Spor salonu, onu işleten kişilerin uğraşmalarına rağmen hiç bir zaman çok temiz olmaz. Şimdi ise yayılmakta olan coronavirüs salgını nedeniyle salondaki aletler ve paylaşılan dolaplar konusunda fazladan kaygı sahibi olmak çok normal.

Elbette bunun iyi bir sebebi var: Dünya Sağlık Örgütü’nden gelen son verilere göre coronavirüs hastalığının (COVID-19) şu anda 105.000’den fazla onaylanmış vakası bulunuyor. Bazı yerel yönetimler virüsün yayılımını önlemek için ekstra önlemler alsalar da, yine de salgın sırasında neyin güvenli olup neyin olmadığına dair cevaplanmamış çok sayıda soru var.

Spor yapmanın hastalıkları savuşturan ve stresi azaltan özellikleri olsa da, yine de salonda mı yoksa evde mi spor yapmanız gerektiğine dair bazı endişeler mevcut. Kendinizi coronavirüsten korurken ter atma konusunda bilmeniz gereken şeyleri değerlendirdik.

Spor Salonunda Coronavirüs Kapma Riskiniz Nedir?

Coronavirüs kapma riskinizi anlamak için ilk olarak onun nasıl yayıldığını anlamanız gerekli. ABD’deki Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’ne göre hastalık genelde hasta kişinin öksürmesi veya hapşurması sonrasında ortaya çıkan damlacıklar vasıtasıyla solunum yolları üzerinden yakın temasta kişiden kişiye doğrudan bulaşıyor. Virüs ayrıca enfekte olmuş kişilerin dokundukları yüzeylere yapılan dokunuşlarla dolaylı yoldan da bulaşabiliyor.

New York Üniversitesi’nde patoloji profesörü olan Philip Tierno, spor salonlarında hem direkt hem de indirekt geçiş için çok sayıda imkan olduğunu belirtiyor ve şöyle ekliyor: “Böyle bir ortamdaki tehlikeyi sürekli olarak görmek mümkün. Bir günde yüzlerce insanla uğraşıyorsunuz.” Ayrıca hasta olma riski coronavirüs gibi bir salgında daha da artıyor.

Elbette coronavirüsü kapma ihtimaliniz onaylı vakaların bulunduğu bölgelere ne kadar yakın olduğunuzla da bağlantılı. Diğer kamuya açık yerlerde olduğu gibi spor salonları da coronavirüs mikroplarına kolayca ev sahipliği yapabilir ve bu risk bölgenizdeki coronavirüs vakaları arttıkça artış gösterir. Profesör şöyle devam ediyor: “Çok sayıda insanın belli bir zaman aralığında bir araya geldiği herhangi bir ortam, onların mikroorganizmalarını veya mikroplarını çeşitli yerlere saçmalarına sebep olur.” Yani enfekte olan herkes ve hatta enfekte olduğunu henüz bilmeyenler, mikroplarını dambılllara, koşu bantlarına, kardiyo ekipmanlarına ve hatta kapı kollarına bile bulaştırabilirler. Bu mikroplar aletler iyi temizlenmezlerse günlerce hayatta kalabilirler.

Coronavirüs Teması Riskini Azaltmak İçin Ne Yapılabilir?

Coronavirüsten sakınmak için yapılması gereken şey basit olabilir ancak etkili: elleri yıkamak ve yıkamaya devam etmek. Tüm sürecin temel noktası bu. Spor salonuna gitmeden önce, yolda ve oradan ayrılırken elleri özellikle de sonrasında yemek yiyecekseniz ve yüzünüze sık sık dokunuyorsanız yıkamak önemli. Ayrıca bir süreliğine el sıkışmaktan da kaçınmak gerekiyor.

İnsanların hastalığa karşı en büyük kalkanı el yıkamak olsa da, spor salonları bu bölgeleri ekstra temiz tutmak için ciddi bir çaba göstermeliler. Bazı salonlar şimdiden aletleri silmekten daha fazlasını yapmaya başladılar ve diğerleri de bu uygulamaya geçecektir. Ayrıca hasta olan müşteri ve koçların da evde kalmaları öneriliyor.

Fakat makinelerin dezenfekte edilmeleri sadece salon çalışanlarının işi değil. Siz de her kullanımdan önce veya sonra kullandığınız alette dokunduğunuz yerleri silmelisiniz. Yanınızda bu iş için alkollü ıslak mendil bulundurabilirsiniz.

Spora Devam mı Yoksa Salondan Tamamen Kaçınmak mı Gerek?

Bu sorunun cevabı sizde saklı ancak illa ki sporu atlamak zorunda da değilsiniz. Virüs, hastalık ve bulaşma sözcükleri etrafta söylenmeye başlandığında, evde oturup bir kaç ay dışarı çıkmama tepkisi gayet normaldir. Ancak buna karşın zihninize ve bedeninize iyi bakmanız gerekiyor. Bunun için iyi uyumak, sağlıklı beslenmek ve düzenli spor yapmak gerekiyor.

Elbette özellikle de salgın dönemlerinde dikkatli olmak ve ekstra önlemler almak gerekiyor. Kalabalık bir maratonda koşmaktan elbette kaçının ancak normal sporunuza devam etmek sağlık açısından önemli. Genel olarak her gün hareket etmelisiniz. Böylece bedeniniz ve bağışıklık sisteminiz enfeksiyon ile savaşa hazır hale gelir. Spor otonom sinir sistemini düzenler ve stresi azaltarak onu dengede tutar.

Eğer spor salonuna gitmek sizi panik moduna sokuyorsa, evde yapılabilecek sporlara bakın veya açık havada koşun. Unutmayın ki spor hem beden hem zihin için faydalı ve virüse karşı sizi güçlendirecektir. Fakat en büyük problem insanların bir şeyler yapabileceklerinin farkında olmamaları. Özellikle yemeklerden önce ve yüzünüze dokunmadan önce ellerinizi yıkamak oldukça iyi bir koruma elde etmenizi sağlayacaktır.