Evlenmek istemediğinizden oldukça eminseniz, kesinlikle yalnız değilsiniz. Giderek daha az insan evlenmeyi tercih ettiği için evlilik oranları yıllar içinde düştü. Ancak genel eğilime rağmen hala “Evlenmek istemiyorum” derken utanan insanlar var. İnsanlara neden evlenmek istemediğinizi açıklamak ve sizi sorgulayan insanlarla başa çıkmak için bazı yararlı istatistikler ile açıklamaları bu yazıda bulabilirsiniz.

Gittikçe daha fazla insan, hiçbir zaman evlenmek istemediğini söylüyor. Yıllar önce insanların beklentisi, evlenmek ve çocuk sahibi olmaktı. Ancak son yirmi yıldır bu beklentiler değişti ve giderek evlilik, daha az insan için evliliği gereklilik olarak görmeye başladı. 2017 yılında bir araştırma şirketinin yaptığı araştırmaya göre daha önce hiç evlenmemiş olan 7 insandan 1’i evlilik istemiyor, bununla birlikte insanların yüzde 27’si evlilik ile ilgili nasıl hissettiğini tam olarak bilmiyor. İnsanların yüzde 17’si kadınların tatmin edici bir yaşam sürmesi için evliliğin gerekli olduğunu düşünürken 10 insandan 3’ü ise evli olmanın önemli olmadığını düşünüyor.

Evlilik yapmadan uzun süre boyunca aynı partner ile yaşamanın kabul edilmesinde artış yaşanmasının nedenlerinden bir tanesi şu oluyor: 18 ila 29 arasındaki yetişkinlerin yüzde 55’i, uzun süreli ilişki yaşayan kişilerin evlenmesi gerektiğini düşünen yüzde 45’lik kısma göre hiç evlenmeyen çiftlerin daha iyi durumda olduklarını düşünüyor. Ayrıca tüm yetişkinlerin yüzde 69’u, evlenme planları olmasa da çiftlerin birlikte yaşamasında bir sorun olmadığını söylüyor.

Bazı İnsanların Evlenmek İstememelerinin Nedenleri

Geçmişte yaşanan travmalardan ekonomik nedenlere kadar bazı insanların evlenmek istememeye karar vermelerinin pek çok nedeni bulunuyor. İster partneriniz evlenmek istemiyor olsun ister sizin evlilik hakkında endişeleriniz olsun, evlenmemek için göz önünde bulundurmanız gereken bazı olumlu nedenleri aşağıda bulabilirsiniz.

  • Kariyerinize daha fazla odaklanırsınız

Bazı insanlar daha çok kariyer odaklıdır. Evlilik ve uzun dönemli herhangi bir ilişki çok fazla zaman ve dikkat gerektirebilir ve bu nedenle bazı insanlar, enerjilerini iş ve romantizm arasında bölmek istemeyebilir. Bu, kariyer sahibi olmanın ve evlenmenin birbirini dışlayan uğraşlar olduğu anlamına gelmiyor; bazı insanlar bunlardan birini diğerinden daha fazla önemseyebiliyor. Geçmişte, kadınların kariyer sahibi olmak yerine evlenmeleri beklenirdi. Bugün, bazıları bu beklentileri doğrudan reddederek kariyer odaklı bir yaşamı tercih edebiliyor.

  • Geçmişte evlilikle ilgili yaşanan kötü deneyimler

İlişkileri yürütmek zor olabilir. Bazıları için uzun dönemli ilişkilerde görülen başarısızlık, birine ömür boyu bağlanmayı istemedikleri bir şey haline getirebilir. Sağlıklı ilişkiler sürdürmekte sorun yaşayan kişiler, kendilerini başka birine yasal olarak bağlamayı korkutucu bulabilir. Bununla birlikte bazı insanlar, çevrelerinde çok sayıda başarısız olmuş evliliğe (örneğin, sorunlu bir evlilik süren ebeveynler) tanık olmuş olabilirler. Bu durum, onlar için evliliği daha az çekici bir hale getirir.

