Çoğu insan, Küba’nın; paranın olmadığı, teknolojinin eski, arabaların çirkin ve insanların kötü olduğu komünist bir ülke olduğunu düşünür. Ancak bana göre Küba, özgürlük hissi veren ve güvenlik konusunda endişelenmeden, yapmak istediklerimi yapabildiğim, bağımsızlığımın olduğu güzel bir ülkedir. Sıcakkanlı insanların yaşadığı Küba’da, insanlar sizi dostça karşılar ve size ailenizden biri gibi davranırlar. Küba’ya gelirseniz, daha uçaktan iner inmez, farklı bir dünyaya girmiş gibi hissedersiniz. Burası, heyecan dolu kültürü ile kesinlikle sizi etkilemeyi başaracak!

Küba denince, akla muhteşem purolar, eski Havana arabaları, dost canlısı insanları ve Fidel Castro geliyor. Fidel Castro, dünya üzerinde en uzun süre iktidarda kalan diktatörlerden biri. Küba’da Castro’nun olmadığı günlerden önce, iktidarda Castro’nun Komünist Devrimi için kapıyı aralayan Batista vardı. 1959 yılında diktatör Fulgencio Batista devrildiğinde, aslında halk bu durumdan oldukça memnundu. Pek çok insan, buradaki hayatın gelişeceğini düşünüyordu ancak onun yerine, sadece bir yıl içinde, hayat şartları daha da kötüye gitmeye başladı.

Aniden, Küba’da yiyecek bulmak zorlaşmaya başlıyor. Ve bu azalma, yiyeceklerle de sınırlı kalmıyor. Ayakkabılar, diş macunları, kitaplar, arabalar, benzin, oyuncaklar, kalem, aklınıza gelebilecek her şeye ulaşım zorlaşıyor. Mağaza rafları boşalıyor. Bir mağazaya bir ürün geldiğinde, insanlar uzun kuyruklarda beklemek zorunda kalmaya başlıyor. Küba’da bugün de hayat her şeyin eksikliğiyle devam ediyor. Örneğin, burada tuvalet kağıdı bulabilmek bile zor olabiliyor ya da bir araba ya da herhangi bir ithal mal için yedek parça bulmak için çok uğraşmanız gerekebiliyor.

Tüm bunların dışında, Kübalıların ayda 20-40 dolara eşdeğer gelirlerle nasıl yaşamlarını sürdürebildikleri ise gerçek bir gizem olmayı sürdürüyor! Karayip Denizi’nde bulunan komünist bir ülke olan Küba hakkında bilmeniz gereken bazı bilgiler ise şöyle:

Yüzölçümü: 110.860 km2
Nüfus: 11,147,407 (Temmuz 2017 verileri)
Ortalama Ömür: 42 yıl
Başkent: Havana
Etnik Gruplar: %64.1 beyaz, %26.6 mestizo, %9.3 siyahi
Kişi Başına Düşen Milli Gelir: 11.900 USD
İşsizlik: %2.2 (resmi rakamlara göre 2017 verileri)

Küba’nın Tarihi

1492 yılında, ünlü kaşif Kristof Kolomb Küba adasına geliyor ve buranın İspanya’ya ait olduğunu söylüyor. 1898 yılına kadar adanın kontrolü İspanya’nın elinde kalıyor ve Küba; köle ticareti, şeker ve kahve ihracatının merkezi haline geliyor. 1898 yılına gelindiğinde Amerika, İspanya-Amerika savaşı sırasında, İspanya’dan bağımsızlık kazanması konusunda Kübalılara yardım ediyor. Paris Antlaşması, Küba’nın geçici kontrolünü Amerika’ya veriyor. 1902 yılında ise Küba, Amerika Birleşik Devletleri’nden bağımsızlığını kazanıyor. 1952 yılına gelindiğinde Fulgencio Batista, ordunun da desteği ile darbe yapıyor ve iktidara geliyor.

Bir yıl sonra, Fidal Castro ve yaklaşık 150 kişi, Batista rejimini devirmek için başarısız bir darbe girişiminde bulunarak, askeri kışlalara saldırıyor. Aynı yıl Castro 15 yıl hapis cezasına çarptırılıyor. Daha sonra, 2 yıl içinde Castro siyasi tutuklular için gelen aftan yararlanarak serbest kalıyor. 1960 yılının ilk gününde Batista, Castro’nun güçleri tarafından devriliyor. Aynı yıl Küba, adadaki yaklaşık 1 milyar dolarlık malın mülkiyetini ulusallaştırıyor. Bunun karşılığında ise Amerika, Küba’ya ticari bir ambargo uyguluyor. 1961 yılında Küba ve Amerika diplomatik ilişkilerine son veriyor. 1980 yılına gelindiğinde Fidel Castro, Küba’dan gitmek isteyen herkesin Mariel limanından serbestçe ayrılmasına izin veriyor. O dönem yaklaşık 124.000 Kübalı Amerika’ya gidiyor.

