Bazı günlerde, bir robot olmak daha kolay olurdu diye düşünürüz.

Robotlar akıllıdır, insanlardan daha güçlüdürler, insani duyguların yükü ile uğraşmak zorunda da kalmazlar. Ancak robotlar, yaşamın en güzel yanlarını kaçırırlar ve bunlar arasında duyguların karmaşası da var. Duygularımızı bir kenara koymak yerine onlarla uyum içerisinde yaşamamız gerekir.

Ve bunu yapmak için duyguların ve hislerin nasıl çalıştıklarını anlamamız gerekir.

Bilimadamları ve filozoflar, yüzyıllar boyunca insan zihninin nasıl çalıştığını anlamaya çalıştılar. Nörobilim ve ileri düzey psikolojinin ortaya çıkışıyla birlikte bu konuda oldukça fazla yol katettik.

Şimdi hisler ve duygular arasındaki farkı biliyoruz ve bunlar davranışlarımızı da farklı şekilde etkilerler. Onları anlamak, zihin sağlığı ve duygusal sağlığı iyileştirerek ilişkilerimizi de iyileştirebilir.

Hisler ve Duygular: Fark Nedir?

İnsanlar genellikle hisleri ve duyguları birbirine karıştırırlar ve bunun sebebini anlamak kolay. Hisler duygular olmadan varolamazlar ancak duygular temel olarak bağımsızdırlar. Bunu daha iyi anlamak için detaylara bakalım.

Duygular Nedir?

duygusall
duygusall

Duygular tüm insanlar için kültürden bağımsız olarak doğaldırlar. Nörobilimci Antonio Damasio, duyguların amigdala limbik sisteminden kaynaklandığına dair bir teori oluşturdu ve beynin bu korteksi, insanların uyaranlara karşı verdiği tepkileri belirliyor. Bu beyin aktivitesi insan davranışlarını ve duygusal tepkilerini etkiliyor, hatta fiziksel hislere bile yol açabiliyor.

Örneğin doğada tehlikeli bir hayvan gördüğümüzde, sadece bir duygu mantıklıdır: Korku. Bu ilkel, genetik bir duygudur. Korku kalp ritmimizde artışa yol açar, bize durumun güvensiz olduğunu söyler ve bu konuda bir şeyler yapmamızı ister.

Kaçmayı veya saldırmayı seçebiliriz ancak her iki şekilde de bizi itekleyen korku duygusudur.

Bu ilkel, negatif veya pozitif duygulardan sekiz tane vardır. Eş anlamlı olan başka isimleri olabilir ancak temel olarak şöyleler:

  1. Keyif bir şeyi heyecanlı ve pozitif şekilde deneyimlediğimizde ortaya çıkar
  2. Üzüntü bir kayıp yaşadığımızda ortaya çıkar
  3. Kızgınlık ihanete uğrayınca eyleme geçmemizi sağlar
  4. Korku tehlikeye verilen tepkidir
  5. Mutluluk güvende ve ilgilenilmiş hissettiğimizde ortaya çıkar
  6. Tiksinme güzel olmayan şeylere verdiğimiz tepkidir
  7. Güven başkalarını kabullenme ve takdir etmedir
  8. Beklenti merak ve farkındalık oluşturan şeylerden doğar

Neden Duygularımız Vardır?

Duygular çoğu uyarana karşı verdiğimiz tepkiyi yönetirler ve onların önemli mi zararlı mı olduklarını belirlerler. Duygularımız olmadan sosyal yeteneklerimiz körelir, içgüdülerimiz kötüleşir, farklı durumlarda uygun şekilde davranma yeteneğimiz olmazdı.

Bilinçaltı Duygularla Başa Çıkmak

Duygular her zaman onların farkında olmasak bile mevcutturlar. Onları bastırmak veya görmezden gelmek toksik davranışlara ve kötü bir ruh sağlığına yol açabilir. Bu nedenle psikoterapistler hastalarının duygularını tanımlamalarını isterler ve bunu yaptıklarında bu toksik döngüden kurtulabilir, duygularının farkına varabilirler.

