Herkese merhaba! Bugün, bana en çok sorduğunuz konulardan bir tanesinden; sosyal medya hesaplarımı nasıl yönettiğimden bahsedeceğim.

Gerçekten de, son on yılda hayatımızı bir sosyal medya çılgınlığı sardı, sarmaladı. Elimizden cep telefonu ve tabletler düşmüyor. Babaannelerimize kadar tüm aileye kadar girdi, bütün kuşaklar elinde cep telefonu ile sosyal medyaya girer oldu.

Yaş gruplarına göre dağılımlar da gösteriyor. 2007 yılından beri Facebook var, daha sonra hayatımıza Twitter girdi, Snapchat, Pinterest gibi farklı farklı uygulamalar girdi. Ama bana göre, hiçbiri Instagram kadar etkili olmadı. Facebook, güzel bir sıçrama yaptırdı bizlere, eski lise arkadaşlarımızı bulduk, eski günleri yad ettik. Şuanda Facebook, yaş grubu olarak biraz daha yüksek. Bunları niye mi anlattım?

Elimizde demografi adı verilen, kullanıcı gruplarının tercihlerine göre çıkan bir grafik var. Dolayısıyla, “Ben sosyal medya hesaplarımı nasıl yönetiyorum?” konusunu anlatmak için; öncelikle kendimi dijital dünyada nasıl pozisyonlandırdığımı anlatmam gerekiyor.

2011 yılından beri Instagram kullanıyorum. 2012 yılından beri de, kurguladığım bir iş planı ile birlikte; iyi yaşam bilgilerini, dijital bir yaşam koçu olarak pozisyonlandırdım ve Instagram hesabım üzerinden paylaşıyorum. Bir de Facebook sayfam var. Burada da, iyi yaşam bilgilerini paylaşıyorum. Bunları www.aysetolga.com adresimden alıyorum. Burada; doktorlar, diyetisyenler, dermatologlar, spor hocaları, yani spor, sağlık ve wellness konusunda aklınıza gelebilecek her konuda içerik üretiyorlar. Bazen, hem bu sitenin trafiğini arttırmak hem de kendi sosyal medya hesaplarıma içerik sağlayabilmek için buralardan alıntılar yapıyorum.

Facebook Hesabımı Nasıl Yönetiyorum?

Öncelikle bir şahıs hesabım vardı. Daha sonra baktım ki, Facebook önemli bir mecra. Dolayısıyla, 2007’den beri, Facebook’ta hem bir kişisel hesabım var hem de ürün/işletme hesabım var. Peki, Facebook hesaplarımı nasıl yönetiyorum?

Facebook’un “Sayfa Yöneticisi” diye bir uygulaması var. Burada, içerikleri yönetirken, aynı zamanda hangi hedef kitleye hitap etmek istiyorum, sayfanın hangi şehirlerde görünmesini istiyorum, bunları bile seçebilirsiniz. Bir de, anahtar kelimeler ile koyduğunuz içeriğin öne çıkmasını ve sizin hedeflediğiniz kişilerin, cinsiyetlerin, yaş aralığının sayfalarında, hedeflediğiniz saatte görünmesini sağlayabilirsiniz. Bu uygulamayı telefonunuza da indirebilirsiniz.

Örneğin, benim telefonumda dört ayrı hesabım var; bir şahıs hesabım var, bir Ayşe Tolga hesabım var, daha önceki aroma terapi hesabım var, bir de 8 Haftada Değişim diye bir projemin hesabı var. Dört ayrı Facebook hesabımın yalnızca bir tanesi kişisel. Orası, gerçek arkadaşlarımın olduğu bir hesap; ancak Ayşe Tolga hesabımda 222.000 takipçi var. Buraya, hem Youtube videolarımı koyabiliyorum hem de gönderi paylaştığımda linkini koyarak buraya içerik sağlıyorum. Ayrıca, Instagram hesabınızı da diğer sosyal medya hesaplarınıza bağlayabiliyorsunuz. Instagram hesabımda paylaştığım içerikleri de bazen Facebook hesabımda paylaşıyorum.

Instagram Hesabımı Nasıl Yönetiyorum?

Instagram’ı 2011 yılından beri kullanıyorum. Instagram hesabımı neden açtığım ve nasıl yönettiğim ile ilgili olarak Youtube’da bir videom da var, dilerseniz onu da izleyebilirsiniz. Burada da biraz bahsedecek olursak; 2011 yılından beri kullandığım bir fotoğraf paylaşma mecrası olan Instagram’daki potansiyeli gördüm. Bu mecrayı, kendimi ifade etmek için uygun bir mecra olarak, kendi istediğim şekilde şekillendirdim. Bu hesabımı; online yaşam koçu gibi kurgulayarak, fitness videoları, sağlıklı beslenme videoları, bağışıklığı güçlendirecek bir bitki çayından güzellik tüyolarına kadar, pek çok iyi yaşam tüyosunu paylaşacak şekilde kurguladım.

