Katarak dünya çapında yüz milyonlarca kişiyi etkileyen göz rahatsızlıklarından bir tanesi ve bilhassa 80’li ve 90’lı yaşlarını yaşayanların çok büyük bir kısmı, katarakt problemlerinden dolayı göz sorunları yaşıyorlar ancak rahatsızlık genellikle 40’ların ardından ortaya çıkabiliyor.
Katarakt’ın verdiği rahatsızlığı anlayabilmek için, baktığınız her şeyi buğulanmış bir cam arkasından gördüğünüzü düşünün. İşte katarakta sahip olanlar bu problem ile boğuşmak zorunda kalıyorlar.

Her ne kadar genellikle toplumun yaşlı kesiminde görülse de, genç yaşlarda katarakt ile karşılaşmak da mümkün. Hatta çocuklarda ve köpeklerde bile katarakt ile karşılaşmak mümkün. Lakin genç yaşlardaki bu katarakt genellikle rahatsız edici olmuyor ve uygun bir görüş ile 40’ları atlatmak mümkün oluyor. Lakin 60 yaşını aşan pek çok kişide belirtiler giderek daha kötü hale gelerek görüşü ciddi anlamda engelliyorlar.

Katarakt Belirtileri

Katarakt gelişimi ilk başladığında sadece ufak bir bölgede görüş bozukluğu ortaya çıkabilir ve bu nedenle onu fark bile etmeyebilirsiniz. Ancak büyüdükçe gözünüzdeki lensin daha büyük kısmını gölgelemeye başlar ve belirtiler belirgin olurlar.

Temel katarakt semptomları şu şekilde sıralanıyorlar:

• Gölgelenmiş ve bulanık görüntü
• Işık ve yansımalara karşı hassasiyet
• Gece görüşünde zorluk yaşamak
• Işıklar çevresinde halkalar görmek
• Renklerin solması ve sarılaşması
• Tek bir gözde çift görüntü ortaya çıkması
• Göz numaralarının düzenli olarak değişmesi
• Siyah beyaz kontrastının azalmasından dolayı okuma zorlukları

Kataraktın Sebepleri ve Risk Faktörleri

Yaş: Yaş katarakt sebepleri arasında en önemli faktördür. Yaşlandıkça katarakt sahibi olma riskiniz artar ve pek çok yaşlı kişi bir şekilde belli bir düzeyde katarakt sahibidir.

Cinsiyet: Kadınlarda risk erkeklerden daha fazladır.

Irk ve etnisite: Afrika kökenli olanların katarakt geliştirme riski beyaz olarak tanımlanan milletlere nazaran iki kat daha fazladır. Lakin bunun temel sebebi beslenme bozuklukları kaynaklıdır. İspanyol kökenli milletler de daha fazla katarakt riski altındalar.

Aile geçmişi: Katarakt aileden genetik olarak aktarılır.

Göz tansiyonu: Göz tansiyonu ve göz tansiyonu tedavileri katarakt riskini arttırırlar.

Miyop: Miyop olanlar daha fazla katarakt riski altındadırlar.

Üveit: Nadir rastlanan bir göz inflamasyonu olan bu rahatsızlık katarakt riskini arttırır.

Fiziksel yaralanma ve ameliyatlar: Göze alınan bir yara veya yapılan ameliyat, katarakt riskini arttırır.

Şeker hastalığı: Tip-1 ve tip-2 diyabete sahip olanların özellikle gençlikte katarakt geliştirme ihtimalleri yüksektir.

Obezite: Genellikle tip-2 diyabet ile ilişkilendirilir ve katarakt riskini de arttırır.
Bağışıklık sistemi hastalıkları ve steroid kullanımını gerektiren şartlar: Römatoid artrit, multipl skleroz ve diğer uzun vadeli steroid kullanımı gerektiren hastalıklar, katarakt riskini arttırırlar.

Güneş ışığına aşırı maruz kalmak: Güneşten gelen UVB radyasyonuna çok fazla maruz kalmak, katarakt riskini arttırır. Bilhassa gençliğinde güneşe çok fazla maruz kalmış olanlarda bu risk artmaktadır.

Sigara ve alkol kullanımı: Günde bir paket sigara içmek katarakt riskini iki kat arttırır. Ayrıca kronik alkol içicileri de katarakt ve göz problemleri riski altındadırlar.

Çevresel faktörler: Kurşuna çevresel faktörlerden dolayı maruz kalmak katarakt riskini arttırır. Ayrıca vücutta bakır ve altın birikimi de buna sebep olur. X-ray gibi iyonize radyasyona uzun süre maruz kalmak da katarakt riskini arttırmaktadır.