Duygusal durumunuzu anlamak, kişisel yaşamda ve iş yerinizde başarılı olmak için önemlidir. Duygusal zekamızı ve karar verme yeteneğimizi iyileştirir, böylece duygusal dengeyi bulmak mümkün olur.

Hisler Nelerdir?

Hisler temel duygular ile bağlantılıdırlar ancak hayatımızda farklı bir rol oynarlar. Aşağıda ikisinin birlikte çalışarak deneyimlerimizi nasıl şekillendirdiklerini görebilirsiniz.

Hisler Duygulardan Daha Spesifiktirler

Sekiz tane evrensel duygu olsa da, insanlar bunları farklı şekillerde deneyimleyebilirler. Örneğin kızgınlığı agresyon, intikam veya tiksinti hisleriyle hissedebilirsiniz. Bunlar temel duygunun farklı ifadeleridirler. Yani sadece kızgınım demekten daha ötesidir.

Hisler Duygusal Tetikleyicilere Karşı Verdiğimiz Öğrenilmiş Tepkilerdir

Herkes keyif ve korku duyabilse de, insanların bu duyguyu deneyimlemeleri farklı olur. Öğrenilmiş bilinçsiz zihinsel bağlantılar subjektif deneyimimizi belirlerler.

Mesela örümcek korkunuz olduğunu söyleyelim. Hayatınızın bir noktasında bir olumsuz deneyimden dolayı örümceklere karşı dehşet tepkisi vermeniz gerektiğini öğrenmişsinizdir.

Ancak dehşet, korkuyu deneyimlemenin sadece bir yoludur. Bu duyguya tepki vermenizi sağlayabilecek başka yollar da vardır. Birisi korktuğu zaman heyecan duyabilir ve ikiniz de örümcekten korksanız da, farklı tepki verirsiniz.

Hisler Bazen Bilinçsiz Duyguların Bilinçli Deneyimleridirler – Genelde Travmadan Kaynaklanırlar

Hisler, bilinçaltı olumsuz duyguların bilinçli düşünceleri olarak ortaya çıkabilirler.

Bazı yetişkinler ebeveynlerine darılarak büyürler ancak bu hissin altında bulunan pek çok duygu vardır. Çocukken istismar nedeniyle korku veya boşanmaları nedeniyle kızgınlık yaşamış olabiliriz.

Bu travmatik duygular bize uzun süre görünmez olabilirler. Ve onları tanımlamazsak bu hisler ruh sağlığımıza zarar verebilirler.

Eğer durumun böyle olabileceğini düşünüyorsanız, bir ruh sağlığı uzmanı ile birlikte travmatik deneyimleri atlatabilirsiniz.

Çevreniz Hislerinizi Etkileyebilir

Ailemiz, sosyal çevremiz, inancımız ve kültürümüz belli duygulara nasıl tepkiler verdiğimizi belirler.

Örneğin toksik masküliniteyi destekleyen sosyal çevrelerde erkekler duygularını sağlıksız yollarla ifade edebilirler. Bu ortamlarda genelde üzüntü gibi duygularını ortaya çıkarmaktan utanırlar.

Bu tarz koşullanmalar erkeklerin duygularını kızgınlık, madde kullanımı veya yeme bozuklukları gibi şekillerde ifade etmelerine yol açar. Bunlar sağlıklı duygulara verilen sağlıksız tepkilerdir.

Din ve kültür ise ölüm ve yas süreçlerini nasıl işlediğimizi etkiler. Bazı ülkelerde yas tutmak olağanken, bazı ülkelerde insanlar ölümün ardından kısa bir yas sürecini bir parti vererek atlatıyorlar.

Her iki kültür de yas ve üzüntü yaşıyor ancak bunlara farklı şekillerde yaklaşıyor.

