Herkese merhaba! Sporcu fizyoterapisti Cem Koçak ile, daha önce omurga sağlığı ve iyi omurga üzerine konuştuk. Çok değerli bilgiler aldık. Hocamı tekrar yakalamışken, sizler için birkaç konuyu daha danışmak istedim. Bu kez, fizyoterapinin ne olduğundan bahsedeceğiz…

Fizyoterapi Nedir? Türkiye’de Fizyoterapi

Fizyoterapi; çok branşlı, kendi içinde bölünebilen, multi disipliner bir çalışma prensibine sahip sağlık bölümüdür. Türkiye’de ilk kez Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde kurularak, sonra kendi fakültesine doğru bölünmüş, 10 çeşit parametrede bölünebilen bir branş. Pediatri, ortopedi, nöroloji, sporcu, kardiyoloji gibi birçok ana branşta yer alan uzman arkadaşlar var. Beş yıllık fakülte ve dört yıllık yüksek okullarda okuduktan sonra, kendi alanında iki yıllık da uzmanlığını yapmış fizyoterapistler, uzman fizyoterapist uvanına sahip olarak bölümlerinden ayrılıyorlar.

Fizyoterapist Doktor Mudur?

Fizyoterapistler doktor değildir. Tıp fakültesinde, doktorlarla birlikte pek çok ders alınsa da, fizyoterapistler doktor unvanına sahip değildir. Fizyoterapistin iş tanımı ile doktorun iş tanımı farklıdır.

Fizyoterapist; kişinin sağlıkla ilgili, postural, kas-iskelet sistemi, nörolojik, kardiyolojik problemlerini değerlendirir, planlar, projesini oluşturur, multi disipliner çalışılacak ekip arkadaşlarına yönlendirmesini yapar.

Omzunuz çıktığında, ilk olarak acile gidersiniz. Gidip de bir fizyoterapiste, “Ya, benim şu omzumu tak” demeyiz. Hekim arkadaş orada bakar, radyografisini inceler, ortopediden bir davet ister ve “Hocam, omuz çıkmış ne yapalım?” der. Değerlendirme yapılır, teşhis ve tanı yapılır. Daha sonra, yerleştirilmesi gerekiyorsa yerleştirilir ya da ameliyat ile düzeltilmesi gerekiyorsa ameliyatı yapılır.

Sonrasında, sağlıklı yaşamına, eski formuna dönebilmesi için fizyoterapiste yönlendirilir. Fizyoterapistte, bunun değerlendirmeleri vardır. Değerlendirmeleri planlar, uygular ve daha sonraki yaşamı ile ilgili öneriler geliştirir. Asıl nokta burada! Yani, gerçek yaşama rehabilite eden kısımda fizyoterapist yer alır.

Sporcuda işler biraz daha farklı oluyor. Bazen, maç izlerken görürsünüz. Futbolcular, sahadeyken takla atar. Hemen, oradan birisi gelir ve inceler. İşte orada, fizyoterapist vardır. İlk müdahalede de fizyoterapist yer alabilir. Yani, konumuna göre görev tanımı değişebilen bir bölüm.

Nörolojik Fizyoterapi

Nörolojik fizyoterapi; beyin ve omurilikteki problemlerde, kişinin eski formuna geri dönebilmesi için, rehabilitasyon kısmında yer alır.

Bütün terapistlerin, zorunlu bir asistanlık dönemi var. Bu tarz bireylerle bütün fizyoterapistler çalışıyor. Felç geçiren, beyin kanaması geçiren, beyin ve omurilikte bir travma kalan kişilerde, bunların eski formuna getirilmesinde, rehabilitasyon kısmında yer alan da nöroloji fizyoterapistidir. Bunlar, yoğun bakımda da yer alır. Ancak, bunlar çok görülemiyor. Çünkü, doktorla ya da hemşire ile karıştırılabiliyor. Fizyoterapi, Türkiye’de daha yeni yeni gündeme gelen bir bölüm. Ama, çok da ihtiyaç var diye düşünüyorum.

Spor Fizyoterapisi: Cem Koçak Neler Yapıyor?

Cem Koçak fizyoterapi merkezinde neler yapıyor? Oraya gittiğimizde bizi neler bekliyor? Neler yapılıyor? Tüm bu soruların cevabı, şimdi sizlerle!

“İlk önce, sporcu buraya geldiğinde analizden geçiyor. Analizlerimiz iki saate kadar sürebiliyor. Kişinin parametrik dediğimiz, yani kas, kuvvet ve dengesi ile ilgili testlerimiz var, eklem açıklığı testleri var, postural testler zaten herkese yapılıyor. Bu testler sonrasında, belli bir biyomekanik sistemine dahil edilen bir istatistiğimiz var. Bu istatistiğe veriler girildikten sonra, kişinin sakatlık risk analizi dökülüyor.

