Herhangi bir zayıflama planına başladığınızda, ilk bakışta koyduğunuz hedef imkansız gibi gelebilir. Yapılan son araştırmalar, bu hissiyatın gerçek olabileceğini gösteriyor. American Journal of Public Health’de yayımlanan bir araştırmaya göre obezite şikayeti olan bir kadının bir yıl içinde kilo verme şansı 124’te 1 olarak gösteriliyor. Erkeklerde ise bu oran 210’da 1’e kadar düşüyor.

İngiliz araştırmacılar tarafından yapılan bir çalışma da benzer sonuçlar veriyor. Araştırmacılar dokuz yıl boyunca obezite şikayeti olan ve 20 yaşından büyük neredeyse 100 bin kadın ile 77 bin erkeği inceledi. Buna göre kadınların yaklaşık yüzde 2’si, erkeklerin ise yüzde 2’sinden biraz daha azı “normal” olarak gösterilen vücut ağırlığına ulaşmayı başarabildi.

Araştırmacılar, normal kilolara düşüp kilo kaybını koruma olasılığının da son derece düşük olduğunu söylüyor. Üstelik bir kişinin kilosu ne kadar fazlaysa, kilo verme şansı da o derece azalıyor. Araştırmaya katılanların kilo vermeye çalışıp çalışmadıkları veya hangi yöntemleri uyguladıkları bilinmiyor ancak araştırmacılar zayıflamak ve kilo kontrolü sağlamak için kaloriyi azaltma ve fiziksel aktiviteyi artırma stratejilerinin yetersiz kaldığını söylüyor.

Kanada’da yapılan bir araştırma da diğerlerini destekliyor. Health and Stroke Vakfı tarafından yapılan bir çalışmaya göre obezite şikayeti olanların yüzde 70’i verdikleri kiloları hatta bazen daha da fazlasını geri alıyor.

İngiliz araştırmacılar, kamu sağlığı kurumlarına obezite şikayeti olanlara daha fazla yardımcı olmaları çağrısı yaparken, toplumun diyet yapma ve vücut ağırlığı, dış görünüş kavramlarına bakış açısını değiştirmesi gerektiğini vurguluyor.

Günümüzde toplumlar hala zayıf insanları olması gereken insan modeli olarak kabul ediyor. Sabırsız yapımız sayesinde, mankenler ne giyiyorsa onları giymek, tartıda kiloların hızla azaldığını görmek istiyoruz. Oysa gerçekte kilo kaybı hem yavaş ilerleyen bir süreç hem de bağlılık ve dikkat istiyor. Birçok uzmana göre sağlıklı kilo kaybı haftada 0,5 ile 1 kilogram arasında olmalı. Bunun için her gün harcadığınızdan 500 ile 1.000 kalori fazlasını harcamanız gerekiyor. Fazla kilolarınızın hızlıca azalacağını beklemek ise sizi hayal kırıklığından başka bir yere götürmüyor.

Kilo kaybı konusunda bir diğer engel de sadece zayıf insanların egzersiz yaptığı, kiloluların ise egzersiz yapamadığı veya yapmaması gerektiği düşüncesi. Araştırmalar, obeziteyle ilgili kitle iletişim araçlarında paylaşılan görsellerin yüzde 72’sinin olumsuz bir izlenim yarattığını gösteriyor. ABD’de yayımlanan Women’s Running dergisi bu algıyı kırmak için Ağustos 2015 sayısının kapağında kilolu manken Erica Schenk’e yer verdi. Schenk, dergiye verdiği röportajında “Bazı kadınlar, yuvarlak hatları olduğu için koşmamaları gerektiğini veya koşamayacaklarını düşünüyorlar. Oysa koşmak herkesin, her zaman yapabileceği bir şey” demişti.

Tüm bunların dışında kilo kaybetmenin aslında çok basit bir formülü var; aldığından fazla enerji harcamak. Ancak kilo kaybetmek vücuda alınan ve yakılan kalorilerden çok daha fazlasını ifade ediyor. Bu bir yaşam tarzı; sağlıklı beslenme ve egzersizi diş fırçalamak gibi bir alışkanlık haline getirmekle başlıyor. Tüm bunları gerçekleştirmek için de hangi kiloda olursanız olun bedeninizi sevmelisiniz. Zor olduğunu biliyoruz, ama ne demişler; hiçbir şey imkansız değil!