zerdeçalda gerisi tamamen buzdolabınızda, mutfağınızda bulunanlar, sizin damak tadınız ve hayal gücünüze kalmış. İstediğiniz her şeyi katabilirsiniz. Bana güvenin, her seferinde lezzetli bir çorba içeceksiniz.

Çorbanıza tam tahıllı da olsa çok fazla makarna, pirinç veya şişen tahıllardan ilave etmemeye özen gösterin, aksi takdirde çorba yerine bir güveç pişirmiş de olabilirsiniz. Bu kötü bir şey değil elbette, ancak burada amacımız sıvı ağırlıklı beslenebilmek. Ayrıca pişirme sürelerine dikkat edin. Örneğin, pirinç ve mercimeği aynı oranda pişirin. Tamamen çiğ değil, ama çok da hamur olmasın.

Zerdeçal çorbanızı hazırlamak için öncelikle büyük ve derin bir tencereye ihtiyacınız var. Zira rahatlıkla karıştırabiliyor olmalısınız.

Soğan, zencefil ve sarımsağı tencereye koyun ve zerdeçalı da ekleyin. Zerdeçal taze rendelenmiş ya da kurumuş, öğütülmüş toz halde olabilir. Çorbanızda kullanmak istediğiniz tüm baharatları, tuzu ve suyunuzu ilave edin. Buradaki seçimleriniz çorbanızın muhteşem bir krema ile pişmesine olanak verecek. Bundan sonrası zaten kolay, ocağın altını kıs ve pişmeye bırak!

Önceden haşlanmış ya da sıcak suda bekletip yumuşatılmış fasulye, nohut veya mercimeği ekleyin. Ya da pişmiş tavuk, hindi ya da köfte gibi başka bir protein kaynaklarını da kullanın. Sonra çorbanız için uygun bir nişasta seçin, bu makarna, pirinç, kinoa veya arpa olabilir. Sonra bir bitki, yani yeşillik seçin. Ben maydanoz, kişniş, nane ve dereotu tercih ediyorum. Çünkü bunların tamamı zerdeçal ile çok uyumlu bir tada sahip. Ama siz eğlenceli ve yaratıcı olun, isterseniz yeni tatlar deneyin. Ekstra anti-oksidanlar ve besinler için doğranmış ıspanak, roka, lahana, karnabahar, tatlı patates gibi sebzeler çok farklı lezzetler meydana getirebilir.

Kendinizi yorgun, bitkin ve yeni bir başlangıca muhtaç hissettiğinizde temiz, taze ve doğal bir kase çorba için ya da salata yiyin. Biraz meditasyon yapın ve böylece hem içinizi hem de dışınızı temizleyin. İç karartıcı, iç ve dış organlarınızı yorucu beslenme ve yaşam alışkanlıklarınızdan acilen uzaklaşın.

Şimdi çorbamızı hazırlamaya başlayabiliriz. Size söz veriyorum 10 dakikada çorbanız hazır olacak.

Zerdeçal, zencefil ve baharatlarla yapılan, kendi yaratıcılığınızı kullanarak şekillendireceğiniz çorbanızı şifa kaynağı haline getirebilirisiniz. Glütensiz hazırlayabileceğiniz bu çorbayı sebze suyu ile hazırlayarak vegan bir çorba da yapabilirsiniz.

Malzemeler:

1-2 yemek kaşığı zeytinyağı

1 tane orta boy kuru soğan (ince kıyılmış)

1- 2 yemek kaşığı zencefil (toz ya da ince kıyılmış taze)

4-5 diş sarımsak (rendelenmiş veya ince kıyılmış)

2 tatlı kaşığı zerdeçal tozu (veya 3 çay kaşığı rendelenmiş taze zerdeçal)

Yarım çay kaşığı hardal tohumu (isteğe bağlı)

1 çay kaşığı kimyon

1 çay kaşığı kişniş

1 çay kaşığı tuz

4 su bardağı su

4 su bardağı sebze veya tavuk suyu

1 çay kaşığı kırmızı biber (isteğe bağlı)

1-3 çay kaşığı elma sirkesi ya da limon suyu (tatlandırmak için)

İsteğe bağlı olarak çorbanız katabilecekleriniz:

Etli ve sebzeli bir İtalyan çorbası için:

1 su bardağı esmer pirinç, tam tahıllı makarna ya da kinoa (veya 1 su bardağı pişmiş)

Yrım su bardağı çiğ ya da haşlanmış mercimek

1 su bardağı pişmiş fasulye

1 su bardağı dolusu küp küp doğranmış hafif yağda kavrulmuş ya da çiğ domates

Garnitür olarak kişniş

Nohut, karnabahar, kıvırcık lahana ve erişte hem kıvam hem de tat verir!

1,5 su bardağı pişmiş nohut (ya da isteğe bağlı olarak tavuk)

1 su bardağı erişte

1-2 su bardağı irili ufaklı kıyılmış karnabahar

2 su bardağı kıyılmış lahana

Çorbanızı taze sebzelerle, yeşilliklerle de süslemeyi unutmayın: kişniş, soğan, nane veya dereotu ve lime suyu ile servis yapın.

Diğer vejetaryen seçenekler: Havuç, kereviz, rezene, karnabahar, domates, biber, tatlı patates, tüm yeşillikler olabilir.

Hazırlanışı:

Büyük bir derin tencereye 2 yemek kaşığı zeytinyağı koyun ve soğanı soteleyin. Zencefil de ekleyip düşük ısıda sık sık karıştırarak kahverengileşinceye kadar yaklaşık 5 dakika pişirin. Sarımsağı da ekleyin ve 2 dakika daha kavurun. Ardından tüm baharatları ekleyerek ve 1 dakika daha pişirin. Sonrasında su, sebze ya da et suyu ve tuz ekleyin, pişmeye devam ederken sirke ya da lime suyunu katın.

Damak zevkinize göre baharat, tuz ve ekşi oranlarını değiştirebilirsiniz. Ancak ben, sağlıklı beslenme kuralları gereği tuzu fazla kullanmanızı önermiyorum. Aslında elde ettiğiniz bu çorbayı ya da çorba suyunu ikiye bölüp bir bölümünü daha sonra tüketmek üzere dondurucuya da koyabilirsiniz. Zira ekleyeceğiniz baklagiller ve makarna gibi besinler çorbanızın miktarını bir hayli artıracaktır.

Unlu mamullerden ya da kuru baklagillerden istediklerinizi ekleyin, onların da bu su içinde pişmesi için çorbanızı orta ateşte bir süre daha kaynatın. Ara sıra tadına bakın ve istediğiniz kıvama geldiğinde ocağı kapatıp afiyetle tadın!

Not: Kuru, toz zerdeçal kullanırsanız çorbanız altınımsı bir sarı renk, taze zerdeçal kullanırsanız da daha koyu bir renkte olur.