Virüsler, bir grubu diğerinden daha fazla etkileyebilir. Dünya genelinde 50 milyon insanı etkilediği bilinen 1918 Gribi (İspanyol gribi olarak da bilinir), özellikle genç yetişkinleri etkiledi. Benzer olarak, 2015-2016 yılları arasında Brezilya’da yayılan Zika virüsü de, anne karnındaki fetüsün beyin gelişimini etkileyerek hamile kadınlar üzerinde yıkıcı etkilere neden oldu. Çin merkezli bir virüs olan Korona virüsü söz konusu olduğunda ise, uzmanlar 35 yaşın altında neredeyse 0 vaka ile karşılaştıklarını belirtiyor. 40-80 yaş aralığında ise ölüm oranları artış gösteriyor!
Geride bıraktığımız yılın sonlarında ortaya çıkan Korona virüsü, başta Çin olmak üzere, dünya genelinde 80.000 vakaya ve 2700’ün üzerinde ölüm sayısına neden oldu. Amerikan Tıp Dergisi’nde yayınlanan bir araştırmaya göre, Çin’de virüsten etkilenen ilk 45.000 vaka incelendiğinde, vakaların %80’inin hafif ölçüde etkilendiği bulundu. Vakaların %20’sinde ise kronik solunum sistemi hastalıkları, organ yetmezliği ve pnömoni gibi belirtiler vardı.
Çin’de 2002 yılında ortaya çıkan ve benzer bir virüs olan SARS virüsü de, özellikle 60 yaşın üzerindeki kişiler için yıkıcı oldu. Sekiz ay gibi bir sürede 8000’in üzerinde kişi virüse yakalandı ve bunların %10’u öldü.
Yaş ve Kronik Hastalıklarda Risk Artıyor
Amerika’da yapılan bir çalışmaya göre, korona virüsünden etkilenen 1-9 yaş arası çocuklar toplam yüzdenin %1’ini oluşturuyor ve ölümlerin hiç birini oluşturmuyor. Diğer %1’lik yüzdeyi ise 10-19 yaş aralığındaki çocuklar oluşturuyor.
Aynı çalışmada, ölümlerin %8’ini 70 yaş üzeri kişilerin oluşturduğu ve 80 yaş ve üzeri kişilerin %15’lik bir yüzdeyi oluşturduğu belirtildi. Dolayısıyla, 70 yaşın üzerinde birinin hastaneden ayrılmama riski oldukça yüksek.
Çin Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi ise vakaların %50’den fazlasını erkek hastaların oluşturduğunu ve erkeklerin hastalığa karşı daha savunmasız olduğunu belirtiyor. Virüsten etkilenen erkeklerde ölüm oranı, virüsten etkilenen kadınlardan iki kat daha fazla.
New York Times’da yayınlanan bir makalede, Çin’de erkeklerin sigara kullanım oranının daha yüksek olması sebebiyle, kadınlardan daha fazla etkilenebileceği belirtildi. Çinli erkeklerin neredeyse yarısı sigara bağımlısı. Bu nedenle, kadınlar erkeklere oranda daha güçlü bağışıklık tepkilerine sahip.
Bununla birlikte; kalp hastalıkları, şeker hastalığı ya da KOAH gibi akciğer hastalığı olan kişilerde de virüse yakalanma ve ölüm riski de artış gösteriyor. Bunun nedeni, zaten zayıflamış bir bağışıklık sistemine sahip olan bir insanda, virüsün daha kötü bir etki yaratma eğilimi göstermesidir.
Çocuklar Daha Kolay Atlatıyor
Hamile kadınların korona virüsünden henüz etkilenmediği görülmekle birlikte; şimdiye kadar kayıtlara geçen 9 kadının virüsü anne karnındaki bebeğe geçirmediği ve yenidoğan bebeklerin de hastalıktan kurtulduğu belirtildi.
Uzmanlar, çocukların neden korunduğunu henüz bilmiyorlar. Ancak, genellikle hastalık için birer taşıyıcı olduklarından, virüsten etkilenmemiş olabilirler. Bununla birlikte, çocukların vücutları virüsün etkilerini daha iyi idare edebileceğinden çocuk vakalar çoğalmıyor olabilir.
Sağlık çalışanları da daha fazla risk altında. Pek çok hastane çalışanı, Çin’deki hastaları tedavi ederken enfekte oldu. Sağlık çalışanlarında görülen korona virüsünün %15’i ciddi ve kritik vakalardı ve bunların 5’i ölümle sonuçlandı.
Yardım Ederken Hastalanabilirsiniz
Uzmanlara göre, virüsten etkilenen sağlık çalışanları; tedavi ettikleri hastalar ile birlikteyken koruyucu giysiler giymediler ve ne zaman maruz kaldıklarını bilmediklerinden savunmasız olmaları muhtemeldi. Uzmanlar, insanların virüsün nerede yayıldığına dair haberleri takip etmeleri gerektiği ve kendilerini olabildiğince sağlıklı tutmak için çeşitli önlemler almaları gerektiğini belirtiyor. Dengeli ve sağlıklı beslenmek, egzersiz yapmak, yeterince dinlenmek ve grip aşısı yaptırmak faydalı olabilir.
Bununla birlikte, bir enfeksiyona karşı dayanıklı olabilecek şekilde sağlıklı olduğunuzdan emin olmak artık çok daha önemli. Biliyoruz ki; sigara kullanmayan, grip aşısı yaptıran ve koruyucu sağlık ürünleri kullanan kişiler virüsü daha kolay atlatabiliyor.
Virüsten enfekte olan kişiler, başkalarına hastalık geçirmekten kaçınmak için kendilerini karantina altına almalı. Kimlerin hastalığa karşı daha savunmasız olduğunu bilmek, virüs geldiğinde toplumun daha iyi bir şekilde yanıt vermesine yardımcı olabilir. Örneğin, 80 yaşında ve akciğer rahatsızlığı olan bir hasta, durumu kötüleşene kadar beklemek yerine acil olarak tedavi edilmelidir.
İnsanların, enfekte olduklarını anlamak için bir hastaneye gitmeden önce, evde yapabilecekleri bir test olması daha iyi olacaktır. Bununla birlikte, virüsün ilke geneline yayılmaması için de yeterli hazırlık yapılmalı.
