Eğer kemik ve eklem ağrılarından dolayı düzenli olarak Aspirin gibi ağrı kesiciler alan milyonlarca yetişkinden bir tanesiyseniz, bu ilaçlar yerine daha güvenli olan alternatifleri öğrenmek için doğru yere geldiniz. Bu ağrıları belinizde, omzunuzda, dizleriniz veya başka nerenizde hissederseniz hissedin, pek çok doğal tedavinin eklem ağrısı semptomlarını, sertliği, yürüme zorluklarını hafifletebildiğini göreceksiniz.

Araştırmalar, tüm yetişkinlerin üçte birinin her ay çeşitli eklem ağrıları yaşadıklarını göstermektedir. Peki bedendeki en çok eklem ağrısı ortaya çıkan yerler nerelerdir? Bu yerler arasında bel, boyun, dizler, omuzlar ve bilekler gibi tekrar eden hareketlere maruz kalan ya da vücudun ağırlığını taşıyan bölgeler bulunmaktadır.

Semptomların ciddiyetine göre eklem ağrılarını tedavi etmekten imtina edebilirsiniz ancak bazen ağrılar ve kötü hislere karşı ilaçlara başvurmak da gerekebilir. Bazıları her hareketlerinde keskin acılar hissederken, bazılarında ise eşya taşımak gibi belli şeyleri yapmak ağrıları ortaya çıkarabilmektedir.

Bu ağrıların sebebi ne olursa olsun doğal tedavilere bir şans vermek işinize yarayacaktır.

Eklem Ağrıları İçin 6 Doğal Tedavi

Magnezyum Sülfat – İngiliz Tuzu – Epsom Tuzu

Bu üç isimden bir tanesi ile bulabileceğiniz epsom tuzu, kas ve eklem ağrılarının ortadan kaldırılması için oldukça etkilidir. Magnezyum ve sülfat bakımından zengin olan bu tuz, cilt tarafından kolayca emilir ve inflamasyonlar azalır, kas spazmları ortadan kalkar ve gergin bölgeler rahatlarlar. Sıcak banyo suyunuza iki bardak dökün ve en az yirmi dakika rahatsız olan bölgeyi bu su ile ovun. Bunun yanında tuzu bir miktar suda çözdürdükten sonra onu havluya emdirebilir ve daha sonra ağrı yaşanan bölge üstüne sararak da kullanabilirsiniz.

Magnezyum sülfat çözeltisinin içerisine lavanta öz yağı gibi stresi azaltan, ağrı kaynaklarını ortadan kaldıran öz yağlardan da ekleyebilir, böylece rahatlamanın daha iyi gerçekleşmesini sağlayabilirsiniz.

Sıcak ve Soğuk Kompres

Eklem ağrılarının anında ortadan kaldırılmaları için sıcak ve ardından soğuk kompres oldukça uygundur. Bunun için sıcak terapötik jellerden alarak bunları bölgeye yirmi dakika boyunca uygulayabilir, daha sonra hemen yirmi dakika süresince soğuk jel ile kompres yapabilirsiniz. Eğer çok soğuğa dayanamıyorsanız biraz kenarda bekleterek ısınmasını da sağlayabilirsiniz. Çünkü biraz soğuk bir kompres bile yeterli olacaktır. Bu uygulamayı her gün en az on beş dakika yaparak etkisini düzenli olarak görebilirsiniz.

Bir diğer pozitif yaklaşım ise, bölgeye nane veya okaliptüs yağı uygulamaktır. Bu maddelerin soğutucu etkilerinden dolayı emildikleri zaman bölgedeki sıcaklık, şişme ve rahatsızlık gibi etkileri sona erdirirler. Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde, bu yağların sadece inflamasyonlardan kaynaklı ağrıları bastırmadıkları, aynı zamanda sıvı birikimine de engel oldukları görülmüştür. Artrit ve eklem ağrıları için kullanabileceğiniz diğer öz yağlar arasında buhur, mür, portakal ve zerdeçal yağları bulunmaktadır.

