Neden ayak bileği burkulduğunda genelde kronik ağrıya dönüşmezken sırttaki doku yaralanmaları sıklıkla tekrarlar? Bunun nedeni, sırttaki dokunun ağrıya yatkın olması değil, sahip olduğumuz karmaşık biyopsikososyal gerçekliktir.

Ağrının anlamı, ağrının kendisine dair büyük bir belirleyicidir. Bunun pek çok örneğini görüyoruz. Örneğin, gol atan ve ardından üzerine takım arkadaşlarının atladığı futbolcular yaralanmaz ya da kronik ağrı geliştirmez. Ancak sokakta yürüyen biri, yabancılardan gelen aynı davranışla karşılaşırsa kronik ağrı geliştirme riski altında olacaktır.

Kronik ağrılar, vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkan ve 12 hafta ya da daha uzun süren ağrılardır. Nerede olduğu ya da neden ortaya çıktığı belli olmadan gelip gidebilir, günlük yaşamı etkileyebilir ve kontrol edilmesi zor olabilir. Modern tıp, kronik ağrıları olan kişilere yeterli çözümü sunamadığı için ağrının karmaşıklığını anlamak, onunla savaşmanın en önemli adımını oluşturuyor.

Kronik Ağrı Nedir?

Her beş kişiden birinde kronik ağrı mevcut. Ve bu insanların yaklaşık yarısı, yaşam kalitelerini düşüren yüksek seviyede ağrılara sahip. Kalıcı ağrıları olanların kanser, kalp-damar hastalıkları, klinik depresyon, ağrı kesici kullanımıyla ilgili sorunlar gibi ölümcül olabilecek diğer sağlık sorunlarına sahip olma olasılıkları daha yüksektir.

Kronik ağrıda görülen ağrı aslında bir belirtidir ve vücut tutulmaları ve yorgunluk gibi diğer birtakım sorunlarla birlikte görülür. Kronik ağrının sinir sistemi ve bağışıklık sisteminde bazı değişikliklere neden olabilir. Ağrının vücut açısından koruyucu bir his olduğunu düşünürsek ağrınız varsa vücudunuz başka koruyucu stratejilere de sahip demektir. Örneğin, ağrınız varsa sempatik sinir sisteminiz yüksek alarm modunda olabilir ya da nefes alışınız değişebilir.

Kronik ağrı, aşırı aktif bağışıklık sistemiyle de ilgili olabilir. Kronik ağrı, motor sistemi de etkileyerek kişilerin daha farklı hareket etmelerine ya da daha az sıklıkta hareket etmelerine neden olabilir. Örneğin, kişi günlük işlerini yapmaya devam edebilir ancak sırtı ağrıyorsa sırtını tutarak hareket etmeye başlayabilir. Bu tarz değişiklikler yapmak, yani vücudu sabit tutmaya zorlamak vücutta bazı sorunlara yol açabilir.

Kronik Ağrı Neden Olur?

Kronik ağrının neden gerçekleştiğine dair kesin bir cevap olmasa da nöroplastisiteye göre merkez sinir sistemi uyarlanabilir olduğu için beyindeki yapılar ve bunların işlevleri değişiklik gösterebilir. Burada söz konusu olan şey, tüm vücut için geçerli olan biyoplastisite kavramıdır. Örneğin, egzersizle kasların güçlendiğini biliyoruz. Kemiklere ağırlıklarla yüklenirseniz, kemikler de güçlenir. Hatta vücudumuz gerekli olduğunda bağ ya da tendon dokusunu kemik dokusuna çevirebilir.

Kronik ağrı sistemimiz de uyarlanabilir: Kalıcı ağrının biyolojisi aslında hücresel ve sistematik düzeyde öğrenmenin biyolojisidir. Sisteminiz ağrıyı ne kadar çok üretirse bunda o kadar iyi hale gelir. Yani sisteminiz giderek daha az uyaranla ağrı üretebilir ve bu da zamanla vücudunuzun aşırı koruma sergilemesiyle sonuçlanabilir.

Kronik Ağrı Kimlerde Görülür?

Kronik ağrıda genetik olarak bir güvenlik açığı olduğundan söz edilebilir. Yaş, kronik ağrıda büyük bir faktör değildir.

