Bebek bekliyorsanız ona isim bulma süreci oldukça heyecanlı ve zor olabilmektedir. Bebeğiniz kız olacaksa bu listede yer alan I ve İ harfi ile başlayan kız bebek isimleri arasından istediğiniz gibi güzel ve anlamlı bir isim bulabilirsiniz.
Ilgım: Serap. / Belli belirsiz görünme.
Ilgın: Akdeniz bölgesinde yetişen bir tür ağaç.
Iraz: Uzak, ırak.
Irmak: Çoğunlukla denize dökülen, özellikle genişliği ve taşıdığı su niceliği bakımından en büyük akarsu, nehir.
Işıl: Işıldayan, parlak.
Işılay: Ay ışığı.
Işıltı: Hafif ışık, ışıntı, parıltı. / Bir şeyin ışıldarken saçtığı ışık.
Işık: Bazı cisimler tarafından yayılan aydınlık.
Işın: Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti.
Işınay: Ay gibi parlak yüzlü kimse.
Işınbike: Yüzü ay gibi parlak kadın.
Işınsu: Su gibi parlak ve saf olan.
Itır: Güzel koku / Itır çiçeği.
İclal: Büyüklük, kudret, saygı, ikram
İçim: Hoş, güzel.
İçten: Yürekten, candan, samimi.
İdil: Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir.
İdilsu: Su için yazılmış şiir ya da şarkı.
İffet: Ahlak kurallarına bağlılık.
İkbal: Baht açıklığı veya yüksek bir makama, duruma erişmiş olma durumu. / İstek, arzu.
İklim: Bir ülke ya da bölgenin ortalama hava durumunu belirleyen hava olaylarının tümü. / Ülke, diyar.
İlayda: Su perisi.
İlbike: Bey’in hanımı, seçkin ve saygıdeğer kadın.
İldeniz: Ülkenin denizi.
İlgi: İki şey arasındaki herhangi bir bağlılık, ilişki.
İlgin: Garip, yabancı, gurbette yaşayan.
İlginay: Garip, yabancı, gurbette yaşayan güzel kimse.
İlkbahar: Bahar, erken bahar, evvel bahar, ilkyaz.
İlke: Temel düşünce, ana görüş ve inanış.
İlkem: Temel düşünce, temel kanı.
İlkim: İlk doğan çocuklara verilen adlardan biri.
İlknaz: İlk doğan kız çocuklara verilen adlardan biri.
İlknur: İlk ve Nur kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşan isim. / İlk gelen ışık.
İlkyaz: İlkbahar, yaz başı.
İlsu: Ülkenin su gibi saf ve temiz insanı.
İmge: Zihinde tasarlanan ve gerçekleşmesi özlenen şey, hayal, hülya.
İnci: İstiridye gibi bazı deniz hayvanlarının içerisinde oluşan, değerli, küçük, sert, sedef renginde süs tanesi.
İncifem: İnci gibi güzel ağızlı.
İncilay: Parlaklık, ışık.
İpar: Yüksek dağların kar tutmayan yerlerinde yetişen çiçek.
İpek: Kozadan elde edilen, kumaş dokumada kullanılan parlak, ince tel.
İpekten: Teni ipek gibi yumuşak olan.
İrem: Cennet bahçesi.
İris: Mitolojide geçen, Tanrıların elçisi ve gökkuşağının simgesi olarak bilinen tanrıça. / Bir çiçek. / Gözün bir tabakası.
İsmihan: Adı, hükümdar adı gibi olan.
İsminaz: Adı gibi kendi de nazlı olan, çok nazlı olan.
İyem: İyilik, güzellik.
İzel: İz bırakan bir ele sahip olan kimse.
İzem: Büyüklük, ululuk.
İzgi: İyi, güzel. / Akıllı, adaletli.