Homeopati tedavisinde bilmeniz gereken 5 şey

Genetiği değiştirilen gıdalar, artan stres ve doğal yaşamdan gittikçe uzaklaştığımız şehir hayatıyla birlikte günlük hayatta boğuştuğumuz hastalıklar ve bu hastalıklara karşı çözüm arayışları da artmaya başladı.Son zamanlarda adını duymuş olabileceğiniz bir tedavi yöntemi olan homeopati, alternatif tıbbın bir kolu. Homeopati hala belli açılardan gizemini sürdürüyor olsa da özellikle Hindistan ve Avrupa’da sıkça kullanılan bir tedavi yöntemi. Yapılan bilimsel çalışmaların artması ve bu çalışmaların çeşitli amaçlara yönelik tedavileri desteklemesiyle, homeopati ülkemizde de yaygınlaşmaya başladı. Biz de homeopati ile ilgili bilinmesi gerekenleri ve homeopatinin potansiyel faydalarını özet olarak sizlere sunmak istedik. İşte 5 soru ile homeopati kullanımında bilinmesi gereken şeyler:

  1. Homeopatideki ‘çivi çiviyi söker’ anlayışı nedir?

İlk kez 18. yüzyılda Alman fizikçi Samuel Hahnemann tarafından geliştirilen homeopati, doğal bitki, hayvan veya minerallerin minik konsantrasyonlar halinde kullanılarak tedavinin tetiklenmesini hedefler. ‘Çivi çiviyi söker’ anlayışı, hastalığın sağlıklı insanlarda da aynı belirtileri gösterecek bileşenlerle çözülmesi demektir. Homeopati Doğal Merkezi, bu bileşenlerin vücudun doğal tepkilerini tetikleyerek belirtileri azaltıp, vücudu kendiliğinden tedavi edeceğini ve sağlığı geliştireceğini belirtmiştir.

Birbirine benzer içeriklerin (Law of Similars) mikro dozlarda uygulanması homeopatinin iki temel prensibini oluşturur. Yani, sağlıklı bir insana verildiğinde hastalık belirtilerine sebep olacak maddeler, hasta kişide de aynı ya da benzer belirtileri göstererek onun iyileşmesini sağlayacaktır. Homeopatik tedaviler, kişiyi bir bütün olarak ele alarak, probleme sebep olan dengesizliklerin düzeltilmesini amaçlar. Örneğin, uykusuzluk problemine karşı kavrulmamış kahve çekirdeklerinin (Coffeacruda) kullanılması ya da mide bulantısı tedavisi için zehirli karabüken tohumlarının (Nuxvomica) verilmesi gibi yöntemler izlenir. Burada önemli olan, iyileşme süreci başlayıp vücut tedavinin farkına varıncaya kadar semptomların kötüleşeceğinin göz önüne alınmasıdır.

 

  1. Homeopatik ilaçların yan etkileri nelerdir?

Homeopatik ilaçlar genellikle şifalı bitkilerden elde edilir. Kullanılan bitkisel yada hayvansal bileşen, tıbbi özellikleri ortaya çıkarmak için ardışık olarak seyreltme ve şiddetle sarsma suretiyle değişikliğe uğrar. Bu işleme ne kadar çok bileşen dahil edilirse, ilacın etkisi ve tesir süresi o kadar artar ve hastalığı başarılı bir şekilde tedavi etmek için kullanılması gereken doz azalır. Homeopatik ilaç elde edildiği özgün bileşenden çok ufak bir miktar kalıncaya kadar seyreltilir bu yüzden neredeyse hiçbir yan etkisi ya da diğer ilaçlarla etkileşim özelliği kalmaz. Yan etkilerinin bu kadar az olması da homeopatik ilaçların gerektiği kadar fazla kullanılabileceği anlamına gelir.

  1. İlacın üzerindeki sayılar ve harfler ne anlama gelir?

Homeopatik ilaçların etiketlerine baktığınızda Nuxvomica6X gibi Latin isimleri takip eden bir takım rakam ve harfler görürsünüz. Tedavide kullanılan ilaçların bitkisel ve hayvansal bileşenlerin seyreltilmesinden elde edildiğini söylemiştik. Örneğin, 6X gibi bir gösterim 6 kez 1:10 oranında seyreltme işlemi yapıldığı anlamına gelir çünkü Roma rakamlarında X, 10 sayısını temsil eder. 6X ve 30X gibi düşük oranlar öksürük, soğuk algınlığı, kuru göz ve morluklar gibi akut ve kısa ömürlü belirtilerin tedavisi için evde kullanım açısından en iyi dozlardır. Kronik alerji, devam eden stres, sürekli uykusuzluk gibi durumlarda ise daha derinden etki edeceğine inanılan yüksek oranlardaki homeopatik ilaçlar kullanılır.

  1. Homeopatik ilaçlar hangi şekillerde alınır?

Homeopatik ilaçlar tablet, sıvı, merhem, sprey, damla gibi çeşitli şekillerde olabilir. Tedavide kullanılan yöntem ne olursa olsun, sonuçların değişmemesini hedeflenir.

Kirlenmeyi önlemek amacıyla, ürünlerin vücuda doğrudan iletilmesi gerektiğini hatırlatmakta fayda var. Çocuklar için seçenekler ise; sprey, krem, şurup gibi kullanımı daha kolay ve ölçümü basit ürünlerdir.

Homeopatik tedaviler oldukça bireyselleştirilmiş yani kişiye özel yöntemler kullanan tedavilerdir ve bu yüzden homeopatik uygulayıcılar için standart bir reçeteleme sistemi yoktur.

  1. Hangi merkeze gidip hangi markayı seçmeliyim?

Kendiniz ya da aileniz için olsun, seçeceğiniz ürünün bilinen ve gideceğiniz merkezin güvenilir ve uzun dönemli tedaviyi destekleyici bir yer olması çok önemli. Bu yüzden tedaviye karar verdikten sonra mutlaka iyice araştırma yapın. Mümkünse daha önce tedavi görmüş insanlara danışın ve onların fikirlerini alın.