Hisler, Duygular ve Ruh Sağlığınız

İç dünyanızda yolunuzu bulmak çok zor olabilir. Hisler ve duygular karmaşıktırlar ve onların davranışlarınızı nasıl etkilediğini görmek o kadar da kolay değildir.

Yönetilmediği halde bunların ciddi etkileri olabilir. Tanımlanmamış duygu ve travmalara sahip olan insanlarda madde kullanımı, anksiyete ve depresyon veya diğer ruh sağlığı problemleri ortaya çıkabilir. Ayrıca duygularını çevrelerindeki insanlara zarar vermek gibi sağlıksız şekillerde ifade edebilirler.

Bu durum ofiste başkasının işinden kendine pay biçmek gibi narsisistik davranışlarla gösterebilir ancak evde sık sık ağlamak gibi şeyler de ortaya çıkabilir.

Eğer davranışınız size veya başkalarına zarar veriyorsa, profesyonel yardım almanın zamanı gelmiş olabilir.

His ve Duyguları Yönetmek İçin 4 İpucu

Profesyonel yardım hariç his ve duygularınızı yönetebilmek için evde yapabileceğiniz pek çok şey var. Bunlardan dört tanesi şöyle:

  1. Duygularınızı Tanıyın, Onları Bastırmayın

Duygular hayatın doğal bir parçasıdırlar. Onları bastırmak ileride sadece probleme sebep olur. Hatta aşağıdaki gibi fiziksel problemlere bile sebep olabilirler:

  • Anksiyete
  • Depresyon
  • Uykusuzluk
  • Ağrı ve beden sızıları
  • Stres
  • Madde kullanımı

Hissettiğiniz şeyi adlandırmaya çalışın. Bazen bu bile onların üzerinizdeki gücünü kırmaya yardımcı olur. Ayrıca hislerinizi tanımlayarak onları ortadan kaldırmak için eyleme de geçebilirsiniz.

  1. Duygularınızı Kabullenin

Onları tanımak ve kabullenmek aynı şey değil. Duygularınızı adlandırmak ayrı, onların içinizde yaşamalarına izin vermek ayrı şeydir. Eğer duyguların hayatınızda her daim bulunacağını kabullenirseniz, onlara karşı daha rahat olursunuz.

  1. Nefes Alın

nefes egzersizleri

Yoğun duygular yaşadığımızda, zihnimiz her yöne doğru çalışır. Yavaş ve derin nefesler bizi tekrar gerçekliğe döndürür.

Bunun bir kısmı biyoloji ile alakalıdır. Yavaşça nefes aldığınızda bu durum beyninize tehlike içinde olmadığını sinyalini gönderir. Tehlikede olsaydınız, koşardınız, adrenalin dolu olurdunuz ve nefessiz kalırdınız. Nefes bize güvende olduğumuzu hatırlatır.

Nefes almak dikkatinizi de başka yöne çeker. Zihninizi duygularınız yerine beyninize çevirir.

  1. Kendinizi Nasıl ve Ne Zaman İfade Edeceğinizi Öğrenin

Duygularımızın bir şekilde dışarı salınmaya ihtiyaçları vardır. Bunun olması için sağlıklı yollar bulmak sizin elinizdedir. Üzgünseniz ağlamanız veya kızgınsanız bir yastığa bağırmanız gerekebilir. Burada temel nokta, duygularınızı başka insanlara yansıtmamaktır.

Sonuç Olarak

Duygu ve hislerinizi bastırmak akıntıya karşı yüzmek gibidir. Sizi sadece nefessiz, yorgun ve boğulma tehlikesi içinde bırakır. Kendinizi akışa bırakmak daha kolaydır. Duygular iyi de kötü de olsalar içinizden aksınlar.

Vadi olmazsa zirve de olmaz ve hislerin neden önemli olduklarını bilmek onları kabullenmenizi de kolaylaştıracaktır.

Duyguları yönetmek zor olabilir. Bu nedenle işler çığrından çıkmadan önce başa çıkma yeteneklerinizi geliştirmek önemlidir.