Herkese merhaba! Evde oturup kitap okumak kadar keyifli bir şey olmasa gerek! O yüzden, beğeneceğiniz, okumaktan keyif alacağınız yeni kitap önerilerimle karşınızdayım. Bu kez, son günlerde okuduğum, okült, yani gizemli bilimlerle ilgili ve bazı kavramlarla ilgili kafa karıştıran şeylere netlik getirecek kitap önerilerimden bahsedeceğiz!

Sizi bilmiyorum ama ben sürekli öğrenmeyi seven, kendini ebedi öğrenci olarak gören biriyim. Çok fazla kitap okumayı seviyorum. Edebiyatla ilgili kitapları, hayatımın çok erken dönemlerinde bıraktım. Bundan övündüğümü söyleyemem ama ilgi alanım şu anda daha çok yeni şeyler öğrenmek. Bu da, hiçbir zaman bitmiyor. Genel olarak spiritüel dediğimiz; ancak fizik, metafizik, kozmoloji, biyoloji ve aslında evrenin gizemlerini var olan pozitif bilimlerle çözen yaklaşımları seviyorum. O yüzden de, bunlarla ilgileniyorum. Tabi, kadim uygarlıklarla ve dünyanın gizemleri ile de çok ilgileniyorum. Eski uygarlıklar acaba mit mi? Gerçekten var mı? Bu konular gerçekten çok ilgimi çekiyor. Bunlardan bir tanesi: Atlantis.

Atlantis’le ilgili benim de ilginç hatıralarım var, çocuklukta yaşadığım ve anlamlandıramadığım. Daha sonra, başka deneyimler yaşayıp, başka kitaplar okuyup başka insanlarla konuştuğumda, bunlarla ilgili olabilir mi diye düşünerek yine araştırmalarımı bunlar üzerine yoğunlaştırdım. Bu nedenle, Atlantis hala ilgimi çekiyor. İlk olarak, onunla ilgili bir öneriyle başlayalım…

Lemurya ve Atlantis

Shirley Andrews’un bir kitabı. Andrews, baya ilginç bir kadın, medyumluk yetenekleri de var. Atlantis ve Lemurya üzerine çok çalışmaları var. Himalayalara gidiyor, Ant Dağları’na gidiyor, Mısır’a gidiyor, Havai ve civarına gidiyor, Japonya’ya gidiyor. Oralarda, Atlantis’in izlerini arıyor.

Bu kitap, biraz bu hikayeyi anlatıyor; Mu’nun anavatanı, Lemurya’daki hayat, Güney Amerika- Kuzey Amerika, Atlantis’teki yaşamla ilgili şeylerden bahsediyor. Güzel bir kitap, güzel bağlantılar kurduğum bir kitap oldu.

Kayıp Kıta Mu

James Churchward kaleme aldı. Churchward, ülkemize de gelmiş bir bilim adamı. Atatürk, Cumhuriyeti kurduktan sonra yaptığı çok fazla araştırmayla Türklüğün kökenini araştıran bir lider. Bakıyor ki; Lemurya ve Atlantis ile ilgili bilgilere ulaşıyor.

Sümerologlar yetişmesine vesile olan da yine Atatürk. Eski yazıtlara bakarak, onların izinden “Türklerin kökeni acaba Atlantis olabilir mi?” diye merak ediyor. Bununla ilgili olarak, Tahsin Mayatepek isimli bilim insanını Meksika’ya Maya Tapınaklarına yolluyor. Beş, altı yıl sonra James Churchward’dan bilgi alıyorlar ve o da Türkiye’ye gelerek Atatürk’le tanışıyor.

Atatürk, bu kitaptan haberdar olur olmaz, iki gecede çevirtiyor ve hemen okuyor. Bu kitap; Mu kıtasını ve Atlantis uygarlığını anlatıyor. Tarihi eserlerden Mu’nun jeolojik tarihine kadar pek çok şeyden bahsediyor. Maya yazıtlarına bakıyorlar, en eski sembollere bakıyorlar ve buradan bir şekilde Mu’nun dilini çözmeye çalışıyorlar. Ve bu kitaplarla, dünyadaki atalarımızın izini anlatmaya çalışıyorlar.

Sümer ve Babil kalıntılarından bazılarının Mu Kıtası’ndan olabileceğini öne sürüyorlar. Bu kitabı, ben baya bir okumuştum. “Geleceği okumak isteyen geçmişe baksın” diye bir söz vardır. Bizden önce yaşamış, gelişmiş ve yükselmiş uygarlıklarla ilgili bilgiye okuma ve anlama kapasitesine bence hala çok az sahibiz. Halihazırda Mısır’ın şifrelerini, Orta Asya’yı, Sümerlileri, pek çok şeyi çözebilmiş değiliz. Bu nedenle, bu tarz kitapları okumak çok faydalı.

Hermetik Felsefe ve Yedi Kozmik Yasa

Ben, Hermetik Felsefe ile de ilgilenmeye başladım. Aslında, uzun zamandır ilgileniyordum. Hermetik felsefeyi ve Hermes’ci yaklaşımı merak ediyor. Özellikle, fizikle ilgili okuduğum ne varsa hepsi aynı yere çıkıyor. Bir bakıyoruz, Hermes’in felsefelerine geliyor. Size, bunlarla ilgili de birkaç kitap paylaşmak istedim.