  • Tekrar evlenmeyi reddetmek

Yazının başlarında bahsettiğim araştırmada elde edilen bulgulara göre daha önce evlenmiş olan insanların yüzde 45’i bir daha asla evlenmek istemiyor. Bazı araştırmalar, ikinci evliliklerdeki boşanma eğiliminin ilk kez evlenen çiftlere göre daha fazla olduğunu gösteriyor. Ortak ebeveynlik, eski sevgililer ve daha pek çok şeyden kaynaklanabilen sorunlar nedeniyle insanlar, geçmişlerinde başarısız bir evlilik yaşamışlarsa tekrar evlenmemeyi seçebiliyorlar.

  • Tek eşliliği tercih etmemek

Evlilik genelde tek eşlilikle ilgilidir. Yani evlilik, hem yazılı hem de yazılı olmayan beklentiler ile duygusal ve fiziksel yakınlığın iki kişiyle sınırlı olduğu bir ilişkidir. Ancak çok eşli ilişkilerden açık ilişkilere kadar, tek eşli olmayan ilişkilerin kabul edilmesinde ve uygulanmasında bir artış yaşanıyor. Bu ilişkilerin sınırları, ilişkide yer alan insanlara göre değişmekle beraber bu ilişkiler, birden çok kişiyle rızaya dayalı duygusal ve cinsel ilişkiler içerir. Bu ilişkiler sadece cinselliğe değil, aynı zamanda birden fazla kişiye sevgi duymak ve onlardan sevgi görmek, onlara duygusal enerji vermek ve almak özgürlüğü ile ilgili. Tüm bunlar, mevcut evlilik anlayışımıza yansımıyor.

Çok eşli evlilikler yasal değil. Bu nedenle bazı insanlar çok eşli ilişkileri ve tek eşlilik dışı ilişkileri tercih ettikleri için bu insanlar evlilikten tamamen vazgeçmeyi seçebiliyor.

  • Partner ile evlenmenin yasal olmaması

Eşcinsel evlilikler dünyanın pek çok yerinde yasal değil. Evlilik, kişilerin ilişkilerini geçerli hale getirmenin ve meşrulaştırmanın bir yolu olarak görülüyor. Bu nedenle eşcinsel insanlar evlilik konusunda dışlanabiliyor.

  • Ekonomik nedenler

Düğünler ve boşanmalar pahalıdır. Bazı insanlar evlenmek ile gelen mali riski karşılayamaz. Ayrıca bazı insanlar, kredi, vergi gibi mali durumlarını başka biriyle paylaşma konusunda kendilerini rahat hissetmiyor. Kimi insanlar ise hükümet destekli yardımları evliliğe karşı bir darbe olarak görüyor. Bu gibi durumlarda kişinin evlenmesi, maddi durumunu olumsuz olarak etkileyebiliyor.

  • Boşanma oranları

Boşanma oranları yüzde 40 ila yüzde 50 arasında olmakla beraber bazı insanlar, yasal boşanmanın getirdiği ekonomik sonuçlardan muaf olmak istiyor. Araştırmalar çalışan orta gelir sınıfının, boşanmanın ekonomik etkilerinden endişe duyduklarını gösteriyor.

  • İlişkinizi meşrulaştırmak için evlenmenize gerek yok

Önceden hayatınızı başka birine adamanın tek yolu evlilik olarak görülüyordu. Günümüzde bazı çiftler artık ilişkileri için hükümetin onayına ihtiyaç duymuyor. Bu kişiler, evliliğin kendileri ve eşleri arasında meşruiyet taşımayan bir kurum olduğunu düşünüyorlar.