Katarakt Belirtilerini Doğal Yollardan Engelleme ve Tedavi

Katarakt tamamen engellenebilir bir rahatsızlık değildir ancak geciktirilebilir. Tamamen engellenebilir olduğunu düşünen bazı bilimadamları da mevcut. Doğal yoldan onu geciktirmek için aşağıdaki noktalara dikkat etmelisiniz.

Beslenme Düzeni

Meyve ve sebzelerden ne kadar antioksidan alırsanız, katarakt gelişimine o kadar engel olma şansınız olur. Zira gözümüzdeki mercekler, katarakt haline gelen proteinleri yıkan koruyucu enzimlere sahiptirler. Antioksidan gıdalar tüketerek katarakta sebep olan oksidatif stresi ortadan kaldırabilirsiniz.

Antioksidanlar enzimlerin yollarını koruyarak katarak oluşumuna da engel olurlar.

Taze sebze ve meyveler – Genel olarak taze meyve ve sebzeler, göz sağlığı için önemlidirler. Bu ürünlerde phytokimyasallar adı verilen önemli kimyasallar mevcuttur ve bu kimyasalların antioksidan ve anti-inflamatuvar yapıları, katarakt dahil göz hastalıklarının gelişimine engel olur.

Araştırmalar vegan ve vejeteryan bireylerin et tüketenlere göre daha az katarakt riskine sahip olduklarını gösteriyorlar. Bunda etin katarakt yaptığı algısı oluşmamalı çünkü sebzelerin fazla tüketimi katarakta engel olmaktadır.

A vitamini – A vitamini görüş kaybına sebep olan göz rahatsızlıklarının gelişimine engel olmaktadır. A vitamininin eksik olması, korneanın aşırı kurumasına sebep olur ve bu da gözlerde buğulanmaya sebep olur. Eksikliği retinaya da zarar verebilen A vitamini, körlüğe bile sebep olabilir. Havuç, tatlı patates ve koyu yeşil yapraklı sebzeler önemli besinlerdir.

C vitamini – C vitamini alımı katarakt riskini düşürür çünkü eksikliği katarakt riskini arttırır. Biberler, turunçgiller, orman meyveleri, tropik meyveler, brokoli ve domates, C vitamini bakımından zengindir.

E vitamini – E vitamininin katarakt oluşumuna engel olduğunu araştırmalar gösteriyorlar. Badem, ıspanak, tatlı patates bu konuda oldukça iyidir.
Çinko zengini gıdalar – Çinko eksikliğinin görüş zayıflığına sebep olduğu belirtiliyor çünkü A vitamininin karaciğerden retinaya getirilmesine yardımcı oluyor. Organik et, kefir, yoğurt, kabak çekirdeği gibi ürünlerde çinko bulunmaktadır.

Lutein ve zeaksantin – Bu iki bileşen sebzelerde bolca bulunmaktadır ve katarakta engel oldukları bilinmektedir. Zira doğrudan göz merceklerinin içerisinde de bulunmaktadırlar. Bu bileşenler ile gözler zarar veren ışık frekanslarını filtreleyebilmektedirler. Ispanak, brokoli gibi ürünleri tüketerek onları alabileceğiniz gibi mısır, lahana ve yumurta da tüketebilirsiniz.

Balık ve omega-3’lü besinler: Bol bol balık tüketmek veya chia tohumu gibi omega-3 zengini gıdalar almak, kataraktın ilerleme hızını düşürmektedir.

Besin Destekleri ve Bitkiler

Eğer yukarıdaki maddeleri besinlerden yeteri kadar alamıyorsanız, onları içeren besin desteklerini alarak vücudunuza destek olabilirsiniz. Lakin uzmanlar mümkünse beslenme ile bunun yapılmasını daha doğru buluyorlar.

Güneşten Korunmak

UV ışınlarına maruz kalmak gözdeki proteinlerin oksidize olmalarına sebep olur ve bu da onların yapısını değiştirerek katarakt gelişimine açık hale gelmelerini sağlar. Güneş gözlükleri takmak veya şapka ile gözleri korumanın katarakt konusunda etkili olduğu bilinmektedir.
%100 UV korumasına sahip güneş gözlükleri kullanmak işinize yarayacaktır ve bunun yanında mavi ışık yayan bilgisayar ekranlarına da çok uzun süreler bakmamalısınız.

Hayat Tarzında Değişimler

Alkol tüketimini azaltmak ve sigarayı bırakmak yapmanız gereken en önemli şeyler. Böylece katarakt oluşma riskini ciddi anlamda azaltabilirsiniz.

Göz Damlaları

Lanosterol adı verilen organik bileşenin katarakta sebep olan birikmiş proteinleri dağıttığı farkedilmiştir ve bu nedenle gelecekte göz damlaları katarakt tedavisinde bir çözüm olabilirler. Lakin günümüzde bu çözüm henüz uygulanabilir durumda değil.