Hermes’in kozmik yasaları var. Bu kozmik felsefeyi ve yasaları anlatan çok güzel bir kitap. Mısırlılar, yücelerin yücesi ve üstatların üstadı olarak “hermes trismegistus” ismini veriyorlar. Bu kitap, 1900’lerin başında yazılıyor.

O dönemlerde, Batı’da, Doğu’ya karşı bir ilgi olmaya başlıyor. Madam Blavatsky dediğimiz kişi Tibet’e gidiyor, orada kalıyor. Mısır’a bir uyanış başlıyor. Batı, bir şekilde, kadim Doğu uygarlıklarının gizemlerine uyanmaya başlıyor. Yoga ile tanışıyor, gizemli uygarlıklarla tanışıyor. Mısır’a gidenler de, Hermetik felsefe ile karşılaşıyorlar. Onu alıyorlar, Amerika’ya getiriyorlar. Hakkında araştırmalar, vakıflar, dernekler kuruyorlar.

Bu kitap da, aynı kişinin farklı isimlerle yazdığı bir kitap. Hermes’in 7 felsefesini anlatıyor. Hermetik felsefeler, aslında bilmediğimiz bir şey değil. Bunları üstatlıkla uygulayanın, yaşamdaki bütün o akıştaki şeyden çıkıp kendi yaşamının efendisi olacağından bahsediyor.

“Gerçeğin ilkeleri yedidir. Bunları bilip anlayanlar sihirli anahtara sahip olacaklardır ve dokunuşları ile öndeki tapınağın kapıları onlar için sonsuza dek açılacaktır”.

Tüm Hermetik felsefenin temelinde yatan 7 temel ilke ise; zihinsellik ilkesi, benzeşim ilkesi, titreşim ilkesi, polarite ilkesi, resim ilkesi, neden- sonuç ilkesi, eşeylilik ilkesi. Bu kitap, bunların hepsini açıklıyor. Gerçekten çok ilginç. 1900’lerde titreşim üzerine neler anlatılmış inanamazsınız… Her şeyin büyük bir yaratıcı zihnini, “ol der ve olur” zihnini inanılmaz bir felsefeyle anlatıyor. Gerçekten okumanızı öneririm.

Hermesçi Bilimlere Giriş

Franz Bardon’un kitabı. Hermetik felsefenin üstatlarından biri olarak kabul ediliyor. Bence, Hermesçi Bilimlere Giriş kitabı, çok kolay okunan ve sembolizmi anlatan, kendi hayatınızda nasıl yükselebileceğinizden, nasıl şifalanacağınızdan, zihin yeteneklerini kullanma gibi pek çok şeyi anlatan bir başucu kitabı.

Sağlıklı Okültizm ve Pratik Okültizm Kitapları

Her ikisi de Dion Fortune’un kitapları. Kendisi bir medyum ama aynı zamanda okültizm üzerine bilinçlendirici kitaplar da yazıyor. Okültizm hepimiz için önemli. Nedir derseniz; aslında gizli bilimlerdir. Ben de ilgileniyorum.

Bir grup, bunu “ayin yapalım, karanlık taraflar, şeytanlar, büyüler” gibi çocuk işi bir şey olarak görüyor. Okültizm bu değil. Daha önce anlattığım gibi, “vika” dediğimiz cadılık da aslında bunlarla ilgili değil. Tam tersine, doğadan çıkan ve insana yükseliş için hizmet eden şeylerdir.

Okült dediğimiz şey gizlidir ama artık günümüzde, bu gizemli bilimler daha da açıldı. 1900’ler, bu kadim öğretilerin kapılar arkasında, seçilmiş insanlar, keşiş hayatı yaşayarak rahiplik seviyesine eren kişiler tarafından kuşaktan kuşağa gizli gruplar tarafından elden ele aktarıldığı bir dönemdi. Çünkü, topluma açılması o zaman için uygun değildir.

Şu anda, devir çok hızlandı. Devir, bilgi çağına geçtikten sonra; artık, okültizm üzerindeki o karanlık perde yavaş yavaş kalkmaya başladı. İnsanlık, artık bence bu bilgilerin içinden geçiyor. Bunlarla ilgili olarak, daha derin konulara girmek isteyenler için güzel bilgiler içeren kitaplar. Sağlıklı Okültizm, doğru bilinen yanlışları anlatıyor. Kitabın kapağında, geçmişten günümüze bildiğiniz bütün okült semboller yer almaktadır.

Sağlıklı Okültizm kitabını okuduktan sonra, okültizmi anlamış olacaksınız. Uygulama ve pratik bilgiler istiyorsanız, hipnoz yeteneğimi geliştireyim, astral seyahatlere gideyim derseniz Pratik Okültizm kitabını da okuyabilirsiniz.

Umarım kitap önerilerimi beğendiniz. Şimdilik hoşça kalın!