Planlanan gebeliklerde anne adayı adet dönemini takip eder ya da sık sık gebelik testi yaptırır. Bu sebeple de gebelik daha kadının vücudunda belirtiler vermeden anne adayı gebelikten haberdar olur. Ancak plansız gelişen gebeliklerde, genellikle kadın adet kanaması gecikince gebelikten şüphe eder.  Fakat normal dönemlerde de adetlerinde düzensizlik görülen kadınlar için adetin gecikmesi de bir gebelik belirtisi olarak algılanmaz. Böyle durumlarda kadın farklı belirtilerin ardından bir sağlık kuruluşuna gidip gebelik testi yaptırır. Bu tür vakalarda genellikle kadın 8-10 haftalık hamile olabilir. Bu bağlamda gebeliğin gerçekleştiği ilk dönemlerde çok net belirtiler verdiğini söylemek doğru olmayacaktır. Zira kadının vücudunun, metabolizmasının, hormon dengesinin gebelikten etkilenip değişiklik sergileyebilmesi için belli bir süre geçmiş olması gerekir. Sonrasında tüm dünyada kabul gören klasik gebelik belirtileri hissedilir, fark edilir.

Gebeliğin erken dönem belirtileri

Gebeliğin gerçekleşme anı kadın ve erkeğin korumasız cinsel ilişki yaşadığı an değil, yumurta ve spermin bir araya gelip döllenmenin olduğu ve oluşan embriyonun anne adayının rahmine yerleştiği andır. Bu bakımdan kadının tam olarak hangi gün, hangi saatte gebe kaldığı çok net bilinemez. İşte gebeliğin ilk belirtileri de embriyonun rahme tutunduğu andan itibaren yavaş yavaş kendisini göstermeye başlar.

  • Adet döngüsünün gecikmesi: Kadınların gebelikten en çok şüphe ettikleri durum adet kanamasının gecikmesidir. Hamilelik gibi bir planı olmayan, korunarak cinsel ilişki yaşayan kadınlar bile adet döngüsü gecikince gebelikten şüphelenirler. Özellikle de adet döngüsü düzenli seyreden kadınlar için bu gecikmenin tek izahı gebeliktir. Ancak adet döngüsü psikolojik, fiziksel, iklimsel pek çok faktöre göre beklenenden
  • Hormonsal belirtiler: Gebeliğin gerçekleştiği ilk anlarda kadının hormon değerlerinde hızlı yükselişler, dengesizlikler yaşanacak ve bu da zihinsel, duygusal ve fiziksel olarak değişikliklere sebep olacaktır. Bu süreçte kadının metabolizması gebeliğe ve semptomlarına alışma evresini yaşamaktadır. Bu dönem genellikle kadının adet kanamasının geciktiği sürece denk gelmektedir.
  • Tutunma kanaması: Embriyonun anne adayının rahmine yerleştiği anda bir az miktarda bir kanama gerçekleşir. Hamilelik planlamayan kadınlar genellikle bu kanamayı adet kanaması ile karıştırabilirler. Bu kanama 1-2 gün sürer, adet kanamasından farklı olarak daha az yoğunluktadır. Aslında bu küçük miktardaki kanama da gebeliğin gerçekleştiğini gösteren ilk belirtilerdendir.
  • Fiziksel belirtiler: Sabah saatlerinde yoğunlaşan mide bulantısı ve kusma, mide yanması, baş dönmesi, bitmeyen bir uyku, uyuşukluk, bitkinlik hali işte gebeliğin ilk dönemlerinin belirtileridir.
  • Mide bulantısı ve kusma: Hamileliğin başlamasıyla birlikte değişen hormon dengeleri ve artan koku hassasiyeti kadında mide bulantısına sebep olur. Özellikle de kadın sabah uyandığında sık sık mide bulantısı sorunu yaşar. Bu mide bulantıları gebelikle öyle çok bağdaştırılmıştır ki; gebe olması muhtemel kadınların her midesi bulandığında hamilelikten şüphe edilir.
  • Baş dönmesi: Gebelik döneminde kadının kan damarları genişler ve dolayısıyla sık sık tansiyon düşer. Bu sebeple de kadın yatarken veya otururken birden ayağa kalktığında, uzun süre ayakta kaldığında ani bir baş dönmesi yaşar.
  • Duygusal ve ruhsal belirtiler: Göğüslerde fark edilir derecede şişkinlik, hassasiyet, sebepsiz bir sinirlilik veya mutluluk hali, bir şeylerden çok kolay sıkılma ve tahammülsüzlük de gebeliğin erken dönem belirtileri arasında sayılır.
  • Yorgunluk: Gebelik gerçekleştiğinde vücudun, metabolizmanın iş yükü artmıştır. Zira artık vücut hem anne adayı hem de bebek için çalışmak durumundadır. Bu sebeple de kadının günlük etkinliklerinde yavaşlama, sık aralıklarla dinlenme isteği, kronik bir yorgunluk hali hissedilir. Çoğu anne adayı daha hamileliğini öğrenmeden önceki dönemlerde bile bilgisayar başında çalışırken uyuyakalır, biraz çalıştıktan sonra mola verme gereksinimi duyar. Bu dönemde progesteron hormonu salgısı arttığı için vücutta uyuşukluk, halsizlik gözlenir.
  • Sık sık idrara çıkma: Hamileliğin ilk dönemlerinden itibaren rahim büyümeye ve dolayısıyla da idrar torbasına baskı yapmaya başlar. Bu dönemde üşümek, özellikle de ayakları üşütmek, sistit olmak ve fazla sıvı tüketip yürüyüş yapmak idrara çıkma isteğini artırmaktadır.
  • Aş erme ve sık sık açlık hissi: Gebeliğin ilk dönemlerinde kadın sebepsizce acıkır ve normalde hoşlanmadığı besinleri canı çeker. Aş erme belirtisi her gebelikte görülmezken, iştahın normalden daha açık olması tüm gebelerde rutin bir belirtidir. Ancak bu belirtiler gebeliğin erken dönem değil, daha ileriki dönem belirtileridir.
  • Koku hassasiyeti: Gebelik döneminin ilk zamanlarında neredeyse tüm kadınlarda kokulara karşı aşırı hassasiyet oluşur. Gebelik hormonlarının etkisiyle kadının koku alma duyusu en üst düzeyde performans gösterir. Bu dönemde parfüm, sigara, soğan, yağ, salça ve daha pek çok koku kadının midesini bulandırabilir. Artan koku hassasiyeti çoğu zaman kadının yemek yapamaması, yemek yiyememesi gibi sorunlara sebep olur.
  • Vücut ısısında yükselme: Artan ve değişen gebelik hormonları kadının vücut ısısını gün içinde ani olarak yükseltebilmektedir. Bunun etkisiyle kadın bir anda hızlı terleme, sıcak basması gibi sorunlar yaşar.

