Hepinizin geceleri hiç uyumadığını düşündüğünüz bir arkadaşınız vardır. Bu arkadaş tam zamanlı bir işe sahiptir. Gönüllülük projelerine de zaman ayırıyordur. Bu da yetmezmiş gibi günlük koşuya da zamanı vardır ve bu sayede vücudunu harika görünür. Tüm bunları belli bir rutin içerisinde başarır. Bu kadar vakti nereden buluyor, kesin uyumuyordur diye düşünüyorsunuz değil mi? Tabii ki! Belki de süper güçleri vardır. Ama geceleri mükemmel uyudukları daha büyük bir olasılık! Çünkü uykunun sabah uyandıklarında gün içerisinde en iyi performansı sergilemek için en gerekli unsur olduğunu bilirler.

Başkaları başarabiliyorsa ve siz de günlük koşu programını yönetebilen bir süper kahraman olmak istiyorsanız, bunu nasıl gerçekleştirebileceğinizi gösteren 5 adımı takip edin!

  1. Zaman belirleyin ve programınıza sadık kalın:

Belki de bir maraton koşma fikri sizin için cazip geliyor. Ama işinizin ya da ailenizden dolayı bu fikirden çoktan vaz geçtiniz ve mutsuz hissediyorsunuz. Kendinize aşırı yüklenmek ve maraton konusunda ısrar etmek yerine ufak hedeflerle başlayın ve bir spor takvimi oluşturun. Bunu yaparken kendinize karşı dürüst olmalısınız ve programınız içinize %100 sinmeli. Yoksa kendinizi koşudan kaçarken yakalayacağınızdan emin olabilirsiniz.

Eğer kendinizi bir koşu takvimi hazırlamak için henüz hazır hissetmiyorsanız, nefes alın ve hazır hissetmek için kendinize zaman tanıyın. Şimdiki planınıza bir göz atmanız yeterli. Belki de günde 5 km’lik bir koşu için vaktiniz vardır. Bunun mutlaka 10 km olması gerekmiyor! Bu tür koşular kısa mesafe koşuları olsalar da daha ulaşılabilir hedefler oldukları için günlük koşu hedeflerinize bağlı kalabilirsiniz. Ayrıca, ileride yeterli vaktiniz olduğunda maratona katılma hayaliniz gerçekleşecekse, bu koşular şimdiden sizin için hazırlık olacaktır.

  1. Başarıya odaklanın:

Şu sözün popüler olması boşuna değil: “Eğer programına sadık kalmazsan, başarısızlığı programladın demektir.” Ne kadar da doğru! İlk maddede belirttiğim gibi, eğer koşu için günlük bir plan oluşturup bu plana sadık kalmazsanız, başarısızlığınızı şimdiden garantilediniz demektir. Engel ya da bahane oluşturabilecek durumlara karşı hazırlıklı olmanız başarı şansınızı artıracaktır! Örneğin:

  • Ofisinizde ya da arabanızda bir spor çantası her zaman elinizin altında bulunsun. Koşu kıyafetleriniz yanınızdaysa her zaman hazırsınız demektir!
  • Seyahat takviminiz, hafta sonu takviminiz de net olmalı. Böylece beklenmeyen bir programla karşılaştığınızda, koşu takviminizle neyi yer değiştirebileceğinize de net bir şekilde karar verebilirsiniz.
  • Arkadaşlarınızla geçireceğiniz zaman koşuya engel olmamalı. Bu eğlence vakitlerini de takvime ekleyin. (Ama takvime sadık kalın!)

 

  1. Dinlenme günlerinizin tadını çıkarın:

Eğer siz de dinlenme gününün boşa harcanmayacak kadar değerli olduğunu düşünen kararlı koşuculardansanız bir de şöyle düşünün: Bu günü başka işlere zaman ayırmak için değerlendirebilirsiniz, ayrıca sizi bekleyen yeni hafta için de bunu bir deşarj olarak düşünün. Dinlenme günü, vücudunuzun kendini iyileştirmesi için ona biraz izin verme zamanıdır. Yemek programınızı, spor takviminizi daha sağlıklı belirlemek için bu vakti iyi değerlendirin. Bu kıymetli zamanları hak ettiğiniz bir rahatlama ve gevşeme zamanı olarak düşünün!

Yine de yerinde duramayacak gibi hissediyorsanız, bedeninize hareket kazandırmak için başka yollar da var! Yürüyüşe çıkabilirsiniz, pedal çevirebilir, yoga yapabilir ya da gerçek bir bisiklet turuna çıkabilirsiniz. Sporun programınızda olmadığı günler bile spor için gerekli ve değerlidir! Çünkü bu zamanlarda arkadaşlarınızla vakit geçirir, onlardan aldığınız destekle güçlü bir koşucu olma konusunda yeterince motive olursunuz!

  1. Sorumluluk sahibi bir partneriniz olsun:

Grup halinde koşu yapmak ilgi çekici olabilir, temponuzu artırmak konusunda sizi motive eder. Koşu severler arasında olursunuz ve bu da aidiyetinizi güçlendirir. Ama yine de tek bir partnere sahip olmak daha avantajlı olabilir. Güneş doğarken sizi bekleyen birinin olduğunu bilmek, koşudan kaçmanıza veya tekrar uyuyakalmanıza engel olacaktır.

  1. Sabah koşularını kucaklayın:

Biliyorum bu çok duyduğunuz tavsiyeyi okumaktan sızlanıyorsunuz artık; ama sabah saatleri en uygun zaman ve işin gerçeği bu! Gündüz programınız ne kadar yoğun olursa, gün sonunda koşuyu geçiştirmek de bir o kadar kolay oluyor. Günlük koşuya ayırabilecekleri tek vakit gece yarısı olup da bunu başarabilenlerin sayısı çok az. Eğer kendinize işler bittikten sonra koşu yapacağınıza dair söz veriyorsanız ve sözünüzde durmuyorsanız, sabah koşularına sarılmanın vakti gelmiş demektir!

Araştırmalara göre, sabah koşusu yapanlar daha üretken oluyorlar ve günün geri kalan kısmında daha sağlıklı tercihlerde bulunuyorlar. Bunun nedeni daha çok endorfinle açıklanıyor ama bana kalırsa güne sabahın tadını çıkararak başlıyor olmaları daha büyük bir etken. Herkes uyurken güne başlamak ve hayatın sesinin uyanışına tanıklık etmek ayrı bir haz veriyor! Mutlaka deneyin.

Eğer tüm bu saydıklarımdan sonra kendinizi yine de koşu için hazır hissetmiyorsanız, düşünme zamanı gelmiş demektir. En azından kendinize yeni aktiviteler bulun. Koşu fikri size sıcak gelmeye başladığı an bu fikre sarılın ve devam edin.

Spor dolu günler dilerim,

AYŞE TOLGA