Yani, kişi sakatlanmadan önce de, sakatlanabilme potansiyelini bölgesel olarak öğrenebiliyor. Bu, aslında çok büyük bir avantaj. Çünkü, profesyonel bir sporcu sakatlandıktan sonra, altı ay gibi uzun bir süre sahalarda olamayabiliyor. Ya da, bir yarışmaya gidecekse bu yarışmadaki performansını etkileyebiliyor. Biz, bunu önceden ön görüp, onunla ilgili fizyoterapi çalışmaları yürütebiliyoruz. Böyle çok fazla insanla çalıştık. Büyük sporcularla çalıştık e büyük verimler aldık. Bunlar, kişinin performansını ve başarısını da etkiliyor. “

Burada, başka test ve analiz cihazları da var. Ayak analizi yapılıyor, bunun da önemi var diye düşünüyorum. Çünkü, insan bedeni bütün yükünü ayaklarına yüklemiş durumda. Yer çekimine karşı uyguladığımız direnci bile ayaklarımıza yüklüyoruz. Koca bir gövde, küçücük bir bölgeye bütün yükünü taşıtmaya çalışıyor.

Ayakkabınızın içine bir taş girdiğinde, onu çok yoğun olarak hissedersiniz ama tişörtün içine bir yerden bir taş kaçtığında, ancak teninize değerse hissedersiniz. Ayak, bu kadar hassas ve önemli. Bu nedenle, kişinin kesinlikle testleri arasına ayak analizi de dahil ediliyor ki; herhangi bir problem buradan mı kaynaklanıyor yoksa problem oraya da yansımış mı? Bunların da görülmesi gerekiyor.

Fizyoterapi ve Aromaterapi

Aromaterapi, aslında fizyoterapide büyük bir yer tutuyor. Çünkü, fizyoterapide yıllarca yağlar kullanılmış. Vazelin türevi şeyler kullanılmış, el kayganlaştırıcı şeyler kullanılmış ama aslında büyük bir hataya düşülmüş. Çünkü, bunu insan bedenine sürüyorsun. Aslında sürerken, hedefe yönelik de bir şeylerin değiştirilmesi gerekiyor.

“Ben, bunu yıllar önce, 2013 yılında Polonya’da fark ettim. Polonya’da kliniğe girdim ve devasa bir vitrinde, çeşit çeşit aromaterapi yağları gördüm. Bana ezberlemem gerektiğini, bunların kimya tablosu gibi bir şey olduğunu söylediler. Nasıl bunu ezberleyeceğim falan diye düşünürken, hasta üzerinde nasıl bir yağ kullanılması gerektiğini orada öğrendim.”

Yağlar, aslında insan bedenine temas ettiğinde, fizyoterapistlerin işini de kolaylaştırır. Isısı artmış bir bölgede, ısıyı arttırıcı bir yağ kullanılırsa, bu kişiye zarar verir. Ancak, soğuk, serinletici yağlar kullanıldığında, bu kişinin inflamasyonunun dindirilmesine daha fazla yardımcı olur. Aromaterapi, burada fizyoterapiye yardımcı oluyor.

Sadece Sporcular İle Mi Çalışıyorlar?

Burada, yalnızca sporcular ile çalışmıyorlar ama en büyük hedef kitleleri sporcular. Hedef kitleleri genellikle; cross fit, body building, power lifting gibi patlayıcı güç kullanan sporcular. Ancak, Cem Koçak omurga ile de ilgileniyor. Skolyozlu bireylerle de yoğun olarak çalışıyor. Kendisi, Polonya’da üç buçuk yıl boyunca üç boyutlu skolyoz terapistliğinde staj yapmış. Türkiye’ye döndüğünde, buradaki bu büyük eksikliği fark etmiş. Belli yaş aralığında, çok iyi sonuçlar alınan skolyozlu bireyler de varmış.

Skolyozu ayrı bir konuda konuşacağız. Ben de, bir aromaterapist olarak, gerçekten de Türkiye’de böyle bir fizyoterapist olduğunu bilmiyordum. Skolyozlu vakalar ile nasıl çalışacağımızı bilmiyordum. Kendisini buldum, çok da iyi oldu.

Biz, çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Bir sonraki konumuz, skolyoz olacak. Umarım bu yazımı beğendiniz. Bugünlük benden bu kadar. Hoşça kalın!