Her şey zorlaşmaya başladığında, pek çok üst üste şey geldiğinde olan her şeyi kontrol etme gayretinde olabiliyoruz. Kötü gidişatı durdurmak ve yaşamın tüm noktalarına dokunmak gibi bir çaba içine girince tükenmiş hissetmemiz kaçınılmaz oluyor. Çünkü her şeyi aynı anda düzeltmemiz mümkün değildir. Hele ki durum bizimle alakalı değilse bu konuda ciddi bir kısır döngüye girebiliriz. Her şeyi değiştirme ve düzeltme gayretinde olmak yerine; yaşamı doğrudan etkileyebileceğimiz alanları belirlemek daha faydalı olacaktır. Böylece ruhsal sağlığımızı korurken değişimleri başlatmak olağan hale gelecektir. Bunu nasıl yapacağınızı belirlemek için “Etki Çemberi”ni rehber olarak alabilirsiniz.

Etki Çember Nedir?

Etki Çemberi kavramı, Stephen Covey tarafından 1989 yılında yayınlanan, Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı adlı popüler kitabında ortaya koyulmuştur.

Covey’e göre, endişelerimizi kategorize etmek için kullanabileceğimiz iki “çember” vardır: Endişe Çemberi (önemsediğimiz şeyler) ve Etki Çemberi (önemsediğimiz ve etkileyebileceğimiz şeyler).

Endişe Çemberi, sağlığınız, aileniz, mali durumunuz, hükümet, dünyanın durumu vb. dâhil olmak üzere endişe duyabileceğiniz her şeyi kapsar. Bunlardan bazılarını etkileyebilir, bazılarını etkileyemezsiniz. Doğrudan hitap edebileceğiniz her şey ise Etki Çemberi’ne girer.

Örneğin; dünyada olan biten pek çok şeyden endişelenebilirsiniz. Ancak bu noktada bir şeyler yapmak ve olanı değiştirmek pek mümkün değildir. Dolayısıyla bu tarz durumlar Endişe Çemberi içinde yer alırken, Etki Çemberi içinde yer almaz. Diğer taraftan, bitirmeniz gereken büyük bir iş projesi için endişeleniyorsanız, bu, Etki Alanı kapsamına girer. Bu, doğrudan eylem yoluyla ele alabileceğiniz ve etki edebileceğiniz endişe duyduğunuz bir şeydir.

Tabii ki, sadece kontrolünüz dışında olduğu için bir sorunu görmezden gelmemelisiniz, ancak Covey, enerjinizi doğrudan Etki Alanınızın içine giren şeylere odaklayarak endişeyi biraz hafifletebileceğinizi savunuyor.

Kişisel Etki Alanınızı Nasıl Bulabilirsiniz? 

Psikoterapist William Chum, “Kontrol edebileceğimiz şeylere daha fazla odaklanmak, duygusal enerjimizi sorunlara en etkili ve faydalı şekilde yönlendirmemizi sağlıyor ”  diyor ve şöyle bir örnek veriyor; ” Sadece bir kavanoz kremamız varsa, onu dünyadaki her pastanın üzerine sadece küçük bir parça sürmek için kullanabiliriz ya da kavanozu çok iyi bir pasta yapmak için kullanabiliriz.”

Enerjinizi etkili bir şekilde yönlendirebilmek için, nelerin etki alanınızın içinde olup nelerin olmadığını iyi tespit etmelisiniz.

İşte Etki Alanınızda var olanları tespit edebilmeniz için bazı yöntemler;

Adım 1: Endişelerinizin Bir Listesini Yapın

endişe
endişe

Bunları bir kâğıda yazın ve neyi doğrudan etkileyebileceğinizi ve neyin kontrolünüz dışında olduğunu bularak düzenlemeye başlayın. Etkileyebileceğiniz her şey iç çembere girer ve doğrudan etki edemeyeceğiniz her şey dışarıda kalır. Bazı endişeleri saptamak kolay olacak, ancak bazıları için farkındalık egzersizleri gerekebilir.