Yaralanmanın şiddeti ya da mekanizması da büyük bir faktör değildir. Ancak bu konuda bazı istisnalar vardır. Omuriliğinizde kolunuzu kontrol eden sinirlerde yaralanma olursa ya da ampütasyon söz konusuysa daha sonra ağrı yaşamanız mümkündür. Beyinde, talamusun ortasında gerçekleşen felç de ağrıya neden olabilir. Akut sırt ağrısının kronik hale gelmesi gerçek doku yaralanmalarına benzer olsa dahi buradaki yaralanma, ayak bileğindeki bir yaralanmaya göre kronik hale dönüşmeye daha yatkındır.

Vücudun belli bir bölgesindeki dokular, kişiyi oradaki ağrıya daha yatkın hale getirmiyor. Kötü bir sırt yaralanması yaşadığınızda gerçekte oluşan yaralanma aslında hafif bir ayak bileği burkulmasına benziyor. Ancak bilekteki ağrı genelde kronik hale gelmezken sırt ağrısı ise kronik ağrıya dönüşebiliyor. Bunun nedeni insanın biyopsikososyal bir varlık olmasından kaynaklanıyor.

Biyopsikososyal demek, vücuttaki dokuların tek başına var olmadıkları anlamına geliyor. Bunlar vücudumuzda sosyal, kültürel, ruhsal ve bilişsel olarak yer alırlar. Beynimiz bizi ne ölçüde koruyacağını belirlerken tüm bunları dikkat alır. Kişinin iyileşip iyileşmeyeceğini belirleyen şey genetik, vücut sistemlerinin kalanı, psikolojik düşünceler, inançlar ve sosyal anlayışların bir karışımıdır. Kalıcı ağrıyla ilgili zor olan şey, ağrı üzerinde her şeyin etkili olmasıdır.

Kronik Ağrı Düşünce Gücüyle Azaltılır mı?

Ağrıyı değiştirmeye yönelik çeşitli bilişsel manipülasyon tekniklerinin olduğu biliniyor. Ancak bunu yapmak o kadar basit değil. Laboratuvar ortamında yapılan bazı çalışmalarda dokulardaki tehlike dedektörlerini harekete geçiren zararlı uyaranlar verilip sonrasında beyin o dedektörle ne yapması gerektiğini değiştirmesi sağlanabiliyor.

Bilinçli farkındalık (mindfulness) meditasyonu gibi pratikler, beynin kendisine gelen verilere gösterdiği tepkiyi etkileyerek ağrıyı azaltmada yardımcı olabilir. Stresi azaltmaya yönelik diğer teknikler de ağrının azalmasına yardımcı olabilir. Kronik ağrı mekanizmalarıyla ilgili eğitim almanın da uzun vadede ağrıyı azalttığı biliniyor. Kalıcı ağrıları olan insanların yapmaları gereken en önemli şey, ağrının ne kadar karmaşık olduğunu anlamak olacaktır.

Kronik Ağrı Nasıl Geçer?

Akut ya da kronik ağrıya sahip kişiler öncelikle sağlık uzmanları tarafından bilgilendirilmelidir. Kronik ağrısı olanlar bilinçli farkındalık, ağrıyı öğrenme, yürüme, egzersiz ve psikoterapiler gibi şeylere başvurmalıdır. Ne yazık ki pek çok insan bunlar yerine ağrı kesici gibi yüksek riske sahip müdahalelerde bulunuyor.

Kronik ağrısı olan kişiler genelde hap almak ya da masaj yaptırmak gibi pasif müdahalelere başvurur. Ancak deneysel çalışmalardan elde edilen verilere göre kronik ağrıyı önlemek ve ondan kurtulmak, ağrı hakkında bilgi sahibi olmanızı gerektiren bir yolculuk gerektirir. İyileşmek için ağrı üzerinde çalışmalısınız.

Ağrıları kalıcı olan kişiler tedavi görmeden önce tedavinin ardındaki bilimsel kanıtları sorgulamalıdır. Bu süreçte kısa süreli rahatlama sağlayan tedavilere başvurmak yerine iyileşmek ve kronik ağrıya hakim olmak için gerekli bilgiye sahip olmak gerekir.

Kronik ağrı, iyileşme olasılığı olan bir sorun olsa da bu durumu iyileştirebilecek hızlı bir tedavi bulunmuyor. Önemli olan, ağrı sisteminizi daha az koruyucu davranacak ve zamanla daha fazla yüke dayanabilecek şekilde eğitmenizdir. Bunun için açık fikirli ve cesur olmalı, ağrıya dair ihtiyacınız olan bilgileri öğrenmelisiniz.

Kaynak: https://goop.com/wellness/health/healing-chronic-pain/