Daha sonra, Instagram’a farklı güncellemeler de geldi. Şahıs hesabından bir işletme hesabına geçmenizi öneriyor ve Facebook’un Instagram’ı satın almasından sonra Instagram hesaplarını Facebook üzerinden yönetiyor hale geldiniz. Siz, eğer bir işletme hesabına geçerseniz, tanınmış kişi olarak; Instagram size çok daha başka şeyler sunuyor. Örneğin, istatiklerinizi görebiliyorsunuz. Benim Instagram hesabımda, “tanınmış kişi” yazıyor. Yanında mavi bir tik var. Mavi tik; belirli bir kullanıcı yüksekliğini yakalamış kişilere, hesabın sahte hesaplar tarafından taklit edilmesini engellemek için size verilen bir ibaredir.

Hesabımda, istatistikler de var. Bu istatistikler bana; belirli bir tarih aralığında, hesabımdaki aktiviteleri gösteriyor. Bunun içerisinde; profil ziyaretleri, website ziyaretleri ve e-mailler var. Burada, kaç kişinin Keşif sayfasından geldiğini de görebiliyorsunuz. Bütün bu analizler, hesabınızdaki aktiviteyi görmenizi sağlıyor; çünkü, bazen marka işbirlikleri de yapıyorsunuz.

Gönderilerinize tıkladığınızda; işletme hesabı olduğu için, sağ alt köşede “tanıtımını yap” butonu çıkıyor. Bu, o gönderiyi Instagram’da öne çıkarabileceğim anlamına geliyor. Yani Instagram; size hem kendi sayfanızın reklamını yapmanızı sağlıyor hem de ticari işbirliklerinde öne çıkmanızı sağlıyor.

Burada önemli olan; nasıl bir hikayenizin olduğu, kendinizi nasıl ifade etmek istediğiniz ve bunlarla, takipçiler üzerinde nasıl bir etki yaratmak istediğinizdir. Hep aynı tarzda içerikler koymamak gerektiğini de düşünüyorum. Zaten, Instagram farklı kullanımlardan dolayı sürekli güncelleme getiriyor. Bunlardan bir tanesi de “Akış”. Eskiden, sadece Instagram’dan tanıdığım insanlar vardı, birbirimize “Günaydın” diye mesaj gönderirdik. Sonra, bir şekilde kaybolduk ve birbirimizden haberimiz yok. Yani, Instagram kendi içinde güncelleme yapıp bizi labirentlerin içine tıktı. Karanlık odalarda bıraktı. Sizler bunun için; takip ettiğiniz, haberdar olmak istediğiniz hesaplar için “bildirimleri aç” yapabilirsiniz. Yani, o kişi bir paylaşım yaptığında, ondan haberdar olabilirsiniz. Peki, Instagram hesabımı nasıl yönetiyorum?

Instagram’da, sayfa renklerime de dikkat etmeye karar verdim ve bunu sevgili arkadaşım Onur’dan aldığım bilgilerden sonra yaptım. Ayrıca, farklı uygulamalar da kullanıyorum. Bunlar arasında; fotoğraf uygulamaları, video uygulamaları, aynı zamanda sayfa ekranımın düzenlemesini yaparken de daha derli toplu gözükmesi ve fotoğraflar içerisinde renk birliği olması için de bazı uygulamalar kullanıyorum. Bu aralar, sayfamda sonbahar-kış renkleri kullanmayı seçtim.

Hikayelerimi paylaşırken de dikkat ettiğim bazı şeyler var. Örneğin, dün spora gittim. Hikayemde onu paylaşırken; gittiğim spor hocasının hesabını ekliyorum, konumu belirtiyorum, paylaşmam gereken etiket varsa onu paylaşıyorum. Hikaye kısmı artık daha aktif. İnsanlar, Instagram’da bazen ana akışı atlayabiliyorlar ama akışı hikayelerden takip edebiliyorlar. Dolayısıyla, hikaye akışında, “Son postumu görmediysen!” diye bir paylaşım yapıyorum ve takipçiye aslında “Gel” demiş oluyorum.

Biraz da etiket kullanımından bahsetmek istiyorum. Bazen, etiketleri çok yoğun kullanıyorlar. Bence bu yanlış. Benim paylaşımlarımın altında, genellikle metni görürsünüz. Onun dışında etiketleri çok fazla görmezsiniz. Çok yoğun etiket kullandığınızda, Instagram sizi sahte hesap gibi görüyor ve robot hesap olarak algıladığı için şüpheli hesap olarak alıp kapatabiliyor. Ben, bu kadar yoğun etiket paylaşımının Instagram’da çok prestijli ve havalı görünmediğini de düşünüyorum. Paylaşım yaptıktan sonra, kendi gönderinizin altına bırakacağınız yorumda, koymak istediğiniz etiketleri koyabilirsiniz. Böylece, Instagram’ın şüpheli ağına yakalanmadan da keşfet kısmına düşmüş olursunuz.

Değerli birikimlerimi sizlerle paylaşmaktan ben çok memnunum. Başka konu istekleriniz varsa, yorum kısmına yazarsanız, isteklerinizi yerine getirmekten çok memnun olurum. Şimdilik benden bu kadar. Hoşça kalın!