  • Evlilikte çok fazla kural ve beklenti olduğunu düşünüyor olabilirsiniz

Evlilikle birlikte gelen beklentiler, insanların evlenmek istememesine neden olabilir. Bazı modası geçmiş ve sorunlu olan söylemlere göre evlilikle birlikte cinsellik azalırken özgürlük ise kısıtlanıyor. Bunlar, pek çok çift tarafından tartışılıyor ve “Evet” denildiği zaman bazı insanlar, tüm eğlencelerin bittiğini düşünüyor. Evlilik ile ilgili söylemlerin abartıldığını bilenler için bile hayatın geri kalanının başka bir yetişkine bağlı olmak ve ondan sorumlu olmak ile geçmesi nedeniyle evlilik çekici gelmeyebiliyor.

  • İlişkilere ilginiz yok

Yasal evlilik dışında bazı insanlar bağlılığa önem verse de kimileri ise ilişkiler ile genel olarak ilgilenmiyor. Romantik olmayan ya da aseksüel olan insanlar doğaları gereği ilişkiler ile ilgilenmeyebilir. Bu insanlar, enerjilerini başka şeylere harcama arzusuna sahip olabilirler. Sağlıklı ya da sağlıksız herhangi bir ilişki içerisinde olan insanların çoğu için bunu anlamak kolay olmayabilir. Bu nedenle herkesin aynı şeye, aynı şekilde değer vermediğini kabul edebilmeliyiz.

  • Gündelik ilişkilerden zevk alıyorsunuz

Ciddi bir ilişki yaşama arzusu olmadığında evlilik, ufukta yer almayabiliyor. Bazı insanlar için bunu anlamak zor olabilir. Herkese uygun birinin olduğuna ve bir hayat arkadaşı olmaksızın yaşlanmaktan memnun olmayacağımıza inanmaya şartlandırıldık. Bu fikir, ömür boyu sadece gündelik ilişkiler içerisindeyken kendilerini tamamen rahat hisseden insanlar ile gittikçe daha fazla reddediliyor.

  • Doğru insanla evlenmeye hazırsınız; ancak aksi takdirde evlenmek önceliğiniz değil

Bazı insanlar evlenmeye karşı değildir ancak evlenmek için de çabalamaz. Bu insanların evlenme arayışı içerisinde olmamaları, evliliğe karşı oldukları anlamına gelmez. Yani, kendilerini evlenmek isteyen birisiyle anlamlı bir ilişkinin içerisinde bulurlarsa evlenmek için istekli olabilirler. Ancak aksi halde evlilik, onların kişisel hedefleri ya da arzuları değildir.

Aklınızda bulundurmanız gereken noktalar şunlar olmalıdır:

Bazı insanlar, evlenmek istemeseler de uzun süreli bir ilişkilerinin olmasını isterler

Bazı insanlar için uzun süreli ilişki ve evlilik arasında pek bir fark yoktur. İkisi arasındaki en önemli fark yasal statüdür. Bu nedenle kimi insanlar için yasalar tarafından bağlı kılınıp kılınmadıkları, ilişkinin yürümesi için sarf ettikleri çabayı etkilemez. Çiftler arasındaki memnuniyet açısından konuşacak olursak, ilişkinin iletişim, seks ve iş hayatı dengesi gibi ayrılmaz parçaları, evli ve evli olmayan, ancak uzun süreli birliktelikleri olan çiftler arasında benzerdir. Bunun için örnek olarak Goldie Hawn ile Kurt Russell çiftini gösterebiliriz. Her ikisi de daha önce evlilik yapmış olsalar da bu çift, 1983’ten beri birlikte olmalarına rağmen neredeyse 40 yıldır ilişkilerini “yasallaştırma” kararını vermediler.

Bazı insanlar korkuları nedeniyle evlenmekten kaçınır

Korku ya da aile beklentilerine dayalı olarak gerçekleşen evlilikler ile ilgili kararlar verirken dikkatli olun. Herkesin ailelerinin kökeninden gelen, kimisi dine kimisi ise geleneklere bağlı olan bazı ideolojileri vardır. İnsanlar bazen sağlıksız aile dinamiklerinden kurtulurlar ve bu döngüleri tekrar yaratmaktan kaçınmak için evlenmekten tamamen kaçınmayı tercih ederler. Terapi alarak bu deneyimleri oturtabilir ve konuyla ilgili düşüncelerinizi netleştirebilirsiniz.

