Dönem dönem ortaya çıkan farklı diyet programları ve bir türlü alınamayan sonuçlardan farklı olarak Ketojen Diyet, yaklaşık olarak 90 yıldır belli bir psikolojik kavram ve beslenme bilimi doğrultusunda başarılı sonuçlarla uygulanmaktadır.

Ketojen ya da Keto diyeti, kilo alımı konusunun altında yatan belli kilit noktaları hedef aldığı için çok yüksek oranda insan üzerinde etkili olmaktadır. Bu hedefler hormonal dengesizlik, insülin direnci, yüksek kan şekeri seviyesidir. Bunlar diyet sırasında en zorlayıcı noktalardır. Ama ketojen diyette bu sorunlar geçerli olmaz.

Kalori saymak, porsiyonları küçültmek, en ağır egzersizleri yapmak ve bunların hepsine dayanabilmek konularını bir kenara bırakan Ketojen Diyeti,  sağlıklı kilo verme konusunda farklı bir yaklaşımla çalışır. Bu diyet vücudun ihtiyacı olan ‘’yakıt kaynağı’’nı glikoz ve yağları yakarak elde ediyor. Bunun için de özellikle bu mantıkla hazırlanan ketojen diyet yiyeceklerini öneriyor.

Ketojen Diyet

Ketojen diyet 1920’li yıllarda epilepsi hastalarının krizlerini kontrol altında tutabilmek amaçlı geliştirilmiş bilimsel bir diyet. ‘’Keto’’, ketozisin kısaltması. Bu da vücut enerjisinin çoğunun karbonhidratlı gıdaların tüketilmesinden elde edilen glikozdan ziyade, kandaki keton cisimlerinden geldiğinde ortaya çıkan metabolik bir durum.

Ketozis, vücuttaki günlük kalorinin çoğunu sağlayan ve vücut enerjisinin asıl kaynağı olarak glükozun yerini, yağ yakımının alması durumunda ortaya çıkabilir.

Hem fiziksel hem de zihinsel olarak nasıl hissettirdiği ve vücut üzerindeki etkisine bakıldığında ketozis durumu, kan glikozunun vücudun enerji kaynağı olduğu “glikolitik bir durum” dan çok farklıdır. Birçok kişi karbonhidrat ve şeker yakmak yerine, ketonlara dayalı yapılan diyetle verilen kiloların çok “daha temiz” olarak verildiğini düşünüyor. Keto diyetinin bir başka önemli yararı kalori saymaya, acıkmaya ya da yoğun egzersiz saatleri boyunca kalori yakmaya çalışmaya gerek kalmamasıdır.

Ketojen Diyetin Temel Noktası

Ketojen diyetin özünde, gıdaların çoğunu değerlendirirken şeker ve nişasta alımını ciddi şekilde kısıtlar. Bu gıdaları tükettiğimiz anda kandaki şeker insülin ve glukoz olarak parçalanır ve bunların kandaki seviyeleri çok yüksek olursa, ekstra kaloriler vücut yağı olarak çok daha kolay depolanır ve bu durum da istenmeyen kilo artışı ile sonuçlanır.

 

Bununla birlikte, düşük karbonhidrat diyetiyle glikoz seviyeleri düştüğünde, vücutta yağ yerine bunlar yanmaya başlar ve kanda ölçülebilen ketonlar üretilir.

 

Ketojen Diyetin Faydaları

 

Yıllardır yapılan araştırmalar sonucunda, ketojen diyetinin faydaları aşağıdaki şekilde listelenmiş:

 

  • Kilo kaybı, obez olanlar ya da diyetin ilk günlerinde oldukça hızlıdır. 2013 yılında British Journal of Nutrition’da yayınlanan bir araştırmada , keto diyeti yapanların uzun dönemde kilo kontrolü sağlamış ve kardiyovasküler riskleri de en aza indirmişlerdir. Bu şekilde diyet yapanlarla düşük yağ diyeti yapanlar karşılaştırıldığında, keto diyeti yapanların sonuçları çok daha başarılı olarak belirlenmiş.

 

  • Ketojen diyeti kandaki şeker miktarını önemli ölçüde düşürdüğü için sağlıklı kan şekeri düzeylerini korumada önemli gelişme sağlar. Bu  da tabii ki diyabetin önlenmesi ve yönetimi için fayda sağlar. Çalışmalarda düşük karbonhidratlı diyetler kan basıncını ve insülin direncini düşürmek için de destek sağlar.

 

  • Yüksek kolesterol ve trigliseritler de dahil olmak üzere kalp hastalığına eşlik eden belirtiler azalır. Keto diyetinin, yağda çok yüksek olmasına rağmen kolesterol düzeylerini olumsuz etkilemesi pek olası değildir. Aslında kardiyovasküler hastalık risk faktörlerini düşürebilir. Yapılan bir araştırmada 24 hafta ketojen diyeti uygulayan hastalarda trigliserit, LDL ve HDL seviyelerinde ciddi düşüş görülmüştür.

 

  • Kansere karşı koruyucu kalkan görevi görür. Tıp öğrencilerinin yaptığı çalışmada, ketojen diyetin kanser hücrelerini “açlıktan öldürebileceğini” ve tümör büyümesini önlemede yardımcı olabileceğini teşhis etmiş. Kanserle savaşan en iyi gıdalardan bazılarının keto diyet yemek listesinde olması tesadüf değil.

 

  • Geçtiğimiz yüzyılda ketojenik diyetler, epilepsi ve Alzheimer belirtileri de dahil olmak üzere, nörolojik ve kognitif bozuklukların tersine dönmesi ve tedavisinde kullanılmaya başlandı.

Ketojen Diyetinde Ne Yiyebilirsiniz?

 

Ketojen diyetinde yer alan yüksek yağ ve düşük karbonhidrat içeren besinlerden örnekleri sizin için hazırladık:

 

  • Yüksek ama sağlıklı yağ oranı (tüm kalori alımınızın %80’i): Zeytinyağı, hindistancevizi yağı, bitkisel tereyağ,  ve bazı kuruyemiş ve tohumlar bu listededir.  Yağlar, ketojen diyetinin en kritik parçasıdır çünkü bu yağlar enerji seviyesini arttırır, açlık zayıflık ve halsizliği ortadan kaldırır.

  • Nişastasız tüm sebzeler: Karbon alımını arttırmaktan endişe etmeden ketojenik bir diyette hangi sebzeleri yersiniz? En popüler seçeneklerden bazıları brokoli ve turpgiller, her çeşit yapraklı yeşillikler, kuşkonmaz, salatalık ve kabak olabilir.

 

  • Yüksek proteinli besinler: Yüksek protein ama düşük ya da hiç karbonhidrat içermeyen besinler yenebilir. Serbest beslenmiş hayvan etleri,  including grass-fed meat, serbest yetişmiş kümes hayvanları, kümes dışında üretilen yumurtalar, kemik suyu, açık deniz balığı, sakatat ve çiğ tam yağlı süt ürünleri tercih edilmelidir.

Öte yandan, keto diyetiyle yiyemeyeceğiniz gıdalar, muhtemelen daha önce vücudunuzun kalori aldığı yiyecekler olacaktır.  Bunlar meyve, işlenmiş gıdalar veya şeker içeren içecekler, tahıl veya buğday unu, geleneksel süt ürünleri, tatlılar ve diğer birçok yüksek karbonhidratlı gıdalar olacaktır. Yani yemediğiniz için sevinebileceksiniz.