Karaciğer yağlanması, vücudun orta bölgesinin fazlaca yağlanması, göbek kısmının fazla geniş olması ve obezite gibi aşırı şişmanlık durumlarıyla bağlantılı olarak ortaya çıkan bir sorundur. Vücuttaki hücreler normalden fazla yağ içerdiğinde karaciğer yağlanması ortaya çıkabiliyor ve zamanla çok ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Özellikle geç teşhis edilmesi durumunda karaciğer yağlanması, bazen siroz oluşumuna bile yol açıyor. Kişinin aşırı alkol tüketmesi, sigara bağımlısı olması, aşırı kilo alımı, düzensiz ve sağlıksız beslenme, şeker hastalığı ve yüksek kolesterol karaciğer yağlanması riskini arttıran önemli unsurlardan sadece bir kaçıcıdır.

Diğer tüm hastalıklar gibi karaciğer yağlanması da başlangıç aşamasında tespit edildiğinde tedavi süreci kolaylaşırken, hastalığın ileriki aşamalarında tedavi çok zorlaşır. Ancak aşırı hızlı kilo kaybı, karın kısmında dayanılmaz ağrı gibi belirtiler yaşanmaya başladıysa hastalık ileri seviyeye ulaşmıştır ve tedavi de zordur.

Karaciğer yağlanması belirtileri nelerdir?

Karaciğer yağlanması sorunu aslında başlangıç aşamasında hissedilemeyebilir ya da belirtiler diğer rahatsızlıklarla karıştırılabilir. Karaciğer yağlanmasında fark edilir belirtilerin ortaya çıkması uzun zaman alabilir. Karaciğer yağlanmasının en önemli belirtileri ise;

• Yorgunluk, halsizlik,
• İştah ve kilo kaybı,
• Ani ve aşırı zayıflama,
• Mide Bulantısı,
• Zihinsel karışıklık, konsantrasyon bozukluğu,
• Karında uzun süreli ağrı,
• Karaciğerde büyüme,
• Boyun ve koltuk altında deri renginin değişmesi,

Yukarıdaki belirtiler diğer pek çok hastalıkta da görülen ortak semptomlardır. Ancak alkol alan kişilerin yaşadığı karaciğer yağlanmalarında bu semptomlar çok daha ağır ve hissedilir olabiliyor. Karaciğer yağlanmasının ilerleyen aşamalarında;

• Sıvı retansiyonu (sıvı tutulması, sıvı birikmesi),
• Kas kaybı,
• İç kanama,
• Sarılık (cilt renginde ve gözlerde sararma),
• Karaciğer yetmezliği görülmektedir.

Karaciğer yağlanması sorunun en önemli sebebi ve tetikleyicisi alkoldür. Bu sebeple de tıpta ‘‘ alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması’’ şeklinde ifade vardır. Yukarıda sıralanan nedenlerin yanında; yaş, diyabet, hiper tansiyon, obezite, hyperlipidaemaia, kullanılan bazı ilaçlar, mide bypass ameliyatı gibi diğer sebepler de karaciğer yağlanmasına sebep olabiliyor.

Karaciğer yağlanması nasıl teşhis edilir?

Karaciğer yağlanması başlangıç aşamasında ise fiziki belirtiler çok da hissedilir düzeyde olmayabiliyor. Fark edilir düzeydeki fiziki belirtiler, ancak hastalığın ilerleyen dönemlerinde görülür. Bu hastalığın erken dönemde teşhis edilebilmesi tedaviyi kolaylaştırmaktadır. Bu dönemde uzmanların yapacağı testler ve analizlerle karaciğer yağlanması teşhis edilir. Karaciğer yağlanması sorunu için en iyi teşhis yöntemi kandaki enzim seviyelerinin ölçüldüğü kan testleridir. Bu testler ve ultrason muayenesi ile yağlanmanın seviyesi tespit edilebilir. Yapılan bu testlerde karaciğerin ebatı, fonksiyonları çok detaylı bir şekilde incelenir. Teşhis için doktor, CT veya MR isteyebilir. Tüm bunların sonuçlarına rağmen teşhis konamaması durumunda biopsi istenebilir.

Karaciğer yağlanması nasıl tedavi edilir?

Karaciğer yağlanması teşhisi kesin olarak konduktan sonra, tedavi süreci başlar. Teşhis dönemindeki ağrılar için de doktor, ağrı kesici önerir. Sorunun aşırı kilo ile ilgili olması durumunda öncelikle hastanın kilo verebileceği bir beslenme programı oluşturulur. Bu süreçte hem sağlıklı beslenmek hem de düzenli olarak hareket etmek, egzersiz yapmak gerekir. Hastanın alkol bağımlılığı olması durumunda alkolün kesinlikle bırakılması gerekir.

Karaciğer yağlanması; sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve elbette ki doktorun reçete edeceği ilaçların düzenli, kontrollü bir biçimde kullanılması ile tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır. Hastanın genel sağlık koşulları da göz önünde bulundurularak, doktor kontrolünde uygulanan bitkisel kürler ve tedavi yöntemleri de karaciğer yağlanmasının giderilmesine yardımcı olur.