Felaketleştirme veya ya hep ya hiç gibi bir çarpık düşünme süreci ile ilgili sorunlar olabilir. Bu durumda kişi, inanç sistemine bağlı olarak durumunu net bir şekilde değerlendiremiyorsa terapi alması halinde otomatik düşüncelerini gerçekliğe dayalı daha dengeli bir düşünceye yönlendirebilir. Terapi genel olarak insanların, kültürel ve ailevi beklentiler ile ekonomik durum da dahil olmak üzere evlilikle ilgili ya da evliliğe karşı olan görüşlerini etkileyebilecek faktörleri yansıtabilecekleri bir alan sunabilir.

Evlenmek için ekonomik nedenler olabilir

Bazı insanlar evlilik kurumunu önemsemese bile evli olmanın yasal ya da ekonomik olarak sağladığı faydalardan yararlanabilir. Bu insanların kararlarını sigorta ve vergi indirimi gibi konular etkileyebilir. Evliliğin, çift için yararlı ve faydalı olacağı konular olabilir. Bu durumda kendinize şu soruları sormalısınız:

  • Neden evlenmek istiyorum?
  • Evlenmek, ilişkimi fiziksel, duygusal ve fiziksel olarak nasıl etkileyecek? Yoksa etkilemeyecek mi?
  • Evlenmek, ilişki için ne getirecek?

İnsanlar, evlilik konusunda fikirlerini değiştirebilirler

Bazı insanlar evlilik hakkında fikirlerini değiştirebilir; bu hiç sorun değil. Bir çiftin ortak geleceği hakkında karar vermek için çokça zamanı vardır. Bazı insanlar ekonomik ya da duygusal olarak oturmuş bir hale gelene kadar beklemek isteyebilirken bazılarının fikirleri ise zamanla ya da belli bir ilişkide değişebilir. İnsanlar kararınızı yargılayabilir ya da sizi acele ettirebilir ancak hazır olmadan karar vermeniz gerekmez. Her zaman değişmekte olan, uyum sağlayan ve büyüyen varlıklar olduğumuz için fikirlerimizin de değişme imkanları vardır.

Diğer insanların tepkileri ile nasıl başa çıkabilirsiniz?

Öncelikle dürüst olun. Bir ilişkinin en başlarında evlilik konuşulmasa da partneriniz zaman içinde değişim gösterebilecek olsa da potansiyel eşiniz ile duygularınız hakkında açık olmanız önemlidir. Yanlış anlaşılma olasılığını azaltmak için ilişkinin başından itibaren tarafların şeffaf bir şekilde iletişim kurmaları önemlidir.

İletişim kanallarını açık tutun. Fikrinizin değişebileceğini unutmayın! 2020 yılındayız; pek çok insan sadece evlenmemeye değil aynı zamanda geleneksel olmayan ilişkilere de açık.

Ne karar verirseniz verin, o kararınız geçerlidir. Evlilik tek seçenek değil ve ilişkinizde bu kadar yükü göğüslemek zorunda değilsiniz! İlişkiniz, evlilik kurumu tarafından tanınmadan da geçerli ve meşrudur. Evliliği istememenizin, ilişkinizde seçtiğiniz bir şey olduğunu göstermek ya da seçiminizi açıklamak için kendinizi haklı göstermenize gerek yok.

İnsanların, evlenmek istemediğinizi bilmelerine izin vermeniz hiç sorun değil. İnsanların her zaman kendi fikirleri olacaktır, ancak duygularınızın gerçek olduğundan ve bir başkasının zaman çizelgesine ya da ilişki tanımına bağlı olmadığından emin olabilirsiniz.