Adım 2: Duygusal İpuçlarınıza Dikkat Edin.

Listenizde sizi bunalmış, tükenmiş veya kırgın hissettiren herhangi bir şey var mı? Psikolog Justine Grosso,  “Bu duygular, yavaşlamanız gerektiğine dair bir işaret olabilir. Bunun yanında çabanızı ne için ve kim için harcıyor olduğunuzu ve etkiye tepki verip vermediğini incelemeniz için de ipuçlarıdır” diyor.

Çabalarınızın kademeli bir değişime yol açtığına dair herhangi bir kanıt bulamıyorsanız, seçtiğiniz yaklaşımı yeniden düzenlemeyi veya çabalarınızı başka bir yere yönlendirmeyi tercih edebilirsiniz.

Adım 3: Odaklanmış Olduğunuz Eylemi Gerçekleştirin.

Odaklanmış Olduğunuz Eylemi Gerçekleştirin
Odaklanmış Olduğunuz Eylemi Gerçekleştirin

Etki Alanınızı bulduktan sonra, enerjinizi çemberin içine giren her şey üzerinde yoğunlaştırmak ve çemberin dışında kalan endişeleri kabul etme eğiliminde olmanız olasıdır.

Etki Çemberini kullanarak kendinizle alakalı sınırlar belirleyebilir ve bu sınırları koruyabilirsiniz. Daha büyük bir nihai hedefe odaklanmak yerine kendinize şu soruyu sorun: “Gelecekte istediklerimi gerçekleştirmeye yardımcı olmak için bugün yapabileceğim şey nedir?”

Bu soru, Etki Alanımız içinde, İlgi Alanımızı tatmin etmeye yönelik çalışmamıza yardımcı olabilecek hangi eylemlerin veya kararların olduğunu anlamamızı sağlar.

Etki Alanınızı Zaman İçinde Nasıl Geliştirebilirsiniz?

Etki alanının içerisi ile meşgul oldukça zaman içerisinde bunu dışarıya doğru genişletebileceğinizi görebilirsiniz.

Grosso, “Etkiyi sürdürmek için öz bakıma öncelik vermemiz gerekiyor” diyor. “Enerjimizi kendi dışımızda harcamakla kendimizi yenilemek arasında bir denge olması gerekir. Kendimize (zihin, beden ve ruh) ne kadar çok yönelirsek, başkalarını ve anlamlı nedenleri etkileme kapasitemiz o kadar artar.”

Yine, endişelerinizi ve yaşam hedeflerinizi yazmak, çemberi daha net hissetmenize yardımcı olabilir. Chum, “Bir kişinin bir öğretmen olma hedefi varsa, ancak şu anda bunu yapmak için herhangi bir referansı yoksa kişi ilk önce Etki Alanında ne olduğunu fark edebilir, yapacağı tek şey sadece bir öğretim programı için başvuruda bulunmak olabilir” diyor.

Her şeyi kontrol edemeyebilirsiniz, ancak çevrenizin dışında kalan bir şey üzerinde daha fazla etkiye sahip olabilecek başkaları olabileceğini de not etmek önemlidir. Bu durumlarda, ortak hedeflere ulaşmak için başkalarıyla senkronize olmak faydalı olabilir. Grosso, “Tutkularınızı başkalarıyla paylaşmaktan korkmayın” diyor. Görüşlerinizi ve hedeflerinizi paylaşmak için küçük sosyal gruplar belirleyebilirsiniz.

Son Not

Etki Alanınıza tam olarak neyin girdiğini anlamak biraz içsel araştırma gerektirebilir, ancak zamanla, en görülebilir ve ele alınması en mümkün olan endişelerinizden bazılarını doğrudan hedef almaya başlayabilirsiniz. Bu durum stresinizin bir kısmını hafifletecek ve tükenmişlik riski olmadan dünya üzerinde anlamlı bir etki yaratmanıza izin verecektir.

 

Keyifli ve Enerji Dolu Bir Gün Dilerim.

Dr. Yasemin GEÇERLER