Parfümler veya parfüm kokusu içeren herhangi bir ürün, ftalatlar adı verilen bir bileşen sınıfı içerebilir. Parfümler, imalatçıların ambalajlarını listelemeleri gerekmeyen kimyasal bileşiklerin bileşiminden oluşur (çünkü kokular ticari sır olarak kabul edilir). Hormon taklit eden kimyasallar olan ftalatlar genellikle parfümlerde bulunur çünkü parfümün daha uzun süre kalmasına yardımcı olurlar. Parfümler ayrıca, kısa ve uzun vadeli olumsuz sağlık etkilerine sahip olan uçucu organik bileşikler (VOC) olarak bilinen kimyasalları da içerebilir.

Bunun dışında hamilelik döneminde koku ve duyarlılık artmaktadır. Bu sebeple de parfüm baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı ve nefes darlığına neden olabilir.

Kokunun gücü!

Hamileliğin en büyük belirtilerinden biri, belirli kokulara duyarlılığın eşlik ettiği, koku alma duyusunun artmasıdır. Cildiniz hamilelik sırasında belirli parfüm türlerine tepki verebilir. Bu nedenle sıktığız kokuyu dikkatli seçmeniz gerekecektir.

Peki ya vücut spreyleri?

Vücut spreyleri ve kokulu losyonlar, böyle yoğun bir aromaya sahip olmadan istediğiniz kokuyu elde etmek için mükemmel bir yoldur. Ayrıca düşük alkol seviyeleri vardır. Hatta bazı kokulara sahip olduklarında ek yararlar sunabilirler. Örneğin, nane ve kakromun bulantıya yardımcı olduğu bilinmektedir. Unutmayın, aromaterapi için kullanılan uçucu yağların daha kuvvetli bir aroması vardır ve bazı kadınlar özellikle hamilelik sırasında bazı yağlara karşı olumsuz reaksiyonlar gösterebilir.

Kimyasallar Hakkında

Parfüm içindeki kimyasal maddeler vücuttaki hormonlara etki edebilir. Bu da mide bulantısı ve diğer istenmeyen yan etkilere neden olabilir. Gebelik sırasında parfüm, vücut spreyi ya da başka bir koku kullanıp kullanmamak elbette ki size kalmıştır. Ancak ilk 3 ay parfüm kullanılmaması önerilmektedir.

Parfüm ve emzirme

Emzirirken parfüm önerilmez. Bunun nedeni, bebekler annelerinin parfüm yerine doğal kokularını tercih etmeleridir. Bunun üzerine, koku bebeği rahatsız ediyor olabilir.

Yapılan deneyler:

Profesör Richard Sharpe tarafından gerçekleştirilen hamile sıçanlar üzerinde yapılan araştırmalar, erkek fetusların üreme sisteminin gebeliğin sekizinci haftasında birçok kozmetikte bulunan kimyasallar sebebiyle hasar gördüğünü bulmuştur. Tıbbi Araştırma Konseyi İnsan Bilimleri Birimi baş araştırmacı Sharpe, zararın kısırlığa ya da testis kanserine neden olabileceğini ve bunun da dünyanın dört bir yanındaki tıbbi problemlerin arttığını söyledi. Bulgularını bu hafta Edinburgh’daki doğurganlık konusundaki büyük konferansta açıklayacak olan Sharpe, 8 ila 12 haftalık gebeliklerde – bazı kadınlar hamilelikten haberi olmadan önce – zaman penceresi keşfetti; bu süre boyunca fetustaki bazı hormonlar Aktive edilmiş ve erkek üreme sistemi kurulmuştur. Sharpe, testosteron gibi bu hormonların düzgün çalışmaması halinde, inmemiş testisleri, düşük sperm sayısını ve testiküler kanser riskini içeren erkek doğurganlık ile ilgili gelecekte karşılaşılabilecek sorunların saptanabileceğini buldu. Bu sebeple de gebelik döneminde içeriği bilinmeyen parfümler kullanmak oldukça sakıncalı kabul edilmektedir.