Gebelik testi ne zaman yapılır?

Planlanan ve istenen gebeliklerde anne adayı adet dönemi geciktiğinde vakit kaybetmeden gebelik testi yapar ve sonucu öğrenir. Ancak beklenmeyen gebelik durumların gebeliğin vücutta yarattığı psikolojik ve fiziksel belirtilerden dolayı gebelikten şüphe edilir, test yapılır. Bunun için de en belirgin işaret adet döngüsünün gecikmesidir. Kadın ve erkeğin üreme hücrelerinin birleşip döllenme olduktan sonraki 5-6 gün içinde embriyo kadının rahmine yerleşir. İşte bu süreye kadar gebeliğin her hangi bir işareti, belirtisi gözlenmez. Ancak embriyo anne adayının rahmine yerleştikten sonra HCG, yani gebelik hormonu salgılanmaya başlar. İşte gebelik testleri de bu hormonun vücuttaki oranını, seviyesini ölçmektedir. Zira HCG’nin yüksek çıkması kadının hamile olduğunu göstermektedir.

HCG öncelikle kanda, ardından da idrarda kendisini gösterir. Bu bakımdan gebeliğin ilk dönemlerinde idrarda yapılan gebelik testleri doğru sonucu vermeyebilir, gerçek sonuç kanda yapılan gebelik testi ile anlaşılır. Bu bağlamda gebelik meydana geldiyse daha kadının adet döngüsü gecikmeden bile kandaki gebelik testi ile doğru sonucu alabilmek mümkündür. İdrarda yapılan gebelik testlerinin gerçeklik değeri kanda yapılan gebelik testleri ile karşılaştırılamaz. Zira en gerçekçi gebelik testi sonucu kandan alınır. Hatta kanda tespit edilen gebeliğin ne ultrasonda ne de idrarda görülemeyebileceği bir gerçektir.

İdrar testinde gebelik tespiti ne zaman yapılır?

Gebelik hormonu HCG’nin öncelikle kanda kendisini gösterdiği, sonrasında ise idrarda görülebildiği bir gerçektir. İdrarda gebelik testinin doğru sonucu vermesi için öncelikle adet döngüsünün gecikmesi gerekir. Zira embriyo yerleşiminden adet gecikmesine kadar aradan geçen süre içinde idrarda gebelik belirtileri meydana gelir. Bu süreçte HCG anne karnından idrara geçebilecektir. Çünkü gebelik sadece yumurtlama dönemine yakın zaman aralığında meydana gelir, döllenmeden elde edilen embriyonun da ilerleyebilmesi, oraya yerleşebilmesi yaklaşık 10 günlük bir süre gerektirir.

Embriyo rahme yerleştikten sonra HCG salgılanmaya başlar ve öncelikle kanda belli bir süre sonra da idrarda belirti verir. Bu da yaklaşık 15 gün sonrasına denk gelmektedir. Tüm bunlardan yola çıkılarak adet döngüsü geciktiğinde idrarda gebelik testi yaptırılması ve mümkünse aradan bir hafta geçince testin tekrarlanması önerilir.