Yeteri Kadar Hareket Edin ve Egzersiz Yapın

Hareketsizlikten dolayı sertleşen kaslar, eklem ağrılarına sebep olabilirler ve artrit oluşumuna davetiye çıkarabilirler. Örneğin, bacak kaslarındaki gerilim, dizlere ve kalçaya ek yük bindirebilir ve bunun yanında zayıf kaslar da dengesizliğe sebep olarak yaralanma riskini arttırır. Düzenli olarak egzersiz yapmak ilgili kas ve eklemleri güçlendirir, dolaşımı arttırır ve genellikle ağrıları da azaltır.

Bunlara ek olarak, kaslarınız ve eklemleriniz daha güçlü hale geldikçe, ağrılarla uğraşmadan daha fazla süre aktif kalabilirsiniz ve böylece eklemlere zarar veren kilo alımına da engel olabilirsiniz. Yüzme, su aerobiği, bisiklet, yürüme ve yoga gibi pek çok düşük eforlu egzersiz, eklem ağrıları yaşayanlar için uygun olmaktadır. Taş devri egzersizi adlı egzersiz ise kısa sürede hareketliliğinizi arttırmanızı sağlayacaktır. İlla ki saatlerinizi geleneksel kardiyo ile heba etmek zorunda değilsiniz, ilk başlarda esnekliği, koordinasyonu ve gücü arttıracak olan küçük egzersizler ile başlayabilirsiniz.

Kilo Verin

Fazla kiloları kendinizle birlikte taşımak, kemik ve eklemlerinize yük bindirir. Eğer kemik bozuklukları ve eklem ağrılarını aynı anda yaşıyorsanız, fazla kilolu olmak kemik dejenerasyonunu hızlandırabilir. Bir kaç kilo vermek bile ağrıları sonlandırabilir ve gelecekte problemlerin ortaya çıkmasına engel olabilir. Pek çok vakada, fazla kilolu veya obez olmak, sağlık problemlerine sebep olmaktadır.

Beslenme Düzenindeki Değişimler

Uzun vadeli ağrı karşıtı tedavinin en önemli öğelerinden bir tanesi beslenme düzenini değiştirmektir. Kronik inflamasyonlar dokularda zayıflığa sebep olur ve bir süre sonra doku erimeleri ortaya çıkar. Anti-inflamatuvar bir beslenme düzeni takip ederek inflamasyonlardan kaynaklanan kemik ve eklem ağrılarının üstesinden gelebilirsiniz. Soğuk su balıklarında, chia tohumlarında ve cevizde bulunan omega-3 yağ asitleri, vücuttaki inflamasyonların üstesinden gelmek için idealdir. Taze sebze ve meyvelerin içerisindeki antioksidanlar ise yaşlanmanın etkilerini azaltırlar. İşlenmiş gıdaları, trans yağları, şekeri ise tüketmeye bir son vermelisiniz.

Kolajen ve Diğer Besin Destekleri

Kolajen vücudumuzda eklem ve bağ dokuların üretiminde kullanılan bir proteindir. Bu proteinde 19 farklı amino asit bulunur ve hem mental hem de fiziksel sağlık için çok önemlidir. Vücudumuzda doğal bir yapıştırıcı gibi davranması nedeniyle cildimizi ve eklemlerimizi birbirine bağlar, kas gelişimini destekler, artrit semptomlarını azaltır, damar duvarlarını iyileştirir ve sindirim sistemini tamir eder. Bu ise enerji düzeyinin ve genel sağlığın artmasını sağlar. Tavuk, balık, yumurta kabuğu gibi pek çok besinde bol miktarda kolajen proteini bulunur. Onu protein tozları içerisinde bir besin desteği olarak bulabilirsiniz ancak gerçek bir kemik suyu ile de almanız doğal çözüm açısından faydalı olacaktır.