Yeni koronavirüs ya da Covid-19 olarak bilinen hastalık, ilk olarak geçtiğimiz aralık ayının sonlarında Çin’in Wuhan şehrinde görüldüğünden beri bilim insanları bu yeni solumun yolu rahatsızlığını ve nasıl yayıldığını anlamak için durmaksızın çalışıyorlar.

Koronavirüs tüm dünyaya yayılmaya başladığından beri virüsün nasıl yayıldığı ve enfeksiyonun nasıl bir ilerleme gösterdiği hakkında daha fazla bilgi sahibi oluyoruz.

korona virüsü kimleri hedef alır

Araştırmalar, virüsün insandan insana kolayca bulaştığını, çünkü pek insanın başlarda belirti göstermediğini ve bu nedenle virüsü kaptıklarını anlamadıklarını gösteriyor.

Bazı vakalara bakıldığında ise bazı hastaların süper yayıcılar oldukları ve virüsü ortalama bir insandan daha hızlı bulaştırdıkları görülüyor. Aynı durum daha önce şiddetli akut solunum yolu sendromu (SARS) ve Orta Doğu solunum sendromunda (MERS) da görülmüştü.

Araştırmalara göre yeni koronavirüsün, SARS ve MERS’ten daha hızlı yayılmakla birlikte daha düşük ölüm oranına sahip olduğu görülüyor.

Bazı insanlar ‘süper yayıcı’

Koronavirüs insanlar arasında enfekte olan kişinin öksürme ve hapşırma ile yayıldığı gibi damlacıklarla ve cansız objelerdeki mikroplar ile yayılabiliyor.

Wuhan’ baz alınarak yapılan bir araştırmaya göre enfekte olmuş bir kişi, virüsü ortalama olarak 2.2 kişiye bulaştırabiliyor.

Yapılan başka bir tahminde ise hastaların yüzde 41’inin hastanede virüsü başkalarına yaydığı düşünülüyor.

Virüsü enfekte olmuş herkesin yayabilmesine karşılık süper yayıcı olanların, koronavirüsü ortalama bir insandan daha fazla yayma eğiliminde oldukları görülüyor.

Doktorlara göre süper yayıcı olan ve bir nevi biyolojik olarak radyoaktif olan bir kişi, virüsü çok sayıda insana bulaştırabilecek bir durumda bulunuyor. Süper yayıcılar henüz çok iyi anlaşılamamış olsa da sağlık uzmanları, bu kişilerin başkalarına virüsü kolayca bulaştırma özelliklerinin çeşitli faktörlerden etkilendiğinden şüpheleniyor.

Vakalar üzerinde yapılan incelemeler, süper yayıcıların virüsü belirti göstermeden ya da tanı almadan önce bulaştırabildiklerini gösteriyor. Bu yüzden de süper yayıcılar ve çevrelerinde bulunan diğer insanlar gerekli koruyucu önlemleri almıyorlar.

korona virüsü belirtileri

Örneğin, koronavirüsten şüphelenmeyen bir insanın karnı ile ilgili yaşadığı şikayetlerden dolayı genel cerrahi bölümüne gittiğini düşünün. Bu kişi, süreç içerisinde en az 10 sağlık çalışanı ve aynı poliklinikte bulunan 4 hastaya virüsü bulaştıracaktır.

Bazı insanların virüsü diğerlerinden daha kolay yaymasının başka sebepleri de bulunuyor. Öncelikle virüsün o kişide ne kadar şiddetli hızlı ilerlediği önemli. Virüsün genom diziliminde meydana gelen mutasyonlar ya da değişiklikler, virüsün çoğalmasını kolaylaştırabiliyor olabilir. Yani süper yayıcılarda daha çok aktif virüs bulunma olasılığı bulunuyor.

Ayrıca hastanın bağışıklık sistemi de vücudunun hastalığı yayabilme yeteneğini etkileyebiliyor.

Ancak hala bir kişinin neden süper yayıcı olduğu anlaşılamadığı gibi süper yayıcı olduğu hasar meydana gelene kadar anlaşılamıyor.

Bir kişinin, virüsü yaymaya başlayana kadar süper yayıcı olduğunun anlaşılamaması esas sorunu oluşturuyor. İlk günden başlayarak bu kişileri inceleyebilmek, enfekte oldukları henüz bilinmediği için mümkün olmuyor ve ancak virüs yayıldıktan sonra olan etkileri görülebiliyor.

Süper yayıcılar yaygın olarak görülmese de SARS, MERS ve tüberküloz gibi bulaşıcı hastalıklarda da olduğu biliniyor.

