Adet döngüsü, kadınlar açısından oldukça önemlidir. Adet döngülerinin uzunluğu, kanamanın yoğunluğu ve döngü boyunca ortaya çıkan belirtiler bize hormonal sağlığımız hakkında bir şeyler söyleyebilir. Bu nedenle kadınların adet döngüleri konusunda dikkatli olmaları gerekir.

Hormonlar yalnızca hormonal bozukluğu olan kadınlar için değil, tüm kadınlar için önemlidir. Bu nedenle hormonlarınıza dikkat etmeniz gerektiğini ve hormonların neden önemli olduğunu öğrenmelisiniz.

Hormonların Vücuttaki Görevleri Nelerdir?

Hormonlar, kimyasal habercilerdir. Vücudumuzdaki bezler tarafından üretilen hormonlar farklı organlara iletilirler. Üretilen hormona ve bu hormonun etki ettiği hücrelere bağlı olarak bunlar kemiklerin gelişimi, metabolizma ve yumurtlama gibi farklı işlevlerde görev alabilirler. Örneğin, beyindeki hipotalamus ve hipofiz bezlerinden salgılanan hormonlar, yumurtalıkları büyümeye ve yumurta bırakmaya teşvik ederek yumurtlamayı sağlar. Yumurtlama ise vücudun progesteron üretmesine neden olur.

Onlarca hormon ve hormonların içeri girmesine ve işlerini yapmasına izin veren hücre dışında yer alan bağlantı noktalarına benzeyen milyonlarca hormon reseptörümüz bulunuyor. Pek çok işlevi bulunan hormonlara örnek olarak östrojen gösterilebilir. Yalnızca rahimde değil, aynı zamanda kalpte, kemiklerde ve beyinde östrojen reseptörleri vardır. Bu yüzden östrojen, adet döngülerinin yanı sıra bilişsel işlevi, kemik yoğunluğunu ve vücuttaki pek çok şeyi etkileyebilir. Aynı şey kortizol hormonu, tiroid hormonları ve diğer hormonlar için de geçerlidir.

Hormon sistemleri birbirine bağlıdır. Tiroid fonksiyonu östrojeni etkiler, kortizol seviyeleri tiroid fonksiyonunu etkiler ve kortizol seviyeleri yumurtalık fonksiyonunu etkiler. Bu sistemler sürekli olarak iletişim halindedir. Hormonlar için mesajlar doğru bir şekilde iletildiğinde gerekli işlevler sorunsuz şekilde yerine getirilebilir. Ancak mesajlar düzgün iletilmeyebilir ve hatta hiç iletilmeyebilir. Veya bazı mesajlar yüksek sesle iletilebilir ve aynı zamanda çok fazla mesaj gidebilir. Karşı taraf bu mesajları doğru şekilde alamayabilir ve mesajlar karışabilir. Bu noktada hormonal sorunlar meydana gelir.

Hormon Dengesizliği Nedir?

Hormon dengesizliği genelde kadınların döngüleriyle tam olarak uyumlu olmadıklarında, jinekolojik ya da duygusal olarak bir sorunla karşılaştıklarında kullanılan bir terimdir. Adet dönemleri ağır geçiyorsa ya da adet gecikmesi oluyorsa hormon dengesizliği olduğu düşünülür. Ancak bunu bu şekilde isimlendirmek yanlıştır. Hormonlarımız gün içinde, gece boyunca, üreme çağı boyunca ve yaşam süresi boyunca sürekli olarak değişir. Ergenlik çağındaki hormon seviyeleri, 40’lı ve 50’li yaşlarındaki hormon seviyelerinden farklıdır. Hamilelikte farklıdır. Menopozdayken farklıdır. Yani hormon dengesi sabit bir şey değildir.

Hormonlar, optimal aralıkta olduğunda vücutta işler genelde iyi bir şekilde işlemektedir. Bu durumda kendinizi iyi hisseder ve istenmeyen belirtilerle mücadele etmezsiniz. Hormonlar gereken aralıklarda olmadığında ise ortaya bazı belirtiler ve sorunlar çıkabilir.

Doğum Kontrol Hapları Hormonları Nasıl Etkiler?

Doğum kontrol hapı gibi hormonlu doğum kontrol yöntemleri, hormon seviyelerinin bozulmasına neden olabilir. Östrojen bazlı doğum kontrol yöntemi kullanıyorsanız, östrojen seviyeleriniz etkilenecektir. Progesteron bazlı kullanıyorsanız, progesteron seviyeleriniz etkilenecektir. Hormonların seviyeleri doğal döngüden daha farklı olacaktır. Hormonlu doğum kontrol yöntemleri tarafından yönetilen döngüler doğal değildir. Bunlar, doğal döngüleri bastırır ve hormonları özel bir seviyede sabit tutarlar.

Kadınlar hormonlarla ilişkili belirtileriyle ilgili olarak doktora gittikleri zaman beklenmeyen tepkilerle karşılaşabiliyor. Örneğin, şiddetli PMS belirtileriniz varsa doktorunuz bunun normal olduğunu, antidepresan kullanabileceğinizi söyleyebilir. Veya kilo aldığınız ve saçlarınız döküldüğü halde size yalnızca stresli olduğunuz söylenebilir. Ancak belki de sorun tiroidinizdir. Kadınların yaşadığı tıbbi belirtiler genelde görmezden geliniyor ve gizli önyargılar nedeniyle reddediliyor.