Karaciğer yağlanmasına bitkisel çözümler

• Elma sirkesi vücudun pek çok alanında karaciğer yağlanmasına iyi gelen etkili bitkisel çözümlerden birisidir. Elma sirkesinin su ile inceltilerek içilmesi durumunda karaciğerin etrafında biriken yağlardan kurtulmak ve kilo kaybını teşvik etmek mümkündür. Bununla birlikte düzenli olarak tüketilmesi durumunda elma sirkesi, karaciğerin sağlıklı şekilde çalışmasını teşvik eder ve iltihabı giderir. Bunun için ılık bir bardak suya 1 tatlı kaşığı elma sirkesi ve 1 çay kaşığı bal ekleyip yemeklerden önce günde iki kere içmek önerilir. Bu karışımın birkaç ay boyunca tüketilmesi karaciğer yağlanmasını hafifletir.

• Limon, en kaliteli C vitamini kaynaklarından biri olmakla birlikte glutatyon denilen karaciğer enzimlerini üretmeye yardımcı olan bir antioksidan açısından oldukça zengin bir besindir. Glutatyon, vücuttaki toksinleri atarak karaciğer yardımcı olur. Bununla birlikte limon, karaciğer iltihabına karşı çok etkili bir besindir. Bunun için bir bardak ılık suya yarım limon sıkılır ve birkaç hafta boyunca günde 3 kez içilir.

• Karaciğer yağlanması tedavisi söz konusu olduğunda karahindiba “süper besin” grubundan birisidir. Karahindiba, karaciğer yağlanmasını tedavi eden güçlü tonik olmasıyla tanınmaktadır. Karaciğerde biriken yağların giderilmesi ve karaciğerin fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde devam etmesi için karahindiba önerilir. Bilimsel araştırmalar, alkol bağımlılığına bağlı olmayan karaciğer yağlanmalarını iyileştirmekte karahindibanın olumlu etkilerinin kanıtlamaktadır. Bu bağlamda karaciğer yağlanmasına en iyi gelen bitkiler arasında ilk sıralarda karahindiba bulunur. Bunun için bir bardak sıcak suya 1 tatlı kaşığı kurutulmuş karahindiba kökü eklenir. 10 dakika kadar demlenmeye bırakılır. Her gün 1 bardak bu karışımdan tüketildiğinde 2 haftanın sonunda karaciğer yağlanmasının hafiflemesi mümkündür. İsteğe bağlı olarak bir çay kaşığı kadar bal da eklenebilir. Ancak şeker hastalarının ve hamilelerin karahindiba tüketmeleri önerilmez.

• Yeşil çay, yüksek oranda kateşinler içermekte ve alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanmasının tedavisinde faydalı olmaktadır. Yeşil çayın karaciğer ve tüm organların işleyişine yararlı olan bir besindir. Yeşil çay sayesinde hem karaciğerde yağ birikimini engellenebilir hem de karaciğer fonksiyonları iyileşir. Bununla birlikte yeşil çay, vücutta genel yağ depolanmasını da azaltıcı bir üründür. Bu bakımdan günde 2 bardak ılık yeşil çay içmek tüm vücut sağlığı için önerilir.

• Pek çok bilimsel araştırma, papatya çayının karaciğer yağlanmasına iyi geldiğini göstermektedir. Karaciğer yağlanmasına neden olan yağları yakmak için düzenli olarak papatya çayı tüketilmesi tavsiye edilmektedir.

Yukarıda sıralanan bitkisel önerilerin dışında hem karaciğer yağlanması hem de tüm vücut sağlığı için her gün düzenli olarak yürüyüş yapılması faydalı olur. Bunun yanında evde basit egzersizler yapmak, sağlıklı ve doğal beslenmek, bir de gün boyu bol bol su içmek karaciğer yağlanmasını önleyecektir.

Ayrıca karaciğer yağlanmasına sebep olan beslenme alışkanlıkları aşırı yağlı, şekerli ve tuzlu besinlerin tüketilmesidir. Hazır gıdalarla beslenmek, evde yapılan değil de restoranlarda yapılan besinleri tüketmek de karaciğer yağlanmasına sebep olmaktadır. Özellikle de kırmızı etin fazlaca tüketilmesi karaciğer yağlanmasına yol açıyor. Bu bakımdan hastalığın oluşumunu ve ilerlemesini önlemek için öncelikle taze ve doğal besinleri tüketmek işe yarayacaktır. Taze meyveler, sebzeler, lifli gıdalar tedaviye yardımcı olacaktır.

Kişinin kolesterol seviyesinin yüksek olması da karaciğer yağlanmasını tetikleyeceğinden kolesterolü düşürücü bir beslenme programı uygulanmalıdır. Bu bağlamda yine düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı beslenerek kilo vermek ve genel vücut yağlanmasının da önüne geçmek mümkün olur. Bunun için hastanın haftada 3 – 4 gün iyice terleyinceye kadar yürüyüş yapmalı, yağlı kırmızı etten uzak durmalıdır. Hastalar, yemekleri mümkün olduğunca az yağlı tüketmeli ve yağ konusunda zeytinyağını tercih etmelidir.