2002 yılında yaşanan SARS salgını sırasında süper yayıcılar hakkında birkaç şey biliniyordu. Ancak bu insanların SARS’ı neden kolayca yayabildiği araştırılmamıştı. Bu nedenle bu durumun hala gizemini koruduğu söylenebilir.

MERS’te ise 1 hastanın hastane çalışanları, ziyaretçiler ve diğer hastalar da da dahil olmak üzere 82 kişiyi enfekte ettiği görülmüştü. Bilim insanları, Güney Kore’deki hastaların yüzde 44’ünden sorumlu olan bu hastanın gerekli izolasyon ve karantina önlemleri alınmadığı için çok sayıda insanı enfekte ettiğini düşünüyor.

Tüberküloz konusunda ise bilim insanları, enfeksiyonu ses tellerinde olan kişinin tüberküloz mikrobunu daha geniş çaplı olarak yaydıklarını keşfettiler.

Virüs tahmin edilemiyor ve kişiden kişiye değişiklik gösteriyor

138 hastanın yer aldığı bir araştırmada, insanların yüzde 75 gibi bir çoğunluğunun hastalıkta ateş, öksürük, baş ağrısı ve nefes almada zorluk gibi hafif belirtilere sahip oldukları görüldü, Bu hastaların yüzde 26’sının yoğun bakım ünitesine ihtiyacı olurken yüzde 4.3 kadarı ise hayatını kaybetti.

İnsanların ortalama olarak ilk belirtileri ortaya çıktıktan 5 gün sonra nefes darlığı ya da soluk almada zorluk yaşadıkları, bir hafta sonra hastaneye giriş yaptıkları ve 8 gün içinde ise akut solunum sıkıntısı sendromu geliştirdikleri görülüyor.

Bazı ciddi vakalarda ise karaciğer ve böbrek fonksiyonlarının azaldığı ve kalpte iltihaplanma olduğu görülüyor.

Belirtilerin şiddeti genel olarak insandan insana değişiklik gösteriyor. Bu aslında pek çok virüsün tipik bir özelliği. Farklı insanlar, virüslere farklı şekilde tepki veriyorlar.

Örneğin gribi ele alalım.

Bağışıklık sistemi güçlü olan insanlar virüsü yenebiliyor ve göreceli olarak daha kısa bir enfeksiyon dönemi geçiriyorlar. Ancak bazılarında ise vücudun bağışıklık sistemi virüsü yenmekte yeterli olmuyor.

Genel olarak yaşlı olan insanlar ya da diyabet, kalp rahatsızlıkları ya da akciğer rahatsızlıkları gibi başka hastalıkları olan insanlar, viral enfeksiyonlara karşı daha hassas oluyorlar.

Ancak diğer yandan virüsü kapan sağlıklı insanların da hayati tehlikeye yol açan enfeksiyon geliştirmeleri mümkün oluyor.

Bazı insanlar şiddetli hastalıklar geçirirken bazılarının ise neden geçirmediği konusu hakkında her vakada her zaman geçerli bir sebep ise bulunmuyor.

Ancak temel olarak hali hazırda hastaysanız ya da bağışıklık sisteminiz iyi çalışmıyorsa ya da aynı zamanda başka sağlık sorunlarınız bulunuyorsa yeni koronavirüs nedeniyle hastalanma riskinizin daha yüksek olma ihtimali bulunmaktadır.

Hasta olan insanların ne kadar hasta olduğunun, başlangıçta maruz kaldıkları virüs miktarından etkilenmiş olabileceğinden şüpheleniliyor.

Hasta olan kişi ilk başta yüksek dozda virüse maruz kalmış olabilir. Pek çok bulaşıcı hastalıkta, başta çok yüksek doza maruz kalmanın enfeksiyonun şiddetini arttırabileceği biliniyor.

Koronavirüs yaklaşık henüz 4 aydır aramızda olsa da ve şimdiden nasıl yayıldığı ve ilerlediği anlaşılmaya başlansa bile yine de virüsle ilgili bilinmeyen pek çok şey bulunuyor.. Bu bilinmeyen şeylerin, büyüyen salgını frenleyecek kilit noktalar olacakları düşünülüyor.

Sonuç Olarak

Araştırmalar, yeni koronavirüsün insandan insana kolayca bulaşabildiğini, çünkü pek çok insan belirti göstermedikleri için enfekte olduklarını anlamadıklarını gösteriyor. Ayrıca süper yayıcı olarak isimlendirilen bazı insanlar virüsü, ortalama bir insandan çok daha kolay yayabiliyorlar. Koronavirüsün nasıl yayıldığını ve ilerlediğini yeni yeni anlamaya başlasak da virüs hakkında hala bilinmeyen şeyler ve salgını durdurmak için cevaplanması gereken bazı sorular bulunuyor.