2006 yılına gelindiğinde, Küba televizyonlarında Batista’yı devirdiği günden itibaren iktidarda kalmayı başaran Castro’nun bağırsak ameliyatı geçirdiği ve iktidarı geçici olarak erkek kardeşi Raul’a bıraktığı duyuruluyor. 2008 yılında Castro, istifasını veriyor. 2013 yılında, Raul Castro ikinci kez beş yıllığına iktidara seçilmeyi başarıyor. Bir yıl sonra, dönemin Amerikan başkanı Obama, Küba ile diplomatik ilişkileri yeniden düzenlemek için görüşmelerin başladığını ve Havana’da bir Amerikan büyükelçiliği açılacağını duyuruyor. 2015 yılında Küba, Amerika ile yakınlaşma anlaşması kapsamında 53 siyasi tutukluyu serbest bırakıyor. 2016 yılının Şubat ayında Obama, Twitter hesabından bir ay sonra Küba’yı ziyaret edeceğini ve 88 yıl sonra Küba’yı ziyaret eden ilk Amerikan başkanı olacağını duyuruyor. 2018’in Mart ayında ise Castro soyadının dönemi bitiyor ve Miguel Diaz Canel, Küba’nın yeni lideri olarak seçiliyor.

Neden Herkes Küba’yı Görmek İstiyor?

Küba, hakkında pek çok efsanenin bulunduğu ve uzlaşması zor ideolojiler ile dolu, gerçekten eşsiz bir ülkedir. Burası doğal güzelliklerinin yanı sıra, kültürü ile de herkesin dikkatini çekmeyi başaran bir yer. Küba’ya giderseniz, daha önce buraya gelmiş pek çok insan gibi, siz de Küba’nın meşhur eski arabalarını görmeyi ve bolca fotoğraf çekmeyi ihmal etmeyin. Özellikle de

Havana’daki eski arabaların gerçekten harika olduklarını söylemek mümkün.

New York Times tarafından son yıllarda en popüler turistik bölgelerden biri olarak seçilen Küba, Amerika ile diplomatik ilişkilerin yeniden düzenlenmesinden bu yana çok fazla ilgi görmeye başlıyor. Öyle ki artık pek çok insan, Küba’nın Amerikanlaşmaya başladığını bile düşünüyor. Şimdilik bu durum gerçekleşmekten uzak gibi görünse de, ilerleyen dönemlerde Küba, Amerikan-Küba yakınlaşmasından önceki dönemden farklı olacak gibi görünüyor. Her ne kadar yavaş bir tempoda olsa da, Küba değişiyor.

Konaklama için artan talebi karşılamak için daha fazla otel yapılıyor ve Airbnb’de listelenmesi için daha fazla aile evini yenilemek için yatırım yapıyor.

Ucuz Bira Deneyimi

Son yıllarda artan turistik ilginin ardından yapılan 5 yıldızlı otellerin ve pahalı barların dışında, Küba’da bira oldukça ucuz. Yerel bira markaların çoğu, 2 doların altına satılıyor; hatta pek çok yerde 1 dolara bira bulmak mümkün. Küba’da, kokteyller de pahalı değil. Rom üretimi ile büyük gurur duyan Küba’da, ülkenin en büyük markası olan Havana Club ile hazırlanan her türlü alkollü içkiye ulaşmak oldukça kolay. Küba’yı ziyaret ederseniz, ülkenin geleneksel kokteyllerini deneme fırsatını kaçırmayın. Burada ayrıca, onlarca yıldır üretilen dünyaca ünlü Küba purolarından satın almayı da ihmal etmeyin. Küba puroları, dünyanın en iyileri arasında satılıyor ve el ile yapılmış bazı ana markaları satın alabileceğiniz pek çok yer bulabilirsiniz.

Müzik ve Dansa Aşık Kübalılar

Kübalıların müziğe aşık olduğunu söylemek yanlış olmaz. Sokak sanatçılarından DJ’lere, ünlü timba gruplarına kadar müzik, Küba’da her köşeden çıkabiliyor. Ülke genelinde bolca müzik okulu bulmak mümkün ve çoğu otel ve restoranda, çok yetenekli müzisyenlerin canlı performanslarını sergilediklerini görebilirsiniz. Burada; rap, caz, Afrika ritimleri ve hatta İspanyol Flamenkosu’nun çok ilginç kombinasyonlarını içeren eserler oldukça yaygındır. Kübalıların müzik sevgisi ve ritm duygusu, dans alanında da kendini gösteriyor. Buraya gelirseniz, çoğu yerde bir dansçı çemberi görebilirsiniz. Bu geleneksel dans gruplarından; rumba, guaguanco ve congas gibi ilginç dans türlerini görme fırsatını kaçırmayın!