Kadınlar aynı zamanda çok fazla ilaca maruz kalabiliyor. Doktorlar bazı belirtilerin, anormal bir duruma gösterilen normal bir tepki olabileceğini anlamaya çalışmak yerine durumu standart bir tedavi yöntemi ile tedavi etmeye çalışabiliyor. Önemli olan kadınların bedenlerini ve hormonlarını anlamaktır. Günümüzde hormonların ve adet döngülerinin çok önemli olduğunu biliyoruz. Bu sayede iç sağlığı ve endokrin bozucular gibi dış faktörleri değerlendirmek mümkün olabiliyor.

Hormonal Sorunlar Nasıl Çözülür?

Hormonlarla ilişkili yaşanan sorunlar herkeste farklı belirtilerle kendisini gösterir. Bununla birlikte beslenme, inflamasyon, çevresel faktörler, bağırsak sağlığı, uyku ve stres olmak üzere altı temel faktörü ele almak herkese yardımcı olacaktır.

Bir kadının strese, kaygıya ve uyku sorunlara yatkınlığı olabilirken diğerinin bağırsak sorunlarına yatkınlığı olabilir. Önemli olan tüm temel dengesizlikleri gözden geçirmektir. Ayrıca adet sorunları, PMS, çikolata kisti, rahim miyomları, PKOS, perimenopoz, tekrarlayan mantar enfeksiyonları ve vajinal enfeksiyonlar dahil olmak üzere üreme sağlığıyla ilgili sorunları ayrıca ele almak gerekir.

Hormonal sorunları çözmek, uzun vadeli bir planlama gerektirir. Beslenme düzeninizi değiştirip kendinizi hemen üç gün içinde iyi hissetmeye başlamazsınız. Kendinizi iyi hissetmeniz genelde zaman alır. Aynı zamanda belirtilerinizin azalması da önemlidir. Örneğin, adet dönemleriniz ağrılı geçiyorsa inflamasyon tetikleyicileri hakkında dikkatli olun. Bu belirtiler için gerekiyorsa ağrı kesiciler kullanınca kendinizi kötü hissetmeyin.

Hormonal Dengesizliğe Ne İyi Gelir?

Meyveler

Hormonların en iyi seviyede olması için öncelikle şunları uygulayabilirsiniz:

  • Bitki bazlı beslenin. Mutlaka vegan ya da vejetaryen olmanız gerekmiyor. Ancak her gün altı ila sekiz porsiyon meyve ve sebze tüketin. Yeşillikler önemlidir. Kıvırcık lahana ve brokoli gibi yiyecekler tüketin. Mümkünse balık yiyin. Yiyemiyorsanız omega-3 ya da balık yağı takviyesi alın. Kan şekerinizi dengeleyin.

Beslenme düzeninizle ilgili öncelikli olarak şunları uygulayabilirsiniz:

  • Günlük multivitamin kullanın. Çoğumuz günlük ihtiyaç duyduğumuz mikro besinleri alamıyoruz Multivitamin bu konuda faydalı olabilir.
  • Günde 2.000 IU D vitamini alın. D vitamini, sırasıyla PMS, endometriozis ve PCOS ile ilişkili olan ruh hali, bağışıklık ve kan şekeri dengesi için önemlidir. Çoğumuz yeterince D vitamini alamıyoruz, bu yüzden doktorunuza danışarak takviye kullanabilirsiniz.
  • 1-2 kaşık keten tohumunu smoothie, salata ya da yulaf ezmenize ekleyin. Keten tohumu, yumurtalıklar için besleyicidir ve yaşamımız boyunca östrojen ve progesteron seviyelerinin sağlıklı olmasını destekler.

Beslenme düzeniniz haricinde günlük hayatınızda şunlara dikkat edebilirsiniz:

  • Geceleri 7-8 saat uyuyun. Uyku, hormonlar için yapabileceğimiz en önemli şeylerden biridir. Hormonlarımız, döngüsel ritimlere dayalıdır ve sirkadiyen ritim çok önemlidir. Sağlıklı bir uyku-uyanıklık döngümüz olduğunda hormonlarımız da bir o kadar dengede olacaktır.
  • Hayatınıza hareket katın. Yürüyüş, yoga, dans, bisiklet; hangisini seviyorsanız onu yapın. Günlük olarak hareket etmek yalnızca ruh hali ve zihin sağlığı için değil, sindirim bakımından da önemlidir. Bu da hormon sağlığı için faydalıdır ve kan şekerini sabit tutmaya, inflamasyonu azaltmaya yardımcıdır. Aynı zamanda adet ağrısı ve çikolata kisti gibi durumlarda doğal ağrı kesici görevi görebilir.

Bunlar yaşam tarzı haline gelmelidir. Hemen yapılıp geçilecek şeyler değildir. Ancak yaşam tarzında değişiklikler yapıp belirtilerinde anında rahatlama sağlayan kişiler de vardır. O yüzden değişiklikleri hemen görmeye başlayabilirsiniz. Bununla birlikte hormonal açıdan uzun süreli sağlıklı kalmak için yaşam tarzınızı sürekli hale getirmeniz gerekir.