Steve Jobs diyetini hiç duydunuz mu? Bu diyet Steve Jobs tarafından uzun yıllar takip edilmiştir ve onun çoğu zaman sadece bir çeşit meyve veya sebze ile hayatını sürdürdüğü bilinmektedir. Hatta Mr. Jobs filminde oynayacak olan Ashton Kutcher, role girebilmek için bu beslenme düzenine geçmiştir ve filmin çekimleri başlamadan iki hafta önce hastaneye düşmüştür.

Peki frutaryen beslenme nedir? Bu beslenme düzeni, bireyin temel olarak veya sadece meyveler ile beslenmesi olarak tanımlanmaktadır. Lakin çok uzun süre bu beslenme düzenini devam ettirmek, sağlığımız için gerekli olan pek çok besini almamıza engel olur ve yetersiz beslenme riskini hayli yükseltir. Bu konuda yapılan araştırmalar maalesef yeterli değiller ancak pek çok diğer beslenme düzenine göre pek de ideal bir diyet olmadığını belirtmek gerekiyor.

Frutaryen beslenmeyi takip eden bireyler, genelde sadece meyve tüketiyorlar ve bunu da pişmemiş bir şekilde yapıyorlar. Bazı frutaryenler ise kuruyemiş ve tohumları da dahil edebiliyorlar ancak sebzeler, tahıllar ve tüm hayvansal ürünler bu düzenin dışında. Bu beslenmeyi yemişler ile destekleyerek zenginleştirmek mümkün ancak pek çok kişi meyvelere yükleniyor ve bu da pek çok gerekli besinin alınmasına engel oluyor.

Günlük hayatta sebze olarak tanımlanan domates, salatalık, biber, kabak ve avokado ise aslında teknik olarak meyve kabul edildiğinden dolayı frutaryenler tarafından kabul görüyorlar. Lakin yine de yağlar, proteinler, temel vitamin ve mineraller bakımından pek çok meyvede ciddi eksikler bulunuyor.

İngiliz Beslenme Örgütü tarafından bu konuda yapılan açıklama şu şekildedir:

“Frutaryen beslenme düzeninde ihtiyaç duyduğunuz tüm besinleri almanız imkansıza yakındır. Temel yağ asitlerini alamazsınız. Bunlardan birisi de B12’dir ve yeterince almazsanız anemi ile karşılaşırsınız. Bunun yanında kalsiyum, protein ve demir eksiklikleri yorgunluğa sebep olur. Osteoporoz riski de artar. Bağışıklık sistemi ise büyük ihtimalle düşük bir seyir izleyecektir. Pek çok farklı besin grubundan beslenmemizin bir sebebi mevcuttur.”

Frutaryen Beslenmenin 6 Temel Problemi

Meyvelerin çok iyi antioksidanlar oldukları kesin, özellikle de C vitamini ve beta-karoten bakımından çok zenginler ancak bu beslenme düzeninin kötü yanları iyi yanlarına ağır basıyor.

Kilo Alımı Riski

Sadece meyve ile beslendiğinizde, kilo kaybedebilirsiniz ancak diyeti bıraktığınız anda kilolarınız geri gelebilirler, hatta çok fazla meyve tüketmekten dolayı kilo bile alınabilir. Diyetisyen Laura Jeffers’a göre, bu diyet ile verilen kiloların diyetin bırakılmasıyla birlikte tekrar geri dönecekleri kesin gibidir. Ayrıca meyvelerde yüksek miktarda şeker bulunur ve bu da kilo alımına yol açabilir.

Protein Eksikliği

Almamız gereken temel besinlerden birisi proteinlerdir. Proteinler amino asit denilen daha küçük moleküllerden meydana gelirler. Amino asitler ise deriden tutun da saça ve tırnaklara, hatta kan hücrelerindeki hemoglobine kadar her şeye katılırlar.

Proteinler ise ette, balıklarda, süt ve et ürünlerinde, kuruyemişlerde, tohumlarda ve baklalarda bol miktarda bulunurlar. Kinoa gibi protein bakımından çok zengin tahıllar da mevcuttur. Frutaryen beslenmede ise protein sadece kısıtlı miktarda tohum ve kuruyemişten elde edilmektedir. Lakin tamamen ve sadece meyve ile beslenildiğinde protein eksikliği yaşanılması kaçınılmazdır.

Sıfır İyi Yağ İçeriği

Meyve diyetinde iyi yağlar, özellikle de omega-3 temel yağ asitleri bulunmaz. Lakin bu yağların tüketimi beyin fonksiyonları ve hormon düzeylerini korumak için önemlidir. Frutaryen diyette ise bu iyi yağlar çok kısıtlı miktarda alınırlar. Omega-3’ün en iyi kaynakları arasında ise bu diyette yasak olan balıklar yer almaktadır.

Beslenme Eksiklikleri

Meyve diyeti takip edildiğinde yaşanan tek eksiklik proteinler veya iyi yağ asitleri de değiller. Vitaminler ve mineraller bakımından da bir hayli eksik olan bu düzende, özellikle kalsiyum, demir, çinko, D vitamini ve B vitaminleri eksikliği görülmektedir.
Bedenimizin günlük işlevlerini gerçekleştirmesinde büyük rol oynayan bu maddeler, eksiklikleri halinde ciddi sorunlar ortaya koyuyorlar. Örneğin D vitamini eksikliği, obezite, meme kanseri, kolon kanseri, prostat kanseri, despresyon ve yüksek kan basıncı ile yakından alakalıdır.

İnsülin Düzeyleri ve Diyabet İçin Tehlikelidir

Tüm meyvelerde ortak bulunan şey nedir dersiniz? Elbette ki şeker. Avokado ve bazı yemişlerde şeker oranı düşüktür ancak pek çok meyvede ciddi oranda şeker bulunur. Evet, bunlar doğal şekerlerdir ancak şeker hastasıysanız veya yatkınlığınız varsa, kan şekeriniz dengesizse, şeker alımını kontrol altında tutmazsanız insülin ve pankreas sağlığı açısından sorunlar yaşayacağınızı bilirsiniz.

Pankreas meyve gibi karbonhidratlar tüketildiğinde insülin salgılar. Ancak sadece meyve tüketirseniz, bunun pankreası fazla yorma ihtimali yüksek. Hatta şeker hastaları için bu beslenme düzeni doğrudan riskli.

Diş Çürüğü Riski

Meyvelerdeki yüksek şeker içeriği, onun diş çürükleri ihtimalini arttırmasına sebep olur. Meyvelerde sadece şeker değil, aynı zamanda diş minesine zarar veren asitler de bol bulunur. Dolayısıyla bu ikili dişlere ciddi anlamda zarar verir.

Frutaryen Beslenme Düzeni Planı

Frutaryen Kurumu’nun resmi bilgilerine göre, bu beslenme düzenini takip edecek olanlar farklı tipte meyveler yemeden önce en az 90 dakika beklemeliler. Ayrıca diledikleri kadar taze meyve yiyebilirler ancak kuru meyve tüketimi sınırlıdır. Özellikle aşağıdaki meyveler öneriliyorlar:

• muz
• limon suyu
• avokado
• hindistan cevizi
• zeytinler
• Fındık ve fıstık tipleri, badem

Pek çok kişinin bu beslenme düzenini zaman zaman kullanmasının ardında ise kilo verme, detoks, yemek pişirmeyi bırakabilmek, ahlaki olarak daha yüksek düzeyde hissetmek ve çevre dostu beslenme gerçekleştirme düşünceleri yer alıyor.