Aşırı kilo ve dolayısıyla obezitenin, diyabet, kalp hastalıkları, yüksek kötü kolesterol gibi pek çok sağlık sorununa sebep olduğunu zaten biliyoruz. Bilim insanları bu bağlamda yapılan 1000 tane çalışmayı incelemişler ve obezite ile 13 farklı kanser türü arasında bir ilişki olduğunu tespit etmişlerdir.

New England Journal of Medicine dergisinde yayınlanan bir araştırma sonucuna göre kişinin vücudunda yağ depolanması olmaması, kişiyi mide, karaciğer, safra kesesi, pankreas, yumurtalık, tiroid, beyaz kan hücreleri ve beyin kanserine karşı korumakta, bu kanserlerin gelişme riskini düşürmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün Uluslar Arası Kanser Araştırma Ajansı çalışanları önceki dönemlerde obeziteyi; meme, böbrek, rahim, yemek borusu ve kolerektal kanserle ilişkilendirmişlerdi. Ancak aynı kurumun yeni yaptığı araştırmalar sadece burada adı geçen 5 kanser türü değil, tam 13 tane kanser türü ile obezite arasında çok sıkı bir ilişki olduğunu gösteriyor.

Bu ajansın çalışma konuları; vücut kitle indeksi, vücuttaki yağın vücudun geneline dağılım durumu şeklindeydi ve araştırma sonuçları Kuzey Amerika, Avrupa ve Orta Doğu’da benzerdi.

Fazla kilonun kanserle nasıl bir ilişkisi var?

Vücutta aşırı yağ depolanması gerçekten kansere yol açıyor mu, yoksa bu sadece bir korelasyondan mı ibaret? Son bilimsel çalışmalar başka hiçbir etken olmadan obezitenin kendisinin birebir kansere sebep olduğunu gösteriyor. Zira hem hayvanlar hem de insanlar üzerinde yapılan çalışmalar, kanser ve obezite arasında sıkı bir neden-sonuç ilişkisine işaret ediyor.

Vücudumuz iç organları destekleyen ve vücut fonksiyonlarının sorunsuzca gerçekleşmesini sağlayan milyonlarca hücreden oluşuyor. Eğer vücudumuz sağlıklı ve sağlamsa bu hücreler zarar gördüklerinde kendiliğinden onarılırlar, yok olduklarında da büyür, bölünür ve yeni hücreler oluşur.

İşte bu hücre onarımı ve yenilenmesi meydana gelmezse, kanser oluşur. Çünkü hasar gören hücreler ölmez ve hasarlı bir şekilde sürekli bölünüp çoğalır ve sonuç kanser olur.

Obezitenin iltihaplanmalara ve hormon salınımına etkisi

Boyuna göre fazla kilolu olan kişiler, pek çok açıdan kansere yaklaşıyorlar. Bunun en önde gelen açıklamaları da hormonlar ve iltihaplanmalardır.

Kadınların vücudu; cinsel işlevleri ve kemik sağlığını korumak için bir cinsellik hormonu olan östrojeni doğal olarak üretir. Ancak kadının vücudundaki yağ dokuları arttıkça kadınlık hormonu ihtiyaçtan çok daha fazla salgılanır ve bu da kansere yol açabilir.

Obezite ile bağlantılı bir diğer hormon da insülindir. Kişinin yeme, içme yoluyla aldığı besinlerdeki şekeri kan yoluyla hücrelere ulaştırmak için pankreas insülin hormonu üretir. Bu hormonun gereği kadar ya da hiç üretilmemesi de diyabete sebep olur. Bu bağlamda obezitenin insülin direncini artırdığı, obezlerde vücudun gereğinden fazla insülin üretmek zorunda olduğu da biliniyor.

Normal şartlarda vücutta gelişen iltihaplanma, vücudun yaralarla, enfeksiyonlarla, hastalıklarla kavga etme şeklidir.  Ancak obez kişilerde vücutta hastalığa sebep olacak derecede iltihaplanma görülür.

Obezitenin neden kronik iltihaplara yol açtığı aslında kesin olarak bilinmese de obez kişilerde hiçbir hücre hasarı olmadan bile iltihaplanma görülebiliyor.

Tam olarak kanıtlanmış olmasa da kilo vermek kanseri önleyebilir

Kanser ve obezite arasında sıkı bir ilişki olduğu biliniyor. Ancak bunun hangi yaş gruplarını ne oranda etkilediğine dair bir veri yok. 80 yaşındaki obezin mi, 60 yaşındaki obezin mi kanser konusunda daha büyük risk altında olduğunu henüz kesin olarak bilmiyoruz. Ancak özellikle bazı kanser türlerinde genç yaşlardan beri obez olan kişilerin, ileri yaşlarda obez olanlara göre daha yüksek risk taşıdığını söyleyebilirim.

Kilo verme eğilimini sürdüren obezite cerrahisi hastalarına bakıldığında, meme ve rahim kanseri riskinin kesinlikle azaldığı görülmüştür.

Kanser ve kilo ilişkisi nasıl açıklanır?

Amerikan Kanser Araştırmaları Enstitüsü, uygun kiloda kalmanın sağlıklı bir yaşam için hayati önem taşıdığını vurguluyor. Hatta kanser riskinin % 20’sinin direkt olarak obezite ile ilgili olduğu düşünülüyor.

Aslında sorun şu ki; pek çok kişi şişmanlığı rahat eğilip kalkamama ya da istediği kot pantolonu giyememe olarak değerlendiriyor. Ancak yaşamı tehdit eden bir sorun olduğu üzerinde durulmuyor.

Bunlara ek olarak aslında beslenme kalitenizden bağımsız olarak obezitenin kendisi bire bir olarak kanser sebebidir.

İnsanlar arasında yanlış bir inanış var. Şöyle ki; sağlıklı olduğu sürece herkes her şeyi yiyip içebileceğini ve kilo almayacağını düşünüyor. Ancak siz harcadığınız kalorinin bir tık üzerinde bir kalori aldığınızda onu direkt olarak yağ şeklinde depolarsınız.

Sağlıklı, doğal ve temiz yaşamanın anahtarı; kilo almayı önlemek ve kilo aldığını fark ettiği andan o kilodan kurtulmaktır. Yağları yakmak, hormon seviyesini düzenlemek için egzersiz yapın, porsiyonlarınızı küçültün, kontrol altında tutun ve kanserle savaşan gıdaları beslenmenize ekleyin.