Nasılsınız?

Bunu kendinize soruyor musunuz? Nasılım?

Hayat hepimizi yoruyor.

Hepimiz sırtımızda bir heybe taşıyoruz sanki. Gündelik hayat, farklı farklı aşamalarda, o heybeye yükler ekliyor. Biz hiç hissetmeden stres, telaş, hız, hastalıklar, sorumluluklar, duygular, kaygılar olanca ağırlığıyla heybeye giriveriyor. Onları usulca azaltmayı, heybeden çıkartmayı bilemediğimiz/unuttuğumuz anlarda; sabahları yorgun uyanıyoruz, yataktan sürünerek çıkıyoruz, sürekli bir şeylere yetişmeye çalışıyoruz, neşesiz ve tekrarlayan hareketler ediyoruz, meraksız ve solgun bakıyoruz ve daha niceleri…

İşte o heybeyi boşaltıp hafifletmek için gün içi rutininize dahil edeceğiniz küçük ve etkili alışkanlıklardan bahsetmek istiyorum size.

  • Camı açın.

Her sabah, yataktan kalktığımızda, ortam gece boyu soluduğumuz karbondioksit ile dolu olur. Odayı havalandırmak ve ciğerlerimize taze oksijen çekmek için her sabah, hava ne kadar soğuk ya da sıcak olursa olsun camları açmak çok faydalı bir alışkanlık olacaktır. Metabolizmamız için en temel ihtiyaç olan oksijeni deyim yerinde ise ‘taze’ tüketmek ve bunu düzenli hale getirmek; sabahları, ilk günden kendinizde hissedeceğiniz bir dinçlik sağlar. Böylece ayılmak için harcadığınız sürenin kısalması kendinize harcayacağınız vakti de artırır.

  • Aromaterapiyi hayatınıza dahil edin.

Bir eczacı olarak son birkaç yılda aromaterapinin bu denli ulaşılabilir ve başvurulur bir hal almasına çok seviniyorum. Aromaterapi; doğal kaynakların içerdiği aromatik bileşenlerden yararlanılan bir alan. Uçucu yağlar, sabit yağlar, özsular…  Aromaterapiyi hayatınıza dahil etmek gündelik enerjinizi inanamayacağınız kadar çok artıracaktır. Mesela uçucu yağlar ile yapılan koklamalarla migren ataklarınızı minumuma indirebilirsiniz.

Koku diğer tüm duyularımızdan daha ayrıcalıklı bir duyudur; anne karnındaki bebekte tamamen gelişimini tamamlayan tek duyudur mesela, diğer duyular bebek dünyaya geldikten sonrada gelişimine devam eder ancak koku öyle değildir. Ayrıca koku, aracınız beyne ulaşan tek duyumuzdur. Sabahları uyandığınızda hemen komodinin üzerinde limon, biberiye veya bergamot uçucu yağı bulundurup koklamak, ayılmanızı ve çabucak dinçleşmenizi sağlar. Çalışma masanızda nane, bergamot, lavanta uçucu yağlarına yer verip koklamak, bilek ve şakaklara hafifçe masaj yapmada kullanmak dikkat ve konsantrasyonu çoğaltır. Yastığınıza bir damla lavanta yağı damlatmak uyku kalitenizi artırır. Özellikle sık tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarında iç çamaşırınıza bir damla nioli yağı damlatmak çok etkili olacaktır. Ortamınızın havasını temizlemek, nemlendirmek, tazelemek ve enerjisini yükseltmek için bir difüzör yardımıyla yine uçucu yağlardan yararlanılabilir.

  • Dedikodu ve kıyas yapmayın.
Dedikodu Yapmayın
Dedikodu ve kıyas, iletişimin enerjiyi en çok kirleten şekilleridir. Dedikodu, hepimizin bildiği şekli ile birinin yüzüne söyle(ye)mediğimiz şeyleri, ardından konuşmaktır. Hepimize eğlenceli gibi gelse de, başkaları hakkında konuşmak bizim enerjimizden çalar. Kıyas, kiminle yapılırsa yapılsın adil olmaz. Çünkü bizim tek rakibimiz dünkü halimizdir. Kimse bizimle aynı yollardan geçmeden aynı ölçünün ölçüleni olamaz. Biz, olduğumuz halimizle kıymetliyiz. Zamanımız ve dikkatimiz de aynı şekliyle çok kıymetli. Başkaları hakkında konuşmayı azalttıkça, kıyaslamayı bıraktıkça gündelik enerjimiz hızla artacak. Zamanımızı ve dikkatimizi, kendimize ve kendimizle ilgili olan şeylere ayırmak üretkenliğimizi de artıracaktır.
  • Cildinizi içeriden nemlendirin.

Derimiz, vücudumuzun en büyük organıdır ve bize vücudun içinde, görmediğimiz onca reaksiyon hakkında ipuçları verir. Cildimizi takip etmeli ve desteklemeliyiz.

Alacağımız önlemlerin en başında su içmek olmalı, günlük su tüketimimizi 2-3 litre arasında tutmaya özen göstermeliyiz. Öteki yandan tükettiğimiz suyun da beklememiş olması çok önemli. Suyun moleküllerini hareketlendirmek; o şekilde tüketmek sağlığımız için en iyisi olmakla birlikte, vücuda da direnç sağlar. Suyumuzu canlandırmak için kaptan kaba aktarabilir, dondurup çözebilir, dua veya güzel sözler söyleyebilir ya da içine canlandırıcı kristaller atabilirsiniz. Bizzat yaparak gördüm, canlanmış suyun tadı dahi değişiyor.

Cildi içeriden nemlendirmek ve desteklemek için Hyaluronik Asit, Kolajen, Elastin, Resveratrol, SkinAx²™ (patentli bir formül) içeren ürünleri rutininize ekleyebilirsiniz.

 

  • Bağırsaklarınızı destekleyin.

İyilik hali için bağırsakların ne kadar önemli olduğu, bağırsaklara ikinci beyin denilmesi hep duyduğumuz bir gerçek. Bağırsaklarınız ne kadar düzenli ve sağlıklı ise vücudunuz da o kadar doğru çalışıyor anlamına gelir. Gündelik stresle başa çıkış/çıkamayış şeklimiz bağırsak sağlığı ile doğrudan etkilidir. Çünkü bağırsak vagus siniri ile bağlantılıdır ve vagus siniri bize “sakin ol, iyisin, rahatla” diyen sistemin en büyük parçasıdır. Bu nedenle stresi yönetmek için önce bağırsaklarımızı kontrol etmeli, düzeltmeli ve desteklemeliyiz.

Bağırsakları desteklemenin öncelikli basamağı beslenmedir elbette. Çiğ, elektronca zengin, fonksiyonel beslenmek çok önemli. Ayrıca gerekli durumlarda probiyotik almak, vagusu uyaracaktır. Doktorunuz ya da eczacınız ile Türkiye Probiyotik Rehberi’nden faydalanabilir, şikayetlerinize uygun bakteri suşlarını içeren takviye probiyotiği rutininize dahil edebilirsiniz.

Kendinize özen gösterin ve kendinize özen gösterdiğinizi kendinize belli edin. Bu beş öneri ile yükselen enerjiniz hayatınıza daha mutlu ritimleri çekmenizi sağlayacak.

 

Ecz. Şeyma BATUR