Çölyak hastalığı olan kişiler, beslenme düzenlerini değiştirip glutensiz beslendikleri halde yaşadıkları yorgunluktan kurtulamayabiliyor. Çölyak hastalığında yorgunluk yaşamak normal olmakla birlikte glüteni hayatınızdan çıkardığınızda dahi bu belirtinin tetiklendiğini görebilirsiniz. Gluten yemeyi bıraktıktan sonra şişkinlik, beyin sisi, uykusuzluk, depresyon, kaygı ve baş ağrısı gibi belirtileriniz devam edebilir. Bunun nedeni, gluten çapraz reaktivitesidir.

Gluten Çapraz Reaktif Yiyecekler

Çölyak hastalığında gluten proteinleri, bağışıklık sistemi tarafından zararlı olarak görülür. Bu durumda vücut, gluten proteinlerini ve bu proteinlerin bulundukları yer olan ince bağırsak astarını yok eder. Gluteni hayatından çıkardığı halde belirtileri devam eden çölyak hastalarının bağışıklık sistemi, gluten olmayan proteinlere benzer şekilde tepki gösterir. Bunun nedeni, bağışıklık sisteminin mısır, süt, soya, pirinç, beyaz patates, kinoa ve yumurta gibi yiyeceklerdeki proteinlere, gluten proteinleri gibi tepki vermesinden kaynaklanıyor. Yani bağışıklık sistemi bu gluten olmayan proteinleri, sanki gluten proteiniymiş gibi yok ediyor. Buna gluten çapraz reaktivitesi deniyor. Bağışıklık sisteminin glutenli yiyeceklerle karıştırdığı yiyecekler ise gluten çapraz reaktif yiyeceklerdir.

Bağışıklık sisteminin bunu yapmasının nedeni, vücudun belki de on yıllarca glutene maruz kalması nedeniyle aşırı çalışmasından kaynaklanmaktadır. Bağırsakların normale dönmesi için yalnızca gluten içeren yiyecekleri tüketmemek yeterli gibi görünebilir. Ancak çölyak hastaları, genelde teşhis almadan önceki hayatlarında günde birkaç kez gluren tüketen kişilerdir. Bu durumda bağışıklık sistemi hiç durmadan sürekli olarak çalışır. Uzun süre uyumadan ya da yemek yemeden çalışan insanlar gibidir. Dinlenmediğinizde ya da uygun yakıtları almadığınızda normalde yapmayacağınız hataları yapma eğiliminde olursunuz. Vücut için de bu geçerli. Bağışıklık sisteminin tamamen normale dönmesi için belli bir zaman geçmesi ve gerekli özeni göstermek gerekir.

Gluten Çapraz Reaktivitesi Nasıl İyileşir?

Detaylı testler yapmak mümkün değilse çölyak hastalarının iyileşmesi için glütenin yanı sıra yaklaşık yirmi tane çapraz reaktif yiyeceği beslenme düzeninden çıkarmak ve bunlardan hangilerine duyarlılık olduğunu görmek için her birini tekrar tüketmeye başlamak gerekebilir. Bu sayede bağırsakların iyileşmesi ve çapraz reaktif gıdaların ilerleyen dönemde güvenli bir şekilde tüketilmesi sağlanabilir.

Gluten çapraz reaktif yiyeceklerden bazıları şu şekildedir:

  • Granül kahve
  • İnek sütü
  • Peynir altı suyu proteini
  • Yulaf
  • Maya
  • Mısır
  • Darı
  • Pirinç
  • Susam
  • Karabuğday
  • Sorgum
  • Kenevir
  • Amaranth
  • Kinoa
  • Tapyoka
  • Teff
  • Patates
  • Soya
  • Yumurta

Çölyak Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?

Çapraz reaktivite, çölyak hastalığı ile ilişkili olabilecek sorunlardan yalnızca bir tanesidir. Diğer sağlık sorunları arasında tiroid hastalığı, karaciğer hastalığı, lenfoma, osteoporoz, hafıza kaybı, depresyon, anksiyete ve ruh halinde değişimler bulunabilir. Çölyak hastalığını mümkün olduğunca erken teşhis etmek, sağlık sorunları yaşama riskinin azaltılmasına yardımcı olabilir. Bunun için ince bağırsak astarı zarar görmeden önce çölyak hastalığını teşhis etmek gerekir.

Normalde ince bağırsağı kaplayan villus adı verilen küçük parmak benzeri çıkıntılar vardır. Bunlar, besinlerin emilmesi için geniş bir yüzey alanına sahiptir. Çölyah hastalığında bu villuslar glutene maruz kaldıkça zamanla aşınır. Hatta şiddetli vakalarda tamamen düzleşirler. Bu da tehlike arz edecek kadar düşük besin emilimine ve sağlık sorunlara yol açar. Günümüzde genelde villusları ciddi şekilde hasar görmüş kişiler teşhis alabiliyor. Villusları çok fazla zarar görmemiş kişiler ise genelde daha nadir teşhis alıyor.

Çölyak hastalığının teşhisinde villusların analiz edilmesi için genelde Marsh sınıflaması kullanılıyor. Marsh sınıflamasında 0’dan 4’e kadar bir sıralama söz konusudur. 0, villusların normal olduğunu ve 4 ise ciddi şekilde zarar gördüklerini gösterir. Sınıflamada 3 ve 4 olan hastalara çölyak teşhisi konabilir. 1 ya da 2 olan hastalar, kan testlerinde hastalık ihtimali var olsa da genelde çölyak hastası değildir.

Marsh sınıflaması ilk başlarda çölyak teşhisi için kullanılmak yerine hastalığın ilerlemesini gösteren ve villuslar ciddi bir şekilde hasar görmeden önce teşhis edilmesini sağlamaya yardımcı bir sistem olarak tasarlanmıştı. Bununla birlikte Marsh sınıflaması, amaçlandığı şekliyle kullanılmadığı için günümüzde teşhis edilmemiş çölyak hastalığı bulunan çok sayıda hasta bulunuyor.

Çölyak hastalığında uygulanan standart teşhis süreci gelişiyor olsa da kendinizin ya da bir tanıdığınızın çölyak hastalığı olduğundan şüpheleniyorsanız, doktora gitmeyi ihmal etmeyin. Çölyak hastalığının teşhisi için deneyimli bir uzmana danışmanız faydalı olacaktır.